E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

M. Kürşat Türker

Medeniyetler Çatışması
11 Eylül 2014 Perşembe

Yayımlandığı dönem ve sonrası itibariyle hayli ses getiren , siyaset sosyolojisi açısından zengin bir çağrışım portföyüne zemin hazırlayan Huntington teorisi ; " Medeniyetler çatışması " malumunuzdur. Özeti itibari ile ideolojilerin savaşının sonundaki boşluğun medeniyetlerin çatışması ile doldurulacağına ilişkin bir önsemedir. Medeniyetler arası fay hatlarının geleceğin muharebe hatlarını teşkil edeceğini savunmuştur. Batı medeniyetinin kutsanmasında Arnold Toynbee'nin halefi tavrıyla Huntington elinden geleni yapmıştır. Peki geleceğin rotasının çiziminde teorinin en açık uçlu noktası olan sosyoekonomik yönelimler açısından ; milliyetsiz kapitalist hanedanlıklar , cibilliyetsiz paralı askerler ve kaçar göçer sıcak para trafiği nasıl öngörülememiştir..?
Belki de ilk belirlenmesi gereken unsur ; mevcut entelijensiyanın kapitalizmin memelerinden beslenmesinden mütevellit sistem içinde sistemi göremeyişleridir. Sütü içmekte ve rengi ile ilgilenmemektedirler. Fırça olmadan tuvale çizim yapılamazken , fırça olarak resmi görmek de mümkün değildir. Laf cambazlığına son verip hassasiyet epistemolojisine girmekte yarar var derim..,

HASSASİYET : Huntington'un hassasiyet penceresi ile şimdinin beynelmilel politik devinimleri açıklanamamaktadır. Örneğin ; Bosna katliamı süresince Rus hassasiyetlerinin belirgin unsuru doğu bloku kardeşliği ve Ortodoks yoldaşlığı üzerinden Sırp vahşetinin görmezden gelinmesi olarak açıklık kazanabilir. Peki , aradan çokta zaman geçmemişken Aynı Rus hassasiyeti hangi bağlamlar ile Suriye'nin hamisi oluvermiştir..? Bunu açıklamak için madeniyet birlikteliklerinin izahına ihtiyaç vardır. Nasıl olup da medeniyet anlamında birbirine kutuplar kadar uzak olan iki devlet parmaklarına ufak bir kesi atıp kan kardeşi oluvermiştir. Madeniyet burada silah satışlarının cazibesi yoluyla din , mezhep ve etnik yakınlıkların üzerine çıkıvermiştir. Aynı şekilde silah satamadığı ülkeye demokrasi satmaya soyunan Yankeeler ve İngilizler, nasıl olup da Suudi krallığı gibi faşist bir monarşiyle yakın sırdaş ilişkilerini sürdürebilmektedir..? Pek tabii olarak durumu madeniyet dışında herhangi bir unsura bağlamak güçleşmektedir. Diğer yandan, Dubai ( Ahir zaman laboratuvarı ..) gibi zenginlikten nevri dönmüş bir İslam ülkesi , hemen komşusu sayılan Somalililer açlıktan ölürken , polis araçları rezervine İtalyan spor arabalarını da katarak aslında İslam adına bir medeniyetten söz edilmesinin mümkün olmadığını bize söylemektedir. Oysa medeniyetler hassasiyetler üzerine kurulur.., Dinler de hassasiyetlerin atlasıdır..., Ve vahşi kapitalizm ormanında büyük medeniyetlerin seyyar satıcılara dönüşmesi zaten olası sonuçlardır. Hangi ağacın altında satış yapıldığının ehemmiyeti yoktur. Keşke Huntington ve önceli emsallerinin kulağını çekebilecek Marksist öğretmenleri olsaydı diye düşünmeden edemiyor insan..,

