E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Demek Böyle Olmuş ha!  

Taha Kıvanç Anayasa Mahkemesinin verdiği iptal kararının arkasında neler olduğuna dair 'arakadaşlarından' aldığı istihbaratları paylaşıyor.

7.06.2008 - 17:36
Demek Böyle Olmuş ha!

Taha Kıvanç/Yeni Şafak

Ah şu dostlarım benim

Anayasa Mahkemesi'nin 'türban' kararının verilebilecek en aşırı, en sert ve en içinden çıkılmaz türden olacağını biliyordum. Uyarılmıştım çünkü. “Türkiye'de uygulanan başörtüsü yasağı yerli bir iş değildir, uluslararasıdır ve yasağın ardında biraderler var” tezinin sahibi olan dostum tarafından...

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) başlarındaki örtüyle öğretmenlik yapamayacakları belirtildiği için meslekleriyle ilişkisi kesilen iki öğretmenle ilgili olumsuz kararını açıkladı. Anayasa Mahkemesi'nin üniversitelerde süregiden türban yasağını görüşmesinden yalnızca iki gün önce... Tez sahibi dostum, âdeti olduğu veçhile “Gördün mü?” diye sabahın köründe aradı. O, bu kararı, biraderlik dayanışması olarak algılıyor.

“Hiç umutlanma” dedi bana, “Bizdeki karar olabildiğince sert çıkacak...”

İtiraf etmenin tam zamanı: AİHM'den karar çıktığı duyulana kadar böyle bir davanın varlığından haberdar değildim. Leyla Şahin davasını biliyordum elbette, ancak iki öğretmenin AİHM'e başvurduğunu duymamıştım. Anayasa Mahkemesi üyelerinin karar vermeye hazırlandığı bir sırada Strazburg'tan gelen haber benim için tam bir sürprizdi.

Beklentileri değişik pek çok insanla karşılaştım son kararla ilgili olarak; çoğu “Dört seçenekten biri çıkacak” diye açıyordu ağzını. 'Dört seçenek' arasında “CHP'nin başvurusunu olduğu gibi kabul edip değişiklikleri yok hükmünde sayacak” keskinliği bulunmuyordu. Anlamlı, ama kendisine daha az söz getirecek bir çıkış yolu bulmaya Anayasa Mahkemesi'nin çalışacağını düşünüyordu insanlar...

Her taşın altında asker arayan bir başka dostum ulaştı dün sabah. Anayasa Mahkemesi geçen yıl 367 kararı aldığında, kulağıma, enva-i çeşit senaryolar fısıldamıştı o dostum. Kulağı bu tür söylentilere açık olduğu için benden önce onun senaryoları işitmesine alışkınım. “Anayasa Mahkemesi'nde bir denizci yargıç var” demişti, çok bilir bir adamın ifadesiyle, “Karar öncesi makama çağrılıp görüşülmüş...”

“Görüşülmüşse ne olmuş?” soruma ise “Sen de ne safsın” dercesine bakmıştı o dost...

O öykü sonradan Taraf gazetesinde yazıldı. Anayasa Mahkemesi'nde gerçekten Deniz Kuvvetleri kökenli bir yargıç varmış. O dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Yener Karahanoğlu sonradan yaptığı açıklamada, mahkemenin o zamanki başkanı Tülay Tuğcu'yu tanımadığını, ancak Serdar Özgüldür ile zaman zaman bir araya geldiklerini belirtti. Şu sözler Karahanoğlu'nun açıklamasından: “Deniz Kuvvetleri'nden Anayasa Mahkemesi üyesi arkadaşımla görüşürüm. Aynı üniformayı yıllardır taşımışız. Arkadaşlığımız, dostluğumuz var. Ama bu görüşmeler özel arkadaşlık görüşmeleridir ve hiçbirinde hiçbir dava konu edilmemiştir.”

O açıklamada benim esas altını çizdiğim ve her taşın altında asker parmağı arayan dostuma okuttuğum şu satırlar oldu: “Bir kuvvet komutanı, Anayasa Mahkemesi Başkanı'nı veya bir üyeyi arayıp, 'şu kararı almazsanız, darbe yapacağız' der mi? Bunun akla sığan bir tarafı var mı? Mantıklı bir yönü var mı? Olacak iş mi? Ayrıca öyle haber verilerek darbe mi yapılır? Darbe yapmanın da kuralları vardır, gizliliği vardır. Bu bile düşünülse, iddiaların saçma olduğu anlaşılır.”

Dün sabah aradığında, dostumun, Anayasa Mahkemesi kararını ve ardından Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt'ın “Malumun ilamı”, Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Aydoğan Babaoğlu'nun “Başka bir şey çıkması anormal olurdu” demelerini ve karar gününe denk düşen bir resepsiyonda, sahneden gelen, “Bugün çok güzel bir karar çıktı” ifadesine alkış tutmalarını hatırlatacak sandım.

“Ya, öyle bir karar mı aldı Anayasa Mahkemesi, komutanlar öyle mi tepki verdi?” diye sormasından güncelin dışında olduğunu anladım. Meğer Sami Küçük'ün 27 Mayıs anılarını okuyormuş... “Sana tarizim var” dedi dostum. Kitaptan alıntılar yapmışım, ama en önemli konuyu es geçmişim...

Onun altını çizdiği satırlar kitabın 127-129 sayfalarında. O sayfalarda Menderes, Zorlu ve Polatkan'ın idamları konusunda kararın nasıl alındığını anlatıyor 27 Mayısçı Sami Küçük...

Müzakeresiz ve tutanaksız oylama kararı almışlar önce. Sonra idamların infaz edilip edilmeyeceğini oylamışlar. İnfaz kararı çıkmış. Ardından dört DP liderinin (Bayar, Menderes, Zorlu ve Polatkan'ın) idamı oylanmış. Dokuz üye “İdam edilmesinler” demiş, kalan 13 üye ise idamdan yana oy kullanmış...

Celal Bayar yaşı 65'i geçtiği için listeden çıkarılmış, diğerleri idam edilmiş...

İdamdan yana oy kullananlardan Mehmet Özgüneş, bir gün, Sami Küçük'e “Vicdan azabı çekiyorum; idamların karara bağlanacağı gün Albay Talat Aydemir bana aleyhte oy kullananların cezasının ölüm olacağını Silahlı Kuvvetler Birliği adına tebliğ etti” itirafında bulunmuş. “Ahmet Yıldız da idamlara karşıydı, ama olumlu oy kullandı; bu iki arkadaş oyunu değiştirmeseydi idamlar yapılmayacaktı” diyor Sami Bey.

Demek böyle olmuş ha!

YORUMLAR
Toplam 6 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
Ali Kadir 31 Mayıs 2008 Cumartesi 

Bu kampanyaya gönülden destek veriyorum. Güvenilir insan imajı çizenlerin bile böylesine sorumsuz, egosuna yenilmiş tutumlar içinde olabilmesi, Ülkemizin ümitsizlik tablosunu beslemektedir. Sayın Meclis Başkanı'nın 1,235 trilyonluk makam aracına bundan sonra huzur içinde binebileceğini zannetmiyorum. Kendisine önerim, o aracın içindeyken yanından geçtiği (artık durumu bilen) vatandaşlarının gözlerine bakmaması.. O gözlerin söyleyeceği şeyleri her gün taşımak sanırım çok zor olur.

Yorumu oyla      18      10  
Ali Kadir 31 Mayıs 2008 Cumartesi 

İnternet Haber'de de yazdım: Kanun yoluna başvurmak herkesin en doğal hakkıdır. Ancak hiç de haklı olmadığınız, olamayacağınız bir konuda kanun yoluna başvurma ihtarları yaparsanız, bu bumerang gibi döner dolaşır sizi vurur. Sayın Meclis Başkanı'nın, böylesine haklı bir basın kampanyasını durdurma yolunda sonuç alabileceği hiç bir hukuk olamaz. Böyle bir hukuk başvurusu da, "kampanyanın haklı ve demokratik bir tepki gösterimi olduğu" gerekçesiyle redle sonuçlanır.

