YAHUDİ LOBİSİNİN ZAFERİ CASUSLUK DAVASI DÜŞTÜ

Cemal DEMİR'in haberi  

AIPAC'ın pazar günü başlayan yıllık zirvesi, zafer coşkusuna büründü. Kararın Amerikan istihbarat çevrelerinde rahatsızlığa yol açtığı iddia ediliyor.

Amerikan Hükümeti, Yahudi Lobisinin iki önde gelen iki ismine yönelik İsrail casusluğu dosyasında geri adım attı. ABD'deki en üst düzey Yahudi lobisi organizasyonu olan Amerika İsrail İlişkileri Komitesi'nin(AIPAC) yöneticileri, Seteven Rosen ve Keith Weissman hakkında, ülkenin güvenliği ile ilgili gizli belgeleri İsrail'e sızdırma suçlamasıyla 4 yıl önce başlatılan casusluk davasında sürpriz bir geri adım atıldı. Federal savcılar, cuma günü iki zanlı hakkındaki tüm suçlamaları geri çekti. Oysa, daha bir hafta önce FBI, mahkeme jürisinin iki zanlıyı suçlu bulmasına yetecek kadar delil bulunduğu gerekçesiyle davanın devam etmesi yönünde görüş bildirmişti. Ancak, soruturmayı yürüten savcılar bu görüşe katılmadı ve tüm suçlamaları geri çekti. Kararın, AIPAC'ın 2009 yılı toplantsının başlamasına 48 saat kala alınması dikkat çekti. Rosen ve Weissman'ın İsrail casusluğuyla yargılanacağı dava ise yaklaşık 1 ay sonra 2 Haziran günü görülmeye başlanacaktı. Weissman ve Rosen'ın avukatlarının, dönemin Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ile Ulusal Güvenlik Danışmanı Stephen Hadley'in de aralarında bulunduğu bazı üst düzey Bush yönetimi üyelerinin de tanık sıfatıyla dinlenmesi isteği mahkeme hakimince kabul edilmişti. Ancak savcıların suçlamaları geri çekmesiye 4 yıldır devam eden dava düştü.

"Amerika'da İsrail'e yönelik bir soruşturmanın başarı şansı yok"

2005 yılında başlayan dava sürecinde en dikkat çekici gelişmelerden biri de önceki hafta yaşanmıştı. Yahudi asıllı Demokrat Partili California milletvekili Jane Harman'ın, bir İsrail istihbarat ajanı ile telefonda Rosen ve Weissman'ın yargı sürecinden kurtarılması için yaptığı telefon görüşmesinin, Amerikan istihbaratınca kaydedildiği ortaya çıkmıştı. Jane Harman'ın, Pazar günü başlayan AIPAC zirvesinde, salona girişinde kalabalıktan büyük ve yoğun alkış aldığı görüldü. Gelişmeleri yakından izleyen CQ güvenlik muhabiri Jeff Stein ise, Amerikan istihbaratı içinde son gelişmeden duyulan rahatsızlığı köşesine taşıdı. Stein, 3 Mayıs günkü köşe yazısında, Adalet Bakanlığınca yürütülen soruşturmanın klasik casusluk dosyalarından farklı zayıf bir dosya üzerinde yürütüldüğüne işaret ederek, "Şunu vurgulamak lazım ki birçok karşı-casusluk yetkilisi, Rosen ve Weissman'ın, yasal soruşturmadaki faaliyetlerinden çok daha sinsi faaliyetler içinde olduklarına kani. Bu istihbarat yetkililerinden biri, Adalet Bakanlığının ikili hakkındaki dava dosyasını, hakkındaki onca mafya faaliyeti iddiasına rağmen vergi cezasından yargılanan efsanevi mafya liderinin durumuna benzediği için 'Al Capone' dosyası olarak nitelendiriyor." diye yazdı.

Stein'e konuşan bir başka istihbarat görevlisi ise, "Artık eminim ki İsrail'in ABD'deki örtülü faaliyetlerine yönelik hiçbir soruşturmanın başarı şansı yok. Karar tamamıyla politik" diye umutsuzluğunu dile getirdi.

AIPAC zirvesinde coşkulu alkışlarla destek verilen milletvekili Harman ise, Adalet Bakanlığı kendisine yönelik dinleme kararının ayrıntılarını açıklayıncaya kadar dinlenmeden mücadele edeceğini ilan ederek, "Bu işin peşini, bir daha bunun kimsenin başına gelmeyeceğinden emin oluncaya kadar bırakmayacağım" dedi.

Stein ise, Harman'ın sözleri ile ilgili, "Harman 'bu' diyerek neyi kastediyorsa, artık endişe etmesine gerek yok" şeklinde yorumladı.

(Haber 7)