Epey zamandır o soruya aranan yanıt kendini göstermeye başladı. Soru; Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayının kim olacağı sorusuydu.
Daha önce o soru hep İmamoğlu ve Yavaş yanıtları etrafında şekil bulurken CHP lideri Kılıçdaroğlu, kendi adaylığını önce dipten derinden, son günlerde ise açıktan açığa amiyane tabirle “dayatmaya” başladı.
Hakkı mıdır? Tabii ki. Sonuçta ittifakın en güçlü partisinin lideri. Normal işleyişte zaten en olası isimdir.
Ama işte gelin görün ki; “normal işleyiş” detayı işleri biraz karıştırıyor.
Açık ki işler normal değil.
NE DEĞİŞTİ?
Öyle ya; önümüzdeki seçim ittifakla girilecek ilk seçim değil.
Önceki seçimde de Millet İttifakı’nın en büyük partisinin lideriydi Kılıçadroğlu.
Aday olmadı.
Ama bugün…
Peki ne değişti? Geçen zamanda enflasyon, raflardaki yangın, her alanda uçan fiyatlar, özetle bozulan ekonomi ve iktidarın bunu yönetememesinin dışında kompozisyon aynı.
Tekrar soralım: seçileceğine inanmadığı için o gün aday ol(a)mayan Kılıçdaroğlu, bugün aday olma noktasında neden bu kadar hevesli?
Hem de tüm anketlerde özellikle Mansur Yavaş ezerek, Ekrem İmamoğlu az bir farkla da olsa Erdoğan’ı yeniyor gözükürken Kılıçdaroğlıu’nun Millet İttifakı aday zincirinin en zayıf halkası olarak tespit edildiği bir gerçeklikte.
GERÇEKLER… GERÇEKLER…
Gerçekten de ekonomideki derin buhran Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı yapmaya yetecek mi?
Bugüne kadar Erdoğan ile yarıştığı her seçimi kaybeden bir aday, bir anlamda Erdoğan’a karşı girdikleri ilk seçimi kazanan adayları elimine edip kendisini öne çıkararak bir tek ekonomi değişkeniyle bugün galip gelebilecek mi?
Gerçekten de ekonomi kötü. Gerçekten de AK Parti kötü gidişatı durduramıyor. Gerçekten de AK Parti ve Erdoğan belki de ilk kez bu kadar düşük bir oy oranında seyrediyor. Bunların hepsi sabit gerçekler.
Ama bu sabit gerçek, Kılıçdaroğlu’nun “kaybeden” sabit gerçeğinin karşısına konulduğu zaman iki sabit gerçeğin yarışından hangisi öne geçecek?
HEP KAZANAN İLE HEP KAYBEDEN YARIŞIRSA…
Bir yanda en zor şartlarda bile kazanmayı bilen bir aday, diğer yanda kurduğu masanın kazanması dışında şahsi kazanma siciline çentik atamamış kronik bir kaybeden.
Ki üstelik cumhurbaşkanlığı gibi bir makam için yapılacak yarış bu.
Son düzlüğe girildiğinde ortada duran, kararsız olan büyük bir yüzdeye denk gelen kesim karar aşamasına gelince kimi seçecek?
Sosyal medya gerçekliği değil, bu kez Anadolu gerçekliği hüküm verecek. O hükmün ne olacağının işaretini anketler “en zayıf halka”yı belli ederek işaret etmiyor mu?
Ki son düzlükte Erdoğan’ın heybesinden çıkaracağı turplar henüz bilinmiyorken!
BAHÇELİ MATEMATİĞİ KILIÇDAROĞLU METAMATİĞİ
Ters çevrilince 9 olan 6 tüm bu soruları soruyor ve o soruların yanıtlarını da buluyorlardır.
6’nın 5’inin Kılıçdaroğlu konusundaki isteksizliği yanıtların içeriğini veriyor zaten.
Ama işte gelin görün ki, siyaset matematiğinde bazen 1, 5’ten büyük olabilir.
Bakalım 1, ısrarlarıyla 5’ten büyük olduğunu gösterip olmayacak duaya âmin denmesi için Millet İttifakını duaya çıkaracak mı?
Göreceğiz.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...