E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

At Pazarlığı! 

KAÇAN FIRSATLAR ÜLKESİ “Resident Evil: Ölümden Sonra” (Resident Evil: Afterlife) haftaya liderliğini sağlamlaştırarak girdi. Salon sayısına 20 yeni ekran eklediği hafta sonunda 51.929 bilet yaptı ve böylelikle 200 bin bariyerini aşmış oldu. Öte yandan bu 20 yeni kopya aslında bir iyileştirmeyi değil, kaçan bir fırsatı işaret ediyor. “Avatar”dan sonra, senaryo aşamasından itibaren 3 boyut için tasarlanan ilk film olan “Ölümden Sonra”yı, sadece 104 salonla vizyona sokmak, en basit ifadeyle öngörü eksikliği olarak nitelenebilir. Burada kusur tabi ki sadece dağıtımcıda değil. Salon sahiplerinin de ihtiyaç duyulan refleksi gösteremediği çok açık. “Resident Evil” bayram haftasında en azından 150 salonda gösterimde olmalıydı. Zaten bir hafta sonra yapılan iyileştirmenin yetersiz kaldığı çok açık bir şekilde görülüyor. Yapılan bu desteğe rağmen seyircinin %48’i erimiş gitmiş. Kaçan balık büyük olur…

24.09.2010 - 17:26
At Pazarlığı!

ŞİMDİ ANLADIM YA!



Vizyona girmesinin üzerinden 8 hafta geçmesine rağmen, hala 139 salonda gösterimde olan “Başlangıç” (Inception), bu hafta sonunu da 2. sırada kapattı. Seyirci sayısındaki %42’lik düşmeyse yeni yetme genç filmlere taş çıkartacak cinsten. Öyle ki hafta sonu 21.748 kişi tarafından seyredilen “Başlangıç,” yılın milyon bariyerini aşan bir avuç filmi arasına girmeyi garantiledi.

Görünen o ki “Başlangıç,” iyi film seyredilir şiarının en son tasdikçisi olacak. Halbuki Ağustos istatistiklerine göre, ilk 3 gününde 140 bin yapan bir filmin, 500 bine ulaşması bile zor görünüyordu. Fakat küresel reklam desteği ve fısıltı gazetesinin sağladığı rüzgarla film şimdiden bunun iki katına ulaşmış durumda. Daha önce de söylediğim gibi, bu rakama ulaşılmasında mükerrer deneyimlerin payı büyük. Ben kendi adıma filmi iki kez seyrettim mesela. 4-5 kez gidenleri de bizzat tanıyorum. Sonuç olarak siz iyi yapın, denize atın. Yok, bu laf öyle değildi galiba…



HADİ YİNE İYİSİN…



“Çılgın Hırsız”ın (Despicable Me) toprağı sağlammış. 17 tane 3 boyutlu salonunu “Ölümden Sonra”ya kaptırmasına ve vizyona giren 7 yeni yapıma rağmen, filmin 3. basamaktaki pençesini kimse sökemedi. Hafta sonu 17.738 kişi tarafından seyredilen “Çılgın Hırsız,” toplamda 146.995 bilete ulaşmayı başardı. Film seyirci sayısındaki düşüşte de rakiplerinin pek gerisinde kalmamış gibi görünüyor. Gelecek hafta vizyona girecek büyük bir yapım olmadığı düşünüldüğünde, “Çılgın Hırsız”ın yerini 1 hafta daha koruyabileceğini öngörebiliriz.



KORKUYORUM ANNE!



Gelelim haftanın yeni filmlerine… Bu hafta sonu 7 yeni film vizyona girmesine rağmen, hiçbiri ilk 3’e giremedi. En iyi performans ise 15.519 biletle “Şeytan”dan (Devil) geldi. Öte yandan “Şeytan”ın 4.’lüğe sadece 56 ekranla yani salon başına 277 kişiyle ulaşmış olması dikkate şayan. Her ne kadar yönettiği son filmler hayal kırıklığı yaratsa da, M. Night Shyamalan isminin hala iyi bir pazarlama aracı olduğunu kabul etmek lazım. Senaryonun altında böyle bir isim varken siz vizyona sadece 56 ekranla çıkıyorsanız, bu işte bir gariplik var demektir. Az çok reklam da yaptılar halbuki. Korku dağları bekler…



EDEBİYATSPOR



“Ejderha Dövmeli Kız” (The Girl With the Dragon Tattoo) Avrupa’da ve yeni kıtadaki maçlarda “Edebiyatspor”un kalelerini defalarca havalandırmış, hatta adeta kevgire çevirmişti. Fakat bu maçta işi hiç de kolay olmayacak gibi görünüyor. Zira “Sinema İdman Yurdu”nun kalesini koruyan Türkler, 6 pasa adeta duvar örmüş durumdalar. Gelen film duvara çarpmış gibi geri dönüyor maşallah. Sert şut, şandel falan fark etmiyor. Tabi bu kuzeylilerin futbolu biraz düz oluyor, pek tat vermiyor, onu da kabul etmek lazım. Belki de bu nedenle “Ejderha Dövmeli Kız” Sinema İdman Yurdu” maçına sadece 7.563 biletli seyirci gitti, bilemiyorum. Bu atmosferde maç 2. yarıda tatil edilirse şaşırmam.

Sonuç olarak “Ejderha Dövmeli Kız” için bir teknik direktör değişikliği kaçınılmaz gibi. Yeni hoca için her yerde “David Fincher”ın ismi konuşuluyor. Top yuvarlaktır, futbolda ne olacağı bilinmez, ama ne olursa olsun rövanşın daha heyecanlı geçeceğinden eminim.



GÜZELSE HATİCE’YE DE BAKILIR…



“Paris’te Son Konser” (Le Concert) bu hafta sonu vizyona giren diğer bir yapım. 19 kopyayla vizyona giren film, salon başına 139 kişiyle toplamda 2.640 bilet yapabildi ve 14. sırada yer aldı. Aslına bakılırsa bu kadar az kopyayla elde edilen rakam göreceli olarak fena değil, ama “Hatice’ye değil, neticeye bak” diye de bir tabir var…



TAM İSABET



Neredeyse 2 senedir vizyon şansı bekleyen “Garip Bir Aşk Öyküsü” (Zack and Miri Make a Porn) nihayet gösterimde. Film, 2008’in sonunda vizyona girdiğinde Amerikan izleyicisi üzerinde kendi tonajını aşan bir anafora sebep olmuştu. Gelgelelim bu kadar zamandan sonra Türk izleyicisi bana mısın bile demedi? 30 kopyayla vizyona giren film 2.573 kişi yaptı ve ancak 15. sıraya kadar yükselebildi.

Biraz da güzel şeylerden bahsedelim. Filmin Türkiye vizyonu için bulunan isim son zamanlarda gördüğüm en mizahi seçim. Bir slogandan çok, filmle ilgili naif bir yargının seçilmesi çok manidar. Tam olarak anlatamadıysam filmin orijinal ismine lütfen bir kez daha göz atın derim. Hakikaten “garip” yani…



OKUMA BAYRAMI



“Tinker Bell ve Peri Kurtaran” (Tinker Bell and the Great Fairy Rescue) için hafta sonunun hayal kırıklıklarından biri denebilir mi bilemiyorum? Zira film sadece 9 kopyayla vizyona sokulmasına rağmen, 2.011 bilet yaptı. Salon başına 223 kişi manasına gelen bu performans, onu vizyondaki tüm filmler arasında bu kategoride 3. sıraya oturtuyor. Yalnız bu “Peter Pan”ı iyi biliriz de, “Tinker Bell” Türk çocukları tarafından tanınan bir figür müdür o konuda şüphem var. Eğer cevap “evet” ise söylenecek bir şey yok, ama eğer değilse ki bence değil, “24 vuruşluk bir film ismine ne gerek var” diye sormak isterim. Filmin potansiyel müşteri kitlesinin yarısının daha okumayı sökememiş olduğu düşünülürse, işinizi zorlaştırmak için neden bu kadar uğraşırsınız çok merak ediyorum.



BÜYÜK OYUN



Sırada vizyondaki tek Türk filmi “Büyük Oyun” var. Ne yazık ki Türk filmleri yeni sezona pek iyi bir giriş yapamadı. Aslına bakılırsa bu durum yıllardır da böyle. Zira bağımsız ve cesur projeler için hiçbir dağıtımcı ve sinema zinciri yeterli cesarete sahip değil. Bu nedenle “Büyük Oyun” tarzında filmlerin neredeyse hepsi, vizyonun nispeten daha sakin olduğu dönemlerde, sınırlı dağıtımla gösterime sokulmak zorunda kalınıyor.

