Kamu kurum-kuruluşları ve sivil toplum örgütlerinin desteğiyle hazırlanan Türkiye'nin AB'ye uyum programına göre 2007-2013 yılları arasında TBMM'den 215 yasa geçirilecek, 600 yasa niteliğinde düzenleme yapılacak
Dışişleri Bakanı Gül, program uygulandıkça vatandaşların günlük hayatla ilgili şikâyetlerinin son bulacağını söyledi. Başmüzakereci Babacan'sa 'Takvim, halkımızın çıkarları doğrultusunda hazırlandı, AB'nin empoze ettiğine göre değil' diye konuştu
18/04/2007 (182 kişi okudu)
ANKARA/BRÜKSEL - Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Avrupa Birliği ile Kıbrıs başta olmak üzere pek çok konuda siyasi sorunlar olabileceğini belirtirken, bu sorunların 'öyle ya da böyle' çözüleceğini söyledi. Önemli olanın Türkiye'nin AB'ye hazır olması gerektiğini belirten Gül, "Seçimler de olsa, AB yol haritamızın takipçisiyiz" dedi. Türkiye'nin seçim yılı olması nedeniyle bu yıl AB Komisyonu'na 'ulusal program' sunmayacağı belirtildi.
Gül ile Başmüzakereci Ali Babacan, Türkiye'nin AB ile üyelik müzakerelerinde 33 başlıkta AB müktesebatına uyumu için öngörülen değişiklikleri içeren 'Türkiye'nin AB müktesebatına uyum programı'nı birlikte düzenledikleri basın toplantısıyla açıkladı.
Sorunlu sekiz başlık
2007-2013 yıllarını içeren 412 sayfalık program, Türkiye'nin AB yolunda TBMM'den 215 yasanın daha geçirilmesini, 600 yasa niteliğinde düzenleme yapmasını öngörüyor. Program, Türkiye'nin Gümrük Birliği'ni Kıbrıs'ı da kapsayacak şekilde genişletecek Ek Protokolü uygulamaması nedeniyle AB tarafından askıya alınan sekiz başlıkta da, müktesebata uyum için yapılacakları göstermesi açısından dikkat çekiyor. Gül, AB ile çalışmaların 'siyasi reformların devamı', 'AB müktesebatının benimsenmesi' ve 'AB ile diyaloğun güçlendirilmesi' olmak üzere üç ayrı sahada sürdürüldüğünü belirtirken, şöyle konuştu: "Müktesebata uyum programı, hepimizin AB standartlarına ulaşmamız için tüm kamu kurum ve kuruluşlarının, sivil toplumun desteğiyle hazırlanan programdır. AB katılım müzakerelerinde kararlılıkla ilerlediğimizin göstergesidir. Programı gerçekleştirdiğimizde halkımızın günlük hayatla ilgili tüm şikâyetleri son bulacaktır."
Program hazırlanırken 130 sivil toplum kuruluşuyla çalışıldığını, bunlardan 40'ının yazılı görüş verdiğini belirten Başmüzakereci Ali Babacan da, program yürürlüğe kondukça her vatandaşın hayatının değişeceğini söyledi. Babacan, "AB reformları takvimini AB'nin empoze ettiğine göre değil kendi ihtiyaçlarımıza göre hazırladık. Bu çalışmayı, eğer toplum sahiplenirse Türkiye, AB reformlarını başarır. Türkiye'de reform uygulamaları start almıştır" diye konuştu.
AB Komisyonu memnun
AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn'in sözcüsü Krizstina Nagy, Türkiye'nin uyum programını açıklamasını 'büyük memnuniyetle karşıladıklarını' söyledi. Nagy, henüz yeterince inceleyemedikleri programın içeriğiyle ilgili değerlendirmede bulunamayacaklarını da belirtti. (Radikal, aa)
Genelkurmay'la ortak hareket edildi
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın AB müktesebatına uyumun sorun yaratacağına ilişkin açıklamasının hatırlatılması üzerine, AB'ye uyum çalışmalarına Genelkurmay Başkanlığı'nın da katıldığını belirtti.
Gül, "Müktesebatta pratikte çıkan sorunlar vardır. Önemli olan, bunların hukuk kuralları içinde değerlendirilmesidir. Çıkan sorunların da çözümlerini beraber buluruz" dedi. Gül, müktesebata uyum konusunda Kıbrıs gibi AB ile siyasi ihtilaflı konular üzerinde durulmayacağını söylerken, "Müktesebata uyumla güçlenmiş bir Türkiye, siyasi sorunların çözülmesi için AB'ye daha sert ve güçlü bir baskı yapacak ve çözümü kolaylaştıracak" dedi.
'301 değişecek ama takvim belirsiz'
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 301. maddesinin değiştirilmesine ilişkin kararlılıklarını da koruduklarını açıkladı.
Bakan Gül, TCK'nın 301. maddesini ne zaman değiştireceklerine ilişkin bir soru üzerine, "301. maddenin değiştirilmesi gerektiğine ilişkin inancımızı daha önce ortaya koyduk. Bu değişiklik de, siyasi reformlardan sadece birisidir. Takvimi de nasılsa belli olur. Önemli olan, buradaki kararlılığın kesintisiz sürmesidir" diye konuştu.
RADİKAL
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...