Yorumu oyla      18      10  
alpcan 31 Mayıs 2008 Cumartesi 

gerçektende sansürü kendi elleriyle belgelemişler, bunun gibi birçok sansür belgesi korkak basın tarafından sümen altı edilirken, sizlere helal olsun bu tavrınızdan ötürü...

Yorumu oyla      18      10  
Hasan Hacıoğlu 31 Mayıs 2008 Cumartesi 

Millet açlıktan ölüyor ? zamlardan inim inim inliyor, içilmeyecek suyu içiyor ? Bankalara borçlu geziyor ne olacak ki kardeşim Trilyonluk araya da binilsin.. Başkan arabaya binmese, enflasyon mu düşecek ? diye de düşünüyorlardır. Bin başkanım bin, bu millet sesini çıkarmaz

Yorumu oyla      18      10  
Haşim Sungur 31 Mayıs 2008 Cumartesi 

Meclis bu hale mi düşecekti. Ne günlere kaldık. Sayın Başkan, koltuğa oturan herkes değişti. Siz demi değiştiniz ? Hak, Hukuk Adalet ? nerede Nerede basın özgürlüğü ? Bırakın, başkan binsin..Yazı yazmayı bile göze aldıklarına göre.. Mİllet fakirmiş kime ne? Ye, iç eğlen keyfine bak..

Yorumu oyla      18      10  
Ali Osman 31 Mayıs 2008 Cumartesi 

Türkiye'de sansürün belgesini yayınlamışsınız. Daha ne olsun.... Utanç verici bir şey bu. Gazeteciler Cemiyetlerini göreve davet etmeli

Yorumu oyla      18      10  
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Kızılay Başkanı Küçükali Turktime'a Konuştu: Veli Küçük'ün Kızılay’dan İhale Aldığını Sizden Öğrendim!
Kızılay Genel Başkanı Tekin Küçükali'den Turktime'a çarpıcı açıklamalar: ...
Türköne Konuşuyor: Eşimle Aram Kötü Olursa, Ak Parti'ye Muhalefet Ediyorum… MİT İşe Yaramaz, İlhan Selçuk Faşist, Çatlı Arkadaşımdı... Türkeş Bana Komünist Derdi…
Zaman’dan başka gazetede yazmam… Çok yakında medya savaşı çıkacak… Milliyetçilik ...
Cem Uzan Turktime'a Konuştu: Beni Kesebilirsin, Öldüerbilirsin ama Bana İnananlara İhanet Ettiremezsin!!!
Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan Türk Basınında evinin kapılarını ilk ...
 
MENDERES TURKTİME'A KONUŞTU! : “AĞAR, DEMOKRASİNİN YANINDAN BİLE GEÇMEMİŞTİR!”
Sağ siyasetin patent sahibi ve DP’nin biyolojik ve siyasi varisi Aydın ...
BAŞÖRTÜSÜ ÖZ DEĞİL, SEMBOLDÜR!
(TURKTİME-ERSİN TOKGÖZ) 5 bini aşkın üyesi ile Türkiye’nin ...
Emin Çölaşan Turktime'a Konuştu
(ÖZEL-TURKTİME) Türk basının usta kalemi, Hürriyet Gazetesi yazarı Emin ...
 
Seçim Öncesi Su ve Elektrik Affı Geliyor
Elektrik Piyasası Kanunu’nda değişiklik öngören tasarıyla, gecekondulara ...
8 İlde Kaçka Silah Operasyonu
Trabzon başta olmak üzere 8 ilde gerçekleştirilen operasyonda silah kaçakçılığı ...
Toptan Yarın Yunanistan'a Gidiyor
TBMM Başkanı Köksal Toptan, 9-10 Haziran tarihlerinde Yunanistan'ın başkenti ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
trabzonspor
Suudi Arabistan
hollanda
konya
konuk oyuncu
Ayşe Ersöz
Numan Kurtulmuş
muhsin yazıcıoğlu
Gol