E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Ankara Kulisi

Tekzip: Nihat Bük TBMM TV Müdürlüğüne Hukuka Uygun Atanmıştır
1 Temmuz 2010 Perşembe

Turktime adıl haber portalınızda 18.11.2009 tarihinde “TBMM den TURKTİME TEKZİP geldi” başlıklı haberiniz, ne yazık ki yine asılsız, hukuk dışı yorumlar ve iddialar içerdiğinden tekzip etme mecburiyetinde kalınmıştır.

1.Öncelikle tekzip TBMM den gelmemiştir. Tekzip müvekkil adına kişisel olarak yapılmıştır. Kişisel bir tekzibin kurumsal olarak TBMM den geldiği izlenimi yaratılması yanıltıcı bir haberciliktir.

2. Tekzibimizin mahkeme kararı olmadan yayınlanması, sorumlu bir gazetecilik anlayışı örneği teşkil etmiş, fakat tekzibimizden bazı bölümlerin çıkarılma ve anlam düşüklüğü yapan bazı kelimelerin atlanmasını doğru bulmadığımızı ifade ederiz.

3. Tekzibimizi yayınlarken kullandığınız, “ ‘Asılsız, mesnetsiz, saldırı amaçlı, gerçeğe aykırı ve kasıtlı bir yazı’, hakaret  unsurları taşımaktadır.” Yorumunuz hem hukuka uygun değildir hem de objektiflikten uzaktır.

Bu kelimelerden hangi kelime hakaret niteliğindedir? Türkçe Sözlüğe açıp bakınız!

Ayrıca bu kelimeler şayet hakaret içerikli ise, aynı kelimeleri içeren, başka yayın kuruluşlarında yayınlanan tekzipleri niçin Turktime sitesinde yayınladığınızın cevabını kamuoyuna vermek durumundasınız!

Akşam gazetesi köşe yazarlarının yazılarına gönderilen tekzipleri konu alan haberlerinizi size hatırlatmak ihtiyacı duyuyoruz?

Örneğin; Oray Eğin’in yazısına yapılan, sitenizde “Akşam”da “Şok Üstüne Şok, Yine Tekzip” başlıklı haber yaptığınız tekzipte; haberle ilgili “önyargılı”, “art niyetli duygularla”, “gazetecilik kisvesi altında”, “müvekkile saldırı amaçlı”, “çok çirkin”, “düzeysiz”, “kasıtlı yayın”, “basın ahlakından nasibini almamış bir yazar”, “gerçekleri çarpıtma”, “gazetecilik değil, kara çalma”, “çirkin, düzeysiz”, “yalan dolu yazı” ibarelerine yer verilmektedir.

         Yine, haber sitenizde, “Akşam’ın Köşecileri Yaramaz Oldu” başlıklı yayınladınız, Tuğçe Tatar’ın yazısına gönderilen tekzip metninde, “saldırı amacıyla yapılmış çok çirkin”, “düzeysiz ve kasıtlı”, “gerçekleri çarpıtma”, “gerçek dışı”, “karaladı”, “hunharca”, “yalan”, “çirkin bir iftira”, “hezeyan”, “yalan dolu”, “kasıtlı”, “art niyetli”, ibareleri yer almaktadır.

         Şimdi siz, başka bir gazete ve yazarlarıyla ilgili, bizim tekzibimizde yer alan hakaret içermeyen hukuki kavramlardan daha ağır ibareler içeren tekzip metnini, yasal bir mecburiyetiniz olmadığı halde, yayınlayacaksınız, üstelik bunu olumlu bir havada haber yapacaksınız; kendi haberinizin tekzibini ise büyük bir alınganlık içinde, yine müvekkile haksız saldırı içeren ve gerçekleri çarpıtan bir yeni haber eşliğinde sunacaksınız! Bunun çifte standart olup olmadığını okurlarınızın takdirine bırakıyoruz.

4.Bir idari kuruluş içerisinde dedikodu niteliğindeki ve hepsi yargı denetimine tabi olmuş hususları, geçmiş saygın yayıncılık ve gazeteciliğinizi gölgeleyecek bir üslup ve tarzda yayınlamanızı, kişiselleştirmenizi, basın hürriyeti ve basın ahlakı ilkeleri çerçevesinde anlamakta güçlük çekiyoruz.

         Tümüyle müvekkilime dönük kişisel saldırı niteliğindeki tekzip ettiğimiz yazınızda bazı hukuki gerçekler, ne yazık ki yine tümüyle çarpıtılarak; tekrar haberleştirilmiştir. Niçin Resmi Gazeteden Yönetmeliğin adı yazılı yeri yayınlamadınız?

         Belge diye sunduğunuz Yönetmelik tekzip yazımızda da belirttiğimiz ayrıca Resmi Gazetede ve kurum internet sitesinde de yayınlanmıştır. İddia edildiği gibi ‘YOK’ denilmemiştir. İddia ettiğiniz tekzip yazımızı lütfen yeniden okuyunuz. 1996 yılında yürürlüğe giren “Televizyon Müdürlüğü Yönetmeliği” adında bir yönetmelik yoktur.

08.06.1996 tarihinde “TBMM Televizyon Hizmetleri Yönetmeliği” adlı yönetmelik yürürlüğe girmiştir. Bu nedenle Resmi Gazetedeki, Yönetmelik adını olduğu bölümü yayınlamayarak, kamu oyunu yanılttınız.

Şimdi normal ilkokul mezunu bir kişiye bu okutulsa, 1996 yılında TBMM TV Müdürlüğü Yönetmeliği adı altında bir yönetmelik olmadığını anlar. Bir yönetmeliğin adı Resmi Gazetede yayınlanırken yazılıdır. Bu yönetmeliğin adını ne Turktime sitesi, ne sitenin avukatları, ne de siteye gerçek dışı bilgi, yorum yapanlar değiştiremez, yok sayamaz.

a)       2919 sayılı TBMM Genel Sekreterliği Teşkilat Kanunu’nda TBMM

TV Müdürlüğü adı altında bir müdürlük yoktur. Yasada olmayan müdürlük yönetmelikle de kurulamaz. Yani 1996’da yürürlükte olan yönetmeliğin adını gerçeğe aykırı yazıyorsunuz. Belge diye yayınladığınız yönetmeliğin yayınlandığı Resmi Gazetedeki Yönetmeliğin adını bir kere daha okumanız, okuyucunuzdan özür dilemenizi sağlayacaktır.

b)       Kamu kuruluşlarında memurlar ancak ve ancak bir kadro karşılığı

istihdam edilir. Kadro ihdası da ancak kanunla yapılabilir. 1996 yılında TBMM’ye ait 2919 sayılı Kanunda TV Müdürlüğü ve  ekinde “TBMM TV kadroları”,muhabir, kameraman, resim seçici vb. yoktur.Bunlar da 2919 sayılı yasada 2006 yılında değişiklik yapan yasa ekinde ihdas edilmiştir. Sadece 1 adet daha önce Basın Müdürlüğü bünyesindeki faaliyetler gereği ihdas edilmiş kameraman kadrosu bulunmaktaydı. Bu kadroya da kameraman olarak teknisyen kadrosundaki Ahmet Tipi atanmıştı.

Anayasa, yasa ve memur hukuku ilkeleri böyle emrederken, siz ısrarla, müvekkil Nihat Bük’ün muhabir kadrosunda, ya da müdür kadrosunda olmadığını iddia ederek, bu nedenle TBMM TV’deki hizmetlerinin yayıncılık deneyimine sayılmayacağı sonucuna varmaktasınız.

Tekzip yazımızın hiçbir yerinde müvekkil “…kadrosunda görev  yapmıştır” şeklinde hukuk dışı açıklamamız yoktur. Müvekkilin TBMM TV’de yürüttüğü çeşitli hizmetler ve görevlerde bulunduğu belirtilmiştir.

c)       Memur hukuku hakkında hiçbir bilgiye sahip olmayan kişi ya da

kişilerce yazılmış olduğu kuvvetle muhtemel tekzip konusu yazınızda başkaca birçok hukuki yanlış ve tutarsızlık mevcuttur.

5. Sadece, size bu gerçeğe aykırı yorum ve bilgileri verenleri tanımanız ve bir daha itibar etmemeniz bakımından, gayri ciddi, hukuk dışı bazı değerlendirmelerinize de cevap verme mecburiyeti doğmuştur.

a) Haberinizde, “Yayın Kurulumuzun Hukuk Servisi bunu bilmeyecek kadar cahil değildir” diyerek, “2006 yılındaki atama, 2008 yılı yönetmeliğine göre değil, 1996 yönetmeliğine göre yapılmıştır. Zaten adı geçen 1996 tarihli yönetmelikle sadece televizyon müdür ve müdür yardımcısının atanma şartları yazılmıştır ki, biz de bunu yazdık….” denilmektedir.

Hukuk servisinizdeki hiçbir hukukçunun  hukukla ve hukuk metinleriyle ilgili böylesi bir cahillik yapabileceği aklımızın ucundan dahi geçmez. Çünkü bu değerlendirmeleri hukuk servisi tarafından yapılmadığı, bir hukukçunun asla yapmayacağı yanlışların haber metninde olmasından kolaylıkla anlaşılmaktadır.

Şimdi biz soruyoruz; 1996 Yönetmeliği’nin neresinde “Televizyon

Müdürü”, “Müdür Yardımcısı” ibaresi vardır?

Bu yönetmelikte, “Televizyon Hizmet Birimi Yöneticisi” ve Yardımcısı” ibareleri vardır. Bu ibareler bir “kadro” yu ifade etmez, herhangi bir kadroda görev ifa eden memurlarca yerine getirilecek bir hizmeti ifade eder.

Birim yöneticisi hizmeti, müşavir kadrosunda bulunan bir memur tarafından yerine getirilebilir. Örneğin, Bilgi İşlem Müdürlüğü kurulmadan önce, Birim Amirliği olarak hizmet verirken, Birim Yöneticisi, müvekkil gibi Başkan Müşaviri kadrosunda olan bir memurdur. Şimdi, İnşaat Birim Amirliği görevi, Başkan Başmüşaviri kadrosunda bir memurca yerine getirilmektedir.

Kamu yönetiminde, vekaleten atama ya da görevlendirme hizmet gereklerine göre uygulanan bir yoldur. 2919 sayılı Kanunda “Müdürlük” olarak kurulmamış, TBMM TV Birimine, müdür kadrosu ve unvanıyla atama yapılamaz.  Müvekkilin kadro unvanları, müşavir, başkan müşaviridir.

İç görevlendirmelerin resmi olmadığı, iddiası abesle iştigaldir. Görevlendirmenin kendisi resmi bir işlemdir.

Müvekkil ‘Müdür’ kadrosuna atanmadığından sicil amiri, disiplin amiri yetkisi olamazdı. (Bir kez daha belirtiyoruz: 2006 sonuna kadar ‘TV müdürlüğü’ yasa ve yönetmelikte yoktur. Bu nedenle kimse TV Müdürü kadrosuyla atanamazdı! Bu nedenle müvekkilin hukuka aykırı olarak TV Müdürlüğüne atandığı iddianız hukuka ve gerçeğe aykırıdır.

b) Yazınızda yer alan, “Nihat Bük’ün televizyonda muhabirlik unvanı hiç olmamıştır, resmi bir muhabirlik kadrosu da 2006 yılı sonuna kadar zaten olmamıştır”  şeklindeki değerlendirmeniz ile, olmayan ‘TV Müdürlüğü’ kadrosuna müvekkilin atandığı iddianız birbiriyle çelişkilidir. O tarihte Televizyonda kimsenin kadrosu olmadığını, olamayacağını, müdür kadrosunun da olmayacağını, olamayacağını tekzip yazımızda ayrıntılı olarak açıkladık. Şimdi aynı şeyi siz söylüyorsunuz ama 2006 yılı sonuna kadar olmayan TV Müdürlüğü kadrosuna Nihat Bük’ün hukuk dışı atandığını tutarsızlık içinde iddia ediyorsunuz.

