E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Adnan Küçük

EVLADLARINI BU VATAN UĞRUNA ŞEHİD VERENLER İÇİN EN ACI OLAN…
26 Mayıs 2022 Perşembe

 

 

Bugün duygusal ve bir o kadar da empati yüklü bir yazı yazmak istiyorum.

Ülkemiz yıllardır terör belası ile mücadele ediyor.

Daha dün beş tane kahraman yiğidimizi, bu vatan uğruna şehid verdik.

Rabbim hepsini Rasulullah’a, Hz. Hamza’ya ve diğer bütün şehitlere komşu eylesin.

Şehitlerimizin acılarını yüreğimizin bütün derinliklerinde hissediyoruz. Rabbim şehitlerimizin yakınlarına sabırlar versin ve tüm milletimizin başı sağolsun.

Bazı insanlarımız yoksullukla, bazı insanlarımız imkânsızlıklarla hayatlarını idame ettirme ettirmeye çalışıyorlar.

Vatan evladı bazı analar ve babalar evlat acıları ile yaşıyorlar.

Bazı kardeşler abilerinin, ablalarının katledilmesinin verdiği kardeş acısını yüreklerinde yaşıyorlar.

Bazı aileler, kıt kaynaklarla, sadece zeytin ekmekle yetiştirdikleri ciğerpare evlatlarını bu vatan uğruna şehit veriyorlar.

Evet, şehitlik inancımıza ve kültürümüze göre çok yüce ve kutsal bir makamdır.

Ben de bütün samimiyetimle ifade etmek isterim ki, şehitlik mertebesine ulaşmayı çok arzuluyorum. 15 Temmuz gecesinde bu makama çok yaklaştık, ama nasip olmadı.

Şehitlik makamı, parayla, pulla, servetle, dünyevi makamlarla, mevkilerle ölçülemez ve kıyaslanamaz.

Şehit olmak, meselenin bir yönü ve en ulvi yönüdür.

Bir de, şehid olan yiğitlerimizin, kahramanlarımızın, anaları, babaları, kardeşleri, yeğenleri, kısaca canları yanan, ocaklarına kor ateşi düşen aile çevreleri mevcuttur.

Elbette ki, evladının şehid olduğunu düşünmek, aile yakınları için bir manevi teselli ve huzur sebebidir.

Ama evlatları bir terörist tarafından katledilen anaların, babaların, kardeşlerin yürekleri öylesine dağlanıyor, parçalanıyor ki, bu manevi teselliye rağmen, insanlar bu acıları yüreklerinin derinliklerinde yaşıyorlar.

Hele ki, bir anne, evladını defnettikten sonra evde tek başına ya da aile fertleri ile baş başa kaldığında, yaşadıkları acıyı tarif etmek mümkün değildir.

Şehit Yiğidimiz Eren Bülbül’ün kız kardeşi Gizem’in ifadesi şu şekildedir:

“Kardeşimin acısı kelimelerle tarif edilemez, sadece yaşanır”.

Hakikaten bu acının ne olduğunu kelimelerle tarif edebilmek mümkün değildir; sadece yaşanır ve yaşanarak hissedilir.

Acılı anne, hunharca katledilen evladının resmini görür, ağlar. Bir sözünü hatırlar, yüreği dağlanır. Elbisesindeki bir yamayı görür, bir kenarda, çektiği acıyı gizleyerek sızlanır.

Bu yaşananları görenler var, görmeyenler var. Görse de, anlık üzülenler var, teselli etmeye çalışanlar var.

Ama hiçbir teselli, yaşanan acıları kaldıramıyor, yok edemiyor. Belki hafifletiyor ise de, acı illaki yaşanıyor.

Acının Üç Türlü Anlaşılması: İlmelyakin, aynelyakin, hakkalyakin.

Acıları ilmelyakin hissetmek, acı çekenlerin hikâyelerini okuyarak olur. Bu kişi, söz konusu acıları yaşamadığı gibi, yaşayanları görmemiştir de. Ya başkalarından duymuş ya da yazılanlardan okumuştur.

Bu kişiler, bazen acıları yaşayanların tepkilerini abartılı bulabilirler. Yaşamadıkları ve yaşayanları görmedikleri için yeterince empati de yapmazlar.

Acıları aynelyakin hissetmek; acıları yaşayanları görerek, onların çektikleri acıyı ve bu acının onların yüzüne, davranışlarına yansımalarını görerek, hissederek olur.

Bu kişilerin acıları yaşayanların çektikleri ıztırapları anlamaları, acıları ilmelyakin hissedenlere kıyasla çok daha fazladır.

Bunlar, yanan yürekleri gözleriyle görüyorlar, yüreklerinde sızıları hissediyorlar. Ama, bunların acıları yaşayanların çektikleri ıztırapları anlamaları da sınırlıdır.

Bir de acıları hakkalyakin yaşayanlar vardır. Yani evladını bir terör eyleminde, bir başka haksız saldırıda kaybedenlerin, benzer eylemler sebebiyle acılara gömülenlerin acısını hissetmeleri vardır. Bu kişilerin, evlat acısını anlamaları artık maksimum düzeydedir.

Canı yanan, yüreği dağlanan, kalbine kor ateşi düşen acılı anne ve babaların çektikleri ıztırapları en çok da benzer acıları yaşayanlar anlar ve hissederler. Bunlar, acılı anne ve babaların, kardeşlerin yaşadıklarını, verdikleri tepkileri, yüreklerinde hissederek anlarlar.

Acılarla Yaşayanlar İçin En Acı Verici Hadiseler

Evlatlarını, eşini, kardeşini, kuzenini vb. bu vatan için feda eden, acısını yüreklerine gören, kaybettikleri ciğerparelerinin acılarının yüreklerinde KOR ateşi gibi taşıyan acılı insanlar için en acı olan, bu acıları görmeyerek, hissetmeyerek, hatta inkâr ederek acıları yaşatanlarla işbirliği içinde olmaktır.

Yani bazı kişiler, partilerin, derneklerin mensupları vb., “bizler de, bu VATANIN evlatlarıyız, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız, bizler bu vatanın iyiliği için çabalıyoruz, kimse bizim yurttaşlık sevgimizi tartamaz” deyip de, bu vatan için ciğerparelerini feda edenlerin acılarını görmeyip, bu şehit kahramanları katledenlerle, onları alkışlayanlarla, onlarla bütünleşenlerle İŞBİRLİĞİ yapıyorsa, hiç kusura bakmasınlar, yer yüzünden arşı alaya kadar YALAN söylüyorlar.

Hele ki, bir yandan “ben milliyetçiyim, vatan sağ olsun, bu vatan uğruna canım feda” derken, bu kanlı ihanet örgütlerinin siyasi temsilcileri ile doğrudan ya da dolaylı olarak işbirliği içinde oluyorlarsa, bunun adı ikiyüzlülüktür, çelişkidir, kandırmacadır.

Bir parti, PKK’nin siyasi temsilcisi ile sıkı ilişki içinde olan, onunla işbirliği yapan, onu koruyucu yönde politikalar belirleyen, tutumlar izleyen bir parti ile işbirliği yapıyorsa, artık “benim kırmızı çizgim PKK’dır, PKK’ya karşı olmaktır” şeklinde söz söylemesinin hiçbir manası yoktur.

Kendisi için “düşman ilan ettiği (PKK)” bir terör örgütü ile işbirliği içinde olan bir parti ile işbirliği yapan bir parti için, artık PKK hakkında düşmanlık ilan etmesinin hiçbir manası yoktur.

Evlatlarını bu vatan uğruna feda eden acılı analar ve babalar, kardeşler vd. için en acı olan da, evlatlarını katledenlerle yapılan işbirliğidir. Onları meşru görmektir.

Bir PKK’lı, PKK sempatizanı, PKK’nın siyasi temsilcisi olan bir partinin yönetim kadrosunda olan birisinin, evlatlarını bu vatan için feda eden acılı ana ve babaların acılarını hissetmemeleri, bir kısmının yaşanan bu acılardan gizliden gizliye veya aleni olarak zevk almaları söz konusu olabilir. Bu tür tepkiler, acısı olanları çok da etkilemeyebilir. Çünkü zaten acıyı yaşatanlar bunlarla aynı kulvardalar.

