E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

ÇGD VE HÜRRİYET'E İTHAF OLUNUR! KAMURAN ZEREN: "BENİ KANSER DEĞİL, BU DAVRANIŞLAR ÖLDÜRECEK"  

Turktime'ın gündeme taşıdığı ve ÇGD'nin önce yanında sonra nedeni bilinmez bir şekilde karşısına geçtiği "Hürriyet Vefasızlığının" kahramanı Hürriyet muhabiri Turktime'a konuştu.

7.08.2007 - 00:29
ÇGD VE HÜRRİYET E İTHAF OLUNUR! KAMURAN ZEREN:  BENİ KANSER DEĞİL, BU DAVRANIŞLAR ÖLDÜRECEK

ÇGD öğlen saatlerinde Hürriyet'in amansız hastalığa yakalanan usta muhabiri Kamuran Zeren haberimizi önce destekledi, daha sonra yaptığı açıklamasına Turktime'ı kaynak göstererek "YANILDIK" diyerek geri çektiğini ilan etti. Biz de Kamuran Zeren'e ulaştık:

TURKTİME- Kamuran Hanım Turktime'ın haberi doğrumu, yalnış mı?

KAMURAN ZEREN: Haberiniz doğru

TURKTİME: Peki bu kadar aleni bir doğruyu hem Hürriyet, hem ÇGD nasıl inkar edebilir?

KAMURAN ZEREN: Bilemiyorum.

TURKTİME: Sorması bile zul ama siz 'kanser' misiniz?

KAMURAN ZEREN: EVET

TURKTİME: Nasıl olurda bir meslek örgütü önce destekler, sonra bu desteğini çeker.

KAMURAN ZEREN: Beni kanser değil, bu davranışlar öldürecek..

TURKTİME: Allah uzun ömür versin. Sonuna kadar yanınızdayız.

KAMURAN ZEREN: SAĞOLUN 

 

İŞTE TURKTİME’A ATILAN ÇİRKİN İFTİRA…

 

 

“Bugün yaptığımız açıklamada Hürriyet muhabiri Kamuran Zeren'in kanser tedavisi görürken işten çıkartıldığı belirtilmiş  ve bu tutum kınanmıştır.

 

Bu açıklamamız bazı gazeteci arkadaşlarımızın uyarısına ve www.turktime.com sitesindeki açıklamaya dayandırılmıştı. Ancak Hürriyet Gazetesi Ankara yetkilileri ile yapılan görüşmede bilgi eksikliği olduğu ortaya çıkmıştır. Kamuran Zeren'in kanser tedavisi görmediği, olayın duygu sömürüsüne kaydırıldığı anlaşılmıştır. Bu nedenle söz konusu açıklamamızı geri çekiyoruz, bilgi yetersizliği nedeniyle bu yeni açıklamayı yapmamız zorunlu olmuştur."

 

ÇGD

VE İŞTE O HABER...

BÜYÜK GAZETENİN VEFASIZLIĞI DA BÜYÜK OLDU! HÜRRİYET FİLİZ AKIN’A GÖSTERDİĞİ ‘İNSANLIĞI’ KENDİ MUHABİRİNDEN ESİRGEDİ…

 

Hürriyet Gazetesi ismine yakışmayan bir insanlık dramına imza attı. Bu öyle bir imza ki, asırlar geçse silinmez...

 

 

 

 

 

 

 

İçiniz rahat mı?

Hürriyet Gazetesi’nin yayın politikası ve patronaj tarafından kullanılış biçimi, Ertuğrul Özkök’ün taktiksel haberleri üzerine kitapları dolduracak kadar eleştiri yazıldı çizildi.

Ama Doğan Grubu’nun amiral gemisi Hürriyet’teki insani dramlar ve kıyımlar hep göz ardı edildi. Medya Hürriyet Gazetesi’ni adeta görmezden geldi. Hiç iç karışıklığı ve iç hesaplaşması, hakları yenilen personelleri yokmuş gibi davranıldı.

Oysa büyük gazetenin ardında bıraktığı çok hikaye var. Onlardan sonuncusu Ankara Bürosu’nun deneyimli muhabiri Kamuran Zeren’in işten çıkartılış biçimi.

Kamuran Zeren uzun süredir, amansız bir hastalıkla mücadele ediyor. Hani Hürriyet’in haftasonu eklerini doldurduğu Ayşe Arman’ın sayısız röportaj yaptığı, “hastalığı şöyle yendi böyle yendi” hikayelerine konu olan hastalıkla.

Üstelik Zeren’in hastalıkla mücadelesi Hürriyet’e yazı dizisi olanlardan bile daha zordu ve haber değeri taşıyordu. Çünkü amansız hastalık iki farklı biçimde Zeren’in vücudunu sarıyordu. Ama mücadele etti ve iki ameliyat geçirip ayakta ve hayatta kalmayı başardı.

Bu arada zaman zaman mecburi olarak ve kanuni hakkı gereği rapor alıyordu. Ama raporlu günlerinde bile gazeteye uğrayıp çalıştığına, haber yazdığına tüm Ankara büro şahitti.  

Ama Filiz Akın’a, Kazım Kanat’a gelince yazı dizisi olup süslü püslü insani hikayeler biçiminde kaleme alınan hastalık, kendi muhabirlerinde görülünce “insanlık”tan eser kalmadı.

Ankara Temsilcisi Enis Berberoğlu ve Ankara Haber Müdürü Faruk Bildirici, geçen hafta –sanki bilmiyormuş gibi- Zeren’e performansındaki düşüklüğün nedenini sordu.

Bununla da yetinilmeyip, İstanbul İnsan Kaynakları aracılığıyla Zeren’e neden bu kadar çok sağlık raporu aldığı sorularak savunması istendi.

Zeren, savunmasında aslında tüm Hürriyet çalışanlarına malum olan ve makul gerekçelerini açıkça sıralayarak hastalıkla olan mücadelesini anlattı.

Yazı dizilerinde, “hayattan kopmadım, hayata sarılarak aştım, işime dört elle sarıldım, kendimi koyvermedim, moralimi yüksek tuttum” gibi sunulan hastalık, gerçek hayatta Hürriyet’in yönetiminde farklı yankı buldu. Kamuran Zeren’in moralini de hayatla olan bağını da hiçbiri düşünmedi.

Çünkü Zeren, savunması istendikten bir gün sonra işten çıkartıldı. Enis Berberoğlu, amansız hastalıkla iki cephede savaşan Zeren’den çıkış belgesini imzalamasını istedi.

Herşey planlanmıştı ve çok belliydi. Zeren belgeyi imzalarken teknik servis haberlerini yazmak için kullandığı programdaki şifrelerini kullanıma kapatmıştı bile.

Sezen Aksu o en dramatik şarkısında “hayallerle gerçekler ayrı ayrı yaşar” diyor ya… Hürriyet’te de haberlerle gerçekler ayrı ayrı yaşıyor.

Yazı dizileriyle, dramatize hikayeler eşliğinde destanlar yazılan hastalık, kendi muhabirlerini işten atmak için gerekçe oluyor.

Bakalım haysiyet, şeref, erdem, insanlık edebiyatı yapan Hürriyet Ankara Büronun o çok güçlü yazarları yılların mesai arkadaşları Kamuran Zeren için iki satırcık yazabilecekler mi?

İçlerinden biri “ayıp ettin Enis” diyebilecek mi?

 

Güçlü kalemin şimdi lazım...

 

 

Ya sen Bekir Coşkun? Susacakmısın?

 

 

 

YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
A.Aydın 14 Temmuz 2007 Cumartesi 

Bu üst kurulları ben derebeylik olarak değerlendiriyorum ve 1998 den sonra IMF talimatıyla kurdurulan sözde bağımsız olan üst kurullar bana göre derhal kapatılmalıdır.(TMSF, RTÜK, BDDK, EPDK, ve diğerleri ...) Bu üst kurullar Türkiye de yakında Hiç bir tane Yerli Türk şirketi bırakmayacak hepsine el koyup yabancılara bedavaya verecekler(örn. TELSİM in gerçek değerinin 15 milyar dolar olduğu düşünülürse, TURKCELL’inde aynı şekilde olduğu gibi) TMSF Başkanı Ahmet ERTÜRK 01.04.2007 tarihinde de Ciner Grubu şirketlerinden ATV,SABAH,kanal1 vb. 63 şirkete el koydu. Bu el koymalar nereye kadar devam edecek. Yerli Türk Şirketlerini yok etmek için hiçbir mahkeme kararı olmadan ve hukuksuzca el koymalara bu üst kurullar ne zamana kadar devam edecek. Anayasa Mahkemesi ve diğer yargı organları neden bu hukuksuzca derebeylik ve diktatörlük rejimlerinde uygulanan şirketlere el koyma ve suçlamalara karşı yargı gücünü neden kullanmaz. Yasama, Yürütme, Yargı Bağımsızlığı nerede , Bu şekilde el koymalara devam edilirse; telekomünikasyon üst kurulu TURKCELL, gibi telekom şirketlerine, EPDK 'da PETROL OFİSİ, OPET, AYTEMİZ, TURCAS, vb. şirketlere el koyarsa şaşırmayacağım. Anayasa Mahkemesinin Bu üst kurulların kanununu inceleyip, iptal etmesi gerekir diye düşünüyorum. İstanbul İdare Mahkemesi'nin kararına karşı bile TMSF yetkilileri bir şey olmaz, şirketin çoğunluğunu ele geçerdik diyor. ne demek bu söz mahkemeyi bile tanımam demek mi? O Zaman mahkemeler kapatılsın. Üst Kurullar yönetsin Ülkeyi ve yabancılara satsın Türk iş adamlarının şirketlerini. Sayın Ertürk Bir TV kanalında yine mahkeme kararının yanlış olduğunu, ve bunun yanında çukuroova grubuna da göz dağı vermeyi ihmal etmedi. tekrar el koyarız demeye getirdi. Bu gün Erdoğan da Sakarya Mitinginde Cem Uzan çattı ve "“Bu can bu tende olduğu sürece avucunu yalarsın; isteyen mahkeme istediği kararı versin, Türkiye bu parayı ödemez” dedi. Hani Erdoğan Hukuk, adalet, eşitlik istiyordu. Cem Uzan ı karalamaya devam ediyor. 4,5 yılda bir tane sanayi yatırımı var mı ülkede? Bütün kamu kurumları özelleştirme adı altında satıldı. Unakıtan diyorki; her şeyi satacam, köprüler, otoyollar da dahil, diyor. O zaman niye siyaset yapıyor kamudan bakan olarak maaş ve ödenek alıyor? gitsin özel iş yapsın ozaman. Devlet olmadan özel sektör nasıl olacak merak ediyorum. Unakıtan Özelleştireceğim derken niye üst kurullar vasıtasıyla bir yandan da özel sektör sahiplerinin şirketlerine el koyuyor bunu anlamak mümkün değil. saygılarımla.

Yorumu oyla      19      10  
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Saygı Öztürk: Derin Gazeteci Değilim!!!
Yaptığı özel haberlerle gündem değiştiren Hürriyet'in en önemli kalemlerinden ...
Ahmet Hakan İçin Sadece Üzülüyorum
(TURKTİME-ERSİN TOKGÖZ)  Vakit Gazetesi Ankara Temsilcisi ...
Tamer Korkmaz'dan TURKTİME'a A Kalite Medya Analizi
(TURKTİME-ERSİN TOKGÖZ) İşte Genel Yayın Yönetmenimiz ...
 
Turktime’ın Şamil Tayyar İle Medya Ve Siyaset Dünyasını Sarsan Röportajı
(TURKTİME-ERSİN TOKGÖZ) Son günlerin en çok konuşulan gazetecilerinden ...
Kanal 6'nın Patronu Ahmet Özal Turktime'a konuştu
(ÖZEL-TALAT ATİLLA) El değiştirdiği söylenilen Kanal 6 televizyonu yönetim ...
Mehmet Barlas da Turktime'a konuştu: Dündar ve Güldemir Polemiği Düşünce olarak kalsaydı
(Turktime-Ersin Tokgöz) Emin Çölaşan ve Uğur Dündar’dan sonra Sabah Gazetesi ...
 
Uğur Dündar da Turktime'a Konuştu
(TURKTİME-ERSİN TOKGÖZ) Ufuk Güldemir eleştirdi, O hep sustu. Medya peşinden ...
TÜRK MEDYASINI YERDEN YERE VURDU
Türk basını hakkında çok eleştiri yapıldı ama Tages-Anzeiger gazetesinin ...
8SUTUN.COM EL DEĞİŞTİRDİ
İnternet haber siteleri arasında saygın bir yere sahip olan www.8sutun.com el değiştirdi.
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
süper lig
borsa istanbul
İran
DEAŞ
PETROL
Yeni Zelanda
ygs 2015
serdar ortaç twitter
anap