c)Nihat Bük’ün televizyon sorumlusu olarak görev yaptığını iddia ettiği döneme ilişkin, “müşavir kadrosunda Televizyon Müdürü olacak” şeklinde kayıtlı bir yazı var mıdır? Sorunuz da da aynı nedenle tutarsızdır. Her iki haberinizde de ısrarla aynı hata yapıldığından, bir kez daha tekrarlıyoruz: O tarihlerde (1994-2006 sonu) “Televizyon Müdürü” kadrosu hiçbir yasada bulunmamaktadır. Yasada olmayan bir “kadro”ya idarenin atama yapması, hukuken imkansızdır. Olmayan kadroya da ‘Televizyon müdürü’ olacak diye bir kayıtlı yazıda olamaz. Müvekkil televizyon müdürü olarak resmen, vekaleten ya da görevlendirmeyle atanamaz. Bir kez de büyük harfle belirtiyoruz: ÇÜNKÜ 2006 SONUNA KADAR YASADA TV MÜDÜRLÜĞÜ YOKTUR VE HİÇ BİR YÖNETMELİKTE TV MÜDÜRÜ KADROSU YAZILI DEĞİLDİR !

Asıl biz sizden, bu tarihler arasında yürürlükte olan, ‘TV Müdürlüğü’ “TV Müdürü” kadrosunun geçtiği bir tek hukuki düzenleyici işlem (varsa!) yayımlamanızı, yayımlayamıyorsanız da okuyucunuzdan “özür” dilemenizi  bekliyoruz.

Lütfen, metinleri, “sorumlu”, “hizmet birimi yöneticisi” gibi kavramları “müdür” diye okuyan kişilere okutmayınız!

d)       Dönemin TBMM Başkanı Sayın Bülent Arınç’ın onayına sunulan

listede, Nihat Bük’ün görevinin Başkan Müşaviri yazması tümüyle hukukidir. Müvekkilin o tarihteki kadrosu “başkan müşaviri”dir, görev yürüttüğü yer ise TBMM TV olup, yürüttüğü hizmet TV Birim sorumlusudur.

         Bu belge dava dosyalarında da mevcuttur. Bu belge elinizde yoktur diye tekzip ekinde yolluyoruz.

         Lütfen listeye bakın. Bu liste TBMM TV Müdürlüğü yasayla kurulup kadrolar ihdas edildikten sonra, TV Müdürlüğündeki boş kadrolara atama yapılmasıyla ilgili kurum içi çalışmadır. İta amiri olan TBMM Başkanı tarafından yaptırılan ve kendisine sunulan bir çalışmadır. Sayın TBMM Başkanı tarafından el yazısıyla da atama işlemlerinin hazırlanması talimatı verilmiştir.

         Sayın Başkan 1995 yılından beri TBMM TV de hizmet yürüten, liste tarihinde Başkan Müşaviri kadrosunda, TV sorumlusu olarak hizmet yürüten müvekkil Nihat BÜK’ü yeni kurulan TV Müdürlüğünde müdür kadrosuna atama kararı vermiş ve bu iradesini yazılı talimatlandırmıştır.

         Şimdi siz o tarihe kadar yasada olmayan TV Müdürlüğü kadrosu niçin Nihat BÜK’ün karşısında yazmıyor? diye kanuna ve gerçeğe aykırı tespit yapıyorsunuz.

TBMM TV’deki kadrolara nasıl atama yapılacağı 2919 sayılı Kanunda bellidir. Müdürlüğe atama, Genel Sekreterin teklifi ve Başkanlık Makamının onayı ile gerçekleşir. Müdürlüğe atama için şartlar da, TBMM Personeli Görevde Yükselme Yönetmeliğinde belirlenmiştir. 2008 yılında da TV Müdürlüğü Yönetmeliği çıkarılmıştır.

Müvekkilim yıllardır TBMM TV’de yürüttüğü başarılı hizmeti neticesinde, başarılı bulunarak Genel Sekreter ve TBMM Başkanı tarafından, 2919 sayılı Kanun, 657 sayılı Kanun ve TBMM Personeli Görevde Yükselme Yönetmeliği’nin Müdürlüğe atanma için öngördüğü şartları taşıdığı tespit edilerek, Müdürlük kadrosuna atanmıştır.

