İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Akgül, yaptığı açıklamada, 1990'da Japon doktor Hikaru Sato'nun yoğun stres yaşayan, daha çok yaşlı ve yalnız kadınlarda görülen kalp yetmezliği şikayetlerini araştırarak "Takotsubo Kardiyomiyopatisi" yani "kalp kası bozukluğu" veya "kırık kalp sendromu" hastalığını bulduğunu anlattı.
Hastalığın, yoğun ve uzun süren stres, kaygı sonucu özellikle kadın ve ileri yaşta kişilerde şiddetli göğüs ağrısıyla başladığını aktaran Akgül, şöyle devam etti:
"Ağrı çok şiddetlidir, oturup kalkma, yatma, bir bardak su içme, nefes alıp verme ile değişmez. Tam bir kalp krizi ağrısıdır. Bu durumda hasta hızlı bir şekilde acil servise götürülür ve hastaya hemen kalp krizi testleri yapılır. Şiddetli göğüs ağrısı ile acil servise gelen hastada önce kalp krizi düşünülür. EKG çekilir ve aynı anda kan alınır. Alınan kan tahlile götürülür ve kanda troponin değerine bakılır. Troponin, kalbi oluşturan hücrelerin harap olması sonucu hücre içinden dışarıya çıkan ve bu nedenle kanda düzeyi artan bir enzimdir. Kalp krizi varsa, kanda troponin artmıştır. Hastaya yapılan EKG'deki bulgular hastanın kalp krizi geçirdiğini göstermektedir. Ayrıca gelen troponin sonucu da yüksektir yani hastaya hem şikayet hem görüntü hem EKG bulgusu hem de kan tetkikleri sonucu kalp krizi geçiriyor tanısı konulur."
Akgül, kalp krizi geçiren hastalara ilk olarak kan sulandırıcı ilaç başlandığını ve kalp anjiyosu yapıldığını belirterek, "Normal şartlarda kalp anjiyosu yapılan kalp krizi geçiren hastalarda, kalp damarlarından biri veya ikisi tıkalı çıkar ama bu hastalarda tüm damarlar normal çıkar. Hasta bizim alışık olduğumuz gibi damar tıkanıklığına bağlı kalp krizi değil de kalp koroner damarı spazmı yani anlık kasılma ile kalp krizi geçirir ve sonra damar tekrar eski halini alır. Bu nedenle anjiyo sırasında damarlar normal görülür" diye konuştu.
Kalp krizi tedavisi ile kırık kalp sendromu tedavisindeki farklara değinen Akgül, şu bilgileri verdi:
"Kalp krizi geçiren kişiye anjiyo sırasında damar açma, balon ve stent tedavisi yapılır ve yoğun kan sulandırıcı verilirken, kırık kalp sendromunda bunlar yapılmaz. Hastaya kalp yetmezliği tedavisi ve çok ciddi psikoterapi uygulanır. Çünkü tedavi edilmezse bu hastalarda ciddi kalp ritm bozuklukları ve kalpte anevrizma yani baloncuklar oluşur. Bu durum hastanın hayatını kaybetmesine yol açar. Ayrıca hasta yaşama devam etse de kalpte oluşan baloncuk içinde bulunan pıhtının kopmasıyla felç, organ damar tıkanıklıkları, kol veya bacakta damar tıkanıklığına bağlı uzuv kaybı yaşar."
‘PSİKOLOJİK DESTEK ALMALILAR’
Prof. Dr. Ahmet Akgül, Kovid-19 önlemleri kapsamında 65 yaş ve üstü vatandaşlara sokağa çıkma kısıtlaması getirildiğini hatırlatarak, "65 yaş ve üstü kişiler evde kalırken yoğun stres altında hissediyorlarsa, kaygı taşıyorlarsa 'kırık kalp sendromu' riski taşıyor olabilirler. Bu kişiler mutlaka psikolojik destek almalı ve kendilerine izin verilen zamanlarda dışarıya çıkarak, yürüyüş yapmalı" dedi.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...