Talat Atilla Ankara madem bilmece çözdürmeyi seviyor, deneyelim! Dikkat sahte Mesih! |
Ersan Yıldız GİRİLMEZ |
Mihriban Başlı Nereye Gidiyoruz? |
Tuğba AYAN SONBAHAR, SARI YAPRAKLAR, SAĞLIKLI HÜZÜN VE METAL ELEMENTİ |
Adnan Küçük MEB YUSUF TEKİN’İN LAİKLİK SÖYLEMİ BAZI ÇEVRELERİ RAHATSIZ ETTİ |
Zahide Guliyeva ÖĞRETENSİN ÖĞRETMENSİN BANA NE! |
Cengiz Altınsoy Taş deyip geçmeyin |
Kıvılcım Kalay NEDEN DİYE SORMA |
Canan Sezgin BU DOLUNAYLA BİR DEVİR KAPANIYOR! |
Tuğrul Sarıtaş Duayen gazeteci Tuğrul Sarıtaş'tan yeni kitap! |
Tekin Öget GERÇEKTEN DE TAM YOL İLERİ Mİ? |
Esra Süntar İZDÜŞÜM TEOREMDEN BAĞIMSIZSA KAPSANAMAZ |
M. Kürşat Türker ARA-SIRA |
Yalçın Toker SPOR YAZARLARI GENEL KURULUNDAYDIM.. |
Haktan Kerem Ural ‘ADALET SİSTEMİ’NİN ALTINDA SERİNLEYEN AHLAKSIZLAR |
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ukrayna dönüşü, “Dolmabahçe toplantısını doğru bulmuyorum” sözlerini haklı buluyorum.
Hatırlarsınız; Erdoğan daha önce de izleme heyetine karşı olduğunu söylemişti.
Erdoğan’ın, Devletin başı ve başkomutan olarak bu çıkışları yerinde ve doğrudur.
Erdoğan bu sözleri ile HDP Lideri Selahattin Demirtaş’ın ipe un seren siyasi duruşuna itiraz ederken, hükümet üyelerinin de kendisi ile daha senkronize çalışmasını talep etmiştir.
Demirtaş, siyasi bagajı gayri milli duruşlarla dolu bir siyasetçidir.
Çözüm partnerinin doğal lideri olan Erdoğan’a, “Seni başkan yaptırmayacağız” derken aslında, çözüme yönelik niyetini satır arasında açık ediyor.
Erdoğan’a CHP ya da MHP’liler, “Seni başkan yaptırmayacağız” deseler, bu siyaseten anlaşılır bir sözdür.
Fakat, çözüm için en ağır riskleri almış bir Devlet Başkanı’na, üstelik Başbakan iken siyaseti hayatını riske sokarak müstakil duruş göstermiş bir Cumhurbaşkanı’na yönelttiği bu sözler kendisini fena halde açığa çıkarmıştır.
Demirtaş’a soralım;
Bu gayri milli duruşu senden kim ya da kimler istiyor?
Kürt kardeşlerimiz mi?
Mümkün değil.
Çünkü, senin partinin aldığı oylardan daha fazlasını, senin her gün hakaret ettiğin parti alıyor.
Türk kardeşlerimiz mi?
Bu soru zaten hükümsüz.
Yoksa kandil mi?
Bu soruların yanıtını en iyi Demirtaş biliyor ama elbette cevap vermeyecek.
Tarih bu sorunun yanıtını en yalın şekilde haykıracaktır.
İnsanlık tarihinin en büyük savaşı Çanakkale’yi bile bahane ederek, Türkiye Cumhuriyeti’ni suçlamak, nasıl bir ruh halidir?
Bu nasıl bir öfke, nasıl bir kindir?
Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu son çıkışlarını samimi, yerinde ve yüreklere su serpen bir davranış olarak içtenlikle kutluyorum.
E-posta Facebook Twitter Yazdır Önceki sayfa Sayfa başına git |
Bu yazı 22293 defa okunmuştur. |
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |