DÜELLO DEĞİL HARAKİRİ! 

TGRT’deki Ankara’nın Gündemi adlı programda tartışan Gökçek ile Çölaşan arasında ilginç diyaloglar yaşandı. Gökçek’in, “Programdan sonra gazetecilik hayatı bitecek” dediği Çölaşan, “Ağzından o sakızı almak zorundaydım” sözlerini sık sık yineledi.

Programda ilk söz alan Çölaşan, Gökçek’in kendisine gönderdiği e-mailleri okudu. Mesajlar arasında yer alan “Benden kazandığın paraları gazeten Hürriyet’e verdin mi?” sorusuna Çölaşan, “Sen benden kazandığın tazminatları belediyeye verdin mi ki ben de gazeteme vereyim” dedi. Çölaşan, Melih Gökçek’in kendisi için “Birçok gazeteye geçmek istedi, ama sadece Cumhuriyet gazetesi kabul etti” iddialarına, “Ben sadece 1985 yılında Milliyet’ten Hürriyet’e geçtim, o da kendi hür irademledir” sözleriyle cevap verdi. Emin Çölaşan, Gökçek’in, “Bak Emin, kendini tıklatmazsan ben seni öyle bir tıklatacağım” iddialarını okuduğu sırada Gökçek, “Emin Çölaşan 100 yıl dillere destan olacak inşallah” dedi.

ÇÖLAŞAN MAL BEYANI VERMEDİ

Gökçek, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök’ün “Tanrı yazarlar bitmeli” yazısını okuyup, “Özkök sizi tarif etti” iddiasında bulundu. Çölaşan ise bu iddianın gerçek dışı olduğu yanıtını verdi. Gökçek, Çölaşan’a, “Herkesten hesap soruyorsunuz, siz kimsiniz ki?” dedikten sonra malvarlığını açıkladı. Melih Gökçek’in ısrarla servetini açıklamasını istediği Emin Çölaşan, sert tepki gösterdiği Gökçek’e, “Sen, Başbakan Erdoğan’a, Unakıtan’a, müdürlerine, bürokratlarına bunu yapabiliyor musun? Açıklamayacağım, Bakanlar Kurulu servetini açıklasın, ben de açıklarım” sözleriyle karşılık verdi. Emin Çölaşan’a, “Siz herkese hesap sorabiliyorsunuz da biz mi size hesap soramayacağız, tabii ki sizin malvarlığınızın hesabını sorarız” diyen Melih Gökçek, kendi mal beyanıyla ilgili belgeleri gösterdi.

İ.MELİH HAKARET Mİ DEĞİL Mİ?

Emin Çölaşan’ın yazılarındaki “İ. Melih Gökçek” ifadesiyle neyi kastettiğini açıklamasını isteyen Gökçek, “Kastettiğin şeyi iade ediyorum” dedi. Çölaşan’ın uyarı aldığını söyleyen Gökçek, “Sıkıyorsa bir daha yazsana” dedi.

GÖKÇEK: SERVETİMİZİ DEĞİŞELİM

MELİH GÖKÇEK programda, “1994 tarihinden bu yana yaptığım tüm servetimi, eşimin ve çocuklarımın üzerine olan tüm malvarlığını, bankalardaki tüm hesap hareketlerini ve sizin tüm hesaplarınızın ve malvarlığınızın hareketlerini öğrenmek için TGRT Ankara Medya Grup Başkanı Nuri Elibol’u tayin ediyorum” yazan bir taahhütname okudu ve imzaladı. Gökçek, bu taahhütnameyi Emin Çölaşan’a uzattı, ancak Çölaşan imzalamadı. Bunun üzerine Gökçek ikinci bir teklifte bulunarak tüm malvarlıklarını karşılıklı olarak değiş tokuş etmeyi önerdi. Gökçek, ayrıca bir yazısında hükümeti eleştiren ve paradan 6 sıfır atamayacaklarını iddia eden, attıkları takdirde özür dileyeceğini ifade eden Çölaşan’dan bu sözünü yerine getirmesini de istedi. Çölaşan ise bu yazısını kabul ederek “Yazdığım binlerce yazı vardır, bu yazımda yanıldığımı kabul ediyorum, tabii ki özür dilerim” dedi.

