E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Adnan Küçük

OTORİTER MİLİTAN LAİKÇİ KİMLİKLE BÜTÜNLEŞTİRİLEN KARMA EĞİTİMİN ÇOĞULCULAŞTIRILMASI
8 Ağustos 2023 Salı

Milli Eğitim Bakanı Sayın Prof. Dr. Yusuf Tekin, 11 Temmuz 2023 günü katıldığı bir televizyon programında sorulan bir soruya şu cevabı verdi: “Kız çocuklarını okula göndermeyen ailelerin en baştaki argümanı, ‘ben çocuğumu erkeklerle aynı okula göndermek istemiyorum’ oluyor. Veliyi ikna etmek için gerekirse kız okulları da açabilmeliyiz. Veli isterse çocuğunu kız okullarına gönderebilmeli”.

Bu açıklamayla Sayın Tekin, karma eğitim kurumları yanında sadece kızların okudukları okulların da açılabileceğini söylemiş oldu.

Milli Eğitim Bakanının bu açıklamasına otoriter militan baskıcı laikçi çevrelerden çok yoğun tepkiler geldi.

Önce bu tepkilerin bazılarına kısaca yer verdikten sonra bu tepkilere cevap vereceğim.

* Türkiye laik bir cumhuriyettir ve bu ülkede laik ve çağdaş eğitim, kanunlarımızın da altını çizdiği şekilde karma olarak verilir.

* Milli Eğitim Bakanı, milli eğitimi tarifleyen kanun ve yönetmelikleri çiğnemekle değil koruyup uygulamakla yükümlüdür.

* Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)’nın işi, laik, demokratik, ilmî, kamusal ve karma eğitim vermektir.

* “Bu yönde toplumda talep var” söylemi, kanunları çiğnemeye kılıf yapılamaz.

* Kız çocuklarının eğitimi, gerici niyetlere alet edilmeye çalışılmaktadır.

* MEB “siyasi ideolojisine uygun bir toplum yapılanmasını hedefliyor”.

* Karma eğitim, pedagoji ve eğitim bilimleri açısından vazgeçilmez önemdedir. Bu sebeple, karma eğitimden sapmak bilime aykırı hareket etmektir.

* Laik cumhuriyetin ilk devrimlerinden biri Tevhid-i Tedrisat Kanunu’dur. Karma eğitime son vermekle Tevhid-i Tedrisat Kanunu ortadan kaldırılmak isteniyor.

* Karma eğitime karşı olmanın temelinde, muhafazakâr yaşam tarzı ve laiklik karşıtlığı mevcuttur.

* Asıl niyet gerçekten kız çocuklarını okutmak; onların önünü açabilmek; onları geleceğe hazırlamak değil, tarikat ve cemaatlerin istediği talepleri yerine getirmektir.

Bunlar Sayın Tekin’in sözlerine yönelik getirilen ağır ve yoğun eleştirin bazılarıdır.

Aslında burada dile getirilen her bir eleştiri konusu, birer makaleyle izah edilecek muhtevaya sahiptir. Ben burada, bazı eleştiri konularına birer cümle ile bazılarına da kısmen uzunca cevaplar vermeye çalışacağım.

Eleştirilere Dair Değerlendirmeler

* Karma eğitimle laikliğin özdeşleştirilmesi bir görüş olarak savunulabilir. Fakat bu laiklik telakkisi, Anayasamızda öngörülen laiklik telakkisi ile uyumlu değildir. Bu özdeşleştirme fikri, ülkemizde geçmiş yıllarda tek parti zihniyetinin otoriter, baskıcı, çoğulculuğu yok eden, militan, dışlayıcı, hukuk devleti ile uyumlu olmayan, materyalizmi resmi ideoloji haline getiren laiklik telakkisi ile uyumludur.

Oysa Anayasamızda Türkiye Cumhuriyeti devletinin, “”insan haklarına saygılı, demokratik, hukuk devleti” olduğu ifade ediliyor. İnsan haklarına saygılı demokratik hukuk devleti olan bir rejimde laiklik, din ve vicdan hürriyetinin korunmasını öngörür. Bu anayasal düzende, otoriter, militan baskıcı laiklik anlayışı, siyasi iktidara dogma olarak dayatılamaz. Karma eğitime alternatif olabilecek eğitim modelleri de, zorlama içermeksizin savunulabilir; uygulamaya konulabilir. Bu modele karşı çıkanlar, sadece mukabil fikirlerini, çoğulcu yapı içinde savunabilir. Otoriter, militan, dışlayıcı, baskıcı, din hürriyetini yok sayıcı, İslam Dinini irtica ile özdeşleştirici laiklik telakkisinin savunulması, savunanların, anti-demokratik, toplumu kendi ideolojik dogmalarla tektipleştirici otoriter kimliklerini yansıtıyor. Bu telakkinin hükümete dayatılması çabası bu otoriter anlayışla uyumludur.