Müvekkile TV Birimi sorumlusu olarak görev yaptığı dönemde, çalışanlar tarafından fiilen “müdür” olarak adlandırılmıştır. İş yaşamı içinde “müdürüm” diye seslenmişlerdir. Haberinizin kaynağı olan, hukuk ve kamu yönetimi hakkında hiçbir bilgisi olmadığı anlaşılan kişi / kişiler de kendisine “müdürüm” olarak hitap etmeleri nedeniyle, çalıştıkları TBMM TV’nin yasayla ‘müdürlük’ olarak kurulu bir müdürlük olduğunu zannetmiş olmaları muhtemeldir.

Ayrıca yazıya bakarsanız diğer kişilerin karşısında da 657 sayılı ve 2919 sayılı yasaya göre atandıkları memur kadroları yazılıdır. Kimsenin karşısında başka bir şey de yazamaz!

Bir kez daha belirtiyoruz, müvekkilimin ataması, atama tarihinde yürürlükte olan TBMM Personeli Görevde Yükselme Yönetmeliğinde müdürlüğe atanmak için aranan şartları taşıması nedeniyle hukuka uygundur. Tekzip yazımızda belirttiğimiz gibi, “müdür” kadrosu ve unvanını içermediğinden, 2006 tarihinde yürürlükte olan Televizyon Hizmetleri Yönetmeliği’nin bu atamada uygulanması hukuken mümkün olmamakla birlikte, müvekkilin şartları bu yönetmelikle Birim Yöneticisi için aranan şartlara da uymaktadır.

Belge diye yayınladığınız yönetmeliğin 7. maddesini hukukçularınıza

okuttuğunuz da size ifade edecekleri gibi: Bu yönetmelikte, belli “kadro ve görev”de çalışma değil, “habercilik dalında” ve “yayıncılık alanında” çalışmış olma şartı aranmaktadır. Ayrıca TBMM TV dışındaki televizyonlarda çalışmış olma şartı da yoktur. TBMM TV nin yayıncılık faaliyeti yaptığı da tartışmasızdır. Müvekkilin TBMM TV de resmen görevlendirildiği 15.2.1995 tarihinden önce, habercilik yaptığı gazetecilik geçmişinin ve TBMM TV’de 11 yılı aşkın yürüttüğü görevin habercilik ve yayıncılık alanında sayılacağından kuşku yoktur. Dolayısıyla, müvekkil Müdür olarak atandığı 2006 tarihinde yürürlükte olan Yükselme Yönetmeliğine ve de TV Müdürü kadrosu anılmayan TV Hizmetleri Yönetmeliğinde aranan şartlara sahip olduğu için atanmıştır.

         Yazınızda ‘TV de ve komisyonlarda görev yapan müşavirler yönetmelikleri hiçe sayarak uzmanım mı? Diyecek’ ibareleri de hukukçularınızın bilgisi olmadan haberin yapıldığını göstermektedir. Kamu kurumlarında uzmanlıklar sınavla gelinen kadrolardır. Ayrıca tekzibimizde müvekkilin ‘uzman’ lık iddiası da yoktur. Yazınızın bu bölümü uslüp ve kullanılan kavramlar nedeniyle haberin TBMM de çalışan görevliler tarafından yazıldığı/ yazdırıldığını göstermekten başka bir anlam ifade etmemektedir.

 

Açıkladığımız hususlar gayet anlaşılırdır:

Yeter ki, aklımızı, vicdanımızı gerçeklere açalım.

Yeter ki, kişisel saldırı amacıyla değil, habercilik anlayışı ile yazalım.

Yeter ki, gerçek bilgi ve belge sunmayı, “hakaret kokan tekziple sindirmek isteme” olarak değerlendirmeyelim.

Yeter ki, başka basın kuruluşlarına gönderilen daha ağır ibarelerle dolu metinleri, yasal zorunluluk yokken yayınlayıp, kendimize gelen tekzibin altında başka manalar aramayalım.

