Alkollü içeceklerin yaşlanma sürecini nasıl etkilediği, oldukça merak edilen bir konu. Alkol, iddia edildiği gibi yaşlanmayı hızlandırır mı? Doğrusunu söylemek gerekirse bu sorunun cevabı kırışıklıklara sebep olması dolayısıyla, evet. Alkolün cilt üzerindeki etkilerini sayacak olursak; piramatür kırışıklıklar, kolojen kaybı, elastikiyet kaybı, kızarıklık ve dehidrasyon ilk akla gelenler arasında yer alırlar. Her şeyde olduğu gibi tüketim miktar ve sıklığı bu etkilerin gücünü belirlemedeki en önemli faktördür. Son yıllarda alkolün insan vücuduna etkilerini araştıran bilim adamlarının bir kısmı, orta düzeyde alkollü içki tüketmenin sağlık açısından bazı faydaları olduğunu bildiren araştırmalar yayınlamışlardır.
BESİN İÇERMEZ
Yapılan araştırmalar göstermiştir ki alkol, hiçbir besin maddesi içermez. Hatta alkol tüketimi, vücudunuzda oksijen taşımaya yardımcı sağlıklı besin öğelerinin eksikliğine sebep olarak sizin besin değerlerinize de zarar verir. Alkol özellikle cildiniz ve vücudunuz için son derece önemli bir antioksidan olan ve yeni hücrelerin üretilmesinde hayati önem taşıyan A vitamini düzeyini de negatif etkiler. A vitamini, kolajen üretimi için de çok önemlidir. Kolajen miktarındaki azalmalar derinizin elastikiyetini kaybetmesine sebep olur. Kolajen ve elastisite cildinizin dolgun, pürüzsüz ve genç görünmesini sağlar. Fazla alkol tüketmek, kolajen kaybını hızlandırarak elastikiyette azalmaya yol açtığından yaşlanma sürecini hızlandırır. Özellikle yüz deriniz, vücudunuzdaki diğer derilere göre çok daha narindir. Yaşamımız boyunca hava kirliliğine, duman ve güneşe sürekli maruz kalıyoruz. Zaten yaşlanmamıza sebep olan bu etkilerin yanında bir de alkol tüketiyor olmak, saatin daha hızlı ilerlemesine sebep oluyor Amerikan hükümetinin, beslenme yönetmeliğine göre; orta düzeyli alkol içmenin sınırı, kadınlar için günde bir kadeh, erkekler için ise günde iki kadehtir. Bir kadeh içki, 150 ml. şarap, 350 ml. bira ve sadece 40 ml. yüzde 80'lik liköre eş değerdir.
YÜZ NEDEN PEMBELEŞİR
Alkol metabolize olduğunda, damarlarınızı genişletici bir etki oluşur ve yüzünüze daha fazla kan gitmesine sebep olur. Bu da yüzünüzde kızarıklığa ve şişkinliklere sebep olabilir. Uzun süre ve fazla miktarda alkol kullanımı, damarlarınızın sürekli olarak genişlemesine ve büyümesine de yol açar. Düzenli alkol kullananlar, ciltlerinde oluşan değişiklikleri kolayca fark edebilirler. Doğal renk tonunun kaybolması, kalıcı ve aknede olduğu gibi yamalı kızarıklıklar, sayılabilecek uzun vadeli etkiler arasındadır. Hatta cildin daha ince olduğu burun çevresinde kılcal damarlarda kırılma veya patlamalar da meydana gelebilir. SU KAYBETTİRİR Alkol, aynı zamanda diüretik etki göstererek ciddi dehidrasyona sebep olur. Ne kadar fazla içerseniz o kadar fazla su kaybedersiniz. Alkollü içkiler içerken arada su da tüketilmelidir. Aralarda su tüketecek olursanız, cildinizi hidrate ettiğiniz için ertesi güne, hangover'ı (halk tabiriyle akşamdan kalma) engellemiş olarak uyanırsınız. Birçok insan alkolikliğin bir hastalık olduğunu bilir ve kabul eder. Uzun dönem alkol tüketiminin, karaciğer hastalıklarına, beyin hasarına, kalp hastalıklarına, meme kanserine ve çeşitli metabolik yetersizliklere sebep olduğu araştırmalar ile kanıtlanmıştır. Alkol hiçbir şekilde masum değildir.
ALKOL, KADINLARI DAHA ÇOK ETKİLİYOR UZUN VADEDE KALP
YETMEZLİĞİNE YOL AÇIYOR
Bilinmelidirki alkol kadınlarda erkeklere göre daha farklı metabolize olmaktadır. Kadınlar, az alkol tüketseler bile kanlarında ve beyin kimyasında daha yüksek alkol konsantrasyonuna ulaşırlar. Kadınların vücut kitle indekslerinin daha küçük olması bu sonucu açıklayabilen en önemli faktörlerden biridir. FAYDA-ZARAR DENGESİ Alkol tüketimiyle ilgili yapılan bazı araştırmalar, orta düzeyli alkol tüketiminin özellikle yaşlılarda kolesterol oranını düşürdüğünü, şeker hastalığı ve kalp krizi riskini azalttığını da göstermiştir. Fakat önemli olan fayda-zarar dengesini gözetmektir. Bu sebeple asıl olan, gösterilen faydaların aslında uzun vadede daha zararlı sonuçlara yol açabileceğidir. Örnek olarak, kalp krizinden koruduğu savunulan alkol, aslında uzun vadede kalp kasının yapısını bozarak kanserden daha ağır bir tablo olan kalp yetersizliğine sebep olmaktadır.
SAHTE İÇKİLER KOMAYA BİLE SOKABİLİR Son zamanlarda sahte alkollü içeceklerin varlığını haberlerde sıklıkla duyuyoruz. Sahte alkol üretimi miktarı, İngiltere'de yayınlanan bir raporla açıklandı. Rapora göre, 2005 yılından bu yana İngiltere pazarında 15 milyon litre sahte alkol tespit edildi. ASETON BİLE VAR Normal şartlarda alkollü içecekler etanol ile üretilirken, sahtelerinde daha ucuz alkol türevleri bulunmaktadır. Etanolün yerine kullanılan kimyasallar arasında, temizleme sıvıları, aseton-oje çıkartıcı, cam silme suları, antifrizlerde kullanılan isopropanol ve metanol sayılabilir. Bu kimyasalları içeren içkileri tüketmek; mide bulantısı, kusma, karın ağrısı, baş dönmesi, böbrek hasarı, karaciğer yetmezliği, körlük ve hatta komaya sebep olabilir.
BİR İÇKİNİN SAHTE OLDUĞU NASIL ANLAŞILIR
Sahte alkolü nasıl ayırt edeceksiniz? Öncelikle aldığınız yere, fiyatına, ambalajına ve ürünün kendisine dikkat etmeniz gerekir. En fazla sahta içki üretimi, yüksek alkol oranı ihtiva eden votka ve rakıda yapılmaktadır.
KOKUSU FARKLI OLUR
Bu renksiz içkilerin şişesine bakıldığında diplerinde beyaz partiküllerin veya kalıntıların olması ya da kokusundaki farklılık mutlaka sizi şüphelendirmelidir. Ülkemizde bu içkilerin bazen karışım halinde sunulmasından dolayı bu belirtileri anlayamayabiliriz. Bir içkinin sahte olduğundan şüpheleniyorsanız o içkiyi kesinlikle içmemenizi öneririm. İçkinin koku ve renginde problem sezinlediyseniz o içkiyi tüketmeyin. Güncel sağlık haberlerini sitemizden takip edebilirsiniz.
kastamonupostasi
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...