Artık başta AYM olmak üzere, yargı içtihatlarında laiklik, insan haklarına dayalı demokratik hukuk devleti ile uyumlu olarak tanımlanmaktadır. Bu laiklik telakkisi, Batıdaki emsalleri ile de uyumludur. Katı materyalist temelli laiklik artık çağdışı ve toplumsal barış açısından tehlikelidir. Katı materyalist temelli laiklik telakkisi ile uyumlu politikalar, hem devlet-belli toplumsal kesimler arasında, hem de farklı toplumsal kesimlerin birbirleri arasında çatışmaların ortaya çıkması olgusunu tetikler. Demokratik, kapsayıcı, ılımlı, çoğulcu laikliğin maksadı, toplumsal barış içinde, farklılıkların bir aradalığını muhafaza etmektir.

* Kanunlara aykırılık iddialarında da isabet yoktur. şöyle ki;

Halen yürürlükte olan 14.06.1973 Tarih ve 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanununun “Karma Eğitim” kenar başlıklı 15. Maddesinde şu hüküm yer almaktadır:

“Okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır. Ancak eğitimin türüne, imkân ve zorunluluklara göre bazı okullar yalnızca kız veya yalnızca erkek öğrencilere ayrılabilir”.

Bu hükümde, karma eğitimle birlikte, karma eğitimden farklı eğitim kurumlarının açılmasını meşru ve mümkün kılan ifadeler de yer almaktadır.

Diğer yandan, Tevhid-i Tedrisat Kanununda karma eğitimi ima yoluyla bile öngören herhangi bir hüküm kesinlikle mevcut değildir.

Dolayısıyla, karma eğitim harici modelleri uygulamanın bu kanunlara aykırı olduğunu söylemek, en bariz şekilde cehalet göstergesidir, okuduğunu anlamamaktır.

* Esasen karma eğitim modeli harici uygulamalar sadece bugüne mahsus, ilk kez uygulamaya konulacak bir model değildir. Ayrıca, çağdaş medeni memleketler olarak bilinen ülkelerde de karma eğitim harici okullar mevcuttur.

Cumhuriyetin ilk yıllarında kamusal eğitim yapılanmasında önemli bir yer tutan karma eğitime, ilk kez 1927-1928 öğretim yılı başından itibaren uygulanmaya başlanmış ise de, bu uygulama bütün okulları kapsamamaktadır.

Ülkemizde 28 Şubat sürecine gelinceye değin, hem karma eğitim kurumları, hem de tek cinsiyetli okullar hep var olmuştur.

Tek cinsiyetli okullar, Cumhuriyet öncesinde de sonrasında vardı.

Cumhuriyetin kuruluşundan önce, adı Dâr’ul Muallimât olan Kız Öğretmen Üniversitesi, adı Dâr’ul Muallim olan Erkek Öğretmen Üniversitesi mevcuttu. Kız Öğretmen Üniversitesi, İzmir, Bursa, Ankara, Konya, Halep ve Beyrut gibi şehirlerde de açıldı.

Kız ve erkeklerin ayrı ayrı okudukları okullar, cumhuriyetin ilanından sonra da karma eğitim kurumları yanında devam etti. 1924 yılında Kız Muallim Mektebi, 1914 yılında açılan Çamlıca Leyli Numune-i nas Mektebi, Cumhuriyet döneminde Çamlıca Kız Lisesi varlığını sürdürdü. 1928 tarihinde Ankara'da İsmet İnönü Kız Enstitüsü açıldı.

İzmir Cumhuriyet Kız Meslek Lisesi, İzmir Kız Lisesi yanında, sırf erkeklerin okuduğu İstanbul Erkek Lisesi, Kabataş Erkek Lisesi, İzmir Atatürk Lisesi gibi ünlü okullar da yıllardır eğitim faaliyetlerini sürdürmüştür.

28 Şubat post modern darbesinin dayatması ile karma eğitim otoriter militan baskıcı laikliğin dogmatik dayatması olarak ortaya çıktı.

Her ne kadar Ülkemizde 28 Şubat süreci eğitim sistemimizin üzerinden silindir gibi geçti ise de, hala bazı Kız Meslek liseleri, Kız Anadolu İmam Hatip Liseleri, erkek imam hatip liseleri gibi sadece kız ve erkeklerin ayrı ayrı okudukları liselerde, tek cinsiyete dayalı eğitim faaliyetleri devam etmektedirler.

Tek cinsiyetli okullar sadece Türkiye’ye mahsus da değildir. Çağdaş olduğu ifade edilen ve laiklik temeline yaslanan batılı ülkelerde de karma eğitim her geçen gün zorunlu olmaktan çıkmaktadır. Mesela Japonya'da 80 kadın üniversitesi bulunmaktadır. Amerika’da tek cinsiyete dayalı üniversite sayısı 96; tek cinsiyete dayalı lise sayısı 506’dır. İngiltere'de tek cinsiyetli eğitim veren 400 devlet okulu var ve bu sayılar her geçen gün artmaktadır. Diğer Batılı ülkelerde de benzer uygulamalar mevcuttur.

Laik Batılı ülkelerde karma eğitim yanında tek cinsiyetli eğitim kurumları sürekli artarken, ülkemizde bu uygulamalardan farklı şekilde karma eğitimin, baskıcı laiklikle özdeşleştirilerek dogma ve bilimin, pedagojinin mutlak gereği olarak topluma dayatılması, Batıdaki uygulamaların Türk toplumundan gizlenmesi çabasından başka bir şey değildir.

* Kız ve erkek liseleri, ülkemiz açısından ciddi bir miras ve tecrübedir. Karma eğitim yanında bunların varlığı, millete alternatifler ve seçenekler sunmaktadır.

Okullarımızın hangi türde ve ne şekilde olacağına TBMM, seçilmiş Cumhurbaşkanı ve hükümet, çocuklarımızın hangi okula gideceğine de aileleri ve kendileri karar verirler.

Toplumda, insanlar, gerek ilmi, pedagojik sebeplerle, gerekse din ve vicdan hürriyetinin bir gereği olarak, karma eğitim ya da tek cinsiyet temelli eğitim kurumlarından birinde okumak isteyebilirler. Bu talepler, başkalarına baskılamayı içermediği ölçüde, demokratik hukuk devleti ve çoğulcu eğitim anlayışı ile uyumludur. İsteyen istediği eğitim modelini tercih ederek, huzur içinde okur. Bazıları, kız ya da erkek liselerinde okumaya zorlansalar, bu kişiler itirazlarında haklı olabilirler. Ama kendileri için karma eğitim modeline uygun okullar mevcut olduğu halde, diğer kişilerin kendi rızaları ile tek cinsiyetli okulları tercih etmelerine karşı çıkmaları, kendi baskıcı zihniyetlerin başkalarına dayatılmasından başka bir şey değildir.

* Türkiye bir sosyal devlettir. Gerek kız çocuklarının gerekse erkek çocukların karma eğitim modeli dışında ve yanında alternatif öğrenme modellerinde eğitim görme ihtiyacına ve talebine cevap verilmesi, sosyal devletin asli gerekleri ile uyumludur.

* Eğitim sisteminde asıl olan; başarıya odaklanılması, eğitim ve öğretim psikolojisi ve gelişim psikolojisi açılarından alternatif öğrenme modellerinin işlevlerinin belirlenmesi ve buna göre eğitim yapılaşmasının sağlanmasıdır.

Birileri, karma eğitimin, başkaları, karma eğitim yanında verilen tek cinsiyet temelli eğitimin, ilmi, pedegojik, psikolojik, eğitim metodolojisi yönünden daha isabetli olduğunu söyleyebilirler. Burada her iki görüş mensupları da, kendi önerilerini methedebilir. Ama hiçbirisi, kendi doğrularını, toplumun diğer kesimlerine dayatamaz. Siyasi iktidarların, bu iki eğilimden kendi önerilerine uygun eğitim modelini uygulamaları anayasal olarak meşrudur.

* Karma eğitim tartışmalarının, ilmî bakış açısı yerine, rasyonel yaklaşımı ve akışı gölgeleyen siyasi/resmî ideolojik karşıtlıklar zemininde yürütülmesinde isabet yoktur. Burada, çoğulcu bir demokraside asıl olan, her bir kesimin fikirlerini, dayatmalarda, tehditlerde bulunmaksızın ifade etmeleri, karşı tarafı ikna etmeleridir. Başkalarını tehdit ederek, laiklik otoriter kimlikle bütünleştirilip korkutma unsuru haline getirilerek yararlı siyasi tartışma yapılamaz. Dünya artık bir köy haline geldi; herkes her şeyi bilebilir halde; bu zeminde toplum, tek parti rejimi mantığı ile yönetilemez.

* “Laiklik adı altında karma eğitim yanında tek cinsiyetli eğitimi savunanlara yönelik otoriter, militan, dışlayıcı laiklik adına yapılan saldırıların amacı inanç-din düşmanlığıdır.

Hükümetin toplumun bazı kesimlerinden gelen talepleri karşılaması, devlet-toplum kaynaşması ve uyumluluğu ile da bağdaşıktır. Unutmayalım ki, Türkiye’de sadece karma eğitimi materyalist dogmatik inanç haline getirenler yaşamıyorlar. Bu ülkede, çeşitli sebep ve saiklerle karma eğitim yanında tek cinsiyetli eğitim kurumlarının kurulmasını isteyenler de yaşıyorlar. Bunlar, kendilerinden farklı olan kesimler için bir dayatma talebinde bulunmuyorlar, devletin kendi taleplerine uygun okullar açmasını istiyorlar. Anayasal açıdan, bazı kişilerin karma eğitim kurumlarında okumak istemeleri ne kadar insani bir hak ise tek cinsiyetli okullarda okumak isteği de, aynı mahiyette bir haktır.

* Hükümetin niyetinin cemaat ve tarikatların taleplerine cevap vermek olduğu suçlamasına gelince.

Bu suçlamayı yapanlar, peşin olarak tüm cemaat ve tarikatları, suç örgütleri gibi gösterme çabasındadırlar. Oysa din ve vicdan hürriyeti, anayasal bir haktır. Tarikat ve cemaatler de din ve vicdan hürriyetinin teminatı altındadır. Suçluluğu sabit oluncaya kadar, herkes gibi bu cemaatlere mensup olanlar da masumdurlar. Seküler, laik, din karşıtı siyasi düşüncelere mensup olanlar ne kadar anayasal haklara sahip iseler, cemaat ve tarikat mensupları da aynı haklara sahiptirler.

