Son yıllarda araç giriş çıkışının yüzde 70 oranında azaldığı Habur'da ticaret durma noktasına geldi. Yaklaşık 2 yıl öncesine kadar günde 4 bin 500-5 bin aracın giriş-çıkış yaptığı, 40 kilometrelik araç kuyruklarının oluştuğu Habur, şimdilerde "hayalet kasaba" gibi ıssız ve sessiz. Irak'tan gelen kamyonların aynı gün içinde Türkiye'ye yük boşaltıp yeni yükle geri döndüğünü belirten Türk nakliyeciler, "Biz ise güvenlik gerekçeleriyle 15-20 gün sınırda bekletiliyoruz. Irak ile ticaret biterse, bölge ekonomisi çöker" uyarısında bulunuyor.
Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkanı Tamer Dinçşahin, "Iraklı nakliyeciler ile rekabet edemiyoruz. Bölgede bir şeylerin değişmesi lazım" derken, Mardin Ticaret Odası Başkanı Mehmet Ali Tutaş, "Fabrikalarımızın yüzde 70'i kapanma noktasında" diye konuşuyor. Dış Ekonomik ilişkiler Kurulu (DEİK) Türk-Irak İş Konseyi Başkanı Ercüment Aksoy ise, siyasi ilişkilerin gelişmesiyle ticaretin de ivme kazanacağını vurgulayarak, "Temaslar artarsa, 2009 yılında 10 milyar dolarlık ticaret hayal değil" açıklaması yapıyor.
UND heyeti, Türk ve Kuzey Iraklı yetkililerin Bağdat'ta buluştuğu sırada yönetim kurulu üyeleri ile birlikte Habur Sınır Kapısı'nı ziyaret etti. Habur'da Gümrük Başmüdürü Vekili Hamza Gülşen ile görüşen, şoförlerin ve nakliyecilerin sıkıntılarını dinleyen heyet, daha sonra aylık olağan yönetim kurulu toplantısını gerçekleştirmek üzere Mardin'e hareket etti. UND tarafından düzenlenen "Bölge Ekonomisi ve Irak" konulu panele katılan konuşmacılar, "Bölgede siyasi yakınlıkla desteklenen ticari ilişkiler, ekonomiyi uçurur" görüşünde birleşti.
Türk TIR'larına 15 günlük kontrol
Türkiye'nin Kuzey Irak'a açılan kapısı olan Habur Sınır Kapısı, son 2 yıldır devletin Kuzey Irak'a uyguladığı "adı konulmamış ambargo" nedeniyle zor günler yaşıyor. Sınırdan günde yalnızca ortalama 800 araç giriş-çıkış yaparken, Kuzey Irak'tan dönen Türk TIR'larının arama ve kontrol işlemleri yaklaşık 15 gün sürüyor. Kuzey Irak tarafında Türkiye'ye giriş izni bekleyen Türk şoförler, yevmiyelerini Kuzey Irak'ta harcamaktan yakınıyor.
Sınırda görüştüğümüz şoförlerin en önemli sıkıntısı, pahalı akaryakıt ve haftalarca süren kontroller. Adını vermek istemeyen bir şoför, "Aramalara karşı değiliz. Kaçak malı tabi ki arasınlar ama 2007 model TIR'ların koltukları, döşemeleri bilinçsizce sökülüyor. Sonra fatura bize çıkıyor" diyerek yakınıyor.
Bir başka şoför, mavi pasaportunu çıkarıp, vurulan mühürdeki, "Republic of Iraq Kurdistan Region" (Irak Cumhuriyeti Kürdistan Bölgesi) yazısını gösteriyor. Yıllardır savaşın en zor şartlarında bile Irak'a taşımacılık yapmaktan vazgeçmeyen bir nakliye firması sahibi ise, yaşadıkları sıkıntıların işleri durma noktasına getirdiğine dikkat çekiyor.
Iraklı taşımacılar daha avantajlı
UND Başkanı Tamer Dinçşahin, "Defalarca geldiğim Habur'u ilk kez bu kadar boş görüyorum. Eskiden 40-45 kilometrelik kuyruklar olurdu. Şimdi ise burada taşımacılıktan bahsetmek çok zor" diyor. Sınırın Türk tarafında alınan önlemlerin ve yapılan aramaların sıklığının nakliyecileri zor durumda bıraktığına işaret eden Dinçşahin, şunları söylüyor: "Iraklı kamyonlar kapıda hiç beklemiyor. Ayrıca kendi ülkelerinde daha ucuza akaryakıt alıyorlar. Hem fiyat hem de zaman konusunda rekabette daha avantajlılar. Kuzey Irak tarafında, belgeleri hazır 2 bin Türk kamyonu Türkiye'ye geçmek için Habur'dan izin bekliyor. Habur'da 2 yeni X-ray cihazı yakında faaliyete geçerse rahatlayacağız."
10 milyar dolarlık potansiyel var
DEİK Türk-Irak İş Konseyi Başkanı Ercüment Aksoy, Türk işadamlarının 2005 yılında Kuzey Irak'ta 5 milyar dolarlık iş yaptığını hatırlatarak, o dönemde Habur Sınır Kapısı'nın kilometrelerce uzayan TIR kuyrukları ile gündeme geldiğini hatırlatıyor. "Ancak şu anda bu uzun kuyruklar nostaljik anılar oldu" diyen Aksoy, "Sadece Kuzey Irak değil, Irak'ın tamamıyla kurulacak güçlü ilişkiler, 2 yıl içinde Türk işadamlarına 10 milyar dolarlık iş kazandırır" değerlendirmesinde bulunuyor.
Uluslararası ilişkiler ve siyaset bilimi uzmanı Prof. Dr. Fuat Keyman, "Siyasi alan rahatlatılmadığı müddetçe ekonomik olarak ileri atılmak zor" diye konuşuyor.
Mardin Ticaret Odası Başkanı Mehmet Ali Tutaş ise, Güneydoğu'nun kalkınması için nakliyecilik sektörünün hayati öneme sahip olduğunu vurgulayarak, "Irak'a ihracat olmazsa Güneydoğu ekonomisi çöker. Şu anda fabrikalarımızın yüzde 70'i kepenk kapatma noktasında" diyor.
Kontrole itirazımız yok ama ticaret kesilmesin
ABD işgali sonrasında Irak'a giden ilk kamyon filosunun sahibi Değer Taşımacılık'ın Genel Müdürü Abdullah Değer, Kuzey Irak yetkililerinin Türkiye karşıtı açıklamalarının ardından devletin özellikle Kuzey Irak'a yönelik gizli bir ambargo uyguladığını savunuyor. Değer, "Hiç kimsenin denetlemelere itirazı olamaz. Ancak bu bahaneyle ticaretin kesilmesine itirazımız var" diyor. 2006 sonunda birdenbire kendilerine "İhracat yasağınız var" denildiğini anlatan Değer, şunları söylüyor: "Anlaşmalarımız boşa gitti. Hak etmediğimiz bir ceza kesildi. 1,5 yıldır Irak'a petrol sevkıyatı durdu ama kaçakçılık devam ediyor. O dönem bir kurban aranıyordu. Fatura Güneydoğulu firmalara kesildi. Biz kendimizi aklayana kadar canımız çıktı."
Referans
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |