Toprak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Halis Toprak'ın yaptığı yazılı açıklama aynen şöyle:
"Halis Toprak hayatında gayrimeşru bir iş yapmamıştır. Bir medya grubu boşuna benimle uğraşıyor. Bu grup gibi ben Devletin vergisini hiç etmiyorum. Bu grup gibi yayın organları gücü ile başkalarına baskı yapıp, malını beleşe çarpmıyorum.
Bir örnek vermek gerekirse, bu grubun bankası Toprakbank’ın 1-5 milyon USD arasında mal olan şubelerini 20.000 USD’den kapattı. Üstelik bu şubelerin bir kısmının mülkü o şubeye aitti. Bu Gruba ait olan Radikal gazetesi 15 Ekim 2000 tarihli sayısında “Toprakbank sendikasyon kredisini ödemedi” diye haber yapmıştı. Bankalar yasasına göre bankalar hakkında dedikodu çıkarmak yasak olduğu halde bunu yaptı. Bu Grup hayatı boyunca kanun ve nizama uymadan aslı esası olmayan lafları çıkararak yayınlamaktadır. Bu icraatından menfaat gördüğü için halen bu tutumuna ısrarla devam etmektedir.
Bugünkü (06 Nisan 2007) Hürriyet Radikal ve bu Gruba ait diğer gazetelerde aynı iftira kampanyası devam etmektedir. Çünkü bu iftiralardan fayda sağlamaktadırlar.
Türkiye’nin hamisi olan TBMM üyelerine geçen 4 yıl sürede göstermiş oldukları faydalı icraatlarından dolayı şahsım adına şükran borçluyum. Bütün Batı ülkelerindeki gibi yurdumuzda da monopol bir yapı kalmamıştır. Ancak bir ayrıcalıkla bu medya Grubu Dünya’da örneği olmayan bir monopol yapı arz etmektedir. Rekabet olmayan bir yerde gelişme, hareket, bereket ile huzur ve sükundan bahsedilemez.
Üstelik bir de bu monopol yapı medya sektöründe ise varın gerisini siz düşünün. Bu medya Grubu yazılı basının % 60’ını, dağıtımının ise % 75’ini elinde bulundurmaktadır. Özellikle dağıtım kısmı daha önem arz ediyor. Çünkü haklı bir vatandaşın verdiği ilanı, yayın kuruluşları bu gruptan çekindiği için benim dağıtımımı aksatır, yapmaz korkusuyla almıyor. Bunun Dünyada örneğini göremezsiniz.
Şunu da ilave edeyim ki, mevcut yasa gereği diğer ülkelerdeki tahditler gibi bizde de bir yabancı kişi bir basın organının % 25’inden fazla hissesini alamaz. Ayrıca batı ülkelerinde yukarıda ifade ettiğim sakıncalardan dolayı, yerli bir vatandaş da bir basın kuruluşunun % 25’inden fazlasına sahip olamaz. Madem ki tüm kanunlarımız batı örneklidir, öyleyse bu konudaki kanunumuzda batı gibi olmalıdır.
Ben Sayın Milletvekillerime bu vesile şu konuda ricacı olmak istiyorum.
Sayın Meclisimiz seçimden önce bu konudaki kanun düzenlemesini yapmalıdır. Nedenini sorarsanız, ben bir vatandaş olarak bu Meclise reyimi verdim. Seçimden önce bana basında ki bu monopol yapının kaldırılacağı sözü verildi, ama maalesef gerçekleşmedi. Ülkenin her yerini tahrip eden bu monopol grup mutlaka % 25’in altında hisse ile sınırlandırılmalıdır. Aksi halde ülkemiz daha çok sıkıntılar yaşar.
Bütün yaşanan sıkıntıların müsebbibi bu monopol medyadır. Eğer bugün MUŞ, BİNGÖL, AĞRI vs. illerde fert başına milli gelir 500-600 USD civarında ise bunun müsebbibi bu Gruptur. Kendisine her şeyi mubah görür, ama karşıdakine hiçbir hak tanımaz. Uçak, yat alır Londra’da otel alır, başkalarına arabayı fazla görür.