Bir kişiyi, sırf belli bir cemaat ya da tarikata mensup olduğu için peşin olarak suçlamak, dışlamak, onları potansiyel suçlu gibi muamele ederek bazı haklardan mahrum kılmak, din ve vicdan hürriyetini inkâr etmek, seküler ideolojileri herkese dayatmaktır.

Burada, bir hususa açıklık getirmek gerekir. Fetö ihanet örgütü, esasen bir dini cemaat değil, cemaat kisvesine bürünen bir suç ve terör örgütü, yabancı istihbarat yapılanması, halkın demokratik iradesine ve devletin bekasına kast eden suç yapılanmasıdır. Bu terör örgütünü, cemaat ve tarikat kisvesine büründürerek tüm cemaatleri ve tarikatları suçlamak, hakkaniyet ve adaletle bağdaşır değildir.

Bir misal vermek isterim. Amerika’da Amish tarikatına mensup ebeveynler, modern orta öğretim programının kendi inançlarını bozduğu gerekçesi ile çocuklarını ortaöğretim sınıflarına göndermiyorlar. Federal Yüksek Mahkeme, bu tarikatın bu uygulamalarını din ve vicdan hürriyetinin gerekleri ile uyumlu görüyor. Federal Yüksek Mahkemeye göre, “modern ortaokulun değerleri ve programları, Amish dininin zorunlu kıldığı temel hayat tarzıyla keskin bir çelişki içindedir. Zorunlu orta öğretimi gerektiren modern kanunlar bu sebeple büyük endişe ve çatışmaya sebep olmuştur. Orta öğretim, Amish çocuklarını, inançlarına aykırı tutum, amaç ve değerler açısından dünyevi etkilere maruz bırakmaktadır. Bu eğitim programının, Amish tarikatına mensup ebeveynlerin çocuklarının dini gelişimine ve hayat tarzına entegrasyonlarına büyük ölçüde müdahale etmesi kaçınılmazdır. Zorunlu kamusal eğitim, hem gelişimin önemli ergenlik aşamasındaki Amish inanç topluluğu, hem ebeveyn ve çocuklar açısından Amish inancının temel dini ilkelerine ve uygulamasına aykırıdır. Devletin dokuzuncu ve onuncu sınıflarda iki yıl daha zorunlu eğitim talep etme konusundaki çıkarı, bu mezhebin hayatta kalması için kabul edilen samimi Amish dini uygulamasının öneminden daha ağır bastığı söylenemez[1].

Özetle, Amerika’da Amish tarikatı mensuplarının, kendi inançlarına ters olduğu için ortaöğretim aşamasında çocuklarını okutmak istememeleri, onların inanç hürriyeti açısından ne kadar temel bir hak ise Türkiye’de suç yapılanması oldukları mahkeme kararları ile sabit olmayan cemaat ve tarikatların taleplerinin devlet tarafından karşılanmasını laiklik adına kınamak, bu yöndeki uygulamaları yapanları eleştirmek ifade hürriyeti kapsamında değerlendirilebilir. Fakat bu yöndeki eleştiriler, bu uygulamaları anayasal açıdan gayrı meşru hale getirmez. Devletin temel işlevlerinden biri de, toplumdaki din ve vicdan hürriyetinin yerine getirilmesine yönelik talepleri karşılamaktır. Devletin, seküler kesimlerin taleplerini karşılaması ile dindar kesimlerin taleplerini karşılaması arasında hiçbir fark yoktur.

Özet olarak ifade etmek gerekirse;

* Devlet, toplumun belli kesimlerinin taleplerine uygun olarak, karma eğitim yanında sadece kız ve erkek öğrencilerin okudukları okullar açabilir.

* Açılan bu okullar, eğitim kademelerinin her aşaması için söz konusu olabilir. Bu bağlamda, kız liseleri, erkek liseleri, kız üniversiteleri ya da fakülteleri ve erkek üniversiteleri ve fakülteleri de açılabilir. Önemli olan bu yönde toplumsal taleplerin olması ve bu taleplerin karşılanmasıdır.

* Siyasi fikir hürriyeti ve bu hürriyetlerin gerekleri ile uyumlu eğitim yapılanması modelinin oluşturulması devlet açısından ne kadar bir anayasal yükümlülükse, din ve vicdan hürriyeti ile uyumlu eğitim modeli yapılaşması yönündeki taleplerin devlet tarafından karşılanması da o kadar, anayasal bir yükümlülüktür. Bunun aksinin savunulması, devletin belli toplumsal kesimlerle bütünleştirilmesi, diğer kesimlerin dışlanması, ötekileştirilmesi, haklarından mahrum bırakmasıdır. Bir anayasal devlette bunun kabul edilebilirliği yoktur.

[1] State of WISCONSIN, Petitioner, v. Jonas YODER et al. No. 70—110, Argued December 8, 1971, Decided May 15, 1972.

