Yıldırım'dan SGP hakkında ilk yorum 

PYD/YPG'nin öncülüğünde tek taraflı ilan edilen Kuzey Suriye Federasyonu ile Rakka, Deyr ez Zor ve Halep'ten Araplar, Türkmenler ve Süryaniler dahil 700 temsilcinin katıldığı bir toplantıyla Suriye Gelecek Partisi'nin temellerini attı.

Konu hakkında ilk değerlendirme Başbakan Yıldırım'dan geldi.Yıldırım, Bosna Hersek'e gitmeden önce havalimanında düzenlediği basın toplantısında konu hakkında şu değerlendirmeyi yaptı:

"Bunların sürekli yer ve isim değiştirdiklerini hep söyledik. Suriye'de başka isimle, Irak'ta başka isimle karşımıza çıkıyorlar. Ama postu kaldırınca bunların kim olduğunu meydana çıkıyor. Biz bunları iyi tanırız, hangi kılıkla gelirse gelsinler… Bazı dostlarımızı kandırabilirler geçici bir süre ama Türkiye'yi kandıramazlar."

'PROJE TERÖR ÖRGÜTÜ' NE ANLAMA GELİYOR?

Yıldırım ayrıca Milli Güvenlik Kurulu (MGK) sonrası yapılan açıklamada yer alan 'proje terör örgütü' ifadesi hakkında sorulan 'Ne anlama geliyor?' sorusuna şu cevabı verdi:

"Aslında ifade kendisini anlatıyor. Bu örgütler, kendi iradesiyle ortaya çıkan örgütler değil. Bu projeyi hazırlayan birilerinin olduğunu ifade ediyor. Birilerinin amaçlarına hizmet etmek amacıyla geliştirilmiş, yönlendirilmiş, sipariş üzere kurulmuş örgütlerdir. Hem Suriye'de hem yurt içinde terörle mücadelede görüyoruz. Ne Kürtlerin ne Türklerin ne de başka vatandaş grubunun dertleriyle ilgili olmadıklarını açıkça görüyoruz. Parayı kim verirse ona hizmet ediyorlar. Normal şartlarda bu örgütlerin bir amacı olsa dünya bir araya gelse hedeflerinden şaşmazlar. Bunların amacı Türkiye'yi yıkmak. Ancak dünya bir araya gelse bizi yıkamazlar, ancak oyalayabilirler. Terör örgütleri sürekli ad değiştirerek ayakta kalma peşindeler."

'90'LARDA YAŞANAN ACILAR HALA HAFIZAMIZDA'

Yıldırım, Bosna Hersek ziyareti hakkında da şu bilgileri verdi:

"90'lı yılların başında yaşanan büyük acıların izleri hala hepimizin hafızasındadır. Dolayısıyla Balkanlarda benzer bir sıkıntının, krizin, kaosun yaşanmaması için bölgedeki bütün ülkelere ortak sorumlulukla hareket etme görevi düşüyor. Bosna Hersek'e gidiyor olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Türkiye olarak biz Balkanların huzuru, istikrarı için elimizden gelen bütün gayreti gösteriyoruz. Yapacağımız görüşmelerde ekonomik konuları ele alacağız karşılıklı yatırımları ele alacağız. Bosna Hersek ile ilişkilerimizi geliştirmemizin sadece Türkiye-Bosna Hersek ile sınırlı olmadığını biliyoruz her çalışma Balkanlarda yaşayan bütün ülkelerin refahına katkı sağlayacaktır.