26 Ağustos 2008
Medya yaklaşık üç ay önce bir şokla sarsılmıştı. Kanaltürk, Tuncay Özkan tarafından ideolojik duruşu nedeniyle en çok eleştirdiği medya patronuna satılmıştı: Akın İpek. Bu, işin bir tarafı. Bir de diğer tarafı var. Bir medya patronu izleyicisi kemikleşmiş ve o izleyici kitlesi tepkisellik açısından diğer kitlelerden ayrışan bir televizyonunu alıp genel bir televizyon haline getirmeye çalışacaktı. İşi zordu yani. Ve tam da bu noktada kimliğini arayan ya da yeni kimliğini oturtmak isteyen medya organlarının çaldığı kapı çalındı: Daha önce RTÜK başkanlığı yapmış, Flash TV ve TMSF sonrası Star’ın medya grup başkanlığını yapmış Fatih Karaca. Peki Akın İpek neden bu zor dönüşüm için Karaca’yı seçmişti? Geçen 3 ayda Kanaltürk nereden nereye geldi? Hedefler neler? Medya Grup Başkanı olarak Bugün Gazetesi de Kanaltürk’teki değişim furyasından nasibini alacak mı? İşte Fatih Karaca’nın ağzından tüm bu soruların ve daha fazlasının cevabı… İyi okumalar…
TURKTIME: Başkan olduktan sonra RTÜK’ün ceza veren bir kuruluş olarak tanındığını belirterek ceza kadar ödül de verilebilmesi gerektiğini söylemiştiniz. Bu sözün gereğini yerine getirdiniz mi?
FATİH KARACA: Evet… RTÜK’te sadece ceza değil ödül de verelim, iyi programları da destekleyelim diye çok istemiştim. Ama kamu yöneticileri kanunlarla ve yönetmeliklerle bağlılar ve benim de RTÜK’te bunların dışında bağlanabileceğim özel bir alan yoktu. Dolayısıyla çok istememe rağmen yönetmeliklerde olmadığı için birtakım programlara ceza verirken iyi yayın yapan programlara ödül verme gibi bir yetkimiz yoktu.
TURKTIME: Sözlü olarak da kutladığınız programlar ya da televizyonlar oldu mu peki?
FATİH KARACA: Bir dönem tarafsız ve doğru habercilik yaptığı için NTV’nin genel müdürünü kutladığımı hatırlıyorum.
TURKTIME: Nasıl bir yöneticisiniz?
FATİH KARACA: Benim yöneticilik tarzım insanları motive etme anlayışına dayanır. Bazı yöneticilerin cimriliği vardır. Cimrilik sadece mali şartlarda olmaz. Ağzından güzel bir laf çıkmaz. Oysa bizim işimiz moral esasına dayanır. Dolayısıyla ben iyi şeyler yapan, iyi önerilere düşüncelere imza atan arkadaşlarımı onore etmeye, toplantılarda öne çıkarmaya çalışırım. Ve gelecek noktada kanalın mali yapısını kurduktan sonra başka şekillerde de ödüllendirmek istiyorum.
KANALTÜRK NASIL HERKESİN TELEVİZYONU OLACAK?
TURKTIME: Kanaltürk herkesin televizyonu olacak dediniz… Bu nasıl olacak? Kanaltürk’ün patronajı muhafazakar. Herkesin kanalı olabilmesi için patronajın da Türkiye’nin tüm yelpazesini kucaklayan bir ruhsal veri tabanı olması gerekmez mi?
FATİH KARACA: Patronların siyasi görüşleri olabilir, bir yerlere sempatisi olabilir ama kendi düşünce yapısını ve ideolojisini bir medya organına bütünüyle aktarmaya hakkı yoktur. Bu kanallar sonuç itibariyle ticari kuruluşlardır. Yarın gelir-gider dengesini kuramazsanız, masraflarınız kadar reklam alamazsanız, ne kadar güzel yayın yaparsanız yapın mutlaka bir yerde başarısız olmaya mahkûmsunuz. Biz Türkiye’nin kanalı olacağız derken gerçekten bizim ideolojik yönden değil yayıncılığın gerekleri çerçevesinde yayıncılık yapma isteğimizi ortaya koymak istedim. Biz ağırlık itibariyle genel bir kanalız. Kanaltürk haber yayıncılığı yapan bir kanal değil. ATV’de, Kanal D’de, Show’da ne varsa bizde de onlar olmalıdır. Bu aşamada sadece şu fark olabilir; Reklam gelirlerimiz istenen seviyede olmadığı için bazı yüksek maliyetli programlardan vazgeçmek zorunda kalabiliriz.
TURKTIME: Nedir bunlar?
FATİH KARACA: Haziran 2009’a kadar henüz günlük rating ölçümlemesine girmeyeceğimiz için dizi gibi pahalı yapımlara girmeyeceğiz. Biz yüksek maliyetli işler değil, halkın gerçekten beğenebileceği daha uygun maliyetli işler yapacağız. Film, eğlence, yarışma, farklı şekildeki haber programları yayınlayacağız. Bunların hepsinin gelir gider dengemize uygun olmasına dikkat edeceğiz ama biz diğer kanalların yaptığı gibi çok yüksek maliyetli prodüksiyonlar yapıp sonra da pardon biz bundan vazgeçtik gibi bir yanlışa da düşmeyeceğiz.
TURKTIME: Kanaltürk’ün Tuncay Özkan’la örtüşen bir imajı var. Bu imaj Kanaltürk’ü merkeze çekme noktasında sizi zorlamayacak mı?
FATİH KARACA: Zorlamaz… Tuncay Özkan 2004 yılında kanalı ilk kurduğunda Türkiye’nin geneline hitap eden bir program yayıncılığı gerçekleştirdi. Belki son bir yılda Tuncay Özkan’ın siyasi duruşundan kaynaklanan bir rota değişikliği söz konusu olabilir ama Kanaltürk 2004 yılında merkeze yakın, AB grubunu hedefleyen, daha özel bir kanaldı. Eski Kanaltürk izleyicisini de bizim izleyicimiz olmasını engellemeyecek bir yayın çizgisini ortaya koymak ama ratingimizi artırmak için eski seyircilere ilave yeni seyirciler de getirmek için çalışıyoruz.
“BİZ KİMSEYİ İŞTEN ATMADIK, ONLAR KENDİLERİ AYRILDI!”
TURKTIME: Çalışanlar tarafından yeni yönetime içeriden bir direnç gösterildi mi?
FATİH KARACA: Biz bütün eski çalışanları kucakladık. Hatta eski yöneticilerin görevde kalmalarını istedik. Bunların başında kanalın genel müdürü Kerimcan Kamal vardı. Ama kendisi bunu uygun göremeyeceğini belirtip bu anlamda affını istedi. Üst düzey yöneticiler kendi istekleriyle ayrıldılar. Ama altta çalışan bütün arkadaşlarımız kucakladık. Önemli bir bölüm bizimle çalışmaya devam ediyor. Hiç olumsuz bir yapıyla karşılaşmadık. İnsanlar yayıncılık yapmak, evlerine ekmek götürmek istiyorlar. Bu insanlar emekçi, bu işe gönül vermiş insanlar. Sonuç itibariyle patronlarının şu ya da bu olmasından öte yapılan yayının doğru olup olmaması ile ilgililer. Kimseden olumsuz bir mesaj, bir yanlış anlaşılmaya neden olacak davranış biçimi görmedik.
TURKTIME: Tuncay Özkan gelip Kanaltürk’te program yapmak istese yaptırır mısınız?
FATİH KARACA: Tuncay Özkan’ın böyle bir şeyi talep etmesi mümkün değil. Kendi yolunu kendisi seçti ve kendisi de bir kanal olma yolunda. O böyle bir şeyi düşünmeyeceği için senaryolar üzerine bir cevap vermek de istemem. Bizim kanalımızda artık ağırlıklı olarak genel kanal izi göreceksiniz. Habere ağırlık vermek için haber kanalı oluşturacağız.