E-posta   Facebook   Twitter     Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
Bu yazı 19361 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
15 TEMMUZ RUHU GÜCÜNÜ NE ÖLÇÜDE KORUYOR?
7/15/2023
DEPREM BÖLGESİ HATAY’DA BAYRAM VE HÜZÜN BİR ARADA
6/30/2023
CHP İktidar Olabilir mi?
6/20/2023
14 VE 28 MAYIS SEÇİMLERİ: “SAHTE” VE ÇELİŞKİLİ SİYASETİN YENİLGİSİ
6/6/2023
KILIÇDAROĞLU’NUN SEÇİM STRATEJİSİ: “KİMLİKSİZLİK VE OMURGASIZLIK”
5/23/2023
14 MAYIS SEÇİMLERİNDE REHAVETE KAPILAN KAYBEDER
5/9/2023
CHP VE HDP’NİN ÖZERKLİK VAADİ: TÜRKİYE’NİN PARÇALANMASININ ÖN AŞAMASI MI?
4/26/2023
MİLLET İTTİFAKININ PKK GÜDÜMLÜ HDP’YE MAHKÛMİYETİ
4/13/2023
14 MAYIS SEÇİMLERİ: İYİCE PRESLENEN İYİ PARTİ İLE HDP İTTİFAKI
4/1/2023
KAHRAMANMARAŞ DEPREMİ: BİRİNDEN NUR AKAR, BİRİNDEN KİR (3)
3/15/2023
KAHRAMANMARAŞ DEPREMİ: BİRİNDEN NUR AKAR, BİRİNDEN KİR (2)
3/4/2023
KAHRAMANMARAŞ DEPREMİ: BİRİNDEN NUR AKAR, BİRİNDEN KİR (1)
2/21/2023
VAKİT, KİN VE HUSUMET DEĞİL, DUA VE VEFA VAKTİDİR
2/10/2023
BAŞÖRTÜSÜNE ANAYASAL GÜVENCE SAĞLANMASINA GEREK VARMI?
1/27/2023
6’LI MASANIN 6+1 FORMÜLÜ YÖNETİMDE NE KADAR İŞLEVSEL OLABİLİR?
1/12/2023
İMAMOĞLU, MENDERES VE ERDOĞAN’IN MAHKÛMİYETLERİ: HANGİSİ MAĞDUR?
12/25/2022
CHP GAYRI MİLLÎ BİR PARTİ MİDİR?
12/12/2022
SAHİPSİZ KÖPEKLERE BARINAK YAPMAYAN BELEDİYE BAŞKANLARININ GÖREVLERİNE SON VERİLMELİ
11/28/2022
PKK DİYE MÜSTAKİL BİR TERÖR ÖRGÜTÜ YOKTUR: “NOKTA”
11/17/2022
AB ÜYESİ ÜLKELERİN POLİTİKA ÜRETME YETERSİZLİĞİNİN AĞIR BEDELLERİ
11/8/2022
AİLENİN SAPKINLIK VE SALDIRILARA KARŞI KORUNMASI: 30 EKİM YÜRÜYÜŞÜ
10/28/2022
AVRUPA ADALET DİVANI: SEVSİNLER SİZİN ÇOĞULCULUK ANLAYIŞINIZI
10/16/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (6)
10/5/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (5)
9/25/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (4)
9/14/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (3)
9/4/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (2)
8/24/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (1)
8/13/2022
NATO’NUN KURULUŞ AMACI VE TERÖRİZMLE İMTİHANI (5)
8/2/2022
NATO’NUN KURULUŞ AMACI VE TERÖRİZMLE İMTİHANI (4)
7/23/2022
NATO’NUN KURULUŞ AMACI VE TERÖRİZMLE İMTİHANI (3)
7/13/2022
NATO’NUN KURULUŞ AMACI VE TERÖRLE İMTİHANI (2)
7/3/2022
NATO’NUN KURULUŞ AMACI VE TERÖRLE İMTİHANI (1)
6/22/2022
AMERİKADA BİR CİNSEL SAPIK DAHA “VAHŞİCE” İDAM EDİLDİ(!?!?)
6/10/2022
II. ABDÜLHAMİD: MUTLAK İSTİBDADÇI, KIZIL SULTAN MI?
6/2/2022
EVLADLARINI BU VATAN UĞRUNA ŞEHİD VERENLER İÇİN EN ACI OLAN…
5/26/2022
DEMOKRATİK YOLLARLA DEMOKRASİYE GEÇİŞ: 14 MAYIS 1950
5/17/2022
İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİN FESHİ KARARININ İPTALİ: YENİ BİR 367 VAKASI OLUR
5/7/2022
VAAAYYY BEEEE OSMAN KAVALA MELEKMİŞ(!?!?)
4/27/2022
PAÇALARI KANLA KİRLİ BİR ÜLKE “TÜRKİYENİN SİCİLİ BOZUK” DEMİŞ
4/20/2022
MANSUR SAVAŞ’IN CUMHURBAŞKANLIĞINA ADAY OLABİLME İHTİMALİ VAR MI?
4/12/2022
PAKİSTAN’DA NELER OLUYOR?
4/5/2022
GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM: SİSTEMİN “FİŞ”LE CİHAZA BAĞLANMASI
3/27/2022
AYM’NİN MEVCUT HÜKÜMET SİSTEMİNİ KİTLEYEN KARARI
3/19/2022
UKRAYNA: BÜYÜKLER TEPİŞİR, OLAN KÜÇÜKLERE OLUR!
3/11/2022
GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM AÇIKLAMASI: BOOOOM
