"Pelin Benim Öz Kızım" 

Kızının özlemiyle yanıp tutuştuğunu dile getiren Bayram Ali Karahan: “Kızımı çok aradım.. Bulduğumda ise ünlüydü.. ‘Ünlü oldum, yanıma geldi’ demesin diye uzak durdum. Ben onu şöhretiyle değil, kızım Pelin olarak görmek istiyorum.”

Kavak Yelleri dizisiyle ünlenen Pelin Karahan’ın 15 yıldır babasıyla görüşmediği ortaya çıktı. İddialara göre, babası onu en son 13 yaşında görmüştü. Çünkü annesi, boşandıktan sonra kızını başka şehirlere götürmüştü. Pelin’i ilk olarak Ankara’dan İzmir’e daha sonra İstanbul’a kaçırmıştı.. Babası yıllarca kızını bulabilmek için uğraştı. Ta ki onu bir reklam filminde görünceye dek. Kızına ulaşmak için çabaladı ancak olumsuz yanıt aldı. Baba Bayram Ali Karahan yaşadıklarını Vatan gazetesinden Zehra Çengil'e anlattı:

- 30 yıllık kuaförüm. 5-6 senedir peruk işiyle ilgileniyorum. Düzce’de ‘Karahan Peruk’ diye bir dükkanım var. Aramız çok iyi değil. Biz annesiyle ayrıyız. Kendisiyle malesef görüşmüyorum. Kızıma çok adımlar attım ama karşıdan öyle bir açılım olmayınca yapacak bir şey kalmadı. Ünlü olmasaydı yaklaşabilirdim ama son 4-5 senelik serüvende bayağı bir ünlü oldu. ‘Ünlü oldum, yanıma onun için geldi’ dedirtmem, onun beni bulması lazım. Benim yerim belli, yurdum belli. Pelin istese bana kolay ulaşabilir ama ben ona ulaşamam.

- 5-6 yaşından beri doğru düzgün görmedim. Hayat şartları bizi birbirimizden kopardı, sonra görüşemedik. Ben çok üzerine gittim ama bir türlü göremedim, görüştürülmedim. Bir baba olarak tabii ki özlüyorum kızımı. Dizide ya da internette görmek, bunlar acı da veriyor bana ama dediğim gibi diğer babalar gibi değilim. Kızımın ünlü olmasından sadece gurur duyarım. 5-6 senedir çöküntüye girdim, yolladığım yerden paramı alamadım. 1,5-2 trilyon gibi bir zarar ettim. Buna rağmen yanına gitmedim.

- Evlenmeye kendi başlarına karar vermişler, mutluluklar dilerim. Benim hayatlarında olmam onlara rahatsızlık veriyorsa, zaten hayatlarında değilim. Birkaç programda ‘ben babamı görmek istemiyorum’ diye cümleler kullanmış, gerçi o mu kullanmış bunu bilmiyorum. Ben kızımın ününe muhtaç değilim, kendi ekmeğimi kazanmak için çalışıyorum ama görmek, karşıma alıp baba-kız gibi ‘Nasılsın?’ demek isterim. Çünkü yıllardır bunu aradım, çok çaba sarfettim.

- Onu Pelin Karahan olarak değil de kızım olarak görmek isterim. İşim gereği küçülmek zorundaydım, bir çöküntü yaşadık, her insanda her ticarette olduğu gibi. Pelin’i görmeyeli 15 sene olmuştur. Zaten önceden de çok aradım, bulamadım. Ünlü olduktan sonra da Pelin’in tam çıkış noktasında ben çöküşe girdim. Batmış pozisyondaydım, Pelin çıkmaya başlamıştı. Böyle bir durumda ajansına gidip babasıyım desem zarar verebilirdim. Beraber yaşamadığımız için kişiliğini de bilmiyorum.

- Biz Pelin’in annesiyle 5 yaşındayken ayrılınca Pelin’in velayeti anneye verildi. Bir dönem Pelin büyüyünce beni görmek istemiş. Annesi aradı, peki dedim. Ankara’ya gittim, orada yaşıyorlardı. Şimdiye dek birlikte vakit geçirmediğimizden fazla konuşma olanağımız da olmadı, gittik bir yemek yedik. Hiçbir şey konuşamadık. Toplasan yarım saat sürdü. Bu buluşmanın ardından Pelin annesiyle Ankara’dan İzmir’e taşınmış. Bana hiç haber verilmedi. Ne telefon numarası ne de ulaşabileceğim bir adres vardı. Tanıdıklara, akrabalara, herkese sordum. Sonra tesadüfen kızımı reklamda görünce şok oldum.

- Ben evlenmedim, başka kimsem yok. En büyük hayalim onunla kucaklaşmak. Onu hep rüyamda görüyordum. En azından aradığımı bilsin. ‘Kızım seni hep aradım ve sevdim’ demek isterim ona.

- ‘Ben seni görmek istemiyorum’ derse olay biter gider. Aç kalırım yine gitmem, Pelin’e zarar vermeyi asla istemem. Onun Pelin Karahan’lığı dışarıdadır, ünü kendini bağlar, sonuçta benim kızım.


HÜRRİYET