Kanser, günümüzün en yaygın sağlık problemlerinden biri. Kalp ve damar hastalıklarından sonra en çok ölümlere yol açan 2. hastalık olan kanser hastaların hayatını tehdit ettiği gibi, sakatlıklara neden olabiliyor, hasta ve hasta yakınlarının yaşam kalitesini ve ruh sağlığını olumsuz etkiliyor. Kanser bir çok organı ve vücut sistemini etkilediği gibi göz sağlığımızı da tehdit ediyor.
Kudret Göz İstanbul Göz Hastalıkları Uzm. Op. Dr. Hüseyin Simavlı, göz kanseri konusunda önemli bilgiler paylaştı: “Vücudumuzda bazı hücreler bölünerek çoğalır. Hücrelerin sağlıklı olarak bölünmesi, insanın büyümesini, gelişmesini ve yıpranan dokularının onarımını sağlar. Bazen vücudumuzun yeni hücrelere ihtiyacı olmadan hücreler bölünerek çoğalır. Bu da iyi huylu ya da kanser adını verdiğimiz kötü huylu tümör oluşumuna neden olur. Kötü huylu tümörler dokulara ve organlara zarar verebilir, içine yerleşebilir. Kan ya da lenf dolaşımı ile vücudun diğer bölgelerine yayılarak, vücudun çeşitli yerlerindeki doku ya da organlara yayılar tahrip edebilir. Her organda olduğu gibi gözlerde de iyi ve kötü huylu tümörler görülebilmektedir. Gözlerde görülen her tümör kötü huylu yani kanser değildir.”
DÜZENLİ MUAYENE ŞART!
Kudret Göz İstanbul Göz Hastalıkları Uzm. Op. Dr. Simavlı göz kanserinin genellikle belirti vermediğine işaret ederek, düzenli muayenenin önemi konusunda uyardı: “Göz kanseri yaygın bir kanser türü değildir. Bununla birlikte genellikle erken evrede belirti vermemesi hastalığın ilerleme riskini arttırır. Gözün içerisindeki çeşitli tabaka ve dokularda, tıbben orbita olarak adlandırdığımız göz çukurunda, göz kapaklarında, göz çevresinde ve göz kemiklerinde görülebilir. Kanserli hücrelerin çoğaldığı bölgeye bağlı olarak belirtiler de kişiden kişiye değişebilir. Bulanık görme, tam veya kısmi görme kaybı, gözlerde kızarma, sulanma, kaşıntı, ışık çakması, uçuşan nesneler görme, gözde batma hissi, kirpik dökülmesi, çift görme, ışığa karşı hassasiyet gibi şikayetlere yol açabilir. Göz küresinde leke ve noktalara, gözün küresinden kaymasına, göz bebeğinin büyüklüğünde veya şeklinde değişimlere, göz kapağında geçmeyen yara ve renkli lezyonlara, göz kapağında şişliklere neden olabilir. Göz kanseri, gözün içerisinde ve çevresinde nadiren de olsa ağrıya sebep olabilir. Bu belirtiler her zaman göz kanserine işaret etmez. Fakat farklı hastalıklara ve sağlık sorunlarına işaret edebileceğinden herhangi bir belirti ya da şikayette uzman bir doktora danışmak gerekir. Düzenli göz muayenesi göz kanseri ve diğer göz hastalıklarının teşhisi için önemli olduğu gibi genel sağlığı tehdit eden bir çok hastalık riskinden korunmak için de önemlidir.”
ÇOCUKLARDA DA GÖRÜLÜR!
Göz Hastalıkları Uzm. Op. Dr. Simavlı göz kanseri çeşitleri konusunda şu bilgileri paylaştı: “Göz kanserleri, gözde başlayabildiği gibi metastaz sonucu yani başka bir organda başlayan kanserin göze yayılması sonucu görülebilir. Meme ve akciğer kanserleri göze yayılan kanser türlerinin başında gelmektedir. Gözde başlayan kanser türlerinin yetişkinlerde görülen en yaygın türü göz melanomudur. Oküler melanom olarak da bilinen göz melanomu, melanin yani cilde rengini veren pigment hücrelerinde gelişen bir kanser türüdür. Çocuklarda görülen en yaygın göz kanseri ise retinoblastomdur. Retinoblastom, gözün ışığa duyarlı dokusu olan retina tabakasının kanseridir. Yine gözde başlayan bir başka göz kanseri çeşidi göz içi lenfoması (intraoküler lenfoma)’dır. Bir tür beyaz kan hücresi olan gözdeki “lenfositler”i etkileyen göz içi lenfoması (intraoküler lenfoma), göz küresinde başlar. Bunların dışında da gözün içini, arkasını, göz kapaklarını, göz çevresini etkileyen iyi huylu ya da kötü huylu bir çok tümör görülebilinir. Teşhis ve tedavi için detaylı göz dibi muayenesi çok önemlidir.”
AÇIK RENK GÖZLÜLERDE DAHA SIK GÖRÜLÜR!
Risk faktörleri konusunda bilgi veren göz Hastalıkları Uzm. Op. Dr. Hüseyin Simavlı, tedavi yöntemlerinin göz kanserinin çeşidine, evresine bağlı olarak değiştiğine değindi: “Irk, göz rengi, yaş, aile öyküsü, güneş ışınlarına uzun süreli maruz kalmak göz kanserini etkileyen risk faktörleri arasında yer alır. Açık renk gözlü olanlarda, ailesinde göz kanseri bulunanlarda, çiftçi, balıkçı, inşaat işçisi gibi uzun süreli güneş ışınlarına maruz kalarak açık havada çalışanlarda göz kanseri riski görülme riski fazladır. Kadınlarda ve erkeklerde eşit oranda görülmektedir. Yaşın ilerlemesiyle birlikte göz kanseri vakaları artmaktadır. Irk da risk faktörünü etkileyen bir unsurdur. Araştırmalar Afrika kökenlilerde göz melanomu riskinin düşük olduğunu ortaya koymaktadır. Göz kanserinin çeşidine, evresine bağlı olarak uygulanacak tedavi yöntemleri değişir. Tedavi amaçlı olarak cerrahi girişim, radyoterapi, kemoterapi, proton tedavisi, kriyoterapi, vücudun bağışıklık sistemini arttırmak için imünoterapi uygulanabilir. Bazen kanserli gözün ameliyat ile alınması gerekebilir. Bu gibi durumlarda hastanın estetik kaygılarını gidermek amaçlı hareketli göz protezleri önerilmektedir.”
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...