Emekli Korgeneral ve İP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Müjdeci, kendisine 'darbe yapın' şeklinde gelen taleplerin Ergenekon operasyonundan sonra kesildiğini söyledi.
Eskiden günde 100'den fazla 'Bu memleketin hali ne olacak, daha ne duruyorsunuz darbe yapsanıza!' diye mailler aldığını anlatan Müjdeci şimdi dertli: "Herkes sustu. Kimse sesini çıkarmıyor."
Atatürkçü Düşünce Kulübü tarafından Marmara Üniversitesi'nde düzenlenen panelde konuşan Müjdeci, konferans salonunun kapısında Ergenekon soruşturması çerçevesinde gözaltına alınan eski TGB Genel Başkanı Adnan Türkkan tarafından karşılandı. Müjdeci, geçtiğimiz ay İzmir Çiğli'deki 2'nci Ana Jet Üs Komutanlığı'nda pilot teğmenlerin mezuniyet törenine katılarak gündeme gelmişti.
Marmara Üniversitesi İbrahim Üzümcü Konferans Salonu'ndaki panele Yaşar Müjdeci, Ulusal Sivil Toplum Kuruluşları Birliği Başkanı Avukat Aydeniz Tuskan ve gazeteci Rıza Zelyut konuşmacı olarak katıldı. Yaşar Müjdeci, konuşmasında ağırlıklı olarak Ergenekon operasyonu ve ABD'yi eleştirdi. Ergenekon operasyonunun ABD tarafından yönetildiğini savunan Müjdeci, operasyonlarla milletin korkuya boğulduğunu savundu. Operasyon çerçevesinde gözaltına alınıp sorgulandıktan sonra serbest kalanların durumuna değinen Müjdeci, daha önce gelen darbe taleplerinin kesildiğinden yakındı. Müjdeci şunları söyledi: "En son Nurseli İdiz çıkmıştı. Diyor ki, manyak oldum ben diyor. Kendimi çıplak hissediyorum diyor. Bir daha cep telefonunu asla kullanmayacağım. Bunu Mustafa Balbay da dahil olmak üzere pek çok salıverilen söyledi. Herkes ben dinleniyorum diyor. Mesela en azından bana günde 100'den fazla ya bu memleketin hali ne olacak, 'daha ne duruyorsunuz bir darbe yapsanıza' diye arayanlardan bir tane kalmadı arkadaşlar. Herkes sustu, herkes yola geldi. AK Parti hükümeti ve Amerika, bu korkuyu salmak suretiyle, herkesi dinlenme paranoyasına sokmak suretiyle bu hale getirdi. Kimse sesini çıkarmıyor."
Panelin diğer konuşmacılarından Avukat Aydeniz Alisbah Tuskan ise konuşmasında çelişkiye düşünce öğrencilerin tepkisiyle karşılaştı. Deniz Feneri ile ilgili yolsuzluk haberlerine değinen Tuskan, daha sonra söz konusu derneğin devletleştiğini iddia etti. Bir felaket sonrasında Mersin'e yardım için gittiklerinde halkın kendilerine, "Her şeyi Deniz Feneri sağladı. Size gerek kalmadı." dediğini aktaran Tuskan'a bir dinleyici şu tepkiyi yöneltti: "Hem yolsuzluk yapıldığını iddia ediyorsunuz hem de derneğin devletleştiğini, her tarafa yardım götürdüğünü savunuyorsunuz. Bu çelişkiyi açıklayın." Avukat Aydeniz Alisbah Tuskan, 'Cumhuriyet Mitingleri Tertip Komitesi' üyesiydi.