E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Bağımsız Filmler Fesivali Doz Artırdı 'Kimdir Dağdakiler' Sorusuna Yanıt Aranacak! Bakalım Açılım Buna Ne Diyecek?

Bağımsız filmler festivali '!f' geçen yıl başlattığı 'açılım'ın boyutlarını bu yıl daha da yukarılara taşıyor. Festival, 'Açılıma Devam!' başlığı altında 'Kimdir Dağdakiler' sorusuna cevap arayan dört filmle seyircinin karşısına çıkmaya hazırlanıyor

14.02.2011 - 07:53
Bağımsız Filmler Fesivali Doz Artırdı

!f İstanbul geçen yıl başlattığı ‘açılım’ı dozunu biraz daha artırarak bu yıl da sürdürüyor. Doz artışı, geçen yıl üç Kürt filmi gösterilmesine karşın bu yıl Kürt filmi sayısının dörde çıkarılmasıyla değil, doğrudan filmlerin içerikleriyle ilgili.
Geçen sene, Kürt asıllı Norveçli yönetmen Hisham Zaman’ın kısa filmi ‘Bawke’ ile ‘Vinterland’ını ve İngiliz yönetmen Doug Aubrey’in çektiği ‘Kurdi’yi izlemiştik. Kürtlerin yaşam ve acılarına fokuslanan bu filmlerden sonra bu sene ‘açılım’ın dozunun nasıl artacağını anlayabilmek için her biri tek gösterimlik olan bu dört filmi de seyretmek dışında çıkar yol yok aslında. 

Kandil’in kayıpları
Festival’in ‘açılım’ filmlerinden biri, İranlı yönetmen Taha Karimi’nin 2010 yapımı ‘Kandil Dağları’. İran, Irak ve Türkiye sınırlarının buluştuğu Kandil Dağları’nda kaybolan Nesrin’in hikâyesidir anlatılan. Üç adam; Duacı Şimal, Yaralı Resul ve Defçi Eyneddin, film boyunca aşık oldukları Nesrin’i arıyorlar. Kah Kandil Dağları’na gidiyorlar, kah Saddam rejiminin Iraklı yöneticileriyle bağ kuruyorlar. On bir yıldır kayıp olan Nesrin’den küçük bir haber alabilmek uğruna, rüşvetler verip, her küçük ihtimalin peşinden sürükleniyorlar. Nihayetinde bu arayış, bakanın karısını kaçırıp Kandil Dağları’na götürmeye kadar varıyor. Costa Gavras’ın ‘Missing’ini andıran nefes nefese ve masalsı bir hikâyeye tanıklık ediyor izleyici. Dağın eteklerinde gerçekleşen olağan dışı bir takas, Nesrin’i yıllardır atıldığı Bağdat Hapishanesi’nden kurtarıyor. Nesrin’in ilk isteği, hemen oracıktaki gölete girmek. Nesrin kurtuluyor ama bu son, yakınları kaybolmuş olan başkalarına derman olmadığı için filmin altı çizili bir ‘hapy and’i yok.
Film boyunca başka kayıp yakınlarının çığlıkları da duyuluyor. Türkiye’den, İran’dan, Irak’tan çıkıp Kandil Dağları’na giden ve bir daha imi timi belirsizleşen yüzlerce Kürt genç kız ve erkeğinin anaları, evlatlarının akıbetini öğrenmekte ısrarlı. Ateş düştüğü yeri yakar misali, Cumartesi Anneleri’nin İstanbul’da, Plaza del Mayo annelerinin Arjantin’deki nafile arayışlarının bir başka sureti Kandil’de. Ellerinde birer saksı çiçek, Kandil Dağları’nın eteğinde, üzeri yazılı olmayan mezar taşlarının önünde öfke ve gözyaşı döküyor kadınlar. Bu kadınların arasında, Türkiye’nin ‘sınır ötesi operasyonları’ sırasında kaybolmuş olan askerlerin eşleri de var. Şimdilerde PKK denetiminde olan ama 1990’lı yıllarda KYB’ye (Kürdistan Yurtseverler Birliği) yataklık eden Kandil Dağları’nın eteğinde bir ağaç kovuğunda bulunan binlerce kimlik, bu coğrafyada insan hayatının değeri ve arka plandaki inanılmaz şiddet konusunda bir fikir edinmemizi sağlıyor. Kimlikler bulunsa da ağıtlar dinmiyor: “Buğdaylar yeşile döndü ama sen dönmedin; buğdaylar hasat oldu, hâlâ seni bekliyorum.” 

Dağa çifte ‘zoom’
!f İstanbul’da PKK’ya içeriden bakan iki film ise ‘açılım’ bölümünün ‘over dose’u. Her ikisi de Kürt kadınlarına dair. Biri ‘Sözdar, Sözünü Yaşayan Kadın’. Film Hollanda’da II. Dünya savaşı şehitlerini anma günü olan 4 Mayıs günü mezarlık ziyareti görüntüleri ile başlıyor. Nazi işgaline karşı silahlı mücadeleye katıldıktan sonra 17 nisan 1945’te yakalanıp idam edilen Hollanda’nın en büyük kadın şehidi “Jo” kod adlı Hannie Schaft’ın mezar görüntüleri geliyor perdeye önce. Ardından ‘Jo’yu tanımlayan şu sözler: “Dikkat çeken şey tüm şehitler arasında en fazla hatırlanan ve mezarına güllerin bırakıldığı kişidir.”
Yönetmenliğini Annegriet Wietsma’nın yaptığı ‘Sözdar’ın konusu Hannie Schaft değil. Onunla, KCK Yürütme Konseyi Üyesi Nuriye Kesbir’in hikâyesi arasında benzeşim kurulmuş sadece. On yıl önce Hollanda ile Türkiye arasında iplerin hayli gerilmesine neden olan Kesbir’in yaşadığı olaylar, 2001’de Amsterdam’a gelişiyle başlıyor. Daha 12 yaşındayken ailesinin ‘evlen’ baskısına direnen, çevresindeki herkesin saygısını kazanan inatçı bir Kürt kadını olarak tanıyoruz Kesbir’i. Film boyunca, onun sahte pasaportla yakalanışını, Türkiye’ye iade talebiyle yargılanışı sırasında, ’An azadi an mirin’’ diyerek açlık grevine başlayışını, hakkında verilen kısıtlı serbestlik kararını ve nihayetinde Kandil’e dönüşünü izliyoruz. 2007 yılı yapımı bu film, ‘düşük yoğunluklu savaş’ın Kürt kadını üzerindeki güçlü etkisinin, yarattığı değişim ve dönüşümün serüveni aynı zamanda. Hemcinsleri dağlara çıkan, ardından hane içindeki söz hakkını hızla geri alan, sofradaki yerinin öküzden sonra geldiğine ilişkin feodal inançları yerle bir eden Kürt kadınının, toplumsal ve siyasal anlamda, büyük bir hızla tırmanışının soluk kesen öyküsü anlatılıyor fonda. 

Gerilla savaşı ve kadın
Savaş gerçeğinin Kürt kadını üzerindeki etkisi, ‘Ağrı Dağı’nın Kadınları’ filminde çok daha belirgin. 2004 Fransız yapımı bu filmin bazı sahnelerini Türkiyeli izleyici Youtube sayesinde zaten görmüştü. Objektifini dağlara çeviren yönetmen Erwann Briand, PKK üyesi 6 kadın; Sewra, Hevidor, Çiçek, Zilan, Sorxwin ve Elif’in gündelik yaşamından yola çıkarak, aynı Sözdar’da olduğu gibi Kürt kadının değişimini anlatmayı dert edinmiş.



‘Zare’, Kürtlerin ilk filmi
Ermeni yönetmen Hamo Beknazarian tarafından yönetilen ‘Zare’, bugün Laç’in, Sovyetler Birliği döneminde ise Kızıl Kürdistan olarak anılan bölgede geçiyor. 1926 Sovyetler Birliği yapımı olan bu yapım Kürtleri konu edinmiş ilk film. Filmin fonunda hızla çöken Çarlık Rusyası ve 1917 Büyük Ekim Devrimi’ni müjdeleyecek proletaryanın ayak sesleri. Ama film politika değil aşk üzerine. Aynı köyde yaşayan Kürt kızı Zare ile çoban sevgilisi Seydo’nun büyük aşkına, Zare’yi kendine kuma olarak getirmek isteyen köyün ağası Temur engel olur. İstanbul’da 85 yaşına basacak olan Zare, hem Kürtleri konu eden ilk film olması, hem muhteşem görüntüleri hem de Kürt sanatçı Tara Jaff’ın film eşliğinde çalacağı arp ile hafızalarda önemli bir yer tutacak.

DAĞ FİMLERİ 
* Kandil Dağları
20 Şubat, saat 13.00/ AFM Fitaş
24 Şubat, saat 19:0/ Maçka G Mall 

* Ağrı Dağı’nın Kadınları
21 Şubat, saat 13:00/AFM Fitaş 

* Sözdar, Sözünü Yaşayan Kadın
19 Şubat, saat 15:30/ AFM Fitaş 

* Zare
19 Şubat, saat 19:30/ AFM Fitaş

radikal

YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
Misafir 14 Şubat 2011 Pazartesi 10:33

Devir sizin devriniz.Ne kadar hain ruhlu film varsa bu aralıkta gösterin.12 hazirandan sonra birileri kulaklarınızdaki küpeleri tutacak.

Yorumu oyla      21      10  
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Prof. İnam Turktime’a Konuştu: Türklüğü Benimsemeyenlerin Burada İşi Olmamalı!
Türkiye’nin önde gelen felsefecilerinden ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. ...
PROF. DÜZGÜN TURKTIME’A KONUŞTU: DİNİN RUHU KABUĞUNA KURBAN EDİLİYOR!
Balyozdu, Anayasa değişikliğiydi derken gündemimiz kısır tartışmalara ...
Ferman en çok fiyatı verenin
ASAR-I Atika Sanat Galerisi'nin 'Osmanlı Eserleri Müzayedesi' 19 Şubat'ta ...
 
Kültür Bakanlığı'na Korsan Davası
Korsanla mücadelenin adresi Kültür ve Turizm Bakanlığı, 'korsan' suçlamasıyla karşı karşıya...
'Orada Bir Köy Var'ın Esin Kaynağı Sivas
Şair Ahmet Kutsi Tecer'in Önemli Eserlerinden Biri Olan 'Orada Bir Köy ...
Yazar Levi: Türkçe Benim Vatanımdır
Yazar Mario Levi, Bursa Nilüfer Akkılıç Kütüphanesi'ndeki Okuma, Söyleşi ve İmza Etkinliğine Katıldı
 
Külliyede 118 yıllık şiir Gün Işığına Çıktı
Fatih'teki Beşir Ağa Külliyesi'nin restorasyon çalışmaları sırasında, ...
Mahsun, İbo'yu Saddam rolüne yakıştırınca
'Halepçe Katliamı'nın filmini çekmek isteyen Mahsun Kırmızıgül, baş rollerden ...
Bedri Rahmi'nin resimleri ABD'de ortaya çıktı
1975 yılında yaşamını yitiren ve bu yıl yüzüncü yaş günü çeşitli etkinliklerle ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
Almanya
moskova
Kobani
Mersin İdmanyurdu
ygs puan hesaplama
bodrum
Devlet Bahçeli
Zlatan Ibrahimoviç
güneş tutulması