3/4/2022
TÜRKİYE’DE MUHALEFET NEDEN İKTİDAR OLAMIYOR?
2/25/2022
HDP AYM TARAFINDAN KAPATILMAZSA NE OLUR?
2/17/2022
İNSAN HAKLARI AVRUPA SINIRLARINDAN İÇERİ GİREMİYOR!!!
2/9/2022
DEMOKRASİ NEREDEN GEÇER; DİYARBAKIRDAN MI YOKSA…?
2/2/2022
İNANANLARIN İNANCINI YARALAYAN SERÇE (!?!?)
1/26/2022
ENES KARA İNTİHAR ETTİ, CEMAAT VE TARİKAT DÜŞMANLIĞI DEPREŞTİ
1/19/2022
TÜRKİYE’DE BAŞKANLIK (CUMHURBAŞKANLIĞI) SİSTEMİ NEDEN YERLEŞEMEDİ?
1/12/2022
CHP, HALA DİNDARLAR İÇİN KORKUTUCU VE ÜRKÜTÜCÜ
1/5/2022
CHP’NİN “FETÖCÜLERLE DE HELALLEŞMEK” POLİTİKASI
12/29/2021
TÜRKİYE’DE İTTİFAKLAR VE MİLLET İTTİFAKI-HDP İLİŞKİSİ
12/22/2021
QUEBEC’DE BAŞÖRTÜSÜ TAHAMMÜLSÜZLÜĞÜ VE İSLAMA YÖNELİK FARKLI UYGULAMALAR
12/15/2021
OKUL ÖNCESİ ÖĞRETİMDE DİN EĞİTİMİ VE LAİKLİK TARTIŞMALARI
12/8/2021
28 ŞUBAT ZİHNİYETİ “CELLADINA ÂŞIK” BAZI MAĞDURLARINDA DEVAM EDİYOR
12/1/2021
CHP’DEN HDP’YE “PKK İLE İLİŞKİLERİNİ MİNİMİZE ETME” ÖNERİSİ
11/24/2021
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNDE %50+1 ÇOĞUNLUK DEĞİŞMELİ Mİ?
11/17/2021
İYİ PARTİNİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI?
11/10/2021
ANAYASADAKİ DEĞİŞTİRİLMESİ YASAK HÜKÜMLERİN VESAYETÇİ TEMELİ
11/3/2021
İŞKENCE YAPMAK, DEMOKRATİK(!?) ABD İÇİN MEŞRU, TÜRKİYE İÇİN SUÇ!
10/27/2021
ÇAĞDAŞ UYGARLIK KAVRAMININ ANAYASADA NE İŞİ OLABİLİR Kİ?
10/20/2021
“YÜCE DEVLET”TEN GÜÇLÜ DEVLETE
10/13/2021
1982 ANAYASASININ İLK DÖRT MADDESİ DEĞİŞMELİ MİDİR?
10/7/2021
KASETÇİ DÜKKÂNININ ÜSTÜNDEKİ MAHKEMELERDEN YENİ YARGITAY BİNASINA
9/28/2021
YENİ BİR 367 ÖZLEMİ: RECEP TAYYİP ERDOĞAN 2023’DE ADAY OLAMAZ
9/19/2021
YENİ YARGITAY BİNASINDA DUA EDİLDİ, LAİKLİK ELDEN GİTTİ(!!!)
9/10/2021
YÜZDE ON MİLLİ SEÇİM BARAJI NE OLMALI?
9/1/2021
28 ŞUBATIN KUDRETLİ(!) PAŞALARI LAYIK OLDUKLARI YERE MARŞ MARŞ
8/23/2021
FETÖ’NÜN SİYASİ AYAĞI HANGİ PARTİLER ACABA?
8/9/2021
TUNUS’TA CUMHURBAŞKANLIĞI DARBESİ
7/29/2021
ÇANAKKALE’DEN 15 TEMMUZA: KAHRAMAN HALKIMIZIN VATAN SAVUNMASI
7/15/2021
TÜRKİYE’DE YAKIN GELECEKTE ERKEN SEÇİM OLABİLİR Mİ?
7/8/2021
BİZ DE BAŞÖRTÜSÜ HUSUMETİ BİTTİ ZANNEDİYORDUK; MEĞERSE…
6/28/2021
BAŞKANLIK SİSTEMİ ŞAHANE, “TROLLÜK” YAFTALARI GERİ İADE!
6/19/2021
HDP, KAPATILMALI MI; KAPATILABİLİR Mİ?
6/8/2021
KORSAN İSRAİL DEVLETİNİN ZULMÜNE UĞRAYAN MAZLUM FİLİSTİN HALKI
5/23/2021
TÜRKİYE’DE PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI: ÇOK KÖTÜ BİR ŞEY Mİ?
5/10/2021
DÜNYANIN EN BÜYÜK KORSAN DEVLETİN BAŞI: ERMENİ SOYKIRIMI DEDİ
4/30/2021
RECEP TAYYİP ERDOĞAN: FİKRÎ İKTİDARIMIZI HÂLÂ TESİS EDEMEDİK
4/21/2021
VESAYETÇİLERLE DEMOKRASİ YANLILARI İÇİN TURNUSOL KÂĞIDI: 104 AMİRALİN E-BİLDİRİSİ
4/11/2021
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NİN FESHEDİLMESİ KARARI İPTAL EDİLEBİLİR Mİ?
4/2/2021
TÜRKİYE’NİN İSTANBUL SÖZLEŞMESİNDEN ÇEKİLMESİNE NİÇİN BU KADAR SERT TEPKİ VERİLİYOR?
3/24/2021
TAKLİTCİ DEĞİL TÜRKİYE’NİN GERÇEKLERİNE UYGUN BİR ANAYASANIN YAPILMASI
3/15/2021
1000 YIL SÜRECEK DENİLEN 28 ŞUBAT’IN TAHRİBATLARI VE TAMİRATLAR
3/6/2021
YENİ ANAYASA: BAŞKANLIK SİSTEMİ Mİ GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM Mİ (2)?
2/25/2021
YENİ ANAYASA: BAŞKANLIK SİSTEMİ Mİ GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM Mİ (1)?
2/16/2021
