Şener, "Öfkeli konuşmak bir hitabet biçimi, tarzı olabilir. Ama hiçbir zaman hitabet sanatı olmaz. Diğer taraftan sözkonusu biçim de şık ve faydalı bir biçim olmaz. Yanlış, zararlı bir hitabet biçimi olur" dedi. Eleştirilerini ekonomi politikalarına yönelik olarak sürdüren Şener, cumhuriyet tarihinde ilk kez ilave kaynak kullanan hükümeti, günü kurtaran ekonomi politikaları üretmekle suçlayarak ekonomide yabancılaşma süreci yaşandığını söyledi.
Sheraton Voyager Otel'de dün gece düzenlenen Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği'nin olağan toplantısına katılan Abdullatif Şener, işadamlarının sorularını yanıtladı, yeni üyeler Mustafa Satıcı, Mustafa Erüst, Hakan Katı ve Selçuk Bardak'a katılım rozetlerini taktı. Üye sayısı 137 olan derneğin yönetimi de Şener'e katılım belgesi verdi.
Konuşmasında, hükümetin cari açığı kapatmak için geçici ülkeye giren sağlıksız yabancı yatırımlara ve düşük kura müdahale etmediğini vurgulayan Şener, "Eğer kriz yoksa, yabancılaşma hızla devam ediyor demektir. Yani kriz yoksa cari açık sorun demektir. Bu sorun çıkarmıyorsa, yabancılaşma büyük bir hızla devam ediyor demektir. Yani yabancı para girişi bu açığı kapatıyor demektir. Ortalıkta hiçbirşey görmediğiniz zaman bile, rakamlara bakmadan yabancılaşma korkunç boyutta devam ediyor diyebilirsiniz. Ancak yabancılaşmanın artıyor olması, sadece temel sektörlerin yabancılaşması anlamına gelmiyor, aynı zamanda ekonomi politikalarının da yabancılaşması anlamına geliyor" diye konuştu.
Yabancıların sadece parayı tamamen içeride kazanacakları ve dışarıdan hiç döviz getirisi olmayan, kar marjları yüksek hizmet sektörüne girdiğine dikkat çeken Şener, "Diğer sektörlere gelmiyorlar. Bu kısa dönemde, cari açığı kapatan bir finansal yapısı sağlasa bile, uzun vadede Türkiye'nin cari açığını ortaya çıkaran yeni bir yapısal unsura dönüşecektir. Buna şimdiden çare bulunması gerekli" dedi.
`CARİ AÇIK, BİRİKİMLERİ SATARAK GİDERİLEMEZ'
Siyasi iktidar, Merkez Bankası, Maliye ve Hazine'nin yanı sıra dövizle borçlanan özel sektörün varolma misyonları açısından düşük kurdan şikayetçi olmadıklarına dikkat çeken Şener, ekonomi yönetiminde anlık mutluluk değil. ülkenin nereye gittiğinin düşünülmesi gerektiğini vurguladı. Şener, cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine gelen cari açığının, sürekli borçlanıp birikimleri satarak giderilemeyeceğni yineledi.
Sigorta sektörünün yüzde 95'inin yabancılaştığını, borsa aracı kurumlarının tamamının yabancılaşma noktasında olup, bankalardaki yabancılaşma oranının yüzde 50'ye yaklaştığını vurgulayan Abdullatif Şener, "Türkiye'deki finans sektörü elimizden çıkmak üzere. Böyle olunca, cari açığı kapatmak için ne olursa olsun bu durumun devam ettirilmesi gerektiğini düşündüğünüzde, para giriyor. Ama nasıl giriyor? Dünyanın en yüksek fazini veriyorsunuz. Bize ait olmayan para, kuru düşürüyor. O zaman ithalat kabiliyeti artıyor, o da cari açığı artırıyor. Yani iş kısır döngüye dönmüş durumda" diye konuştu.
ABD'deki Mortgage krizi etkilerini 2009'a kadar sürdüreceğini öne süren Şener, ABD merkezli finans kuruluşları merkezde yaşadığı sorunu çözmek için, ilk önce Türkiye'deki parasını çekerek merkezdeki sorunu halletmeye çalışacağını, bu durumun da Türkiye'de sorun yaratacağını vurguladı.
`İLK KEZ İLAVE KAYNAK KULLANILIYOR'
Cumhuriyet tarihinde ilk kez 2003- 2007 yılları arasında bütçedeki vergi gelirleri ve normal gelirleri dışında bir hükümetin ilave kaynak kullandığını belirten Abdullatif Şener, konuşmasını şunları söyledi:
"Bu süre içerisinde 24.5 milyar dolarlık özelleştirme geliri elde edildi. Bu geçmiş kuşakların biriktirdiği ve gelecek kuşakların da yararlanacağı bir kaynak. Ama geçmişe ait biriktirilen ve gelecek yılların, kuşakların kullanacağı değer, bu dönemde merkezi yönetimin kullanımına girmiştir. Hava meydanlarının işletme hakkından 8 milyar dolar ilave kaynak kullanıldı. Üçüncü olarak TMSF'den 14,5 milyar dolar ilave gelir elde edildi. Merkezi yönetim, dış borç stoku 11 milyar dolar artmıştır. Bunu da ilave kullanılan kaynak olarak değerlendirin. Merkezi iç borç stoku 112 katrilyon lira artmıştır. Bunu da 100 milyar dolar sayın. Dolayısıyla 2003-2007 yılları arasında bütçemiz normal, geleneksel gelirinin dışında hükümetin kullandığı ilave kaynak miktarı aşağı yukarı 160 milyar dolardır. Ortaya çıkan bu ilave ekstra gelirle birlikte bütçe dengeleri açısından iyi bir dönem yaşanmıştır. Dışardan bol miktarda gelen bize ait olmayan para da, buradaki zaafı gizlemiştir."
Abdullatif Şener, Başbakan Erdoğan'ın `öfke hitabet sanatıdır' sözlerini de eleştirdi. CHP Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü'nün sorusu üzerine Şener, "Öfkeli konuşmak bir hitabet biçimi, tarzı olabilir. Ama hiçbir zaman hitabet sanatı olmaz. Diğer taraftan sözkonusu biçim de şık ve faydalı bir biçim olmaz. Yanlış zararlı bir hitabet biçimi olur" dedi.
vatan
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|