Bu Grubu üç kez mahkemeye verip hukuk önünde haklı görüldüğüm için tazminat aldım. Bu tazminatları Kemal-i afiyetle yedim. Şimdi bugün yazılan yazılar için de yüce adalet nezninde maddi-manevi tazminat ve ceza davası açacağım.
Geçen hafta sonu bir gazeteye kendim beyanat verip, Cannes’de 10 dairem olduğunu ifade ettim. Bunun birini satıp parasını TMSF’ye verdim. 18 Ocak 2005 tarihinde bu mülkler TMSF’ye bildirilmiştir. Aynı zamanda TMSF denetçisi Sayın Mehmet TARHAN tarafından bizzat yerinde hem Cannes hem Paris hem de Londra’daki yurtdışı gayrimenkullerimiz tespit edilmiştir.
Dünya da nasıl bu grup gibi monopol medya yok, böyle mesnedi olmayan çıplak yalan da yok. TMSF’nin bir mektup ile bana bu evleri sorduğu haberi de yalandır. TMSF’yi alet ederek iftira atılmaktadır. TMSF gayrimenkullerimizi bizden daha iyi bilmektedir. TMSF’nin böyle bir mektup gönderdiği falan yok. Bizim kitabımızda yalan, iftira ve mal saklama yazmaz.
Bugünkü Radikal gazetesinde benimle ilgili yazıda “Toprakbank’ın batışının neden olduğu 453 milyon USD’lik kamu zararını ödemek için Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ile 12 yıl vadeli borç tasfiye ödeme anlaşması yapan Toprak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Halis TOPRAK’ın (Halis Ağa) başı bu kuruluşla yine derde giriyor” paragrafı yer alıyor.
Bizim borcumuzun 453 milyon USD olduğu ve borç ödeme vadesinin 12 yıl olduğu doğrudur. 12 yıl vade sadece bana yapılmadı, TMSF’nin son yönetimi herkese 12 yıl vade yaptı. Bir önceki dönem TMSF yönetimin yaptığı protokollerde vade 15 yıl idi. Biz anlaşma yapalı 2 yıl oldu. Vadesi dolan borçlarımızı vade tarihinden önce ödedik.
2007 yılı sonu vadeli borcumuzu da şimdiden ödüyoruz. Ayrıca hiç kimsenin yapmadığı bir ödeme yaparak 88 milyon USD’lik müşteri çekini TMSF’ye teslim ettik. Bunun her ay iki tanesi ödeniyor. Bu ödemeyi dikkate aldığınızda 2009 yılı taksiti bile ödenmiş oluyor. Bu konuyu defalarca basına yansıttım. Ayrıca “ödemeleri ağırdan aldığımız” yazılıyor. 2009 vadesi ile bugün arasında kaç sene fark var. Neden bu yalan makinesi çalışıyor? Anlamak mümkün değil. Şunu kesinlikle ifade edeyim ki TMSF ile aramızda hiçbir sorun yoktur. TMSF’nin tüm istekleri bizim için emirdir.
Bu basın Grubunun TMSF’nin tesislerimizi de satacağı yönünde keyiflenmesi boşunadır. Zira bizim milyarlarca USD’lik borcumuz yok. Bu ve benzer yalan haberlerle bizim sanayi tesislerimizi çalıştırmamaya uğraşıyorlar. Tüm çabaları itibarımızı zedelemek, ama tüm çabaları boşuna. Halkım Halis TOPRAK’ın karakterini ve ülkesi için verdiği çabayı biliyor. Bu grubun yazıları bilakis bizi daha fazla yüceltiyor. "
Saygılarımla,
Halis TOPRAK
Toprak Holding Yön.Krl.Bşk.
Haber7
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...