SANSÜRÜ YEDİN İSTİFA ETMEDİN

Çölaşan, Gökçek’in, ‘yazıları sansürleniyor’ iddiasına şu sözlerle cevap verdi: Yazılarım sansürlenirse istifa ederim. 1-2 kez bazı kelimeler çıkarıldı, ancak özür dilendi. Ayrıca muhabirlik dönemlerimde yaptığım haberlerde oynamalar yapıldı.

Gazeteciler, beklediği düzeyi bulamadı - EMİN’DE İÇKİ-KUMAR YOK KAZANDIĞINI BİRİKTİRİR! - Tufan Türenç (Hürriyet Yazı İşleri Müdürü): Bana göre gereksiz bir tartışma oldu. Emin’in yerinde olsam çıkmazdım programa. Emin’in, yolsuzluk yapması, haksız servet edinmesi falan söz konusu değil. Ne kazandıysa alnının teriyle kazanmıştır. Lüks yaşamı yok, gece hayatı yok. Yani para biriktirmesi, parası olması doğaldır. Bence Türkiye’nin başkentinin belediye başkanı çok büyük yara aldı.

İKİSİNE DE SIFIR VERDİM TUTULACAK GİBİ DEĞİLLER-Hakkı Devrim (Radikal Gazetesi Yazarı): Melih Gökçek diyor ki, “On senedir çağırdım gelmedin”. Bu lafları duyunca elinde belge var zannettim. Tartışan taraflar, bana kahvede masadan masaya laf atan adamlar gibi geldi. Yıllardır Türkiye’de çok işitilmiş bir kavgayı izledim sadece. İddiası olmayan bir kavgaydı. Türkiye’nin en çok okunan köşe yazarıyla Türkiye’nin başkentinin belediye başkanının kavgasını izledim. İkisinin de tutulacak bir tarafları yoktu.

HUKUKÇU ÇÖLAŞAN’A: 4 POPÜLİST GÖKÇEK’E: 3-Yalçın Bayer (Hürriyet Gazetesi Yazarı): Emin Çölaşan hukuk çerçevesinde tartışmaya girdi. Melih Gökçek, her zamanki gibi popülizm yaptı. Bu tartışma sahnesi ne yazık ki, Türkiye’nin acı tablosunu bir kez daha ortaya çıkardı. Bir tarafta ODTÜ mezunu bir gazeteci, karşısında 4 parti değiştirmiş bir siyasetçi. Ben Çölaşan’ın yerinde olsaydım, Gökçek’in yaptığı ihalelerin miktarını, ailesi ile belediyedeki kadrosunun malvarlıklarını açıklamasını isterdim.

HAYAL KIRIKLIĞI YAŞADIM İKİSİ DE İYİ KONUŞAMADI-Balçiçek Pamir (Sabah Gazetesi Yazı İşleri Müdürü): Ne yalan söyleyeyim programdan sonra biraz hayal kırıklığına uğradım. Öncelikle Gökçek “Ben Çölaşan’ın gazeteciliğini bitireceğim” diye yola çıkmıştı. Ama ortaya koyduğu iddialar dişe dokunur değildi. Emin Çölaşan gibi önemli bir gazetecinin malvarlığı konusunda zaman zaman savunmaya çekilmesini ise garipsedim. Hiç gerek yoktu.

EMİN ÇÖLAŞAN SERVETİNİ KAMUOYUNA DUYURMALI-Nazlı Ilıcak (Takvim Gazetesi Yazarı): Melih Gökçek’in Çölaşan’dan malvarlığını açıklama talebini haklı görüyorum. Biz gazeteciler kamu görevi ifa ettiğimiz için zaten malvarlıklarımızı bildirmek zorundayız. Herkesten hesap soran Emin Çölaşan’ın doğal olarak, kamuoyu önünde hesap vermesi gerekirdi. Çölaşan’a 2, Melih Gökçek’e 5 puan verdim.

EMİN’E 5 ÜZERİNDEN 5 ‘SAVCI’ GÖKÇEK’E SIFIR-Bekir Coşkun (Hürriyet yazarı): Türkiye’deki yapıyı gösteren, Türkiye’yi anlatan bir programdı. Katrilyonları harcayan ve hakkında birçok iddia olan bir belediye başkanı, karşısına dürüst bilinen bir gazeteciyi almış, savcı gibi sorguluyor. Bu ülkede kirli sisteme, kirli düzene uymayanların nasıl sorgulandığını anlattı hepimize. Programı 5 üzerinden değerlendirirsek, Gökçek’e 0, Çölaşan’a 5 puan veriyorum.

Akşam