ÇATIŞMA : Gelinen noktada ülkelerin önceliği ekonomik refah olduğundan, bir çok ülke birbiri ile imam nikahlı ilişkilere girip durumu resmiyete dökmekten kaçınacaktır. Temel çatışma alanları , birbirinin pazaryerine zabıta göndermek suretiyle şekillenecek , harcırah verilmeyecek ancak yıpranma payı açısından belli miktar rüşvete de göz yumulabilecektir. Bu minvalde batı medeniyetinin özgeçmişindeki en değerli parametre emperyalizme yıllarını vermiş olmaktır. Müstemleke ülkelerinde kendi milli bayraklarını dalgalandırmak yerine , o ülkelerin milli borsalarını dalgalandırarak hakimiyet kurmak daha rasyonel bir metot halini almıştır. Yani batının üstünlüğü ; medeniyetten ziyade madeniyet üzerinden anlamıyla bütünleşecek , kalıcı medeniyetler katatoni halinde iken geçici madeniyetler oryantal yapmaktan çekinmeyecektir. Bu arada batı, mirasını yediği medeniyetlerin savaşını kendi başkentlerinde yaşadığında herhangi bir teori üretemeyerek aslında medeniyet anlamında büyük bir acze düşmüş olduğunu dahi fark edemediğinden dolayı, bundan sonraki çatışma alanlarını da doğru tahlil edemeyeceğini açık etmektedir. Evet , ideolojiler artık çatışma alanı değildir. Küba komünizmi bir mezar taşıdır. Ama varlığının devamı kapitalizm için önemlidir. Çünkü mezar taşı var ise ölü bir ideolojinin varlığından söz edilebilir. Nitekim Guantanamo da bu zaferin madalyasıdır ve de birçoklarının zannettiği gibi bir ıslah bölgesi değil , bir zabıta kursu yerleşkesidir adeta ..!

E-posta   Facebook   Twitter     Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
Bu yazı 18251 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Algı Yönetimi
9/4/2014
Biyoterörizm
8/25/2014
Dekoratif İslam!
8/12/2014
Bir Deli Aranıyor
8/5/2014
Hayvan Oyuncular Sendikası
7/28/2014
Seydi Lawrence-2
7/19/2014
Seydi Lawrence-1
7/10/2014
Üç Boyutlu Ninniler...
6/25/2014
BOP Finalinin Yarım Almanağı
6/14/2014
İçkin
6/5/2014
Kıssalardan Hisseler...
5/29/2014
Çoğul Katılımlı Paylaşılmış Psikoz!
5/23/2014
Meritrokrasi ya da Çöküş!
5/12/2014
DEPREM..8.3
5/5/2014
MUHASİBİ , GAZALİ VE NEFSİN DEHLİZLERİ ..
4/20/2014
Sömürgenler ve Kemirgenler
4/7/2014
SİYASETİN SOL LOBU
4/2/2014
DAİLER , FEDAİLER VE TANRININ CEZASI
3/23/2014
Tanrısız Bırakılmış Dinler
3/8/2014
Cevasis ve Katarsis!
2/25/2014
Anarşi Ateşi!
2/14/2014
AYN-ÜL YA'KİN'
2/5/2014
ALACAKARANLIK
1/22/2014
KORSAN, KAHİN VE FARE!
1/9/2014
ZULÜM PANAYIRI
1/3/2014
NECASETTEN TAHARET
12/26/2013
ŞEYTAN-DEC​CAL CORPORATIO​N
12/16/2013
TEPENİN SÖZLERİ...
12/3/2013
APOPTOZİS
11/23/2013
İBN-İ SİNA , İBN-İ RÜŞD VE RUH
11/15/2013
Neo Azadi!
11/1/2013
İstihbarat Talanları!
10/21/2013
Kukla Atölyesinde İsyan...
10/13/2013
Bidatlar Geçidi!
10/6/2013
Pestenkerani Tedrisat
10/1/2013
KURULU DÜZEN İLLÜZYONU !
9/25/2013
Evrim'de Tekamül!
9/16/2013
Kral ve Sinsi Vezir!
9/11/2013
Rabbani Nefes
9/5/2013
Siyahi Başkan Sendromu ve Zalimler!
9/2/2013
Hancı ve Yolcu
8/28/2013
Karanlıkta Islık Çalanlar!
8/24/2013
BOP'a Batmış Yankeeler!
8/16/2013
Cumhuriyet Masalı, Sahne!
8/8/2013
Suikast Güncesi!
8/4/2013
İbni Haldun ve Köylü Diktatoryası
7/30/2013
Psikoloji İlmi ve Uhrevi İlham
7/18/2013
İbn Arabi'den Yavuz Selim'e, Fatih'ten Machiavelli'ye
7/15/2013
Tefecilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (TDDK)
7/8/2013
Soytarılar Sendikası!
7/2/2013
Havatır
6/27/2013
Psikoterapi Hikayesi
6/19/2013
Meta-Morfoz, Kanser
6/11/2013
Vandettalizim-Vandalizm
6/7/2013
Sağ-Sol, İki Raket!
5/29/2013
Merkezi Ah Alma Teşkilatı (MAT)
5/24/2013
Cehl-i Mürekkep Asrı
5/14/2013
Islah Edilmemiş Demokrasi
5/8/2013
Kıyamet Manifestosu
4/29/2013
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.

Bu haber henüz yorumlanmamış...

SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
tff
konuk oyuncu
Endonezya
işte benim stilim
Manchester City
kardemir karabükspor
Milwaukee Bucks
Duygun Yarsuvat
çin