Elbette ki, bu yönde tepki vermenin bir yaptırımı olmaz. Ama acılı aileler, bir şekilde bunların sırıtkanlıklarını, keyifle yaşamalarını görmeleri, onlara ayrı bir acı verir. Bunlar için hukukî çerçevede bir şeyler yapılamıyorsa, hukuken yapacak bir şey yok demektir.

Ama, Türkiye Cumhuriyetinin kurucu partisi olduğunu söyleyen bir partinin yöneticileri, bir yandan Cumhuriyeti biz kurduk, bu cumhuriyetin koruyucusu, savunucusu biziz derken, diğer yandan da, Cumhuriyeti yıkmaya, vatanı bölmeye çalışan bir terör örgütünün siyasi uzantısı ile işbirliği yapıyorsa, hem Cumhuriyete, Cumhuriyetin kurucu değerlerine ihanet ediyorlar, hem de bu vatan uğruna evlatlarını şehid verenlerin yüreklerindeki sızıları milyonlarca kat artırıyorlar.

Hele ki bu parti ve müttefikleri, 15 Temmuz ihanet kalkışmasında yaşananları TİYATRO olarak değerlendirip, bu ihanet kalkışmasına katkı sağlayanlar hakkında uygulanan yaptırımları kaldıracaklarını söylüyorlarsa, kısaca, FETÖ ihanet örgütü mensupları için, harici güçlerle işbirliği içinde koruyucu yönde açıklamalar yapıyorlarsa, vaadlerde bulunuyorlarsa, bu politikalar, 251 şehidimizin ailelerinin yüreklerine ayrıca KOR ateşi döküyor demektir.

Çok daha net olarak ifade edeyim ki.

Bu ülkede, PKK’nın siyasi uzantısı olan bir partinin, bu örgütle ilişkileri olan yöneticilerinin, bu vatan için hayatlarını feda edenlerin acılarını hissettikleri kanaatinde değilim. Hatta bunların bir kısmı, kahraman şehidlerimizi katledenlerin cenazelerine iştirak ederek, hatta o HAİN teröristler için gerilla, PKK eylemlerinde ölenler için ŞEHİD diyenler, bu vatan uğruna feda olan şehidlerimiz için acı çekmek bir yana, içten içten seviniyorlardır da. Bunları tüm şehid yakınlarının gönülleri ile işbirliği içinde Allah’a havale ediyorum.

Bu ülkede, PKK’nın siyasi uzantısı olan bir partinin, bu örgütle ilişkileri olan yöneticileri ile işbirliği içinde olan partilerin yöneticileri ve bu partinin işbirlikçi politikalarını uygulayanlar ve bu politikaları tasvip edenlerin de, bu vatan için evlatlarını şehid veren ailelerin acılarını hissettiklerini düşünmüyorum. Bu acıları paylaşıyoruz diyenlerin samimiyetine inanmak mümkün değildir. Katillerle işbirliği içinde olanlarla işbirliği yaparak, acılı anaların, babaların acıları paylaşılamaz, bilakis bu şekildeki politikalarla yaşanan acılar milyonlarca katlanarak artar.

Bu vatan için, bu millet için, bu ülke için hayırlı, olumlu hizmetlerin yapılmasını isteyen, milliyetçiyim diyen, sağ ya da sol eğilimli olması fark etmeksizin bu vatanı içtenlikle seviyorum diyen, bu vatan ve bu millet için şehid olanların bütün acılarını yüreğimizde hissediyoruz diyenleri, bu acıları artıranların eylemlerini görmeye, onlarla aralarına mesafe koymaya, onlarla siyasi işbirliğinden uzak olmaya davet ediyorum.

Bu millet çok acı çekti. Hala da çekiyor. Bu acıyı yaşatanlar belli. Yaşayanlar da belli. Basiretli olarak, bu acıları yaşatanlara, işbirlikçilerine, destekleyenlere meydan bırakılmamalı.

