Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, '9. Uluslararası Finans Zirvesi''nde yaptığı konuşmada, küresel kriz sonrası süreçte çoğu ülkenin finans kesimine kaynak aktarma durumunda kalmasının borçluluk oranlarında büyük sıçramalar yarattığını, Türkiye'nin ise OECD ülkeleri içinde bankacılık sektörüne kaynak aktarmayan tek ülke olduğunu anımsattı. Bu sayede küresel krize rağmen kamunun borçlanma gereğinin azalma trendini sürdürebildiğini, bankaların da daha fazla reel sektöre kaynak aktarabildiğini belirten Bilgin, Eylül 2011 itibarıyla bankaların portföyünde bulunan 288 milyar TL'lik menkul değerinin yüzde 100'e yakın bölümünün Türkiye Cumhuriyeti tarafından çıkarılmış DİBS'lerden oluştuğunu anlattı.
YABANCI ÜLKE TAHVİLLERİNİN PAYI SADECE BİNDE 6
Yabancı ülke devlet tahvillerine yapılan yatırımının payının yalnızca binde 6 olduğuna dikkati çeken Bilgin, ''Riskli görülen ve bu nedenle borçlanma senetleri büyük değer kaybeden ülkelere ait menkul değer riski bankalarımızda yoktur' dedi. Yıllardan beri tasarrufların yetersizliğini, pasifin vadesinin kısa olduğunun hep dile getirildiğini anlatan Bilgin, bankaların pasifin vadesini daha uzatmak için konjonktürün de müsait olmasıyla yurtdışı piyasalardan kaynak bulduğunu, yabancı ortaklı bankaların da maliyet avantajı nedeniyle ana ortaklarından fon sağladıklarını söyledi.
DEFALARCA UYARDIK
EYLÜL 2011 itibarıyla bankaların yurtdışından sağladığı bu nevi fonların toplamının 98 milyar dolar, bunun içinde kendi ana merkezlerinden sağladıkları fon miktarının ise 18 milyar dolar olduğunu belirten Bilgin, ''Bu noktada bankalarımıza defalarca hem sözlü, hem yazılı olarak ilettiğimiz bir hususu da aktarmak istiyorum; bankalarımızın normal vadesi gelen borçlarını ödemeleri dışında, yurtdışı ana merkezlerine fon aktarımlarını çok yakinen izliyoruz ve alarm durumdayız'' diye konuştu.
Türkiye'den banka alan personelini koruyacak
DİĞER önemli bir konunun da sistemde sahipliği değişecek ve bunu ilan eden bankalarla ilgili olduğunu belirten Bilgin, sözlerini şöyle tamamladı: ''Bankalar alınır, satılır. Buna sahipleri karar verir. Biz fiyata bakmayız. Sonuçta BDDK olarak, Bankalar Kanunu ve alt düzenlemelerdeki esasları kontrol ederiz. BDDK elbette onay mercii olarak bunları değerlendirecektir.Bu dalgalanma döneminde Türkiye'deki iştiraklerini elden çıkarmayı düşünüyorlarsa, bu bankalara talip olanların satın alacakları bankalardaki personelin istihdamını muhafaza etmeleri konusunda aşırı hassasız. Toplu eleman çıkarma gibi öngörülerin hiç hoş karşılanmayacağını iletmek istiyorum.''
Faiz koridoru maliyetleri artırdı BDDK önlem almalı!
FAİZ koridoru uygulamasının sonuç verdiğini belirten Türkiye Bankalar Birliği Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, şunları kaydetti: ''Merkez Bankası; faiz koridoru ile sadece TL'nin aşırı zayıflamasını önlemeyi hedeflemediğine, aynı zamanda fonlama maliyetini artırarak, bankaların kredi fiyatlamalarını yükseltmelerini istediğine de vurgu yapmaktadır. Faiz koridoru uygulaması, belirli ölçülerde sonuç alıcı olsa da bankacılık sektörüne önemli bir maliyet yüklemekte olduğu görülmektedir. Bu konuda BDDK'nın banka spesifik önlemler almalı.'
akşam
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...