Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gülay Altay, son zamanlarda "Doğu Anadolu fayında bir hareketlilik yaşandığına" dikkati çekti.
Enstitünün 2006 yılı faaliyetlerinin değerlendirildiği toplantının açılışında konuşan BÜ Rektörü Prof. Dr. Ayşe Sosyal, Kandilli Rasathanesi'nin işleyişini anlatmak üzere bu toplantının gerçekleştirildiğini ifade ederek, afetsiz günler dileğinde bulundu. Enstitü Müdürü Prof. Dr. Altay da, Türkiye'nin depremselliğini değerlendirerek, "Son zamanlarda Doğu Anadolu fayında bir hareketlilik var" dedi.
BİNGÖL DE HAREKETLİ
Son olarak Sivrice'de 5.9 büyüklüğünde önemli bir deprem meydana geldiğini anımsatan Altay, Bingöl civarında da önemli bir hareketlilik olduğunu ve bunun dikkatle izlenmesi gerektiğine kanaat getirdiklerini söyledi.
Türkiye'nin Avrupa ve Akdeniz'in en çok depremselliğe sahip ülkesi olduğunu kaydeden Altay, depreme dayanıklı mekanlar yaratmanın önemine dikkati çekti. Altay, İstanbul'da okul, hastane ve bazı kamu kurumlarının binalarının güçlendirilmesine ilişkin çalışmalar yapıldığını hatırlatarak, bina sayısının çok fazla olduğunu, ancak bu işin üzerine kararlılıkla gidilmesi gerektiğini bildirdi. Projeleri ve çalışmaları hakkında bilgiler veren Altay, 2007 yılı itibariyle son teknolojiye sahip geniş bantlı deprem istasyonu sayısında önemli artış sağlandığını kaydetti. Altay, geçen yıl Türkiye'de 2.8-5.9 büyüklükleri arasında toplam 4 bin 471 deprem olduğunu, bunlardan 63'ünün 4-4.9, ikisinin de 5-5.9 büyüklüğünde gerçekleştiğini bildirdi.
SONDAJ ÇALIŞMASI
Altay, Marmara Denizi'nde Sivriada açıklarındaki faya sondaj yapmayı planladıklarını da kaydetti. Bunun bir proje önerisi olduğu ve Kandilli olarak tek başlarına bunu yapamayacaklarını dile getiren Altay, projenin uluslararası yürütülmesi gerektiğini ve büyük kaynak istediğini söyledi.
Bunun üzerine toplantıda söz alan Enstitü Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Cemil Gürbüz, bu çalışma ile bir depremin fiziksel olarak nasıl meydana geldiğini inceleyeceklerini anlattı. Gürbüz, burada yapılan sondaj çalışmasının ardından yerleştirilecek sensörlerle depremin fiziğinin ölçüleceğini ve bunun bir depremin nasıl oluştuğu konusunda bilgi vereceğini kaydetti.
Sinyal tamam ama sonrası net değil
Gülay Altay, deprem erken uyarı sisteminde sinyalin gelmesinin sağlandığını, ancak sinyal alındıktan sonra ne olacağının henüz netleşmediğini söyledi. Altay, ulusal ve uluslararası araştırma ve geliştirme projeleri hakkında da bilgi vererek, gerçek zamanlı hasar tespiti için İstanbul'daki gökdelenlere yerleştirilen deprem algılayıcılarına işaret etti. Altay, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün yapısal durumunun da köprüye yerleştirilen sensörlerle izlendiğini dile getirdi. Altay, "Erken uyarı sistemi hangi aşamada?" şeklindeki soru üzerine, şunları söyledi: "Erken uyarı sisteminde şu anda bilim adamları sinyalin gelmesini sağlamış durumda. Ama sinyal alındıktan sonra ne olacak? Bu konu hâlâ karar organlarının düşünmesi, karar vermesi, 'Sorumluluğunu kim taşıyacak?' belirlenmesi gereken bir konu." "İstanbul Valisi'nin bu konuda sözü vardı. Bu konuda valilik bir adım atmadı mı?" şeklindeki soru üzerine de Altay, "Benim bilgim dahilinde olan bir adım yok şu aşamada. Çünkü sorumlu bir konu. Sinyal alınması büyük çabalarla gerçekleştirildi. 5-6 saniyelik bir erken uyarı söz konusu. Burada yatıracağınız finansal kaynakların gerçekten bu uyarıyı kullandığınızda değer bir sonuca ulaşması gerekir. Bunu da düşünmek gerekiyor" diye konuştu.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...