Talat Atilla Bakanlar Kurulu değişecek gibi! Şeytan İncili devrede! |
Ersan Yıldız GİRİLMEZ |
Mihriban Başlı E...Şimdi ne olacak? |
Tuğba AYAN SU ELEMENTİ, YAŞAM ÖZÜ, KORKU YÖNETİMİ |
Adnan Küçük DİKTATÖRÜN VİCDANI OLMAZ |
Zahide Guliyeva UÇUN KUŞLAR |
Cengiz Altınsoy Trump'ın sözlerine dikkat! |
Kıvılcım Kalay CEVABIM ULUBORLU |
Canan Sezgin RETROLU YENİ YIL! |
Tuğrul Sarıtaş GAZETECİLİĞE İLK ADIM VE BÜLENT ECEVİT |
Tekin Öget KATİL BEŞAR ESED’İN KAÇARKEN İÇİMİZDE BIRAKTIĞI ŞEBBİHALARA DİKKAT |
Esra Süntar İZDÜŞÜM TEOREMDEN BAĞIMSIZSA KAPSANAMAZ |
M. Kürşat Türker ARA-SIRA |
Yalçın Toker SPOR YAZARLARI GENEL KURULUNDAYDIM.. |
Haktan Kerem Ural ‘ADALET SİSTEMİ’NİN ALTINDA SERİNLEYEN AHLAKSIZLAR |
Akşener "Neler olacak neler!" dedi!
İmamoğlu-Yavaş'ı ümitlendirdi mi?
Kuşoğlu, neden Akşener'in hedefi?
Ecdadımızın gurur duyduğumuz işleri olduğu gibi hatırlayınca, "Bunu da mı yaptınız?" dediğimiz icraatları da az değil.
Mesela cellatlar!
Osmanlı'nın cellatları sağırlardan seçmesi, cellat'ın kellesini kopardığı kişi ve yakınlarının feryatlarını duymasını engelleyerek psikolojilerinin bozulmasısı içindi...
Osmanlı düşünceliydi!
Sağda-solda konuşmasınlar diye göreve başlamadan cellatların dillerini dibinden keser, dışarıda görenler kötü söz söyleyerek celladı taciz etmesinler diye kafasına da maske geçirirdi.
Kıyamam!..
İnfazlar günümüzde olsa, maktül kılıç inmeden bir youtube fenomenine poz verir, mikrofonu uzatana "Kelleniz azzz sonra kopacak, ne hissediyorsunuz? " sorusunu sormadan, o kelle zinhar yere düşmezdi...
Ah! Ah!
Nerede o eski infazlar!
Şimdiki infazları medya ve medyanın etkisinde kalanlar yapıyor.
Gerçeğin mıncıklanmadık, yoklanmadık yeri kalmadı!
Gerçek, tenha bir sokakta saldırıya uğrayan savunmasız kadın gibi.
Elbiseleri yırtık, yüzü-gözü çizik, bacak arasından kan akar halde.
Bu arada yazmayı unuttum.
Osmanlı da öyle 'ben cellat oldum, her kelleyi alırım, kılıcımı yeni bileyledim' falan yoktu!..
Cellatların arasında da sınıf farkı vardı. Devlet adamlarının idamını sıradan cellatlar değil, cellatbaşı ismindeki bostancıların lideri gerçekleştirirdi.
Nasıl ayrımcı bir dünya bu Ya Rabbi!
Kelle keserken bile bir hiyerarşi var!
Karl Marx bir deha ama tüm kaynağını diyalektik materyalizmden almak yerine "Dünya dönüyor ama dönderen kim? Fiziğin bir kuralı varsa, kural koyanı da vardır. Bu taş yığınının kendi kendini ahenkle döndürecek zekası nasıl olabilir? " sorusu eşliğinde yürüyebilseydi, bütün sınıfların dahisi olabilirdi!
Mesela Sokrates, Eflatun ve Fîsagor öyleydi! Seninle daha iyi arkadaş olabilirdik Karl:))
Okurlarım, sizi duyuyorum!..
- Mevzuya gel, yok cellat! yok Sokrates! olmadı Marx vereyim!..
Bu ne ya! gitcez bak!
+ Ama daha...
- Valla gitcez bak! uzatma!
- Peki, öyle olsun.
Buyurun o vakit...
Meral Akşener'in başat rol oynadığı konuları yazmayı seviyorum.
Tanışırız, sıra dışı siyaset yapma pratiğine sempatim de vardır ama kendisinde bir richter eksikliği olduğunu da düşünüyorum. (*Dr.Charles Richter tarafından bulunan depremin büyüklüğünü ölçen kalibrasyon.)
Mesela bir mevzuya richter ölçeğine göre 4,2 tepki vermesi gerekirken, 7,5'le kolonları çatlatıyor...
5,2 tepki yerine 9,5'la tüm şehri yıkıp, sonra da enkaz çalışma yerine gidebiliyor.
Bir miktar teatral olsa da, anaç ve samimi yanı daha baskın.
Dün sabah Fox'da İlker Karagöz'ün konuğuydu Meral Akşener.
Ortalığı kasıp, kavurdu...
Karagöz "Meral Akşener'in adayı Ekrem İmamoğlu mu tartışması başladı..." tespitini yapar yapmaz fox binası sallandı, Doğan Şentürk masanın altında vaziyet aldı, richter'in de ibresi koptu;
- Bunların hepsi saçmalık, ahmaklık, geri zekalılık... Geri zekalılık her tarafta mevcut onun için böyle oluyor...