“İZLEYİCİMİZİ 2 AYDA YÜZDE 300 ARTIRDIK!”
TURKTIME: Bu zor bir denge. Eski seyirciler siyasi duruşu belli bir kitle. Yeni sahipler duruş olarak bu seyircilere ters. Yeni sahiplerle eski seyircileri kaybetmemeyi nasıl başaracaksınız?
FATİH KARACA: Bizim yaptığımız iş genel televizyonculuk. Bugün diğer genel kanallara baktığınızda orada herkesin izleyebileceği programlar, o geniş yelpazeyi görürsünüz. Bizim burada yapmaya çalıştığımız tam da budur. İnsanların çeşitli siyasi fikirleri olabilir. Ama mesela Telegol programını seyretmesine ne engel olacak? Mesele burayı bir siyasi platform gibi değil genel kanal yapılanmasına sokmakta. Reklam alabilmenin yolu kanalı tüm kişilere hitap edebilecek bir yapıya sokabilmekte. Bizim hedefimiz sadece AB grubunun izlediği bir kanal olmaktan tüm kişilerin izlediği bir kanal haline getirmek.
TURKTIME: Bu anlamda bir geri bildirim aldınız mı? Bunu somut olarak ne kadar başardınız?
FATİH KARACA: Biz kanalı aldığımızda retingimiz 0.2 idi. Biz çok büyük bütçeler kullanmamamıza rağmen Haziran 16’da başladığımız bu yayın formatıyla ilk ay 0.4’e, temmuz ayında da 0.7’ye çıkardık. Yaklaşık yüzde 300’e tekabül edecek bir izleme oranı artışı yakaladık. Günlük rating ölçümlememiz yok. Onun için biraz daha zamana ihtiyacımız var. Bizim gibi kanallar AGB tarafından aylık ölçümlemelere tabi tutuluyor. Biz de o konuda talepkarız. Bizim öncelikli hedefimiz 0.7 olan sharemizi yıl sonuna kadar 1 noktalarına çıkarmak. Bunu da çok büyük bütçeler harcamadan gerçekleştirmeye çalışıyoruz. 1 share bugün Türkiye’nin birçok kanalının hedeflediği bir rakamdır. Kanalın 0.2’den 1 share ulaşması 5 kat izleyici artışıdır. Bu da bir yıllık hedef için yerinde bir hedeftir. Bizim daha sonraki hedefimizi Haziran 2009 sonuna doğru söyleyebiliriz. O zaman günlük dakikalık rating sistemine gireceğiz. AGB’nin tam müşterisi olacağız.
“GEÇMİŞTE ELEŞTİRDİM AMA ŞİMDİ HEDEFLERİM O SİSTEME GÖRE!”
TURKTIME: Geçmişte çok eleştirdiğiniz AGB hakkında bugün hiç de olumsuz konuşmuyorsunuz, tam anlamıyla müşterisi olacağınız günü bekliyorsunuz. Yine RTÜK başkanıyken eleştirilerinizden nasibini alan kadın programları Kanaltürk’te ağırlıkta. Bu paradoksu nasıl açıklıyorsunuz?
FATİH KARACA: Haklısınız, bu bir paradoks. Geçmişte RTÜK başkanı olarak acımasızca eleştirdiğim, hatta mutlaka değişmesi gerektiğini ifade ettiğim rating sistemini bugün ben de savunmak zorundayım. Bugün bütün reklam verenler, reklam verirken bu ölçüleri dikkate alıyorlar. Başka bir ölçü yok. Yeni alternatif rating sistemi yoksa bir kanal yöneticisine düşen bu sistem içerisinde ratinglerini artırmak ve bu sistem içinde gelişmeye devam etmektir.
TURKTIME: Bu biraz da muhalefetteyken eleştirip iktidara gelince sistemin sistemi devam ettiren siyasetçilerin tavrı gibi değil mi?
FATİH KARACA: Bakın… İnsana ait hiçbir şey kimseyi şaşırtmasın. İşin içinde insan varsa her şeye hazırlıklı olmak lazım. Dediğiniz doğru; RTÜK Başkanı olarak sistemin yanlışlığını defalarca söyledim, değişmeli dedim, kadın programları için nasıl feryat ettiğimi hepiniz hatırlıyorsunuz. O dönemde medyanın nasıl hedefi oldum, nasıl acımasız eleştirildim, aleyhimde nasıl kampanyalar yapıldı hepsine şahitsiniz. Ama bugün masanın bu tarafındayım. Artık düzenleyici bir kuruluşun başkanı değil düzenlenen medyanın içinde bir temsilciyim. Aynı sizin dediğiniz gibi muhalefette farklı konuşup iktidara geldiği zaman iktidar araçları içinde bazı şeyleri savunmak zorunda kalmak gibi burada da bu sistemden memnun olmayıp gereklerini yerine getirmek zorunda kalabilirsiniz. Ben de bu sistemin içinde kendime hedefler koyuyorum.
FLASH TV’DEN NEDEN AYRILDI?
TURKTIME: Flash TV’nin kurucuları arasında yer aldınız ve bir ara sizin Ses Radyo diye bir radyonuz vardı. Ve şu anki SES TV’nin kökleri de size dayanıyor galiba…
FATİH KARACA: Ben Flash TV’nin kurucularından biriydim. Yönetiminde de görev almıştım. Ama RTÜK yönetimine seçilmeden önce Flahs TV’deki bazı nedenler yüzünden kuruculuğundan da yönetiminden de ayrıldım. Bütün görevleri bıraktım.
TURKTIME: Bu nedenlerle ilgili herkes farklı bir şey söylüyor. Neydi sorun?
FATİH KARACA: Ben Flash TV’nin daha farklı bir yayıncılık içine girmesini istiyordum. Bu kadar az bir sermaye ile ulusal kanal olarak oyuncu olacağımıza bölgesel kanal olarak bir numara olalım diyordum. Ama o zamanki ortaklar “hayır, biz ulusalda olacağız” dediler. Farklılığımız belirginleşti. Ama ben büyük bir yerel, bölgesel televizyonla etkili olmak istiyordum. Ve o dönemde bir grup arkadaş “bizim arkamızda yeteri kadar sermaye var, SES TV ve radyoyu kuralım” dediler. Ben de onlara “Sizin henüz ne yapacağınızı bilmiyorum ama yardımcı olayım” dedim. Radyo kuruldu, onun başındaydım. Ama televizyon kararını onlar vermeden ben RTÜK’e seçildim. Dolayısıyla o arkadaşlarımı da yüzüstü bıraktım. Onların da umudu benim bu işin başında olup buranın bir marka haline gelmesi yönündeydi. “Flash TV’yi belli bir noktaya getiren Karaca burayı da marka haline getirir” diyorlardı. Ama ben insanların biraz geç yaşlarda seçildiği medyanın anayasa mahkemesi olan RTÜK’e biraz genç bir yaşta seçildim ve bağlantım koptu.
“ZAHİD AKMAN ÇOK ŞANSLI, BEN ÇOK ZORLUK ÇEKTİM!”
TURKTIME: Bir demecinizde “Şimdiki RTÜK başkanı çok şanslı. Arkasında ona destek veren büyük bir çoğunluk var” dediniz. Bu açıklamanızdan sizin şanssız bir başkanlık dönemi yaşadığınızı, üyelerin size sorun çıkardığını mı anlamalıyız?