Müvekkille ilgili yürütülen disiplin soruşturması atamasıyla ilgili

olmayıp; müvekkil hakkındaki diğer işlemler gibi yargıya intikal ettirilmiş bir husustur. Sonucunu da sorumlu habercilik anlayışı gereği sitenizde yayınlamanızı bekleyeceğiz. Ayrıca müvekkil hakkında daha önce de soruşturma açılmış, önerilen cezalar reddedilmiştir. Hakkında yapılan iki adet ön inceleme de bu dönemde reddedilmiştir. Tüm bunlar müvekkilin görevden alınmasına zemin hazırlamak için yapılmış işlemlerdir. Yüce yargı tarafından iptal edileceğine de inanıyoruz.

Belgeli ve doğru haber yapma iddianız ne yazık ki gerçek değildir.

Belgelerin yanlış ifade edilmesi, hukuk dışı yorumların gerçekmiş gibi aktarılması, bu kapsamda değerlendirilemez.

Amacımız, saygın gazeteciler tarafından yürütülen Turktıme sitesinin,

maksatlı bazı kişilerce yanlış bilgi ve belgelerle yönlendirilerek, kişisel çıkarlarına alet edilerek saygınlığının zedelenmesine engel olmaktır.

Müvekkilin, her zaman kendisiyle ilgili her türlü haber hatta dedikodu hakkında bilgi alabileceğiniz, açık cevaplar verecek bir Meslektaşınız olduğunu bilerek hareket edilmesi halinde birçok yanlış ortadan kalkacaktır.

Müvekkil arzu ettiğiniz takdirde TV deki hizmetleriyle ilgili TV kayıtlarını da bilginize sunacaktır.

Bu tekzibi hazırlarken yayınladığınız müvekkilin görevden alınmasıyla ilgili haberinizi de tekzip edeceğiz.

İş bu tekzibimizin önceki tekzibimiz gibi aynı yerde, aynı düzende, bu tekzibin elinize geçmesinden itibaren en geç üç gün içinde yayınlamanızı aksi takdirde yargıya başvuracağımızı, haberle ilgili yetkili kişi ve kuruluşlar hakkında cezai ve hukuk yollarına başvurma hakkımızı saklı tutarak müvekkil adına talep ederim.

 

 

