Olcay AYDİLEK'in haberi
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Ankara, Aydın, Çorum, Erzurum, Nevşehir, Sinop, Şırnak'ta su sıkıntısı çekildiğini belirterek, 2010 yılında bu kentlere 34 kent daha ekleneceğini söyledi. Bakanlığının su sıkıntısına ilişkin projelerini SABAH'a anlatan Eroğlu, Ankara haricinde büyükşehirlerde tasarruf yapılması halinde sorun yaşanmayacağını söylüyor.
* Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri'ndeki su sıkıntısının boyutu nedir?
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde Fırat-Dicle, Aras ve Van Kapalı Havzası bulunuyor. Temmuz ayı başı itibariyle barajların doluluk oranı Fırat Havzası'nda yüzde 36.6'dır. Bu oran geçen yıl yüzde 61.2 idi. Dicle Havzası'nda doluluk oranı yüzde 28.2'dir. Bu oran geçen yıl yüzde 60.3 düzeyinde bulunuyordu. Aras Havzası'nda doluluk oranı ise yüzde 98.6'dır. Yeterli suyu olmayan ve su sıkıntısı bulunan Dicle havzasındaki Devegeçidi Barajı'ndan yapılan sulama için Kralkızı Barajı'ndan takviye alınmaktadır.
* Konya Ovası'nın kuraklık nedeniyle çölleştiği konusunda bazı kaygılar ortaya çıkıyor. Konya Ovası'nın çölleşmesini engellemek için alınan önlemler neler?
Konya Ovası Projesi, Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü tarafından planlanan ve çalışmaları büyük bir hızla uygulamada olan dev bir projedir. KOP, esas itibariyle Konya ve Karaman illerinin tamamını içine alıyor ve 12 projeden oluşuyor. Bünyesinde dokuz adet büyük su projesi, içme suyu projeleri, Göksu Havzası enerji projeleri ve çok sayıda bağımsız küçük yerüstü ve yeraltı sulamaları yer alıyor. Bugüne kadar 347 bin 515 hektar alan, suya kavuşturuldu. Bu miktarın toplam 648 bin 987 hektara çıkarılması için çalışmalar sürüyor. KOP'un en önemli ayağı ve en büyüğü Konya-Çumra projesidir. Projeyle Konya şehrinin uzun vadeli içme, kullanma ve endüstri suyu ihtiyacı karşılanırken toplam 50.6 megavat kurulu güçte 3 hidroelektrik santralle de yıllık 147 milyon kilovatsaat elektrik üretimi gerçekleşecek.
* Türkiye gelişmiş ülkelere göre suyunu iyi değerlendirebiliyor mu?
Ülkemizin ekonomik olarak sulanabilir tarım arazisi 8.5 milyon hektardır. 2007 yılı sonu itibariyle bu alanın yaklaşık yüzde 60'ı (5.17 milyon) sulamaya açılmıştır. 2023 yılı itibariyle bu alanın tamamının sulu tarıma açılması hedeflenmektedir. Ülkemizin ekonomik hidroelektrik potansiyeli 130 milyar kilovatsaattir. 2007 yılı sonu itibariyle toplam potansiyelin yüzde 37'sine karşılık gelen yaklaşık 48 milyar kilovatsaatlik yıllık ortalama üretim kapasitesine ulaşılmıştır. 2023 yılına kadar ekonomik potansiyelin tamamından faydalanılması hedeflenmektedir. 2007 yılı sonu itibariyle içme suyu standartlarına uygun kalitede, yılda toplam 2.7 milyar metreküp içme, kullanma ve sanayi suyu sağlanmıştır.
* 81 ilde yaşanan su sıkıntısının çözümü, kaynak ihtiyacı, çözüm yolları nelerdir?
İl merkezlerinde halihazırda ihtiyaç duyulan toplam su miktarı yıllık 3.4 milyar metreküptür. İl merkezlerine temin edilen toplam içme, kullanma ve sanayi suyu miktarının ise yıllık 4.9 milyar metreküp olduğu tespit edilmiştir. Yedi il merkezinde şu anda su açığı olduğu ve su teminine ihtiyaç duyulduğu, 34 adedinde yaklaşık olarak 2010 yılından itibaren su açığının ortaya çıkacağı, 40 adedinde ise temin edilen su miktarının yaklaşık olarak 2023 yılına kadar yeterli olacağı belirlenmiştir. 81 il merkezinde 2008 - 2012 yılları arasında içme suyu temini için yaklaşık 2.9 milyar YTL yatırım yapılması gerektiği belirlendi. İl merkezlerimize su temini için geliştirilen projelerin civar yerleşimlerin de ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde havza bazında tasarlanması, su kaynaklarının ve mali kaynakların verimli kullanılması açısından elzem görülmektedir. Su açığı olan yedi ilimiz de (Ankara, Aydın, Çorum, Erzurum, Nevşehir, Sinop, Şırnak) sıkıntı yaşanmaması için çalışmalarını sürdürüyor.
Kuraklık yüzünden düğünler ertelendi
Türkiye Ziraat Odaları Birliği'nin araştırmasına göre, geçtiğimiz yıl kuraklık nedeniyle tarımsal üretimde beş milyar YTL zarar meydana geldi. Çiftçi, bu yaz da su problemiyle karşı karşıya. Ancak bu yılki kuraklığın boyutları Ege bölgesinde bir miktar farklı. Bölgeye düşen yağmur miktarı yıllık ortalamaların biraz altında. Yani yağmur sularına bağlı tarımsal kuraklık bölge için söz konusu değil. Bu yaz verim ve kalite kaybının asıl sebebi yüksek sıcaklık ve yeraltı ve üstü su rezervlerinin azalmasını getiren hidrolik kuraklık.
KİRAZDA % 90 KAYIP
Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, yağışların tahıl ürünleri için yeterli olduğunu ancak yaz boyunca sulanması gereken pamuk ve sebze gibi ürünler için su rezervlerinin oldukça kısıtlı olduğuna dikkat çekiyor: "Menderes, Tahtalı Havzası, Tire, Ödemiş gibi bölgelerde çiftçi su ihtiyacı duyan ürünlerine yeterli su bulamayacak. Su eksikliği hem ürün miktarını hem de ürünün kalitesini düşürecek. " Küresel ısınma ve onun neden olduğu olumsuz doğa şartları, Ege bölgesinde bu yıl özellikle kiraz üreticilerini vurdu. Geçen yıl 318 bin ton kiraz üreten Türkiye, bu kirazın 56 bin tonunu ihraç etti. İhracatın 15 bin 236 tonu Ege bölgesinden gerçekleşti. Türkiye'ye 140 milyon dolar ihracat geliri kazandıran kirazcılar bu yıl kan ağlıyor. Ege bölgesindeki bu sezon kiraz üretimi resmi raporlara göre yüzde 90 oranında düştü. Türkiye'nin tüm yörelerinde olduğu gibi Ege bölgesinde son yıllarda yağış miktarı düşüyor. Yağışlar azaldıkça baraj, nehir gibi yerüstü su rezervleri kurumaya yüz tutuyor, yeraltı su kaynakları beslenemiyor ve su bulmak için daha derinlere sondaj yapmak gerekiyor.
BUHARLAŞMA VE ARI
Suyun daha derinlerden çıkması zemine yakın toprağın nemlenmesine engel oluyor. Sonuç olarak ağaçların kökleri doğal olarak topraktan beslenemiyor. Metresi 100 YTL'ye mal olan kuyuları açıp, suyu bahçeye, tarlaya pompalamak için yüksek elektrik faturası borcu altına giren çiftçi toprağını ne kadar sularsa sulasın aşırı sıcaklar nedeniyle su hızlıca buharlaşıyor. Geçtiğimiz yıl aşırı sıcaktan hızla buharlaşan sular dallardaki meyve gözlerinde mantar oluşmasına neden oldu. Üstüne üstlük ağaçlarda döllenmeyi sağlayacak arıların ortadan kaybolması felakete davetiye çıkardı. İzmir Kemalpaşa, erkenci ve kaliteli kirazı ile meşhur. Dünya piyasalarına yılın ilk kirazını gönderen bölgede geçen sezon rekolte 55 bin ton idi. Bu yıl beklenen rekolte ise 60 bin tonun üzerindeydi. Ancak bu sezon kiraz bahçelerinde ürün kaybı yüzde 90'a vardı. Üretici dertli, sezon başında tüccardan peşin para alanlar gerekli ürünü tedarik edemedikleri için şimdiden büyük borçların altına girdi. Geçtiğimiz yıllarda ödeme dönemlerinde köylüye para yetiştiremeyen bankalar şimdi ödenmeyen kredilerin faizlerini hesaplıyor. Hasat sonrası düğün dernek kurmayı düşünenler hayallerini gelecek sezona erteledi.