Kısaca ifade etmek gerekirse, burada belli bir partinin koruyucusu, savunucusu, müntesibi olarak değil, acıları yaşayanların çektikleri acıların gönülden, gönüllü temsilcisi olarak bu çağrıyı yapıyorum. Yeter artık, daha fazla acılar yaşanmasın. Yaşatanları, yaşatanlarla işbirliği içinde olanları, basireti yüksek, ufku geniş bu milletin er ya da geç tasfiye edeceğini ümit ediyorum.

Merhum milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un dediği gibi:

Sahipsiz vatanın batması haktır; eğer sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır.

Ben de derim ki:

Sahipsiz acıların yaşanması ilanihaye artarak devam edecektir; bu millet, acılarına sahip çıktığı, bu acıları yaşatanları kıyamete kadar mahkûm ettiği takdirde, bu acılar kısa zamanda bitecek, güzel günlerin yaşanması yakın olacaktır. Belki de, bu necip milletin yaşayacağı bu güzellikler, geçmişte yaşanan acıları bir nebze de olsa azaltacaktır.

E-posta   Facebook   Twitter     Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
Bu yazı 29352 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
DEMOKRATİK YOLLARLA DEMOKRASİYE GEÇİŞ: 14 MAYIS 1950
5/17/2022
İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİN FESHİ KARARININ İPTALİ: YENİ BİR 367 VAKASI OLUR
5/7/2022
VAAAYYY BEEEE OSMAN KAVALA MELEKMİŞ(!?!?)
4/27/2022
PAÇALARI KANLA KİRLİ BİR ÜLKE “TÜRKİYENİN SİCİLİ BOZUK” DEMİŞ
4/20/2022
MANSUR SAVAŞ’IN CUMHURBAŞKANLIĞINA ADAY OLABİLME İHTİMALİ VAR MI?
4/12/2022
PAKİSTAN’DA NELER OLUYOR?
4/5/2022
GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM: SİSTEMİN “FİŞ”LE CİHAZA BAĞLANMASI
3/27/2022
AYM’NİN MEVCUT HÜKÜMET SİSTEMİNİ KİTLEYEN KARARI
3/19/2022
UKRAYNA: BÜYÜKLER TEPİŞİR, OLAN KÜÇÜKLERE OLUR!
3/11/2022
GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM AÇIKLAMASI: BOOOOM
3/4/2022
TÜRKİYE’DE MUHALEFET NEDEN İKTİDAR OLAMIYOR?
2/25/2022
HDP AYM TARAFINDAN KAPATILMAZSA NE OLUR?
2/17/2022
İNSAN HAKLARI AVRUPA SINIRLARINDAN İÇERİ GİREMİYOR!!!
2/9/2022
DEMOKRASİ NEREDEN GEÇER; DİYARBAKIRDAN MI YOKSA…?
2/2/2022
İNANANLARIN İNANCINI YARALAYAN SERÇE (!?!?)
1/26/2022
ENES KARA İNTİHAR ETTİ, CEMAAT VE TARİKAT DÜŞMANLIĞI DEPREŞTİ
1/19/2022
TÜRKİYE’DE BAŞKANLIK (CUMHURBAŞKANLIĞI) SİSTEMİ NEDEN YERLEŞEMEDİ?
1/12/2022
CHP, HALA DİNDARLAR İÇİN KORKUTUCU VE ÜRKÜTÜCÜ
1/5/2022
CHP’NİN “FETÖCÜLERLE DE HELALLEŞMEK” POLİTİKASI
12/29/2021
TÜRKİYE’DE İTTİFAKLAR VE MİLLET İTTİFAKI-HDP İLİŞKİSİ
12/22/2021
QUEBEC’DE BAŞÖRTÜSÜ TAHAMMÜLSÜZLÜĞÜ VE İSLAMA YÖNELİK FARKLI UYGULAMALAR
12/15/2021
OKUL ÖNCESİ ÖĞRETİMDE DİN EĞİTİMİ VE LAİKLİK TARTIŞMALARI
12/8/2021
28 ŞUBAT ZİHNİYETİ “CELLADINA ÂŞIK” BAZI MAĞDURLARINDA DEVAM EDİYOR
12/1/2021
CHP’DEN HDP’YE “PKK İLE İLİŞKİLERİNİ MİNİMİZE ETME” ÖNERİSİ
11/24/2021
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNDE %50+1 ÇOĞUNLUK DEĞİŞMELİ Mİ?
11/17/2021
İYİ PARTİNİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI?
11/10/2021
ANAYASADAKİ DEĞİŞTİRİLMESİ YASAK HÜKÜMLERİN VESAYETÇİ TEMELİ
11/3/2021
İŞKENCE YAPMAK, DEMOKRATİK(!?) ABD İÇİN MEŞRU, TÜRKİYE İÇİN SUÇ!
10/27/2021
ÇAĞDAŞ UYGARLIK KAVRAMININ ANAYASADA NE İŞİ OLABİLİR Kİ?
10/20/2021
“YÜCE DEVLET”TEN GÜÇLÜ DEVLETE
10/13/2021
1982 ANAYASASININ İLK DÖRT MADDESİ DEĞİŞMELİ MİDİR?
10/7/2021
KASETÇİ DÜKKÂNININ ÜSTÜNDEKİ MAHKEMELERDEN YENİ YARGITAY BİNASINA
9/28/2021
YENİ BİR 367 ÖZLEMİ: RECEP TAYYİP ERDOĞAN 2023’DE ADAY OLAMAZ
9/19/2021
YENİ YARGITAY BİNASINDA DUA EDİLDİ, LAİKLİK ELDEN GİTTİ(!!!)
9/10/2021
YÜZDE ON MİLLİ SEÇİM BARAJI NE OLMALI?
9/1/2021
28 ŞUBATIN KUDRETLİ(!) PAŞALARI LAYIK OLDUKLARI YERE MARŞ MARŞ
8/23/2021
FETÖ’NÜN SİYASİ AYAĞI HANGİ PARTİLER ACABA?
8/9/2021
TUNUS’TA CUMHURBAŞKANLIĞI DARBESİ
7/29/2021
ÇANAKKALE’DEN 15 TEMMUZA: KAHRAMAN HALKIMIZIN VATAN SAVUNMASI
7/15/2021
TÜRKİYE’DE YAKIN GELECEKTE ERKEN SEÇİM OLABİLİR Mİ?
7/8/2021
BİZ DE BAŞÖRTÜSÜ HUSUMETİ BİTTİ ZANNEDİYORDUK; MEĞERSE…
6/28/2021
BAŞKANLIK SİSTEMİ ŞAHANE, “TROLLÜK” YAFTALARI GERİ İADE!
6/19/2021
HDP, KAPATILMALI MI; KAPATILABİLİR Mİ?
6/8/2021
KORSAN İSRAİL DEVLETİNİN ZULMÜNE UĞRAYAN MAZLUM FİLİSTİN HALKI
5/23/2021
TÜRKİYE’DE PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI: ÇOK KÖTÜ BİR ŞEY Mİ?
5/10/2021
DÜNYANIN EN BÜYÜK KORSAN DEVLETİN BAŞI: ERMENİ SOYKIRIMI DEDİ
4/30/2021
RECEP TAYYİP ERDOĞAN: FİKRÎ İKTİDARIMIZI HÂLÂ TESİS EDEMEDİK
4/21/2021
VESAYETÇİLERLE DEMOKRASİ YANLILARI İÇİN TURNUSOL KÂĞIDI: 104 AMİRALİN E-BİLDİRİSİ
4/11/2021
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NİN FESHEDİLMESİ KARARI İPTAL EDİLEBİLİR Mİ?
