Demir Kilise'nin restore edilmesi, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 11 Mart 2010 tarihli 4. birleşiminde müzakereye açıldı. Yapılan müzakereler sonucu, restorasyona ilişkin raporun aynen ve oy çokluğu ile kabulü kararlaştırıldı.
İhalesi 5 Temmuz'da yapılan kilise restorasyonunda, öncelikle korozyonun taşıyıcı sisteme olan etkisini belirleyebilmek amacıyla, iç ve dış kabuklarında her cephede uygun bir levha kaldırılarak, taşıyıcı sistem incelenecek ve hasar tespiti yapılacak.
Kilisenin restorasyonu sırasında, zemin oturumu nedeniyle yerinden kayan merdivenler ve mermer kaideler aşama aşama kaldırılıp üstteki konstrüksiyon hizasına getirilecek. Kilisenin, karbon ve kir oluşumuna maruz kalan bölgeleri özel deterjanlı su ile itinalı bir şekilde temizlenecek. Dış cephede bulunan eksik süsleme elemanlarından kalıp alınıp, daha sonra özgün ham maddesi ile döküm yapılacak. Restorasyon esnasında çatının eğimli kısımları yenilenecek.
Sveti Stefan Bulgar Kilisesi'nin yenileme çalışmaları, iç ve dış alanlarda ayrıntılı bir şekilde yapılıp, restorasyon işlemi tamamlanarak hizmete açılacak. Bir ay içinde başlayacak restorasyon, yaklaşık 2 milyon 500 bin TL'ye mal olacak.
PADİŞAH FERMANIYLA AÇILAN KİLİSE
1896'da inşa edilen, iskeleti çeşitli biçim ve boyutlarda çelik profillerden oluşan kilisenin, bütün dış duvar kaplamaları, pilastrlar (gömme ayaklar) ve pilastr başlıkları, pencere doğramaları, kapı kanatları, kemer, saçak silmeleri, çatı, çatı kenarı, korkuluk duvarı ile bunun üzerindeki babalar, çan kulesi, bu kulenin 4 yanındaki 4 balkon ve cephelerdeki çeşitli kabartma ve bezemeler demirden oluşuyor.
Prefabrike olarak Viyana'da demir malzemesi kullanılarak hazırlanan ve 500 tonluk kilise, daha sonra bütün parçaları İstanbul'a taşınarak, önceden dökülen temele monte edildi.
Üç nefli ve bir transeptli bazilika sisteminde yapılan kilisenin, bir bodrumu, zemin katı, galeri katı ve bir çan kulesi bulunuyor.
Sveti Stefan Bulgar Kilisesi ismiyle, Hasan Kuruyazıcı ile Metin Tapan'ın kaleme aldığı kitaba göre kilise, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'un fethinin ardından yeni bir Yahudi ve Hristiyan tapınağı yapılmaması yasağına rağmen inşa edildi.
Kitapta, Bulgar din adamlarının, Fener Rum Patrikhanesi ile tüm ilişkileri kesmek istedikleri için 3 Nisan 1860 tarihindeki paskalya töreninde Rum patriği adına okunması gereken methiyeyi Osmanlı padişahı adına okuduğu, bunun da kilise açılmasına etki ettiği belirtiliyor.
Osmanlı padişahı Sultan Abdülaziz, 5 Mart 1870 tarihinde yayımladığı 11 maddelik fermanla, Bulgar cemaatinin din işlerini yürütebilmesi için yeni bir kilise kurulmasına izin verdiği anlatılıyor.
AA
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...