ÇÖZÜM FİLE SİSTEMİ
Aşırı sıcakların ağaçları yakması, sulama sonucu topraktaki suyu kısa zamanda buharlaştırıp dallarda mantarlaşmaya yol açması üreticileri yeni arayışlara itti. Çözüm ise güneş ışınlarının etkisini yüzde 35- 60 arasında azaltan ve arıların ağaçlarda yaptığı döllenmeyi silip süpüren yağmur ve dolunun şiddetini kıran fileler. Özellikle İsrail'de uygulanan bu metot ile ağaçların çevresine yerleştirilen demir konstrüksiyonlar sayesinde ağaçların üzeri bir file ile örtülüyor. Maliyeti dönüm başına 2 bin YTL olsa da Kemalpaşa Kiraz Üreticileri Birliği Başkanı Halim Akar, bu maliyetin altına girmenin değeceğini söylüyor.
İzmir'in hayat suyu Tahtalı Barajı kuruyor
TÜRKİYE'NİN en büyük üçüncü ili Ege'nin incisi İzmir içme suyu kıtlığı yaşıyor. İzmir'in yaklaşık yüzde 40 oranında içme su ihtiyacını karşılayan Tahtalı Barajı kuruma noktasına geldi. Barajı besleyen Tahtalı Çayı'nın yatağının sadece izi gözükürken, kuraklıktan çatlamış toprakta yer yer yarım metreyi aşan yarıklar dikkati çekiyor. Baraj sahası içindeki cami, minare, köprü gibi su altında kalması gereken yapılar suların çekilmesiyle gün yüzüne çıktı.
UMUT BALÇOVA'DA
365 milyon metreküp su kapasiteli Tahtalı Barajı'nda geçen yıl 49 metre olan su seviyesi 43 metreye düştü. Haziran 2007'de yüzde 30.5 olan aktif doluluk oranı, temmuz başında yüzde 13.8'e, su hacmi ise 107 milyon metreküpten 59 milyon metreküpe indi. Bir başka ifadeyle, kuraklık nedeniyle Tahtalı Barajı, 2007 yılına göre "yaklaşık yüzde 50 daha az su rezervi"ne sahip. Üstelik yağış azlığı ve buharlaşma nedeniyle mevcut rezerv hızla düşüyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun verdiği bilgiye göre, yerüstü su rezervleri konusunda bu yıl Balçova Barajı'ndan mutlu haberler geliyor. Geçen yıl temmuz ayında 128 metre olan su seviyesi, bu yıl aynı dönemde bir metre yükselerek 129 metreye çıktı.
Sabah
Olcay AYDİLEK'in haberi
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Ankara, Aydın, Çorum, Erzurum, Nevşehir, Sinop, Şırnak'ta su sıkıntısı çekildiğini belirterek, 2010 yılında bu kentlere 34 kent daha ekleneceğini söyledi. Bakanlığının su sıkıntısına ilişkin projelerini SABAH'a anlatan Eroğlu, Ankara haricinde büyükşehirlerde tasarruf yapılması halinde sorun yaşanmayacağını söylüyor.
* Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri'ndeki su sıkıntısının boyutu nedir?
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde Fırat-Dicle, Aras ve Van Kapalı Havzası bulunuyor. Temmuz ayı başı itibariyle barajların doluluk oranı Fırat Havzası'nda yüzde 36.6'dır. Bu oran geçen yıl yüzde 61.2 idi. Dicle Havzası'nda doluluk oranı yüzde 28.2'dir. Bu oran geçen yıl yüzde 60.3 düzeyinde bulunuyordu. Aras Havzası'nda doluluk oranı ise yüzde 98.6'dır. Yeterli suyu olmayan ve su sıkıntısı bulunan Dicle havzasındaki Devegeçidi Barajı'ndan yapılan sulama için Kralkızı Barajı'ndan takviye alınmaktadır.
* Konya Ovası'nın kuraklık nedeniyle çölleştiği konusunda bazı kaygılar ortaya çıkıyor. Konya Ovası'nın çölleşmesini engellemek için alınan önlemler neler?
Konya Ovası Projesi, Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü tarafından planlanan ve çalışmaları büyük bir hızla uygulamada olan dev bir projedir. KOP, esas itibariyle Konya ve Karaman illerinin tamamını içine alıyor ve 12 projeden oluşuyor. Bünyesinde dokuz adet büyük su projesi, içme suyu projeleri, Göksu Havzası enerji projeleri ve çok sayıda bağımsız küçük yerüstü ve yeraltı sulamaları yer alıyor. Bugüne kadar 347 bin 515 hektar alan, suya kavuşturuldu. Bu miktarın toplam 648 bin 987 hektara çıkarılması için çalışmalar sürüyor. KOP'un en önemli ayağı ve en büyüğü Konya-Çumra projesidir. Projeyle Konya şehrinin uzun vadeli içme, kullanma ve endüstri suyu ihtiyacı karşılanırken toplam 50.6 megavat kurulu güçte 3 hidroelektrik santralle de yıllık 147 milyon kilovatsaat elektrik üretimi gerçekleşecek.
