E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Bakan Çağlayan: Paniğe Gerek Yok 

Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan,"Hükümet olarak, küresel krize karşı önlemler aldık. Her şey kontrolümüz altında. Paniğe gerek yok" dedi.

25.11.2008 - 11:24
Bakan Çağlayan: Paniğe Gerek Yok

Aslan Değirmenci'nun röportajı

“Meslek liseleri desteklenecek” diyen Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, “Türkiye, AB’ye ekonomik, sosyal ve mevzuat uyumu alanlarında önemli ilerlemeler sağladı. Sanayicimizin geleceğe iyimser ve olumlu bakması gerekir. Bankacılık sektörümüzün kuvvetli yapısı göz önüne alındığında; bütün dünyayı saran finans krizinin ülkemize etkisinin çok ağır olmayacağı inancındayım. Dünyadaki gelişmeleri yakından izlemekteyiz ve tespitlerimiz doğrultusunda uygun alternatif senaryolarımızı oluşturmaktayız. Hükümetimiz bu süreci dikkatli, yakından ve dinamik bir yaklaşımla takip etmektedir” dedi.
konuda çok özel açıklamalarda bulundu.
 
- Öncelikle nitelikli işgücünün sanayi için öneminden başlayalım isterseniz.
- Elbette. Nitelikli işgücü çok önemlidir. Ama özellikle sanayinin rekabet gücünü koruması ve artırması için ise hayati bir ihtiyaçtır. Türk imalat sanayinin yaşadığı dönüşüm süreci nitelikli işgücüne duyulan ihtiyacı daha da artırmaktadır. Bu süreçte yükselen sektörler geleneksel sektörlere göre daha fazla eğitimli işgücü gerektirmektedir.
 

“EĞİTİM SİSTEMİ ÖZEL SEKTÖRÜN İHTİYACINA CEVAP VERMELİ”
 

- Peki, eğitim sistemimizin nitelikli işgücüne katkıda yeterli olduğunu düşünüyor musunuz?
- Maalesef. İşgücünün niteliklerini iyileştirme konusunda eğitim sistemine yönelik izlenecek stratejinin temeli, eğitim sisteminin özel sektörün ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikte eleman yetiştirmesi olmalıdır. Eğitim sistemi spesifik bilgi ve beceriler yerine birçok işe adapte edilebilecek problem çözme ve çeşitli kavramlar arasında ilişkiler kurabilme becerileri kazandırmak üzerine şekillenmelidir. Ayrıca, öncelikle ara eleman ihtiyacını karşılamaya yönelik teknik eğitim sisteminin sorunları çözülmeli, meslek liseleri artırılmalı ve cazip hale getirilmelidir.
 

“HİZMET İÇİ EĞİTİM TEŞVİK EDİLMELİ”
 

- Hizmet içi eğitimde de sanırım sıkıntı var?
- Evet. Sanayinin nitelikli işgücü konusunda bir diğer önemli eksiği de hizmet içi eğitimin gerekli düzeye ulaşamamış olmasıdır. Bu durum özellikle nitelikli işgücünün önem taşıdığı sektörlerde elemanların çalıştığı pozisyona özgü beceriler kazanamamasına ve gelişen teknoloji karşısında becerilerinin eskimesine sebep olmaktadır. Bu nedenle işgücünün niteliğini yükseltecek politikalardan biri de ihtiyaç olan sektörlerde hizmet içi eğitimin teşvik edilmesi olmalıdır. Türkiye'de işyerleri nitelikli eleman bulmakta zorlanmaktadır. Müteşebbisler, nitelikli çalışan bulamadığı için yatırım yapmaktan korkmaktadırlar. Yatırımcıya göre, Türkiye'nin öncelikli sorunu işsizlik değil, nitelikli işgücünün olmamasıdır. Bunun en önemli sebeplerinden biri de meslek liselerinin kapanma noktasına gelmiş olmasıdır.
 