4/2/2021
TÜRKİYE’NİN İSTANBUL SÖZLEŞMESİNDEN ÇEKİLMESİNE NİÇİN BU KADAR SERT TEPKİ VERİLİYOR?
3/24/2021
TAKLİTCİ DEĞİL TÜRKİYE’NİN GERÇEKLERİNE UYGUN BİR ANAYASANIN YAPILMASI
3/15/2021
1000 YIL SÜRECEK DENİLEN 28 ŞUBAT’IN TAHRİBATLARI VE TAMİRATLAR
3/6/2021
YENİ ANAYASA: BAŞKANLIK SİSTEMİ Mİ GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM Mİ (2)?
2/25/2021
YENİ ANAYASA: BAŞKANLIK SİSTEMİ Mİ GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM Mİ (1)?
2/16/2021
CUNTA ANAYASASINDAN DEMOKRATİK SİVİL ANAYASAYA: TAŞLI YOLLAR
2/7/2021
YARATILIŞ MODELİ KONGRESİ EVRİMCİLERİ NİÇİN RAHATSIZ ETTİ?
1/29/2021
VESAYETÇİ ZİHNİYETE GÖRE ÖZDE CUMHURBAŞKANI(!?) NASIL SEÇİLİR?
1/20/2021
BAŞÖRTÜLÜ HÂKİMLER Mİ BAŞI AÇIK HÂKİMLER Mİ TARAFSIZ KARAR VERİR?
1/11/2021
1876 KÂNÛN-I ESÂSÎ’DE ÇEVİRİ HATALARI: TBMM BAŞKANINA ÇAĞRIMDIR
1/2/2021
HARF DEVRİMİNİN TÜRK DİLİNDE MEYDANA GETİRDİĞİ SONUÇLAR
12/23/2020
TÜRKİYE’DE BAŞKANLIK SİSTEMİNİN FİKİR BABASI: PROF. DR. BURHAN KUZU
12/14/2020
FRANSA’DA ÇOĞULCULUK VE HOŞGÖRÜ YERİNİ FAŞİZME Mİ BIRAKIYOR?
12/5/2020
CHP, HDP, SP VE İYİ PARTİ ANAYASASI İNKÂR EDİLDİ, İYİ PARTİ’DE NELER OLUYOR?
11/26/2020
HANGİ CUMHURİYET YAŞASIN?
11/17/2020
ABD’DEKİ SEÇİMLER Mİ, YOKSA VENEZUELA’DAKİ SEÇİMLER Mİ DAHA AZ HİLELİ?
11/8/2020
İZMİR DEPREMİ VE HÜKÜMETE BİR ÖNERİ
10/31/2020
Tarikatlar Atatürk’ün 1924 Anayasası’nda teminat altında idi
10/24/2020
ENİS BERBEROĞLU MİLLETVEKİLLİĞİNE GERİ DÖNEBİLİR Mİ?
10/14/2020
CHP’NİN SÖZÜNÜ ETTİĞİ “GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM” MÜMKÜN MÜDÜR?
10/4/2020
RECEP TAYYİP ERDOĞAN 2023 SEÇİMLERİNDE CUMHURBAŞKANLIĞINA ADAY OLABİLİR Mİ?
9/23/2020
İSTANBUL SÖZLEŞMESİNE GÖRE, DEVLET KADINA YÖNELİK 'ALKOL TEMELLİ ŞİDDETLE' MÜCADELE ETMEMELİ Mİ?
9/13/2020
TÜRK TOPLUMUNUN TEMELİ OLAN AİLEDE “ALARM ZİLLERİ” ÇALIYOR?
8/27/2020
15 YAŞ ALTI KIZLARLA İMAM NİKÂHI İLE EVLİLİK SUÇ MU, DEĞİL Mİ?
8/16/2020
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ: “BAL”IN İÇİNE ZEHİR KATILARAK SERVİS EDİLMESİ
8/5/2020
ZİNCİRLERİNİ KIRAN AYASOFYA-İ KEBİR CAMİ-İ ŞERİF’İNDE İLK CUMA NAMAZI
7/25/2020
15 TEMMUZ BENZERİ YENİ BİR İHANET KALKIŞMASI YAŞANABİLİR Mİ?
7/15/2020
27 MAYIS ASKERİ DARBESİNİN YASSIADA CİNAYET MAHKEMESİ İLGA EDİLDİ
7/6/2020
