İnsanoğlu, yalnızca edebiyat ve sinemada değil, aynı zamanda üniversiteler ve laboratuvarlarda uzun zamandır ömrü uzatmanın, daima genç kalmanın ve ölümsüzlüğün yolunu arıyor. Modern tıp ve yeni teknolojiler, ortalama insan ömrünün uzamasına katkıda bulunmuş olsa da arayış hâlâ sürüyor.
Şimdilerde insan ömrünün uzatılmasını sağlayabilecek keşiflere bir yenisi eklendi. Japon bilim insanları, insan vücudunun yaşlanmasından sorumlu olan bir proteinin varlığını keşfetti. Söz konusu proteinin baskı altına alındığı takdirde, hücrelerin yaşlanma sürecinin yavaşlatılabileceği, hatta sürecin tersine döndürülebileceği düşünülüyor.
DW Türkçe'de yer alan habere göre, söz konusu keşifle, insanların daha uzun yaşamasını sağlamanın yanı sıra tıp alanında daha pratik çözümler de mümkün. Örneğin yaşlılıkla ilgili olan kemik erimesi ve kalp hastalıklarına ek olarak Parkinson ve Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıkların etkisinin azaltılması da mümkün olabilir. Hatta henüz hiçbir semptom ortaya çıkmamışken bazı hastalıkların engellenebilmesi de ihtimaller dahilinde.
HÜCRELERİ BÜYÜTÜYOR, FAALLİĞİNİ AZALTIYOR
İnsan vücudu yaşlanırken hücreler de faalliğini peyderpey kaybediyor. Hücreler bu süreçte bölünmeyi bırakıyor ama aynı zamanda ölmüyor. Bu duruma "hücre yaşlanması" veya tıbbi terimle "senesens" adı veriliyor.
Söz konusu durumun yaşandığı hücreler yalnızca yaşlanmakla kalmıyor, aynı zamanda ciddi biçimde hacim kazanıyor. Bu da büyük ihtimalle hücre duvarlarının içindeki lifleri genişleten proteinler nedeniyle gerçekleşiyor. Bunun sonucunda, hücreler bir yandan büyürken diğer yandan hareket edemez hâle geliyor.
Söz konusu araştırmanın yöneticilerinden olan Pirawan Chantachotikul. "Senesens hâlindeki hücrelerdeki stres liflerinin, genç hücredekilere göre çok daha kalın olması son derece ilginç bir veri. Bu da, proteinlerin, söz konusu liflerin, hücrenin büyüklüğünü korumalarını sağlamaya yardımcı olduklarını gösteriyor" değerlendirmesini yapıyor.
Araştırmacılar, bu işlemden sorumlu olan proteinin, ağırlıklı olarak ölmekte olan hücrelerde rastlanan AP2A1 proteini olduğunu tespit etti. AP2A1, İngilizce "Adaptor Protein Complex 2, Alpha 1 Subunit" tabirinin kısaltması.
Araştırmayı yöneten diğer bilim insanı Şinji Deguchi ise "Yaşlı hücrelerdeki AP2A1 proteininin baskı altına alınmasının, hücre ölümü sürecini tersine çevirerek hücre yenilenmesini teşvik ettiğini tespit ettik. Aynı süreçte AP2A1'in genç hücrelerde hücre ölümüne ivme kazandırdığını da gördük" diye konuşuyor.
Söz konusu keşfin pratikte fayda sağlayacak şekilde kullanılmaya başlamasının zaman alacağını unutmamak gerekiyor. Ancak İngilizce "anti-aging" tabiriyle de bilinen, yaşlanmayı engelleyen ürünlerle karşılaştırıldığında, söz konusu keşfin gerçekten de daha uzun bir yaşamı mümkün kılması ve insan sağlığına katkı sağlaması bekleniyor. Çünkü piyasada sıkça rastlanan söz konusu ürünlerin özelliği tipik yaşlanma semptomlarıyla mücadele etmek iken, AP2A1 proteinin baskı altına alınması, yaşlanma sürecini henüz başlamadan engelleme potansiyelini bünyesinde barındırıyor.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...