Mizah kültüründen yoksun bir kişi ancak bir mizah kahramanı olabilir.
© Senarist ve yönetmen Tayfun Güneyer: Onların mantığına göre Ferhan Şensoy’un, Metin Üstündağ’ın olmaması gerekir.
© Mizah yazarı Fatih Solmaz: Meclis TV diye bir kanal var. Arada RTÜK oraya da baksın. O kanalı komedi kanalı diye izliyorum.
© Cüneyt Türel: Bunu tehlikeli görmek, kendine, diline güvenmemek anlamını taşır.
Eski Yunan’ın ünlü tragedya yazarı Aiskhylos 2500 yıl kadar önce ne demişti: “Dizginlenemeyen dil başı belaya sokar!” Eski Yunan’ın da bir RTÜK’ü mü vardı, bilmiyoruz. Ama Show TV’de yayımlanan “Türk Malı” adlı dizinin “dizginleyemediği!” dili yüzünden Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ile başı belaya girdi...
Bir mizah dizisi olan “Türk Malı” dizisinde özellikle Şafak Sezer’in oynadığı Erman Kuzu karakteri ile Binnur Kaya’nın canlandırdığı Abiye karakterinin kullandıkları sözcük oyunlarından “rahatsız” olan RTÜK, Show TV’den bu konuda savunma istedi.
Üst Kurul, Show TV’nin 15 gün içerisinde vereceği savunmayı yeterli bulmazsa, “Gençlerin ve çocukların fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişimini zedeleyecek türden programların, bunların seyredebileceği zaman ve saatlerde yayımlanmaması”na ilişkin yayın ilkesinin çiğnendiği gerekçesiyle, kanala program durdurma cezası verebilecek. Bu arada, dizinin yeni çekimleri önümüzdeki hafta başlayacak ve eylülün ilk haftası gösterime girecek.
RTÜK’ün söz konusu yaklaşımı dil ve mizah açısından bir tehlike mi? Böylesi katı yaklaşımlar sanatta mizah duyarlığını köstekler mi? Filmlerde, dizilerde, karikatürlerde başvurulan sözcük oyunları, farklı dil kullanımları “gençler ve çocukların fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişimini zedeler” mi?
Doğan Hızlan 12 Ağustos 2010 günlü Hürriyet gazetesinde “‘Türk Malı’na Türk usulü soruşturma” başlıklı yazısında konuyu şöyle değerlendirmişti: “Gırgır’dan bu yana gülmece dergilerinin dilini bilmiyorsanız, doğrusu şaşırırım. Yaşadığımız toplumda mizah kültüründen yoksun bir kişi, ancak bir mizah kahramanı olabilir. Şive taklitleri de bu yasaklama anlayışının içine girer mi? Gerekçeye göre girmesi lazım.”
Dizinin senaristi ve yönetmeni Tayfun Güneyer konuya ilişkin “Kelime oyunu bir mizah yöntemidir, biz o kelimeleri yanlış kullanmıyoruz! Kayseri’de pazarda bir adamın ‘aşortman’ diye bağırdığını duymuştum. Yani bazı şeyleri duyunca yazıyoruz” diyor ve ekliyor: “Kelime oyunuyla mizah yapmayı icat eden ben değilim. Onların mantığına göre mesela Ferhan Şensoy’un, Metin Üstündağ’ın olmaması gerekir. 110 dakikalık bir diziyi sadece kelime oyununa indirgemeye çalışmak da haksızlık.”
Senarist, mizah yazarı Fatih Solmaz da “Karikatürde de birebir aynısını çizmiyoruz, bu mizah yazarı için de geçerli. Recep Tayyip Erdoğan’ı çizerken birebir benzetme kaygısı yaşamıyoruz mesela. Mizahta deformasyon yapılır; olmazsa, niye gülsünler o zaman? ‘Elbette’ gibi kitabi konuşan insanlara kolay kolay güler misiniz?” diyor ve ekliyor: “Meclis TV diye bir kanal var, arada RTÜK oraya da baksın, her milletvekili düzgün konuşuyor mu diye. Ben, o kanalı komedi kanalı diye izliyorum.”
Tiyatro sanatçısı Cüneyt Türel ise dünyadaki bütün dillerde kendince mizahi anlamda dil saptırmaları, sözcük oyunlarının asırlardır yapılan bir şey olduğunu ve bunun bir sakıncası olmadığını vurguluyor, ancak “Bunu tehlikeli görmek, kendi diline fazla güvenmemek anlamını taşır” diyor.
“KUZU SÖZLÜĞÜ”
RTÜK uzmanlarının hazırladığı “Kuzu Sözlüğü”nden örnekler:
Aşortman: Eşofman
Bu kadan: Bu kadar
İvet: Evet
Liften: Lütfen
Mikemmel:Mükemmel
Ne kadan: Ne kadar
Tebrik koyuyorum: Tebrik ediyorum
Yiter: Yeter
Uzun lafın sopası: Uzun lafın kısası
Aykut testi: IQ testi
Boy Frenk: Boy friend
Yürüşen merdiven: Yürüyen merdiven
Zaman hışımı: Zaman aşımı
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...