Nihat BÜK Vekili

Av. Tuba KAYALIK

E-posta   Facebook   Twitter     Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
Bu yazı 6937 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Tekzip
7/1/2010
TBMM TV'nin Müdürü Nasıl Atandı?
7/1/2010
Sarıkaya ve Bulut Kavga Etti, Sarıkaya'nın Habertürk Defteri Kapandı!
7/1/2010
Ünlü Ankara Temsilcisi Aylığı 35 Milyara Köfte Salonu Açtı!
7/1/2010
Fatih Karaca’nın Emniyet Ziyareti! CHP’nin İlginç Kulisi! Sarıgül Geliyor mu? DP'nin Çokoprens'i !
7/1/2010
Bir Acaip Yol Hikayesi....
7/1/2010
Denizaltıya Yakalanan Ünlü Gazeteci Kim?
7/1/2010
Sabah “Pasaklı Hemşireyle” Yetindi, Bila ve Yetkin Haberleri Patlattılar!
7/1/2010
Yine mi Sen Balçiçek Pamir!
7/1/2010
Ertuğrul Günay Mağdur Oluyor Ama Mağdur Kalamıyor!
7/1/2010
Habere Takla Attıran ve Aşıran Gazeteciler...
7/1/2010
Ne Yazık ki, Türk Medyasının Kare Kare Fotoğrafı Bu…
7/1/2010
Habertürk Gemisi'nin İlk S.O.S'i Balçiçek Pamir'den Geldi...
7/1/2010
İki Röportaj Arasındaki Farkı Bulun...
7/1/2010
Erdal Şafak'ın Yayın Yönetmenliğinin Perde Arkası Ve Okan Müderrisoğlu!!!
7/1/2010
Sabah’ın Yeni Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak’ı Tanıyalım…
7/1/2010
Olacak İş Değil! Anayasa Olur Diyor Ama Türkiye Kılıçdaroğlu’nu Tartışıyor!
7/1/2010
Özgönül, Öztürk, Tayyar, Özalp, Atik ve Seven Yok Ama; Sabah'ın Baykal'ı Şimdi Temsilci...
7/1/2010
13 atv Muhabirini Sürgüne Gönderen Babahan, Hangi Yüzle "Sürgüne Gidiyorum" Dedi?
7/1/2010
Sabah'ın Patronlarından Tekneli Kutlama! O Da, PKK Destekçisi Çıktı!
7/1/2010
Mesut Yılmaz'ın Sanat Merakı... Nüfusumuz 87 Milyon Oldu... Cemil Çiçek'in Kolestrolü...
7/1/2010
Mağdur Gazetecilere Müjde! Ergun Babahan'a Resmi Gazete Darbesi...
7/1/2010
RTÜK’de Korkunç Yenge Vakası… Sabah, Yeni Asır Ve Ciner Grubu...
7/1/2010
“PKK’lılar Aktütün’ü Basmaya 40 Jiple Geldi”
7/1/2010
Aydın Doğan'ın Ankara Zirvesi...
7/1/2010
Kaç “Akşam” Geçti Hala Maaş Yok Ama Serdar Turgut Amerika’da Golf Oynuyor…
7/1/2010
Bürokrat, Gazeteciyi Azarlayabilir mi? Başbakan, Aydın Doğan'a Çalışıyor!
7/1/2010
Basın Tarihi Şöyle Yazacak; Titanic’i Batıran Buz Dağı, Sabah’ı Batıran Babahan!
7/1/2010
Çölaşan Yeni Kadraja Sığar mı? Aydın Doğan, Deniz Baykal, Şaban Dişli ve Fatih Altaylı...
7/1/2010
Bir Büyük Gazetenin İki Muhabiri Rüşvet Parasında Anlaşamayınca Ortalık Karıştı...
7/1/2010
Babahan, İzmirli Değil, Bitlisli’ymiş! Taha Kıvanç Bu Sefer Yanıldı!
7/1/2010
Hürriyet, Milliyet, Sabah ve Kanaltürk'te Son Vaziyetler...
7/1/2010
Ahmet Hakan'a Küçük Bir Not, Ve Yine Sabah...
7/1/2010
Kanal1, Bülent Çöltekin, Erdoğan Aktaş, Murat İde ve Sabah…
7/1/2010
Spikerden Anchor, Polis-Adliyecilerden Haber Yöneticisi Olmaz!
7/1/2010
TRT Hesapları Duygusal Mı? Melemen Kimin? Ve Yine Deniz Bölükbaşı...
7/1/2010
Ünlü Medya Patronu ve Ünlü Yayın Yönetmeni, ‘Ergenokon Radarına’ Takıldılar…
7/1/2010
Fatih Altaylı : Can Çobanoğlu’nu Zapsu Değil, Ben Göreve Getirdim…
7/1/2010
Enis Berberoğlu’nun Parmak İzleri… Can Çobanoğlu…
7/1/2010
Demirel'in Güniz Sokakta Yaptığı Gizemli Kutlama! Ciner, Çalık ve Hürriyet!
7/1/2010
Dündar! Özdil! Birand! Barlas!
7/1/2010
Ciner Grubu, Sabah Grubu ve Dündar...
7/1/2010