“MESLEK LİSESİ SORUNUNU ÇÖZMELİYİZ”
 

- Bu nedenle ‘ara eleman’ problemimiz var sanırım?
- Haklısınız. Nitelikli ara eleman temini birçok sektör için önemli bir sorundur. Ayrıca birçok endüstri meslek lisesinde kullanılan eğitim amaçlı makine veya tezgâhlar oldukça eski model olduğundan, yetiştirilen elemanlar günümüzde kullanılan makineler hakkında yeterli bilgi ile donatılmamış olarak mezun olmakta ve sanayi kuruluşlarının beklentilerine uygun formasyonda bulunmamaktadırlar.
 

-Çözüm nedir peki?
- Milli Eğitim Bakanlığı’nın meslek liseleri reformu, bazı OSB firmalarının bir araya gelerek meslek liseleri kurmalarına izin verilmesi, OSB’ler içinde eğitim merkezlerinin kurulması, ara eleman ve işçi niteliklerini geliştirici programları uygulamaya çalışmaları ile bu soruna çözüm getirilebilir. Bundan sonra açılabilecek teknik meslek okullarının, organize sanayi bölgeleri içinde veya çok yakınında olması, öğrencilerin uygulamalı dersler için bu bölgedeki sanayi kuruluşlarından yararlanmalarının sağlanmasına imkân verebilecektir. Ayrıca, nitelikli eleman temin edilmiş olması da yetmemekte, bu elemanların gelişen teknolojileri uygulayabilmeleri için firma içi eğitimlerine de önem verilmesi gerekmektedir.
 

“EKONOMİMİZ BÜYÜYOR”
 

- Küresel kriz hakkında neler söylemek istersiniz? Türkiye’nin ekonomik durumu nedir?
- Küreselleşmenin etkisiyle dünya ekonomileri tüm gelişmelerden hızla etkilenmekte. Özellikle, Amerika Birleşik Devletleri’nde alt gelir grubuna verilen konut kredileri piyasasında yaşanan ani ve keskin sarsıntı sonrasında, uluslararası piyasalardaki belirsizlikler daha da artmış ve yansımaları, sermaye piyasaları, emtia fiyatları ve döviz kurlarında ortaya çıkmaya başlamıştır. 90’lı yılları çalkantılarla geçiren Türkiye ekonomisi, 2001 krizinin ardından uygulanan yapısal reformlar sonucunda sağlanan makroekonomik istikrarla beraber, bu dönemde dünyadaki en başarılı ekonomik büyüme performanslarından birini sergilemiştir. Dünyada teknolojik, ekonomik ve siyasi gelişmelerin yaşandığı bir ortamda, Türkiye hızla dünya ekonomisinin ve AB’nin önemli bir parçası haline gelmiştir. Türkiye ekonomisi 2002-2007 arasında, verimlilik artışlarına dayalı olarak sürekli olarak büyümüştür. AB’ye ekonomik, sosyal ve mevzuat uyumu alanlarında önemli ilerlemeler sağlanmıştır. Türkiye’deki güçlü uluslararası bağlantılara sahip, ihracata dayalı üretim yapan, geniş ve çeşitlenmiş bir imalat sanayi tabanı, hızlı bir gelişme süreci içine girmiştir.
 

“TÜRKİYE CAZİBE MERKEZİ”
 

