" Bir meydandayım ; Kalabalıkların tezahüratları arasında ve de meydanın da hemen tam ortasında ise bir cellat ..,  İki eliyle bir baltayı ortasından kavramakta.., Sahnenin tam ortasında, kütüğün üzerinde bir baş ve  içi nefret ve hatta hasetlik dolu onlarca çatık kaş.., Köpekleri anımsatan nefret salyaları arasında hakikatli bir rabarba .., Sahnenin her iki yanında cübbe ve kaftanlı, hatta bazıları sakallı bir kaç geçkin yaşlı.., Ve bir an .., Zaman kendisine göre daha yavaştan işlemeye başlarken, sahnenin sağından bir ses .., tüm kulakları beyinlerden önce çınlatır..; Bu idamı durdurun.., Yoksa bu kader anında belki de kendinizi mahvetmiş olacaksınız.., Meydan sessizliğin ilk melodisini mırıldanırken bense dikkatimi , sesin sahibini tanımlamaya odakladım., Siyah başlıklı ve pelerinli bir adam, ayrıca da yüzünün olduğu yer benim için karanlık.., Cübbeli bir zat ileri atıldığı anda başımı sola çevirmiş bulundum.., Sen kimsin ki kader hakkında bu kadar iddialı konuşabiliyorsun..? Soru sorulduğu anda ses ve sahibi bir anda sahneye sıçrar .., Ancak yüzü hala seçilmemektedir.., Adam sahnenin önüne doğru ortaya yürürken başlığını yüzüne doğru çeker.., Biraz sonra söyleyeceklerinin sahibini ele vermek istememektedir.., Kader diyerek taç taktığınız başta .., saç sayısı kadar seçim vardır.., Sen cübbeli muhterem.., At sırtında evine doğru yol alırken gördüğün yol ayrımında bir seçim yaparsın ; Sağdan gidersen, bir kaç dakika sonra bir hırsız ve katil çetesi tarafından kıstırılıp, boğazını kesen bıçağın acısından hemen sonra terki diyar edersin., Soldan gidersen uzun zamandır görmediğin bir ahbabınla karşılaşıp da geçmişi yad ederek muhabbet diyarına gidersin..Senin için seçim dediğin.., benim için kaderdir.., Rab ise bütün yolları bilendir..! Bu sözlerden sonra arkasını döner ve başlığını kaldırır ..."

                                                     İrkilme, sıçrama ve uyanma duygu durumunun hemen sonrası .., Arkasında belediye reklamı olan bir bankta cenin pozisyonundayım ve sırtımdan birinin beni dürtmekte olduğunu fark ettim artık .., Ve beni dürten kişi, rüyanın finalini mahvettiğini bilmemekte .., Yavaşça banktan doğruldum ve güneş ışığı ile haşır neşir olmaya çalışırken yanımdaki şahsın bankın diğer ucuna oturduğunu fark ettim.., Bu esnada parktan geçmekte olan çoğunluğu ergen ve orta yaşlı insanların konuşmalarına umarsızca şahit oldum .., Daha çok ; " Kanka " ve   "Aynen" kelimelerinin sık tekrarlandığına kanaat ettim.., Ve artık uyanmış olduğuma dair yeterince veriye sahip bulunduğumu anladım.., Kafamı sağa çevirdiğimde bankın ucundaki yaşlı amcayla tanış oldum.., Amca önümüzden yürümekte olan genç, uzun sakallı dar ve kısa kotlar giyen , kotları ve ağzı yırtık birkaç genci bastonuyla işaret ederek dedi ki ; " Helal olsun gençliğe .., bak sünnet sakalı bırakmışlar, cennete yol alacaklar maşallah.." Amcayı biraz daha dikkatli süzüp de uyku mahmurluğunun, görece olarak aklıma oyun oynamasını engellemek üzere biraz bekledim ..,

 Ve rüyamı mahvetmekle kalmayan yaşlı zatı muhtereme gereken cevabı verdim..; " Muhterem amca .., bu gördüğün züppeler sünnet olsun diye değil, Viking dizisi karakterlerine özendikleri için sakallılar.., Dolayısıyla gidebilecekleri tek cennet ancak ve ancak.., Valhalla'dır..! "