Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaalioğlu Genelkurmay Başkanlığı'nın açıklaması üzerine, "Yapılan açıklama demokrasi açısından çok talihsiz bir açıklamadır. Ben açıklamayı okudum, araştırdım bahsedilen konular peygamberimizin doğumu üzerine her yıl yapılan rutin programlarından başka bir şey değildir" dedi.
Karaalioğlu, yapılan açıklamanın en son muhatabının hükümet olduğunu söyledi. Karaalioğlu, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecini laiklikle yürüten kesimin CHP olduğunu ifade etti.
KORU: ŞİKAYETLERİN İFADE YERİ MGK'DIR
Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Fehmi Koru, Genelkurmay Başkanlığı'nın açıklamaları üzerine "Öncelikle belirtmeliyim ki böyle bir açıklama yapıldığını okuduğum anda dahi inanamadım. Koru, "Genelkurmay'ın açıklamaları için bu açıklamanın muhtıra olarak tanımlanmaması gerektiğini düşünüyorum" dedi. "Genelkurmay'ın şikayetlerini ifade edeceği yer MGK'dır" diyen Koru, ülkenin demokratik çıkışlara ihtiyacı olduğunu ifade etti. Koru, "Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecini durdurmak mümkün değildir" dedi. Gazeteci Koru, Türkiye'nin içinden geçtiği sürecin dünya gerçekleriyle örtüşmediğini söyledi. Koru, "Medyanın bir şaşkınlık dönemi yaşıyor umarım ki medya gerçekleri bir an önce yansıtır" dedi.
OCAKTAN: KABUL EDİLEMEZ
Yeni Şafak gazetesi Ankara Temsilcisi Mehmet Ocaktan, "Bu olay, Türk demokrasisi adına kabul edilecek bir durum değildir. Demokrasi adına bir talihsizliktir" dedi.
Ocaktan, "Zamanlama tesadüf olamaz. Üç liderin de cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde bundan haberi vardı. Böyle bir durum varsa demokrasi adına çok üzücü bir durumdur" dedi
ÜLSEVER: İNTERNET MUHTIRASI
Gazeteci Cüneyt Ülsever Genelkurmay'ın açıklamaları üzerine "Bu bir bildiri değildir bu açık bir muhtıradır. Bu ilk kez böyle bir yöntem seçilmesinden dolayı bir internet muhtırasdır diye adlandırabileceğimiz bir muhtıradır" dedi.
Demokrasinin yara aldığını ifade eden Ülsever, "Artık Gül'ün adaylığının bir anlamı kalmamıştır ve Anayasa Mahkemesi'nin alacağı kararında bir anlamı kalmamıştır" dedi. Ülsever, demokrasinin aldığı bu yaranın seçime giderek milletin fikri sorularak çözülmesi gerektiğini savundu
GÜZEL: BİR DARBE İŞARETİDİR'
Radikal Gazetesi Yazarı Hasan Celal Güzel, Genelkurmay'ın açıklamaları üzerine, "Bu açıklama antidemokratiktir" yorumunu yaptı. Açıklamaların bir darbe işareti olduğunu söyleyen Güzel, "Bu olaylar eğer sıcak bir darbeye dönüşürse 62 yaşıma rağmen sokağa çıkacağını artık utanıyorum böyle bir ülkede yaşamaktan" diyerek bitirdi.
ALPAY: BÜYÜK HAYAL KIRIKLIĞI
Gazeteci Şahin Alpay, Genelkurmay'ın açıklaması için "Bu müdahale millette büyük hayal kırıklığı yarattı" dedi.
Gazeteci Ali Bulaç, "Siyasetçiler sivil siyaseti işletememiştir" yorumu yaptı.
BUMİN: BU BİR MUHTIRADIR"
Gazetemiz yazarı Kürşat Bumin, Genelkurmay'ın dün gece yaptığı açıklaması hakkında değerlendirmede bulundu. Kürşat Bumin" Genelkurmayın açıklaması bir muhtıradır" dedi. Gazeteci Bumin, CHP Genel Başkanı'nın cumhurbaşkanlığı seçiminden önce bu muhtıradan haberdar olduğunu söyledi. Gazeteci Bumin, Bu umut karartıcı bir muhtıradır yorumunu yaparken ""Bakalım hükümet nasıl bir tavır gösterecek" dedi
CEMAL: TÜRKİYE'YE YAZIK EDİYORLAR
Milliyet Gazetesi yazarı Hasan Cemal, Genelkurmay Başkanlığı bildirisine karşı çıkarak 'Türkiye'ye yazık ediyorlar' dedi. Cemal, "Tam bir şeyler düzelmeye gidiyor. Tak müdahale. 12 eylül getirdiği siyaset yasakları daha yeni yeni aşılmaya çalışılıyor. Ülkeye getirdiği sıkıntılar yeni atlatılıyor" şeklinde konuştu.
MEHMET ALİ BİRAND
Demek Türkiye hiçbir yere gitmemiş. Demek ki reformlar boşa gitmiş. Demek ki Kopenhang Kriterleri diye üstünde durduğumuz unsurlar içimize sinmemiş.
Çok talihsiz bir olayla karşı karşıyayız. Bu olay demokrasiye Türkiye'nin çok uzak olduğunu gösteriyor. Böyle bir muhtura olmamalıydı. Bunu biz siviller kendi aramızda çözmeliydik. Çok yanlış bir adım atılmıştır. AKP'yi cezalandırması gerekenler bizlerdik, asker değildi.
Bu kördüğümden çıkmanın tek yolu da çoğu kimsenin önerdiği gibi halka sormaktır. Çünkü bu iş bir rejim sorunu haline dönmüştür. Büyük bir talihsizlik yaşıyoruz.
MEHMET Y. YILMAZ
Genelkurmay başkanlığının Cuma günü gece yarısı kamuoyuna duyurulan açıklaması demotratik bir rejimde kabul edilebilecek birşey değil. Metnin genel üslubu ve içeriği bir demokraside Silahlı Kuvvetlerin kullanmaması gereken bir üslup ve içeriktir.
Türkiye'de iltica tehdidinin büyüdüğü doğru olabilir. Cumhurbaşkanı seçimleriyle birlikte bu endişenin tırmanması haklı olabilir. Ancak Silahlı Kuvvetlerin rejimin geleceğine yönelik kaygılarının belirtilebileceği anayasal zemin Milli Güvenlik Kurulu'dur.
Milli Güvenlik Kurulu'na genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanlarının girmesinin nedeni budur. Dolayısıyla endişeleri seslendirmek ve tedbirlerin alınma yeri de Milli Güvenlik Kurulu'dur.
Batılı bir demokraside, askerin günlük siyasi gelişmelere bu kadar karışması kabul edilebilir bir şey değildir. Türkiye'de talep etmemiz gereken şey budur.
Yeni Şafak
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...