-Coğrafi konumumuzdan yeterince faydalanabiliyor muyuz peki?
- Daha aktif bir şekilde kullanmaya başladığımızı söyleyebiliriz. Doğu Asya ekonomilerinin hızla gelişmesi ve AB’nin rekabetçi konumunu sürdürmesi Türkiye’nin coğrafi konumunu giderek daha önemli hale getirmektedir. Türkiye’nin coğrafi konumundan kaynaklanan avantajlar, gelişmiş sanayi ve özel sektör altyapısı, girişimcilik kapasitesinin düzeyi ve genç insan gücü kaynağının varlığı Türk imalat sanayinin güçlü yönleri arasındadır. Ayrıca, AB pazarına yakınlığı, komşu ve çevredeki ülkelerin artan zenginliğinin yeni pazarlar oluşturması, etkin eğitime ve bilişim teknolojilerinin kullanımına dayalı rekabetçi iş modellerinin geliştirilmesi ve kümelenmeleri güçlendirmeye odaklanan bir yaklaşımın gerek kamu gerekse özel sektörce benimsenmesi Türk imalat sanayii için önemli fırsatlar sunmaktadır. Bu nitelikleri Türkiye’yi, küresel yatırımcılar için bir cazibe merkezi haline getirmektedir. Nitekim son dönemde başta AB merkezli şirketler olmak üzere birçok küresel şirket, bölgesel operasyonları için Türkiye’yi bir üs ve yatırım merkezi olarak tercih etmektedir. Ekonomin genelinde, 2002-2007 arasında verimlilik artışı yıllık ortalama yüzde 6, imalat sanayiinde ise yüzde 7 düzeyinde gerçekleşmiştir. Geleceğe iyimser bakmalıyız.

Öncelikle sanayicimizin, geleceğe iyimser ve olumlu bakması gerekir. Çünkü her gün kriz beklentisi içerisinde olunması durumunda, elimizin kolumuzun bağlanacağı ve yatırım-üretim yapmaktan korkulacağı muhakkaktır. Yatırımlar akılcı bir şekilde gerçekleştirilmeli, rekabete açık bir üretim yapılmalı ve en önemlisi ihracat yapılarak sürekli artırılmalıdır. Bir ülkenin kalkınması ve küresel pazarda rekabet edebilmesinin en temel şartlarından birisi yatırım ortamının iyileştirilmesi sürecinde kamu ve özel sektörün yakın işbirliği içerisinde çalışmasıdır. Türkiye'nin yatırım ortamının iyileştirilmesi ve yatırım yapılabilir bir ülke olması noktasında önemli yapısal reformlar gerçekleştirilmiş olup Türkiye artık dışarıdan gelecek şoklara karşı son derece dayanıklı hale gelmiştir.
 

“Borçlanma maliyeti arttı”
 

- Peki, özel sektör ve borçlanma ne durumda?
- 2002-2007 yılları arasındaki büyümeyle beraber özel sektör, yatırımlarını dışarıdan borçlanmak suretiyle yapmıştır. Bu borçların çevrilebilmesi için kredi bulmak dünyada yaşanan likidite krizi ortamında zorlaşmış ve borçlanmanın maliyeti de artmıştır. Türkiye finans sektörü, son derece sağlıklı bir yapıya sahip olup, finans kesimimizin, bankalarımızın, mali sektörümüzün sermaye yeterlilik rasyoları, Avrupa'daki, Amerika'daki bankaların iki katından daha fazladır. Türkiye'de kamu iç-dış borcu, bütçe ve mali dengesi, Merkez Bankası rezervleri açısından da çok ciddi bir sıkıntı gözükmemekle birlikte, ihracatının yüzde 60'ını Avrupa'ya gerçekleştirmekte olan reel sektörümüzün Avrupa'daki talep daralmasından etkileneceği düşünülmektedir.
Dünyadaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz
 