FETH-İ MÜBİN’İN SEMBOLÜ AYASOFYA SAN’AT VE İMAJA FEDA EDİLEMEZ
6/20/2020
AYASOFYA’YA DANIŞTAY KARARIYLA CAMİ STATÜSÜ KAZANDIRILMASI
6/9/2020
TÜRKİYE’DE ASKERÎ DARBELERİN ANASI: 27 MAYIS 1960
5/31/2020
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ: AİLE VE KADINLAR KORUNUYOR MU TAHRİP Mİ EDİLİYOR?
5/18/2020
ALİ ERBAŞ’IN ŞAHSINDA HUTBELERE LGBTİ+ AYARI MI ÇEKİLMEK İSTENİYOR?
5/5/2020
CORONA SÜRECİNDE YAŞANAN KÜRESEL EKONOMİK SAVAŞLARIN GALİBİ KİM OLACAK?
4/24/2020
CORONA VİRÜSÜ KÜRESEL OPERASYONA MI DÖNÜŞÜYOR?
4/13/2020
CORONA VİRÜSÜNE KARŞI “DUA İLE MÜCADELE” ÇOK MU SAÇMA?
4/1/2020
CORONA VİRÜSÜNE KARŞI HANGİ ÜLKELER BAŞARILI, HANGİLERİ BAŞARISIZ?
3/21/2020
İDLİB’DE NE İŞİMİZ Mİ VAR? ŞEHİTLİK TEPESİ BOŞ MU KALMALI?
3/10/2020
28 ŞUBAT, RAND CORPORATİON: YENİ BİR DARBE Mİ GELİYOR?
2/29/2020
SORUYORUM: FETÖ İHANET ÖRGÜTÜ’NÜN SİYASİ AYAĞI KİMLER OLABİLİR?
2/18/2020
ANAYASA MAHKEMESİ KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN ÖNLENMESİ ÇABALARINI SABOTE Mİ ETTİ?
2/9/2020
ELAZIĞ VE MALATYA DEPREMİ SONRASI SKANDAL MAÇ ERTELEME KARARI
1/28/2020
HAKİKATEN TÜRK ASKERİ’NİN LİBYA’DA NE İŞİ Mİ VAR?
1/18/2020
İNSANCIL(!) BATIDA FAŞİST BİRİNE VERİLEN NOBEL ÖDÜLÜ
1/8/2020
KANAL İSTANBUL KAMPLAŞMASI: YENİ GEZİ EYLEMLERİ HAZIRLIĞI MI YAPILIYOR?
12/30/2019
YENİ PARTİLERİN TOPLUMDA KARŞILIĞI VAR MIDIR?
12/24/2019
YORUMLAR
Toplam 4 yorum var, 4 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
ADNAN METİN 26 Mayıs 2022 Perşembe 23:42

YÜREĞİNİZE SAĞLIK SAYIN HOCAM COK İYİ VE DOĞRU BİR TESPİT TÜM YAZI VE FİKİRLERİNİZE İÇTENLİKLE KATILIYORUZ BAROLARIN DEVAMINI DİLİYORUZ KOLAY GELSİN HAYIRLI GECELER CUMANIZ MÜBAREK OLSUN. SELAMÜNALEYKÜM.

Yorumu oyla      40      39  
Mehmet kuşcu 26 Mayıs 2022 Perşembe 15:16

Duygularımıza tercüman oldugunuz için teşekkür ederim. Kahrolsun emperyalizm ve onun yerli iş irlikçileri.

Yorumu oyla      40      39  
Zekeriye Okcu 26 Mayıs 2022 Perşembe 08:40

Kardeşim kalemine ve yüreğine sağlık.

Yorumu oyla      39      40  
Zekeriye Okcu 26 Mayıs 2022 Perşembe 08:40

Kardeşim kalemine ve yüreğine sağlık.

Yorumu oyla      39      39  
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
fransa
Suudi Arabistan
konya
DEAŞ
Bütçe
Murat Yıldırım
Duygun Yarsuvat
Carlos Arroyo
ceza