Son yıllarda dünya genelinde artan aşı reddi, halk sağlığı açısından büyük riskler oluşturuyor. Prof. Dr. Nur Baran Aksakal, aşılamanın her yıl milyonlarca hayat kurtardığını vurguladı.
Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Nur Baran Aksakal, son yıllarda küresel çapta azalan aşı güveni ve artan aşı reddinin halk sağlığı açısından ciddi riskler oluşturduğunu ve bu durumun bilimsel kanıtlar yerine kulaktan dolma bilgilere dayanan ve sosyal medyada hızla yayılan asılsız iddiaların etkisiyle daha da karmaşık hale gelmekte olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Aksakal, “Bağışıklama, bireyleri hastalıklara karşı korumak için bağışıklık sisteminin güçlendirilmesini sağlayan bir yöntem. Bağışıklama doğal ve kazanılmış olmak üzere ikiye ayrılıyor: Doğal bağışıklık, hastalık geçirildikten sonra gelişirken, kazanılmış bağışıklık aşılarla kazanılıyor. Aşılar, en yaygın kazanılmış bağışıklama yöntemidir ve bulaşıcı hastalıkların önlenmesinde hayati bir rol oynuyor” diye konuştu.
Özellikle çocukluk çağı aşılamalarında aşı tereddüdünün ve reddinin artması, toplum sağlığı üzerinde büyük tehdit oluşturduğunu belirten Prof. Dr. Aksakal, “Aşı reddinin artışı, sadece bireysel bir tercih olarak değerlendirilmemelidir. Bu durum toplum bağışıklığını zayıflatarak kızamık, boğmaca, gibi önlenebilir hastalıkların tekrar yayılmasına ve salgın riskinin artmasına neden olabiliyor. Geçmişte bu hastalıklar nedeniyle büyük kayıplar yaşanırken, aşılar sayesinde bu hastalıklar büyük ölçüde kontrol altına alındı. Ancak, bilgi eksikliği, yanlış yönlendirmeler ve bilimsel olmayan kaynaklara duyulan güvenin artışı, aşılara olan inancı sarsmaktadır” dedi.
‘DOĞRU BAĞIŞIKLAMA PROGRAMLARI HER YIL MİLYONLARCA HAYAT KURTARIYOR’
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, aşılama programlarının her yıl milyonlarca hayat kurtardığını belirten Prof. Dr. Aksakal, “Çocukluk çağı aşılamaları, kızamık, çocuk felci ve difteri gibi ölümcül hastalıkları büyük ölçüde ortadan kaldırdı. Gebelik döneminde uygulanan aşılar ise hem anne hem de bebeğin sağlığını koruyarak, yeni doğan ölümlerini azaltmada önemli bir rol oynar. Doğru bağışıklama programları yalnızca bireyleri değil, toplumun tamamını koruyarak salgın hastalıkların önüne geçiyor.
Halk sağlığının korunması ve olası salgınların önlenmesi için toplumun tüm kesimlerini kapsayan sağlık okuryazarlığının artırılması, bilimsel gerçekler ışığında doğru bilgilendirmenin sağlanması büyük önem taşıyor. Bu doğrultuda, ülkemize özel bir yol haritası belirlenerek geniş kapsamlı bir kamuoyu bilinçlendirme kampanyası yürütülmelidir. Aşı konusunda bilgi eksikliğini gidermek ve artan aşı reddi vakalarını kontrol altına almak için bilim insanları, sağlık otoriteleri, eğitim kurumları ve medya iş birliği içinde hareket etmeli; toplumda güven ortamı oluşturacak şeffaf ve bilimsel iletişim stratejileri uygulanmalıdır” diye konuştu.
‘AŞILAR TOPLUM BAĞIŞIKLIĞINI DESTEKLEMEDE HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR’
Prof. Dr. Aksakal aşıların, bireyin enfeksiyonlara karşı korunmasını sağlamanın yanı sıra toplum bağışıklığını da desteklediğini, özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan bebekler, yaşlılar ve kronik hastalığı olan bireyler için aşıların hayati önem taşıdığını söyledi.
Prof. Dr. Aksakal, “Pandemiler ve salgın hastalıklarla mücadelede en güçlü silahımız, toplumun aşılanmasını sağlayarak bulaşıcı hastalıkların yayılmasını durdurmaktır. Türkiye’de çocukluk çağı aşı takvimi, dünya standartlarında gelişmiş ve kapsamlı bir program. Sağlık Bakanlığı tarafından ücretsiz olarak sunulan bu program, bebeklik ve çocukluk döneminde bireyleri zatürreden hepatite, difteriden boğmaca aşılarına kadar birçok hastalığa karşı koruyarak toplum sağlığını güvence altına alıyor.
Ancak, bu başarının sürdürülebilmesi için aşı reddinin kritik seviyelere ulaşmasını engelleyecek bilinçlendirme çalışmalarının güçlendirilmesi gerekmekte. Bilimsel gerçeklere dayalı doğru bilgiye ulaşmak, sağlıklı bir toplumun temelidir. Aşılar hayat kurtarır, aşı reddi ise salgınlara kapı aralar. Aşıların bireysel ve toplumsal sağlık için vazgeçilmez olduğunu bir kez daha hatırlatıyor, toplumun her kesimini aşı konusunda bilinçli olmaya davet ediyorum” dedi.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...