ALINAN TEDBİRLER
 

- Son zamanlarda yaşanan küresel olumsuzluklara karşı yeterince tedbir alındı mı?
- Almaya çalışıyoruz. 2007 ve 2008 yıllarında küresel ekonominin yavaşlama eğilimine girmesinin, önümüzdeki dönemde ülkemizin büyüme performansını olumsuz etkileme ihtimalinin azaltılması amacıyla etkin uygulamaların hayata geçirilmesi için çaba sarf etmekteyiz. Dünyadaki gelişmeleri yakından izlemekteyiz ve tespitlerimiz doğrultusunda uygun alternatif senaryolarımızı oluşturmaktayız. Hükümetimiz bu süreci dikkatli, yakından ve dinamik bir yaklaşımla takip etmektedir. Bu kapsamda, Merkez Bankası piyasadaki döviz ve TL likiditesini takip ederek gerekli enstrümanları devreye sokmuştur. Yurtdışındaki varlıkları yurtiçine getirmeyi teşvik amacıyla kamuoyunda bilinen adıyla Varlık Barışı yasası Meclis’te kabul edilmiştir. Hisse senedi kazançlarında yerli yatırımcılara uygulanan stopaj sıfıra düşürülmüştür. Mevduat sigortasının kapsamını genişletme ve sınırını artırma konusunda Bakanlar Kurulu’na yetki alınmıştır. İmalatçı Esnaf ve Sanatkarlarla KOBİ’lere yönelik 350 milyon YTL’lik sıfır faizli kredi desteği paketi KOSGEB tarafından uygulamaya konulmuştur. Vergi borçlarının onsekiz ay süreyle yüzde 3 faizle taksitlendirilmesi imkânı getirilmiştir. Başta GAP olmak üzere bölgesel gelişme ve sosyal kalkınma projeleri için 2008-2012 döneminde 14.5 milyar YTL tutarında ek finansman öngörülmüştür. Global krizden daha az etkilenmek üzere Türkiye’nin büyük pazarlara coğrafi yakınlığını bir avantaj olarak değerlendiriyoruz. Bu kapsamda ihracatta sektör ve ülke çeşitlendirme stratejisi oluşturulmuştur. Bölgesel, sektörel ve stratejik bazı konulardaki büyük proje yatırımlarının desteklenmesine yönelik yeni bir teşvik sistemi üzerinde yapılan çalışmalar en kısa sürede tamamlanacak ve uygulamaya konulacaktır.
 

-Tüm önlemler bu yıl için mi alındı?
- Elbette sadece bu yıl için geçerli önlemler değil bunlar. 2009 yılı için de; Eximbank ve KOSGEB kaynakları artırılarak bankaların kullandırdığı finansman araçları çeşitlendirilecektir. Kredi garanti sisteminin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için tedbirler alınacaktır. Yurtdışındaki finansman imkânlarından daha fazla yararlanılmasını sağlayacak mali araçlar geliştirilecektir.
 

REEL SEKTÖR TEDBİRLERİ
 

- Küresel kriz ile birlikte sürekli bazı çevrelerce 2001 krizi hatırlatılmakta. Bu çerçevede o günden bugüne gelinen süreci değerlendirebilir misiniz?
- 2001 yılında Türkiye mali sektörü tamamen güçsüz bir yapı içerisinde kriz ortamına sürüklenmiş ve bu kriz süreci ülkemiz ekonomisine büyük hasar vermişti. Bugün itibarıyla durum tamamen farklıdır. Bugün Türkiye mali sektörü geçmiş dönemlere oranla çok daha güçlü yapısal özelliklere sahiptir. Bankacılık sektörümüzün kuvvetli yapısı göz önüne alındığında; bütün dünyayı saran bu finans krizinin ülkemize etkisinin çok ağır olmayacağı inancındayım. Krizden mümkün mertebe az etkilenmek için talep daralmasının önüne geçmek en önemli tedbirlerden biri olacaktır. Aksi halde talep daralması karşısında üretim düşecek, düşük ölçekli üretimlerde birim maliyeti artacak, gayri safi milli hâsılada azalma görülecek, büyüme oranı küçülecek ve işsizlik artarak, toplumsal refah olumsuz etkilenecektir.
 

 

Vakit

YORUMLAR
Toplam 10 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
Kopca 19 Kasım 2008 Çarşamba 14:24

Kim neyi nasil yorumluyor , önyargili veya hic yargisi yok belli oluyor. Sen ilk önce Elmali nin cevirisini oku belki sana yutturduklarinin ne oldugunu anlar gercek islama döner, yahu ben ne abdalmisim dersin.Kuran i kendi beyni ile degilde, baskalarinin yorumlari ile algilayan nasil tam bir inanan olur ha.? Baskalarinin akli bilgisi ile böbürlenecegine kendin bir seyleri arastir oku ve karsilastir. Kendi beynini kullandikca baska beyinlerin seni aldatip aldatmadigini görebilirsin......

Yorumu oyla      18      10  
mustafa 19 Kasım 2008 Çarşamba 14:01

Bu kendini ilahiyatcı diye sizlere sunan Yaşar Nuri ÖZTÜRK gibiler ancak sizleri kandırır. Dini kendine göre ve kendi yaşantısına göre uyarlayarak yorumlayan ve sizinde işinize geldiği için tastik ettiğiniz tüm yorumlar yanlıştır. Allah aşkına size tek bir tavsiyem var. Kuranı Kerimin türkçe mealini okuyun. MEHMET ŞEVKİ HOCA , Yaşar Nuri gibi 1000 tane hokkabazı elinde kitap diye okur siz gibi ön yargılı ve fanatikler bunu anlayamazsınız. Saygılarımla

Yorumu oyla      18      10  
CUBIDI 19 Kasım 2008 Çarşamba 12:51

SAV,PEYGAMBER EFENDİMİZE DECCAL KURANA SÖYLENEN KÖTÜ SÖZLERİ YUTUNUZ TARIH TE MUSTAFA KEMAL ATATÜRKE DECCAL DİYENLER BOP EŞBAŞKININ DAN CIT YOK NEUBELSİZ LERDEN ÇİT YOK VATIKANIN KARA PAPAZLARI ISTANBULUN ÜSTÜNE KONSUNLAR ÇİT YOK NEYMİŞ KULTÜR ŞEHRİ ADIYMIŞ CIT YOK EFENDİLER BİLMEM OSMANLIDADA BEYAZ AT ÜSTÜNDE GELEN MALUMA CIT YOK YOK OĞLU YOK PEKİ BİR İLİM ADAMINA BU KADAR YÜK OLUNÜRMÜ HA BU DEVLET BİZİM BU ÜLKE BİZİM TAARRUZU HEP BİRLİKTE YAPAÇAGIZ ,,

Yorumu oyla      18      10  
tahir egitmen 19 Kasım 2008 Çarşamba 12:41

Dinde reform olmadığı sürede müslümanların ve o ülkede yaşayanların iki yakası bir araya gelmez.İslamiyeti yaşayan ülkeleri görüyoruz.Açlık kan gözyaşı vb.VARMI AKSİNİ İDDA EDEN.Yaşar hocanın düşünceleri fikirleri çağdaş,keşke bütün din adamları onun gibi düşünseler.

Yorumu oyla      18      10  
yorumcu 19 Kasım 2008 Çarşamba 11:31

Prof.Yaşar Nuri Öztürk'ün yüreğine azına sağlık!az bile söylüyor...

Yorumu oyla      18      10  
Ahmet 19 Kasım 2008 Çarşamba 11:07

Eygi denilen adamın islam diye savunduğu islamın ülkemizdeki meyveleri belli. İlgi alanı türbanın rengi, bu kadar fakiri olan ülkede, haram para ile zengin olan dincilerin(dindar değil)hangi marka ürünü giyeceği veya ne kadar lüks yaşayacağı gibi konular. Zengin dincilerin parayı nasıl kazandığını hiç sorgulamıyor, Din ticaretini hiç dorgulamıyor. Çıkmış, ilimi ve bilimiyle toplumu aydınlatıp, bu eygi gibi ne idiğü bilinmeyen adamların ipliğini pazara çıkaran Yaşar hocaya laf söylüyor.