* Türkiye gelişmiş ülkelere göre suyunu iyi değerlendirebiliyor mu?
Ülkemizin ekonomik olarak sulanabilir tarım arazisi 8.5 milyon hektardır. 2007 yılı sonu itibariyle bu alanın yaklaşık yüzde 60'ı (5.17 milyon) sulamaya açılmıştır. 2023 yılı itibariyle bu alanın tamamının sulu tarıma açılması hedeflenmektedir. Ülkemizin ekonomik hidroelektrik potansiyeli 130 milyar kilovatsaattir. 2007 yılı sonu itibariyle toplam potansiyelin yüzde 37'sine karşılık gelen yaklaşık 48 milyar kilovatsaatlik yıllık ortalama üretim kapasitesine ulaşılmıştır. 2023 yılına kadar ekonomik potansiyelin tamamından faydalanılması hedeflenmektedir. 2007 yılı sonu itibariyle içme suyu standartlarına uygun kalitede, yılda toplam 2.7 milyar metreküp içme, kullanma ve sanayi suyu sağlanmıştır.
* 81 ilde yaşanan su sıkıntısının çözümü, kaynak ihtiyacı, çözüm yolları nelerdir?
İl merkezlerinde halihazırda ihtiyaç duyulan toplam su miktarı yıllık 3.4 milyar metreküptür. İl merkezlerine temin edilen toplam içme, kullanma ve sanayi suyu miktarının ise yıllık 4.9 milyar metreküp olduğu tespit edilmiştir. Yedi il merkezinde şu anda su açığı olduğu ve su teminine ihtiyaç duyulduğu, 34 adedinde yaklaşık olarak 2010 yılından itibaren su açığının ortaya çıkacağı, 40 adedinde ise temin edilen su miktarının yaklaşık olarak 2023 yılına kadar yeterli olacağı belirlenmiştir. 81 il merkezinde 2008 - 2012 yılları arasında içme suyu temini için yaklaşık 2.9 milyar YTL yatırım yapılması gerektiği belirlendi. İl merkezlerimize su temini için geliştirilen projelerin civar yerleşimlerin de ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde havza bazında tasarlanması, su kaynaklarının ve mali kaynakların verimli kullanılması açısından elzem görülmektedir. Su açığı olan yedi ilimiz de (Ankara, Aydın, Çorum, Erzurum, Nevşehir, Sinop, Şırnak) sıkıntı yaşanmaması için çalışmalarını sürdürüyor.
Kuraklık yüzünden düğünler ertelendi
Türkiye Ziraat Odaları Birliği'nin araştırmasına göre, geçtiğimiz yıl kuraklık nedeniyle tarımsal üretimde beş milyar YTL zarar meydana geldi. Çiftçi, bu yaz da su problemiyle karşı karşıya. Ancak bu yılki kuraklığın boyutları Ege bölgesinde bir miktar farklı. Bölgeye düşen yağmur miktarı yıllık ortalamaların biraz altında. Yani yağmur sularına bağlı tarımsal kuraklık bölge için söz konusu değil. Bu yaz verim ve kalite kaybının asıl sebebi yüksek sıcaklık ve yeraltı ve üstü su rezervlerinin azalmasını getiren hidrolik kuraklık.
KİRAZDA % 90 KAYIP
Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, yağışların tahıl ürünleri için yeterli olduğunu ancak yaz boyunca sulanması gereken pamuk ve sebze gibi ürünler için su rezervlerinin oldukça kısıtlı olduğuna dikkat çekiyor: "Menderes, Tahtalı Havzası, Tire, Ödemiş gibi bölgelerde çiftçi su ihtiyacı duyan ürünlerine yeterli su bulamayacak. Su eksikliği hem ürün miktarını hem de ürünün kalitesini düşürecek. " Küresel ısınma ve onun neden olduğu olumsuz doğa şartları, Ege bölgesinde bu yıl özellikle kiraz üreticilerini vurdu. Geçen yıl 318 bin ton kiraz üreten Türkiye, bu kirazın 56 bin tonunu ihraç etti. İhracatın 15 bin 236 tonu Ege bölgesinden gerçekleşti. Türkiye'ye 140 milyon dolar ihracat geliri kazandıran kirazcılar bu yıl kan ağlıyor. Ege bölgesindeki bu sezon kiraz üretimi resmi raporlara göre yüzde 90 oranında düştü. Türkiye'nin tüm yörelerinde olduğu gibi Ege bölgesinde son yıllarda yağış miktarı düşüyor. Yağışlar azaldıkça baraj, nehir gibi yerüstü su rezervleri kurumaya yüz tutuyor, yeraltı su kaynakları beslenemiyor ve su bulmak için daha derinlere sondaj yapmak gerekiyor.