Durmadı!
Fay hattı olarak gördüğü Bülent Kuşoğlu'na da nokta atışı yaptı.
"CHP'de Sayın Bülent Kuşoğlu'nun Sayın Hande Fırat'a verdiği bir beyanat var. Bu masa Sayın Kılıçdaroğlu'nun adaylığı için kurulduğunu betimleyen ve onun adaylığı olmadığı takdirde de masanın dağılacağını söyleyen bir şey ve bir tekzip görmedi bu. Bize söylenen o değil. Bunların hepsi saçmalık, ahmaklık, sonuç gerizekalılık" dedi.
Sert, çok sert sözlerdi...
Meral Hanımın konforlu bir alanı var.
Tüm siyasi hayatı boyunca hiç bir zaman tüm Türkiye dudaklarından çıkacak kelimeyi bu kadar merakla beklemedi.
Vaziyetin biraz da keyfini çıkarıyor.
Aslında kızdığı kişinin bizzat Bülent Kuşoğlu olduğunu düşünmüyorum. Kuşoğlu üzerinden Kılıçdaroğlu'na ayar veriyor.
Programda "Kuşoğlu, Kılıçdaroğlu'na çok yakındır" diyerek, Kılıçdaroğlu'na kırgınlığını hissettirdi.
Akşener, tam söylemese de CHP'nin aday belirleme sürecini yönetememesi konusunda haklı.
CHP, Atatürk dışında, biraz da İnönü, tarihsel olarak lider partisi değil, misyon partisi pozisyonunu hep korudu.
Buraya kadar Akşener fena halde haklıydı ama hedef tahtasına en son konulacak kişi Bülent Kuşoğlu'ydu.
En az 20 örnek sıralarım CHP'li yöneticilerin mealen "Kılıçdaroğlu olmazsa masa dağılır " sözlerine.
Onlar diplomatik, Kuşoğlu açık konuştu.
Evet, Kuşoğlu'nun bu sözleri sınırları zorlayan ama aynı zamanda zorladığı sınırdaki uçurumu da gösteren kelimelerdi!
Bu sözlerden sonra masa tam aksine daha da pekişti.
Değerli Meral Hanıma sorsam. Davutoğlu'nun "Cumhurbaşkanı dediğimizi yapmazsa onu indiririz! " sözleri Kuşoğlu'nun sözlerinden 100 kat daha riskli değil miydi?
Çünkü bu sözler millette "Daha adaylarını seçmeden birbirlerine sopa gösteriyorlar " etkisi yapmadı mı sahiden?
CHP genel başkan yardımcısı ve Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu'nu tanıyanlar bilirler.
Ketum ötesidir.
Ağzından kerpetenle laf alamazsınız.
"Nasılsınız? " sorunuzu bile 5 saniye düşünürek yanıt verir.
Akşener'in Kuşoğlu'na 'abi' dediği, saygı duyduğunu, Kuşoğlu'nun da Meral Hanıma yönelik saygısını siyaseti yakından takip edenler bilirler. Ankara'da Akşener'in eski partili ve arkadaşı da olan Kuşoğlu'na daha vefalı olması gerekirdi diyenler az değil.
Neyse, bu mevzu uzamaz.
Kuşoğlu'nun istifa edeceği bir mevzu da yok zaten ortada.
Şayet Kuşoğlu istifa ederse, Kılıçdaroğlu ömrü boyunca diyet ödeyerek Cumhurbaşkanı adayı olan genel başkan damgasını tarihe ve çocuklarına miras bırakmış olur.
Yazının finaline gelmeden teyide muhtaç bir kulis bilgisi aktarayım.
İyi Parti'nin iki güçlü ismi Koray Aydın ve Ali Ağıralioğlu'nun partilerinden istifa edebileceklerine dair bilgi aldım. (Bugün yalanlayıp, bir vakit sonra istifa ederlerse, fil hafızam vardır. Hatırlatırım!)
Asıl mevzumuza dönersek...
Bu arada Meral Hanımın bir kaç kişilik siyasi sohbette "Durun bakalım herkesin ezberleri bozulacak. Daha neler olacak, neler?" dediğini duydum.
Düşünüyorum, neler olabilir?
Fox'da "Aday 6'lı masadan çıkacak deyimi Kılıçdaroğlu'nun!" diyerek, adeta "Ben böyle bir söz vermedim! " mi demek istedi acaba?
Şayet böyleyse masa değil, Türkiye karışır!
Bir daha düşünüyorum.
Yine Fox'da "Düşüncelerimden bir milim geri adım atmadım! " dedi.
Düşüncesini hatırlayalım.
"Ya İmamoğlu ya da Yavaş aday olsun!.."
Geriye yarısı bilgi, diğer yarısı tahmin başka bir ihtimal daha geliyor ama onu yazmadan önce yurt dışı biletimi Check-in yaptırmalıyım!
Uçağım da rötar yapmamalı!
Hangisinden çaktırmadan sıvışabilirim diye.
Bi de sınır kapıları alternatifini kolaçan etmeliyim !
Bunları garantilersem yazacağım:))
TALAT ATİLLA'YI TWITTER'DA TAKİP ET!
E-posta Facebook Twitter Yazdır Önceki sayfa Sayfa başına git |
Bu yazı 29815 defa okunmuştur. |
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |