CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, AB'nin vize serbesti şartlarına yönelik açıklamalarda bulunarak, "Şu andaki hazirana çektik, çekiyoruz; bu 4 aylık olay var ya bunların hepsi sadece kendilerine yeni ve tıkama için bir yol arama projesidir. Temenni ederim ki daha önce verdikleri sözü tutarlar ve en geç ekim ayında bu işi bitirirler. Bu işler oldu, oldu. Olmadı biz yolumuza bugüne kadar vizeyle devam etmedik ki. Yine aynı şekilde devam ederiz. Bu işi çok fazla da büyütmeye gerek yok" dedi.
"EKONOMİDE KRİZ İLE KARŞI KARŞIYA DEĞİLİZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) 72'nci Genel Kurul Hizmet Şeref Belgesi ve Plaket Töreni'ne katıldı. Ankara'daki TOBB İkiz Kuleler'de gerçekleştirilen törende hitap eden Erdoğan, kamu kuruluşlarına ve özel sektöre yatırım yapmaları yönünde çağrıda bulunarak, "Ekonomide kriz ile karşı karşıya değiliz, ama günü kurtarmaya çalışmak mevcutla yetinmek gibi bir anlayışa kapılamayız. Ekonominin ritmini düşürecek tutum içine giren hiç kimseye karşı en küçük müsamahamız olamaz. Kamu kuruluşları yatırımlarını durdurmayacak. Tam tersine daha da artıracak. Özel sektörümüz yatırımlarına ara vermemeli, vermeyecek. Tam tersine yeni yatırımlar için kolları sıvayacak. Girişimcilerimiz daralan pazarları, bunlar için üzülmeyecek. Tam tersine daha büyük, daha bakir pazarlar bulmak için dünya kazan onlar kepçe dolaşacak, koşturacak" ifadelerini kullandı.
TURİZMDE 'KAZAN-KEPÇE ANLAYIŞI' VURGUSU
Turizm sektöründe yaşanan sıkıntılar üzerinden turizmcilere seslenen Erdoğan, turistlerin yerinden alınması yönünde görüşlerini aktararak, "Turizmcilerimiz gelmeyen misafirlerinin yerine farklı ülkelerden daha fazlasını tesislerine çekmenin yollarını arayacak. Böylece hep birlikte Türkiye'yi daha da büyütmenin daha da ileriye götürmenin mücadelesini vereceğiz. Turizmde acaba dünyadaki operatörler buraya turist getirirler mi, gibi bir düşüncenin içinde olmaktan artık çıkmamız lazım. Turizm sektöründe olan tüm arkadaşlarıma sesleniyorum. Artık biz dünyayı kazan-kepçe anlayışıyla turizm noktasında operatörlerini kurarak, biz gidip oralardan müşteriyi alıp biz buraya getireceğiz. Bunu yapacak güçte olduğumuza inanıyorum. Sektörde bu gücü elinde tutan girişimcilerimizin olduğunu da biliyorum. Başka türlü 2023 hedeflerimize nasıl ulaşabiliriz? Başka türlü bölgemizin ve dünyanın fokur fokur kaynadığı şu dönemden nasıl güçlenerek, çıkabiliriz? Eğer böyle yapmazsak vatanımızın bütünlüğünü, milletimizin birliğini nasıl güvence altına alabiliriz?" diye konuştu.
FAİZ ELEŞTİRİSİ
Faizin düşürülmesi gerektiğini savunan Erdoğan, "Ekonomi bürokrasisinin iş dünyasına daha fazla kolaylık göstermesi, daha fazla destek olması gerekiyor. Özellikle finansman konusunda yaşanan sıkıntıların çözümü için, faizlerin düşürülmesi başta olmak üzere her fırsatta dile getirdiğim hususların daha fazla dikkate alınmasını bekliyorum. Bankacılık sektörünün reel kesime karşı tavrı zaman zaman altın yumurtlayan tavuğu kesme durumuna dönüşüyor. Böyle bir anlayış olamaz. Dolayısıyla finans, bankacılık sektörünün girişimcilerimizin önünü açması lazım. Bu nasıl olacak? Faizi düşürmek suretiyle olacak. Sürümden kazan. Tavukların hepsini kes. Ortada bir şey kalmaz. Bu adımın atılması lazım. Halbuki ekonomi sadece bir tarafın kazanacağı değil ancak hep birlikte kazanabileceğimiz bir alandır. Sadece kendiniz kazanmaya kalkarsanız bir süre sonra tüm muslukların kapandığını görürsünüz" açıklamasında bulundu.
"72 TANE MADDE ÖNE SÜRDÜLER, BU RİVAYET YENİ ÇIKTI"
AB ile vize serbestisi konusuna değinen Erdoğan, "Pasaport meselesi, bunlar görüşülür yapılır. İnşallah mesafe de alınır. Bunun üzerinde yeni kurulacak olan hükümetin bir çalışma yapması inşallah 22'sinden sonraki atılacak adımlar. Vize meselesinde ben diyorum ki müsterih olun. Avrupa Birliği vize serbestisini getirir diyorum ben. Ben zaten başbakanken bunlar bana söz verdiler. Ne zaman için? Bu yılın ekim ayı için söz verdiler. Daha sonra ne yaptılar? Biz bunu hazirana çekelim, haziranda yapalım; dediler. Ama haziran çekelim derken, şunu şunu yapacaksınız; dediler. 72 tane madde öne sürdüler. Bu rivayet yeni çıktı. Yoktu bunlar, nereden çıktı bunlar?" dedi.
"TÜRKİYE NE ZAMANDIR BU TÜR TALİMATLARI ALIYOR?"
AB'nin Türkiye'ye yönelik vizeleri kaldırılması için Türkiye'nin yerine getirmesi gereken 5 şartı değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "5 tane madde var ki bunların içerisinde bir tanesi felaket. Nedir o? Terörle Mücadele Yasası'nı değiştireceksiniz dediler. Bize bu aklı verenler önce Avrupa'da parlamentonun önüne teröristlerin kurduğu çadıra niye müsaade ediyorlar? Önce bunun cevabını versinler. Biz burada terörle teröristlerle mücadele edeceğiz. Beyler parlamentonun önüne teröristlere çadır kurduracaklar. Baş teröristin de posterleri oraya asılacak. Ondan sonra kalkacaksın Terörle Mücadele Yasası'nı bana değiştir; diyeceksin. Sen Türkiye'nin ne zamandan beri bu tür talimatlar almaya başladığını öğrendin. Böyle bir şey var mı? Böyle bir şey olamaz"
"TÜRKİYE ARTIK BİR SÖMÜRÜ ÜLKESİ DEĞİL"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Bugün birileri bazı açıklamalar yapıyor. Buna benzer açıklamaları daha çok yaparsınız. Bu millet kendilerine adil davranılmadığı takdirde, çünkü devletin esası adalettir. Adalet mülkün esasıdır, ifadesi mal, mülk anlamına değil; devlet anlamınadır. Eğer bir devlette adalet yoksa o devlet çökmeye mahkumdur. Bize bu tavsiyeleri yapanların işe buradan başlamaları lazım. Adil olmaları gerekir. Türkiye artık bir sömürü ülkesi değildir. Kusura bakmasınlar. Bu konuda da adil davranmaları gerekir"
"SİZ BİZİMLE DALGA MI GEÇİYORSUNUZ?"
AB'nin Suriyeli sığınmacılar için Türkiye'ye vereceği 3 milyar Euro'yu hala vermemesine tepki gösteren Erdoğan, "Ne dediler? Size yılda 3 milyar Euro vereceğiz. Peki bu parayı verdiler mi şu ana kadar? Yok. Hala orta sahada top çeviriyorlar. Verecekseniz verin. Bu parayı gidip de filanca yerden burayı dolaşıp gelecek diye bize adresler vermeyin. Buraya geliyor yöneticiler. Bizim kampları geziyor. Öbür taraftan da diyor ki 'Bize proje gönderin'. Siz bizimle dalga mı geçiyorsunuz? Ne projesi? Git 25 tane şu anda kamp var. Bu kampları görüyorsun. Proje diye bir şey yok. Biz uyguladık, uyguladık. Ne projesi? İşi bitirdik biz. Biz çadır kentleri kurmuşuz. Bunlar bize hala 'Proje gönderin, size para gönderelim' diyor. Dalga mı geçiyorsunuz? Bu bir milletin asaletiyle adeta dalga geçmektir. Biz bu asaletimizle size dalga geçirtmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
"VERMİYORLAR, OYALIYORLAR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "G20'de ben bunlarla konuştum. Kendilerine orada dedim ki 'Biz sizden lütuf istemiyoruz'. Bunlar hala bizi oyalıyor. Vereceksen ver. Benim Kızılay'ım var. AFAD'ım var. Ver. Bu parayı sen benim bütçeme vermeyeceksin. Bu para sığınmacılara gidecek. Vermiyorlar. Oyalıyorlar. Ondan sonra da biz şu kadar destek ve yardım verdik, diyorlar" diye konuştu.
"BİZ YOLUMUZA BUGÜNE KADAR VİZEYLE DEVAM ETMEDİK, FAZLA BÜYÜTMEYE GEREK YOK"
AB'nin vize serbesti şartlarına yönelik açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Bilmeleri gereken bir şey var. Vize konusunda da bize daha önce verilmiş sözleri bunların bu yılın ekim ayıdır. İmzalar Ankara Palas'ta bu şekilde atıldı. Şu andaki hazirana çektik, çekiyoruz; bu 4 aylık olay var ya bunların hepsi sadece kendilerine yeni ve tıkama için bir yol arama projesidir. Temenni ederim ki daha önce verdikleri sözü tutarlar ve en geç ekim ayında bu işi bitirirler. Şimdi bitirirlerse hayırlı olsun deriz. Bu işler oldu, oldu. Olmadı biz yolumuza bugüne kadar vizeyle devam etmedik ki. Yine aynı şekilde devam ederiz. Bu işi çok fazla da büyütmeye gerek yok. Bunların hepsinin çıkış yolları var. Dik duracağız dik. Eğilmeyeceğiz. Bu çok önemli. Bunları duygusal konuşmuyorum" dedi.
"MESELEYİ ÇÖZMEK İÇİN TÜM ALTERNATİFLER GÜNDEMİMİZDE"
IŞİD roketlerinin hedefindeki Kilisli vatandaşlara seslenen Erdoğan, çözüm alternatiflerinin gündemlerinde olduğunu belirterek, "Kilisli kardeşlerimizin yaşadığı acıları, sıkıntıları gayet iyi biliyorum. Bu meseleyi çözmek için tüm alternatifler gündemimizdedir. Masamızın üzerindedir. Şu anda bununla ilgili tüm operasyonlar acımasız bir şekilde sürmektedir. Kilis'teki kardeşlerimiz bu büyük hesaplaşmanın yükünü omuzlamışlardır" açıklamasında bulundu.
"LAYIK DEĞİLLER AMA KENDİLERİNE TEŞEKKÜR EDEYİM"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Kesin çözüm noktasında artık bugünleri sayıyoruz ve bugünler yakındır. Diğer taraftan artık bu ülkede bizimle birlikte yaşayamayacağını söyleyenler olduğunu görüyoruz. Öncelikle gönüllerindeki hevesi açıkça söyledikleri için layık değiller ama kendilerine teşekkür edeyim. Bizi niyet okuma, bir sürü süslü kavram ve laf kalabalığının arasından asıl mesajları almaya çalışma derdinden kurtardılar. Biz de kendilerine dolaylı yollardan cevap verme sıkıntısından kurtulmuş olduk. Artık söyleyeceğimizi açıkça söyleme hakkına sahibiz. Her sözün bir bedeli vardır. Biz bu toprakları vatanımız kılmaya söz verdiğimizden beri kesintisiz bedelini ödüyoruz"
"AYRILMA SÖZÜ EDENLER..."
Ayrılma sözü edenler olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin bölünmeyeceğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ayrılma sözü edenler bunu şahıs olarak kendilerinin bir yere avdet etmesi anlamında söylüyorlarsa buyursunlar diledikleri yere gitsinler. Yok vatan topraklarının bir kısmına gözü dikmek anlamında bu ifadeyi kullanıyorlarsa açıp Arif Nihat Asya'nın Bayrak şiirini Mehmet Akif'in Çanakkale Şehitleri'nin anısına yazdığı şiiri hiç olmadı İstiklal Marşı'mızı bir okusunlar. Orada kendileri için her türlü cevap var. Bu milleti parçalayamayacaklar. Bizi bölemeyecekler"
"PARALEL DEVLET HÜLYASINDA BULUNANLAR BAŞLARINDAKİ NEREDEYSE ORAYA GİTSİNLER"
'Paralel yapı' iddialarına da değinen Erdoğan, "Paralel devletmiş, kesinlikle böyle bir şey olamaz. Paralel devlet hülyasında bulunanlar başlarındaki neredeyse buyursunlar oraya gitsinler. İmamlarından ayrı kalmasınlar" dedi.
ERDOĞAN'DAN MUHALEFETE: SİZ KENDİ İŞİNİZE BAKIN
AK Parti'deki olağanüstü kongre süreci üzerinden hükümeti eleştiren muhalefet partilerine yanıt veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Muhalefete şaşıyorum. Muhalefet hala AK Parti'nin almış olduğu olağanüstü kongre kararıyla ilgili farklı farklı yorumlar yapıyor. Önce siz kendi işinize bakın. Siz kendi içinizde ne hale gelmişsiniz? Bunun Beştepe'yle şöyle böyle alakası ilgilisi var yok bunların üzerinden birçok şeyler yapıp duruyorsunuz. İşinize bakın işinize. Güçlü bir demokrasi güçlü bir muhalefetle olur. Siz hiçbir zaman güçlü bir muhalefet olamadınız. Önce bunu bir düzeltin"
Milliyet
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...