Türk Solu iktidar hasretini mevcut paradigmasını revize ederek giderebilir.

Ezber ve sloganla buraya kadar gelmelerinin nedeni kendi başarıları falan değil. 'Türk Sağı'nın kendisini alternatifsiz görmesinden dolayı saçmalamasıdır.

Son yerel seçimlerdeki başarısını örnek gösterecekseniz, kendinizi yormayın.

İstanbul'u alan İmamoğlu ANAP,  Ankara'yı alan Mansur Yavaş MHP,  Aydın'ı alan Özlem Çerçioğlu Demokrat Parti kökenlidir.

Bu listeyi milletvekillerini de ekleyerek uzatabilirim.

* * *

Türk Solu'nun enerji, motivasyon ve ideolojik kodları iktidar için yetmiyor olacak ki, sağ siyasetçilerden destek alma ihtiyacı hissediyorlar.

Daha ötesi...

Muhtemel iki Cumhurbaşkanı adayları da sağ kökenli.

CHP'nin sağ kökenli siyasetçileri bünyesine katmasını yanlış bulmuyorum ama kendi kanatlarıyla uçamadıkları gerçeği ile de yüzleşmeleri gerekir.

Cumhuriyeti kuran partinin kemik oyu yüzde 23- 24 bandında gözükse de aslında yüzde 15 civarındadır.

Yüzde 15'i yüzde 25 yapan eski merkez sağ oylardır.

* * *

Bunun ispatı da eskiden DYP- ANAP'ın aldığı belediyelerin tamamına yakınını CHP'nin almasıdır.

CHP'nin giderek ANAP kodlarına bürünmesi anlamlı mı, değil mi bu başka bir tartışma konusu ama gelinen nokta budur.

CHP'nin bir de 3- 4 civarında emanet ya da yüzer- gezer oyları var.

Anketlerde bir yüksek, bir aşağıya çekilen kararsızları aslında yine merkez sağ oyları.

CHP bu haliyle devam ederse daha da aşağı iner.

Yedi düvel biliyor ki partinin komutanı ve müstakbel Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu..

Yedi düvel biliyor ki Özgür Özel emanetçi.

Yedi düvel biliyor ki Kemal Kılıçdaroğlu CHP'nin başına geçmek istiyor...

Yedi düvel biliyor ki her şartta Mansur Yavaş Cumhurbaşkanı adayı.

Şu manzara sizce CHP'nin Kemik ve emanet oylarına güven verir mi?

Dünyadaki her iktidar CHP gibi paramparça bir parti ister!

SİYASAL MARX'ÇILAR!

“Din kitlelerin afyonudur” sözü Marx'ın en ünlü sözlerinden birisidir ama bu gerçeğin sadece yarısıdır.

Marx “Din kitlelerin afyonudur” derken vatandaşların haksızlıklar karşısında susturulmasında kilisenin önemli bir rol oynadığını düşündüğü için tabiri uygunsa politik kiliseye karşı dikkatli olunmasını istiyordu. Yoksa her hangi bir inanca, dine karşı bir tavrı yoktu.

* * *

Daha da ötesi.

Marx “Din, ezilenlerin iç çekişi, kalpsiz bir dünyanın kalbi, ruhsuz koşulların ruhudur” diyecek kadar da dinin gerekli olduğunu ifade ederdi.

Marksizm dinle, inançlarla değil sınıf çelişkileriyle ilgilidir. İnsanın trajedisini kendine dert edinmiş, insanın emeğini çalan güçlere karşı itiraz dili geliştirmiş bir kimlik Karl Marks.

Başka bir deyimle. Dinin siyasallaşmasına karşı.

Marx'ı ideolojik saptırma ve din alerjisine dayanak yapanlara karşı asıl meselesi olan sınıf çelişkisi bağlamından koparıp, "Din afyondur" yalan parantezine hapsedenlerin yakasından tutacak bir babayiğit yok mu?

CUMHURBAŞKANI DOĞRU SÖYLÜYOR!

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "dikkat etmezsek ticarethaneye döneriz" sözlerini çok gerçekçi buluyorum.

Erdoğan iktidar gücünü ticarethaneye çevirenleri duymuş olacak ki net bir uyarıda bulunuyor.

Erdoğan'ın sık sık yaptığı bir başka haklı tespiti de "kibirli olmayın" ikazı.

Erdoğan iktidar gücünü kullanarak kibirli olanları biliyor- duyuyor ki defalarca kibir kelimesinin altını çiziyor.

* * *

Erdoğan olmasa kimsenin yüzüne bakmayacağı, Erdoğan'ın gölgesini kendi gölgesi zanneden siyaset ve bürokrasi cambazları için umarım gereğini yapar.

Daha dün ofis boyluk yapıp bugün para ve kadınla oynayanlar, hayallerinde görmedikleri makamlara oturunca şımarık ve embesilleşenlere keskin bir kılıç vurması gerekiyor.

Bugün olmazsa yarın bu isimler bir şekilde deşifre olduğunda hiç değilse "gereğini yaptık ve attık" deme imkanı doğacaktır.

ERKENE ALINMIŞ SEÇİM 2026 İLKBAHAR!

Ankara kulislerinde erkene alınmış seçimin tarihini, 2026 ilkbahar olarak fısıldayanlar çoğalıyor.

Üstelik bir de "2027 sonbahardan 2026'ya çekildi" detayı verilerek...

"Neden?" sorusuna anlamlı bir yanıt verilmiyor ama kısık sesle "Suriye- DEM" denilerek konu kapatılıyor.

Önümüzdeki sürecin çok yönlü hararetli geçeceği anlaşılıyor.

İçerideki siyasal kodların Trump'ın göreve başlaması ile ivme kazanacağını öngörüyorum.

Şu kadarını söyleyeyim.

Kemerini bağlamayan çarpışmadan sağlam çıkamayacak!

VELHASIL: Türkiye, patronunu kandıran, siyaseti manipüle eden gazeteciler cennetine döndü. 


TALAT ATİLLA'YI TWITTER'DA TAKİP ET!