Yorumu oyla      18      10  
mustafa yılmaz 19 Kasım 2008 Çarşamba 10:53

Prof.Yaşar Nuri Öztürk Beyefendiye sonuna kadar katılıyorum. Ancak haklı olduğuna inandığım vurgularında uslüp sorunu olduğu da bir gerçek.. Bence kendisine Kuranı ve Peygamberimizi rehber kabul eden, lider konumunda gerçekten saygıdeğer ve ilim sahibi bir insan millete daha iyi örnek olmalı sözlerini çok iyi tartararak sarfetmelidir..

Yorumu oyla      18      10  
CUBIDI 19 Kasım 2008 Çarşamba 09:50

EFENDİLER BİZ ÖLÜMSÜZLÜGÜ KURRAN HZ MUHAMMET MUSTAFADAN ,VE YÜÇE ÖNDERIN ELMANIN KURANIN TÜRKÇELEŞTİRLMESİNDEN VE GÜNÜMÜZDEDE HALKIN YÜKSELİŞİ PARTISI GENEL BAŞKANI DEGERLİ BİLİM ADAMI YAŞAR NÜRİ ÖZTÜRKTEN ÖGRENDİK BİZ TÜRK MİLLETİNE TERTEMİZ DİNİMİZİ HÜRAFELERDEN DOGMALARDAN KORUYAN DEGERLİ BİLİM ADAMINA SONSUZ TEŞEKKÜRLER MEHMET EYGİ DENİLEN NEUBELLISIZ KAREKTER BÜTÜNLÜGÜNDEN YOKSUN ÇAHİL INSANI HİÇ BİLMEMEKTEYİM KISA ZAMANDA ÖGRENEÇEGİM

Yorumu oyla      18      10  
van 19 Kasım 2008 Çarşamba 09:43

Yazılana göre Eygi fena sıkışmış. Y.Nuri kültürü, diplomaları ve uluslararası makeleleri ile ezer bunu.

Yorumu oyla      18      10  
HAKAN 19 Kasım 2008 Çarşamba 09:19

Mehmet Şevket Eygi'nin Yaşar Nuri gibi dahinin karşısında verebileceği cevaplar ancak bukadar olabilridi. Güya yaşar hocayı terbiyesiz, mesnetsiz,saldırgan bir adam yerine koyup ne adam olduğun ortaya çıksın gibi laflarla köşeye sıkıştırma taktiğinde. İlmin nerde ey mehmet eygi

Yorumu oyla      18      10  
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Ekren'e Göre Bankacılığı Makul Dalgalanma Bekliyor
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, mali ve bankacılık sektöründe ...
Kıbrıs Açıklarında Petrol Arayışları
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Burak Özügergin, Kıbrıs’ta kapsamlı çözüm ...
Sigorta Primi Eksik Yatanlar Dikkat
Kayıt dışı istihdam, maalesef hala ülkemizin en önemli sorunları arasında ...
 
TMSF Yarın 90 Aracı Satacak
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu muhammen bedelleri toplamı 486 bin 500 ...
MB İktisadi Yönelim Anketi
Sanayi dalındaki genel gidişat konusunda kötümserler lehine olan seyir artarak devam ediyor.
Derviş'ten Tasarruf Uyarısı
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Başkanı Kemal Derviş, ulusal tasarrufları ...
 
KOBİ'lere 350 Milyon YTL'lik Kredi
Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, KOBİ'lere 3 ay ödemesiz 12 ay ...
Rus Doğal Gazında İndirim Müjdesi!
Rusya Büyükelçisi Vladimir Ivanovskiy, petrol fiyatlarında yaşanan düşüş ...
Kredi kartlarında PKK'lı dolandırıcılık
Gün geçmiyorki kredi kartlarında yeni bir dolandırıcılık olayı ile karşı ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
Gökhan Töre
NBA
yangın
Serdar Ortaç
Almanya
fatih terim
PETROL
Çankaya
uzaktan çalışma