" Rahip, kesinlikle en küçük kılı dahi kırk yararak, kendisine verilecek en büyük ve dahi en küçük vergilere varasıya 
( En leziz et parçasını da unutmadan.., ki rahip beefstak " Pirzola " tıkınır ) tek bir seferde formüle etmişti neyi elde etmek istediğini.., Tanrının iradesi denilenin ne olduğunu.., Artık bundan sonra yaşam işleri öyle düzenlenmiştir ki; Rahip her yerde onsuz edilemezdir.., Yaşamın her doğal olgusunda ; doğumda, evlenmede, hastalıkta, ölümde ( Kurbanlardan ve ekmeğin bölünmesinden hiç bahsetmiyoruz) bu kutsal asalak orada hazır ve nazırdır.., Bütün bu işleri doğallıklarından çıkarmak; onun dilinde kutsamak üzere .., Çünkü kişi şunu kavramalı ; Her doğal töre ve doğal kurum ( Devlet, yargı düzeni, evlilik, hasta ve yoksulların bakımı ), yaşam içgüdüsünden çıkan her gereksinim, kısacası kendi içinde değeri olan her şey rahibin asalaklığınca ( Ya da ahlaki dünya düzenince ) temelden değersiz ya da değere karşıt kılınacaktır.., Sonradan bir kutsama, bir değer verici güç gerekir ..! "  DECCAL, FRIEDRICH NIETZSCHE ,1888

                                       " Zulme tapmak, adaleti tepmek, hakka hiç aldırmamak.., Kendi asudeyse dünya yansa baş kaldırmamak.., Sözünde durmamak, yalan sözden çekinmemek.., Kuvvetin meddahı olmak, acizi hiç söyletmemek.., Müptezel bir çok merasim; eğilip bükülmeler, yatmalar.., Şaklabanlıklar, gösterişler, ardı ardına aldatmalar.., Fırka, milliyet, lisan namına daim ayrılık.., En samimi kimseler arasında ciddi açık.., Enseden aslan kesilmek, cepheden yaltak kedi.., Müslümanlık bizden evvel böyle bir zillet görmedi ..! " HATIRALAR, MEHMET AKİF ERSOY, 1917 

                                        Eski ve yeni ahit alimlerince neredeyse mitolojik varlık düzleminde değerlendirilen Deccal olgusu hakkında İslam külliyatında da bir çoğu şüpheli olan hadisler bağlamında anlatılar mevcuttur.., Mehdi hadislerinde de olduğu üzere Deccal hadislerinin bir çoğunun benim kanaatimce güvenilmez olduğunu belirterek, zaman içerisinde bir çok İslam aliminin içerisine düştüğü yanılgıyı vurgulamak isterim;  Deccal kavramsal olarak bir çeşit biyolojik varlığı işaret etmekten çok sosyopsişik bir var olma biçimini ifade edebilir zannımca.., Sağ gözün kör olması vicdanın yok sayılmasına, sol gözün insanlarda hipnotizma etkisi yaratmasının da aklın yaratılmış bir kudret çeşidine boyun eğmesine yorulması üzerinden düşünürsek karşımıza devrimsel bir deccalin çıktığını pekala görebiliriz ;  " Kapitalizm ve bilişim" sanırım güvenilir olsun olmasın tüm deccal anlatılarını bünyesinde barındırmak yolunda tüm masivaya fark atmıştır.., Yazının girişinde iki büyük filozoftan pasajlar almamın nedenini, yazının sonunda Hz. Muhammed'in deccal hakkında gecelerce kafa yorup gereksiz fikir yürütmelerle boşa vakit harcayan Medine eşrafına söylemiş olduğu hadis ile anlamanız mümkün gözükmektedir..; " Ben size, nazarımda sizin için Mesih Deccal'den daha ürkütücü bir şey haber vereyim mi ..? O Şirk-i Hafidir ( Gizli Şirktir ).., Mesela kişi kalkar, namaz kılar.., Bu namazını kendisine bakanlar sebebiyle güzel kılar.., İşte bu, gizli şirke bir örnektir.., "