CUNTA ANAYASASINDAN DEMOKRATİK SİVİL ANAYASAYA: TAŞLI YOLLAR
2/7/2021
YARATILIŞ MODELİ KONGRESİ EVRİMCİLERİ NİÇİN RAHATSIZ ETTİ?
1/29/2021
VESAYETÇİ ZİHNİYETE GÖRE ÖZDE CUMHURBAŞKANI(!?) NASIL SEÇİLİR?
1/20/2021
BAŞÖRTÜLÜ HÂKİMLER Mİ BAŞI AÇIK HÂKİMLER Mİ TARAFSIZ KARAR VERİR?
1/11/2021
1876 KÂNÛN-I ESÂSÎ’DE ÇEVİRİ HATALARI: TBMM BAŞKANINA ÇAĞRIMDIR
1/2/2021
HARF DEVRİMİNİN TÜRK DİLİNDE MEYDANA GETİRDİĞİ SONUÇLAR
12/23/2020
TÜRKİYE’DE BAŞKANLIK SİSTEMİNİN FİKİR BABASI: PROF. DR. BURHAN KUZU
12/14/2020
FRANSA’DA ÇOĞULCULUK VE HOŞGÖRÜ YERİNİ FAŞİZME Mİ BIRAKIYOR?
12/5/2020
CHP, HDP, SP VE İYİ PARTİ ANAYASASI İNKÂR EDİLDİ, İYİ PARTİ’DE NELER OLUYOR?
11/26/2020
HANGİ CUMHURİYET YAŞASIN?
11/17/2020
ABD’DEKİ SEÇİMLER Mİ, YOKSA VENEZUELA’DAKİ SEÇİMLER Mİ DAHA AZ HİLELİ?
11/8/2020
İZMİR DEPREMİ VE HÜKÜMETE BİR ÖNERİ
10/31/2020
Tarikatlar Atatürk’ün 1924 Anayasası’nda teminat altında idi
10/24/2020
ENİS BERBEROĞLU MİLLETVEKİLLİĞİNE GERİ DÖNEBİLİR Mİ?
10/14/2020
CHP’NİN SÖZÜNÜ ETTİĞİ “GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM” MÜMKÜN MÜDÜR?
10/4/2020
RECEP TAYYİP ERDOĞAN 2023 SEÇİMLERİNDE CUMHURBAŞKANLIĞINA ADAY OLABİLİR Mİ?
9/23/2020
İSTANBUL SÖZLEŞMESİNE GÖRE, DEVLET KADINA YÖNELİK 'ALKOL TEMELLİ ŞİDDETLE' MÜCADELE ETMEMELİ Mİ?
9/13/2020
TÜRK TOPLUMUNUN TEMELİ OLAN AİLEDE “ALARM ZİLLERİ” ÇALIYOR?
8/27/2020
15 YAŞ ALTI KIZLARLA İMAM NİKÂHI İLE EVLİLİK SUÇ MU, DEĞİL Mİ?
8/16/2020
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ: “BAL”IN İÇİNE ZEHİR KATILARAK SERVİS EDİLMESİ
8/5/2020
ZİNCİRLERİNİ KIRAN AYASOFYA-İ KEBİR CAMİ-İ ŞERİF’İNDE İLK CUMA NAMAZI
7/25/2020
15 TEMMUZ BENZERİ YENİ BİR İHANET KALKIŞMASI YAŞANABİLİR Mİ?
7/15/2020
27 MAYIS ASKERİ DARBESİNİN YASSIADA CİNAYET MAHKEMESİ İLGA EDİLDİ
7/6/2020
FETH-İ MÜBİN’İN SEMBOLÜ AYASOFYA SAN’AT VE İMAJA FEDA EDİLEMEZ
6/20/2020
AYASOFYA’YA DANIŞTAY KARARIYLA CAMİ STATÜSÜ KAZANDIRILMASI
6/9/2020
TÜRKİYE’DE ASKERÎ DARBELERİN ANASI: 27 MAYIS 1960
5/31/2020
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ: AİLE VE KADINLAR KORUNUYOR MU TAHRİP Mİ EDİLİYOR?
5/18/2020
ALİ ERBAŞ’IN ŞAHSINDA HUTBELERE LGBTİ+ AYARI MI ÇEKİLMEK İSTENİYOR?
5/5/2020
CORONA SÜRECİNDE YAŞANAN KÜRESEL EKONOMİK SAVAŞLARIN GALİBİ KİM OLACAK?
4/24/2020
CORONA VİRÜSÜ KÜRESEL OPERASYONA MI DÖNÜŞÜYOR?
4/13/2020
CORONA VİRÜSÜNE KARŞI “DUA İLE MÜCADELE” ÇOK MU SAÇMA?
4/1/2020
CORONA VİRÜSÜNE KARŞI HANGİ ÜLKELER BAŞARILI, HANGİLERİ BAŞARISIZ?
3/21/2020
İDLİB’DE NE İŞİMİZ Mİ VAR? ŞEHİTLİK TEPESİ BOŞ MU KALMALI?
3/10/2020
28 ŞUBAT, RAND CORPORATİON: YENİ BİR DARBE Mİ GELİYOR?
2/29/2020
SORUYORUM: FETÖ İHANET ÖRGÜTÜ’NÜN SİYASİ AYAĞI KİMLER OLABİLİR?
2/18/2020
ANAYASA MAHKEMESİ KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN ÖNLENMESİ ÇABALARINI SABOTE Mİ ETTİ?
2/9/2020
ELAZIĞ VE MALATYA DEPREMİ SONRASI SKANDAL MAÇ ERTELEME KARARI
1/28/2020
HAKİKATEN TÜRK ASKERİ’NİN LİBYA’DA NE İŞİ Mİ VAR?
1/18/2020
İNSANCIL(!) BATIDA FAŞİST BİRİNE VERİLEN NOBEL ÖDÜLÜ
1/8/2020
KANAL İSTANBUL KAMPLAŞMASI: YENİ GEZİ EYLEMLERİ HAZIRLIĞI MI YAPILIYOR?
12/30/2019
YENİ PARTİLERİN TOPLUMDA KARŞILIĞI VAR MIDIR?
12/24/2019
YORUMLAR
Toplam 4 yorum var, 4 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
Ali Karan 18 Eylül 2023 Pazartesi 18:35

Karma eğitim iyi midir kötü müdür ben bilemem. Kız yada erkek okulları açılabilir diye bir kanun maddesi yazmış sınız zaten. Tarikat yada laiklik muhafazakar lık lik güzellemesi yapmak ta kime yakışıyorsa onlar yapıyor, herkeste aval aval bakıyor:(. Şu eğitim sorunları halledilsin, çocuklar evlerinden okula yürüyerek 10 dk’da gidip gelsin! ki, iti uğursuzu sapığı hırlısı hırsızından çocukları mızı koruyalım!… ondan sonra masrafları özel okula göndermek isteyenlerden olmak üzere talebe göre açılsın. AMA ÖNCE HER BİR MAHALLEDE SEMTTE KARMA EĞİTİM LE ilk orta lise üniversite binası hocası yemeği giderlerini halledelim:). İşsiz sayısını azaltmak için denetimden kaçanların rağbet edebildiği servis kazansın mantığıyla hareket eden siyasetçi mi çözecek bu meseleleri onu da sizin yüksek zatı Âlîlerinize sunarım.

Yorumu oyla      39      39  
Misafir 6 Eylül 2023 Çarşamba 12:11

Kalemine Yüreğine sağlık değerli kardeşim

Yorumu oyla      39      39  
ADNAN METİN 9 Ağustos 2023 Çarşamba 18:19

ZATEN İLK CUMHURİYETİN KURULDUĞUNDAN BU YANA DİNSİZ AVRUPA''DAKİ YAHUDİLER ERMENİLERE HIRVATİSTANLARA EKSİKSİZ TAM HARFİYEN BAĞIMLI UŞAK BİR CUMHURİYET DEVLETİ KURULMUŞ. BU TÜM OLANLARI BİN DEL TİRİLYON TANE İNSAN DÜZELTEMEZ. ANCAK VE ANCAK YÜCE ALLAHIMIZ DÜZELTEBİLİR İNŞAALLAH BİR GÜN GÖRÜRSEK AMİN. SELAMÜNALEYKÜM.

Yorumu oyla      40      40  
Orhan Çobanoğlu 9 Ağustos 2023 Çarşamba 00:49

Teşekkürler, tebrikler.Yapılan en küçük bir iyilik, nasıl insanlığın kanına karışıyorsa,bu gibi çalışmalar da müsbet anlamda millî eğitimimizin kanına karışacaktır. Şüphesiz bunlar bir yerlerde kayda alınmaktadır.

Yorumu oyla      40      40  
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
BBP
A) Milli Futbol Takımı
Zlatan Ibrahimoviç
ROMA
anap
Irak
Basketbol
efsun
ali demir