AÇIKLIYORUZ! 2. YOLLUK VAKASI…
7/1/2010
Şovalye Hıncal, Kılıç Sesleriyle, Murat Çelik Sessizce Gider...
7/1/2010
Murdock’un Fox TV’si Milliyetçilikte Tüm Medyayı Yaya Bıraktı...
7/1/2010
Sabah Sokağının Öksüz Çocukları !!! Akşam, Star ve Yenişafak Mahallesi !!!
7/1/2010
Eski Başbakan’la İş Ortaklığı Olan Genç Lider Adayı…
7/1/2010
Radikal Karar; Adnan Keskin ve Soner Arıkanoğlu'na Çin İşkencesi! Ve Fatih Çekirge!!!
7/1/2010
Olan, Koltuğunu Kaybeden Gazeteciye Oluyor, Diğerleri Aslan Gibiler!
7/1/2010
Hipnotizma Sürüyor!!! Altaylı’nın Unakıtan Haberi İnternet Medyasını Bile Susturdu!!!
7/1/2010
Buradan Arayın Balçiçek Hanım: 0532 458 35 ..
7/1/2010
Sabah&ATV İhalesinde Sürpriz Faktör
7/1/2010
Aydın Doğan Sabah&ATV İhalesinde Vatan Gazetesi'ndeki Taktiği İzleyecek
7/1/2010
Bir Sabah Belgeseli...
7/1/2010
Ahmet Altan'ın Gazetesi
7/1/2010
Yalman Kokteyli ve Demir Hindi...
7/1/2010
AKP TEMSİLCİLERİ SALLARKEN...
7/1/2010
ORASI PARİS KUAFÖR….
7/1/2010
Büyük Gazetenin Vefasızlığı da Büyük Oluyor...
7/1/2010
Akşam, Güneş ve Tercüman’ın Yakın ve Orta Vadede Geleceği
7/1/2010
Yazıları bir dakikada unutulan adam tası tarağı toplayıp kaçtı
7/1/2010
Kaçan Bir Adam: Yılmaz Özdil
7/1/2010
Berkan, Radikal Muhabirlerini Tehdit Etti, Yetkin Bu tehditi iletti! Kanal 1 Meydan Muharebesi!
7/1/2010
Sabah Ankara Yeniden Dizayn Ediliyor... Çetingüleç Gidiyor! Fox Ankara Seçime Endeksli!
7/1/2010
Bir gazeteci torpilsiz hastaneye giderse
7/1/2010
KOLTUK İÇİN AĞLAYAN GAZETECİLER…
7/1/2010
Gazeteci, CHP'li Danışmanı Yumrukladı, Sabah ve Akşam Muhabirleri Zor kurtardı!
7/1/2010
Türk Basınının Genlerini Bozan Virüs: DENGE
7/1/2010
Hürriyet Yazarı Yalçın Doğan'ı Kim İşletiyor?
7/1/2010
Kraldan Fazla Kralcı Bir Gazetecinin Sonu?
7/1/2010
Tandoğan'da kedi olan TRT, Çağlayan Mitinginde Tam Bir Aslan Gibiydi
5/1/2007
Yavuz Onursal Sabah Gazetesi'nde İki Kişiden Hiç Haz Etmez!
4/5/2007
Otel Bedava, Yemek Bedava; Sazak, Babahan, Çalışlar, Koru ve Bayramoğlu!
3/26/2007
İranlı Asgari Hürriyeti de Karıştırdı
3/14/2007
Yazı İşleri Müdiresi ve Belalısı!..
2/27/2007
Ankara Kulislerinden Canlı Yayın!
9/2/2007
Sabah Şaha Kalktı
2/3/2007
Esat Karakolunu Küfür Yağmuruna Tutan Başbakan Çocuğu
1/31/2007
BİZİM YAZARLARIMIZ!
1/23/2007
ATV'nin Binası Tezek Kokmuyor. Peki Niye Köylülük Ediyorlar?
1/15/2007
Muhabir Haberi Söker Alır, Yayın Yönetmeni Ne Yapar?
1/9/2007
İki Yazar! Ne Yazar?
12/18/2006
Emin ve Tansel Çölaşan
12/5/2006
Balçiçek Vakası
11/18/2006
Sabah ve ATV Ders Çıkarmalı ve Tüm Medya İçin Yeni Bir Sayfa Açılmalı
11/9/2006
Hürriyet, Milliyet, Sabah, Vatan ve Akşam Gazetelerinin Analizleri
10/16/2006
Ertuğrul Özkök'ün Sekreterliğinden Vatan'da Köşe Yazarlığına
9/30/2006
Ankara’sıyla İstanbul’uyla Bir Star Analizi
9/21/2006
Çekirge, Eski Muhabirlerinden Medet Ummaya Devam Ederse Daha Çok Çuvallar
9/14/2006
Emektar Yüzümüze Veda, Yeni Yüzümüzle Merhaba
9/10/2006
Radyo Muhabiri Yok Ama, TV Muhabiri Var mi?
9/2/2006
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.

Bu haber henüz yorumlanmamış...

SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
Cüneyt Çakır
Çankaya
Ezgi Mola
Abdullah Ercan
Emre Belözoğlu
FED
İtalya
çin
FİFA