“Büyük Oyun”un senaryosunun altında yılların deneyimli gazetecisi Avni Özgürel’in ismi var. Tarihçi ve belgeselci kimliğiyle de tanınan Özgürel senaryoda “terör nerelerden beslenir, terörist kimdir, nasıl bu çıkmaza sürüklenir” gibi güncel ve kışkırtıcı meselelere parmak basıyor. Şimdi siz memleketle bu kadar ilgili bir mesele üzerine cesaret edip bir film yapıyorsunuz, ama o hafta gösterime giren tek Türk filmi olmanıza rağmen kendinize sadece 27 salon bulabiliyorsunuz! Türk sineması mali gücünü ana akım sinemasından alacak, almalı, desteklenmesi lazım, tamam. Fakat asıl eksikliğimiz kuramsal konuda ve bunu aşabilmek için “Büyük Oyun” gibi cesaretli işlerin çoğalmasına daha da çok ihtiyacımız var. Desteklemezsen kim nasıl cesaret edecek, film çekecek de, vizyona sürecek…

Hafta sonu vizyona giren “Büyük Oyun” 27 kopyayla 1.822 kişi yaptı ve kendine ancak 18. sırada yer buldu. Ama siz bu seyirci sayısına sakın aldanmayın. Eğer ülkenin en temel meselesi olan terör kafanızı kurcalıyor, “bir insan nasıl terörist olur” gibi can alıcı sorulara cevaplar arıyorsanız “Büyük Oyun” size farklı bakış açıları kazandıracaktır. Bir takım prodüksiyonel eksikliklerine rağmen sinemadan pişman ayrılmayacağınızdan eminim.



SİNEMA FİLMİNE GEEAL!



Haftanın son yeni filmiyse “Camino.” 4 kopyayla vizyona sürülen film haliyle 275 kişi yapabildi ve 31. sırada yer kaldı. “Sinema filmi abi” deyip televizyonlara pazarlayabilirsiniz artık, gözünüz aydın. Sanki “Goya Ödülleri”nde “En İyi Film” seçilen bir eserin buna ihtiyacı varmış gibi.



MAYA’LARDAN NEYİMİZ EKSİK



Okulların açılmasıyla beraber Türk sinema sezonunun resmi açılışı da geçtiğimiz hafta sonu yapılmış oldu. Kısacası Türk film sektörü için 6 aylık at yarışı veya at pazarlığı mı demek daha doğru olur bilemiyorum, başlamıştır diyebiliriz.

“Maya Takvimi”nde bile 18 ay varken, “Türk Film Takvimi” ancak 6 aydan oluşuyor. Bizim Mayalardan neyimiz eksik?

60-70 Türk filmini 6 aya sıkıştırmaya biraz daha devam edersek bu kargaşada ne at kalacak ortada, ne de para, benden söylemesi…

HaberTürk

YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.

Bu haber henüz yorumlanmamış...

KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Prof. İnam Turktime’a Konuştu: Türklüğü Benimsemeyenlerin Burada İşi Olmamalı!
Türkiye’nin önde gelen felsefecilerinden ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. ...
PROF. DÜZGÜN TURKTIME’A KONUŞTU: DİNİN RUHU KABUĞUNA KURBAN EDİLİYOR!
Balyozdu, Anayasa değişikliğiydi derken gündemimiz kısır tartışmalara ...
Tophane'de Şimdilik Sulh Sağlandı
Tophane'deki sanat galerilerine düzenlenen saldırının ardından dün Kültür ...
 
Plasebo İnsanları Tanıma Klavuzu
Yeraltından bildiriyorum... Hayatımda hiç insan görüp görmediğimi düşünüyorum ...
Dorsay'ın Gözyaşları
Altın Koza'da onur ödülleri Müjde Ar ve Atilla Dorsay'a verildi.Bu yıl ...
Yaşar Kemal de e-kitap oldu
Kitapseverler, 28 Eylül Salı gününden itibaren Yapı Kredi Yayınları kitaplarını ...
 
İstanbul´a 100 Yıl Öncesinden Bakın
Eski İstanbul
Cem Yılmaz'lı Sanat Filmi...
Annesini çok az gören, köyünde dedesi ve anneannesi ile kalan bir kız ...
Yeni 'Avatar'ın Tarihi Belli Oldu
En İyi Görüntü Yönetmeni, En İyi Görsel Efekt, En İyi Sanat Yönetmeni ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
Avrupa Ligi
bist
Gurbangulı Berdimuhamedov
Ayşe Ersöz
işte benim stilim
Tarsus
Sayıştay
siyanürlü mektup
Bayer Leverkusen