BUHARLAŞMA VE ARI
Suyun daha derinlerden çıkması zemine yakın toprağın nemlenmesine engel oluyor. Sonuç olarak ağaçların kökleri doğal olarak topraktan beslenemiyor. Metresi 100 YTL'ye mal olan kuyuları açıp, suyu bahçeye, tarlaya pompalamak için yüksek elektrik faturası borcu altına giren çiftçi toprağını ne kadar sularsa sulasın aşırı sıcaklar nedeniyle su hızlıca buharlaşıyor. Geçtiğimiz yıl aşırı sıcaktan hızla buharlaşan sular dallardaki meyve gözlerinde mantar oluşmasına neden oldu. Üstüne üstlük ağaçlarda döllenmeyi sağlayacak arıların ortadan kaybolması felakete davetiye çıkardı. İzmir Kemalpaşa, erkenci ve kaliteli kirazı ile meşhur. Dünya piyasalarına yılın ilk kirazını gönderen bölgede geçen sezon rekolte 55 bin ton idi. Bu yıl beklenen rekolte ise 60 bin tonun üzerindeydi. Ancak bu sezon kiraz bahçelerinde ürün kaybı yüzde 90'a vardı. Üretici dertli, sezon başında tüccardan peşin para alanlar gerekli ürünü tedarik edemedikleri için şimdiden büyük borçların altına girdi. Geçtiğimiz yıllarda ödeme dönemlerinde köylüye para yetiştiremeyen bankalar şimdi ödenmeyen kredilerin faizlerini hesaplıyor. Hasat sonrası düğün dernek kurmayı düşünenler hayallerini gelecek sezona erteledi.
ÇÖZÜM FİLE SİSTEMİ
Aşırı sıcakların ağaçları yakması, sulama sonucu topraktaki suyu kısa zamanda buharlaştırıp dallarda mantarlaşmaya yol açması üreticileri yeni arayışlara itti. Çözüm ise güneş ışınlarının etkisini yüzde 35- 60 arasında azaltan ve arıların ağaçlarda yaptığı döllenmeyi silip süpüren yağmur ve dolunun şiddetini kıran fileler. Özellikle İsrail'de uygulanan bu metot ile ağaçların çevresine yerleştirilen demir konstrüksiyonlar sayesinde ağaçların üzeri bir file ile örtülüyor. Maliyeti dönüm başına 2 bin YTL olsa da Kemalpaşa Kiraz Üreticileri Birliği Başkanı Halim Akar, bu maliyetin altına girmenin değeceğini söylüyor.
İzmir'in hayat suyu Tahtalı Barajı kuruyor
TÜRKİYE'NİN en büyük üçüncü ili Ege'nin incisi İzmir içme suyu kıtlığı yaşıyor. İzmir'in yaklaşık yüzde 40 oranında içme su ihtiyacını karşılayan Tahtalı Barajı kuruma noktasına geldi. Barajı besleyen Tahtalı Çayı'nın yatağının sadece izi gözükürken, kuraklıktan çatlamış toprakta yer yer yarım metreyi aşan yarıklar dikkati çekiyor. Baraj sahası içindeki cami, minare, köprü gibi su altında kalması gereken yapılar suların çekilmesiyle gün yüzüne çıktı.
UMUT BALÇOVA'DA
365 milyon metreküp su kapasiteli Tahtalı Barajı'nda geçen yıl 49 metre olan su seviyesi 43 metreye düştü. Haziran 2007'de yüzde 30.5 olan aktif doluluk oranı, temmuz başında yüzde 13.8'e, su hacmi ise 107 milyon metreküpten 59 milyon metreküpe indi. Bir başka ifadeyle, kuraklık nedeniyle Tahtalı Barajı, 2007 yılına göre "yaklaşık yüzde 50 daha az su rezervi"ne sahip. Üstelik yağış azlığı ve buharlaşma nedeniyle mevcut rezerv hızla düşüyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun verdiği bilgiye göre, yerüstü su rezervleri konusunda bu yıl Balçova Barajı'ndan mutlu haberler geliyor. Geçen yıl temmuz ayında 128 metre olan su seviyesi, bu yıl aynı dönemde bir metre yükselerek 129 metreye çıktı.
Sabah
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...