FATİH KARACA: Ben çok zor bir başkanlık yaptım. O dönemin yapısı içerisinde bugün sayın Akman’ın ortamı gibi hep beni destekleyen beş kişi yoktu. Çok şiddetli, muhalefetler oluyordu. Ve benim her kararımda arkamda dört üye yoktu. Ben sayın Akman’ın çok rahat bir ortamda olduğunu ifade ederken bir şanssızlık içinde değil de zorluk içinde olduğumu ifade etmek bakımından bunu söyledim. Çok zor çalışıyordum. Arkadaşlarım beni desteklemiyorlardı. Benimle birlikte hareket ettikleri düşünülen Kutlu Savaş ve Emin Başer de gerektiğinde çok acımasız eleştirilerde bulunuyorlardı. Çok zor günlerdi. Hatta konuşmalar hemen sızdırılıyordu. Benim bir esprim vardı. “Arkadaşlar” diyordum üst kurul toplantıları yaptığımızda, “Bizim duvarlarımız duvar değil, kağıttan.” Gerçekten de her toplantı sonrasında tüm bilgi akışı her yere gidiyordu. Kendimizden emindik gerçi. Her şey çok şeffaftı. Ama bir personel tayininde bile zorlanıyorduk. Ben de bugün sayın Akman’ın böyle bir sıkıntısı olmadığını vurgulamak açısından böyle dedim. Bu kötü bir şey değil. Arkanızda sizi anlayan, destek veren insanlar varsa bu doğru bir şeydir.
TURKTIME: Kanaltürk ülkenin ne kadarında izleniyor? Bazı problemler olduğunu duyuyoruz…
FATİH KARACA: Aslında uyduda olan kanallar Türkiye’nin her yerinde izleniyor. Biz de uyduda olduğumuz için her yerde izlenebiliyoruz. Karasal vericiler anlamında Türkiye’nin çok büyük bir bölümünde yayınımız yok. Eskisi gibi karasal antenler çok bağlayıcı değil. Bu hukuki bir süreç, o konuda da çalışmalarımız devam ediyor. Ama 2 milyon aboneli Digiturk’te, 1 milyona yakın abonesi olan D-Smart’ta, resmi verilere göre 30 milyon olan çanak antende varız. Böyle baktığımızda Türkiye’nin her yerinde varız. Şu an RTÜK dijital karasal yayına geçme hazırlığı yapıyor. Kanaltürk de dijital yayını gerçekleştirecek Anten A.Ş.’nin geçmişte olan ortaklığını devraldığımız için dijital yayıncılığa geçildiğinde Türkiye’nin bütün bölgelerine karasal olarak ulaşmış olacağız.
FATİH KARACA BAYKAL’A “KANALTÜRK SİZİN EMRİNİZDE” DEDİ Mİ?
TURKTIME: Başbakan Erdoğan ile hukukunuz nasıl? En son ne zaman görüştünüz?
FATİH KARACA: Sayın Başbakan’ı en son RTÜK başkanıyken ziyaret etmiştim. Ondan sonra bir araya gelme imkanımız olmadı. Bir de Star gazetesinin başındayken diğer gazeteci arkadaşlarla birlikte Malezya’da bir arada olmuştuk.
TURKTIME: Bu kadar seyrek görüşmeniz özel bir ilginizin olmamasından mı kaynaklanıyor, konjonkturel bir duruş mu yoksa hükümet mi size mesafeli?
FATİH KARACA: Sayın Başbakan yoğun bir tempoyla çalışan birisi. Star Gazetesi’ndeyken görevim gereği kendisiyle temas ettik. Daha sonra ayrıldım, üniversiteye geldim hocalık yaptım. O süreç içerisinde zaten bir araya gelme imkanımız olmazdı. Şimdi de 2,5 aydır Kanaltürk’ün başındayım. Tabii ki bundan sonraki programlarımıza başbakanı da ana muhalefet partisi liderini de davet edeceğiz. Siyasetteki bütün önemli aktörlere ulaşacağız. Randevu taleplerinde bulunacağız.
TURKTIME: Baykal ile en son ne zaman görüştünüz?
FATİH KARACA: Kanaltürk’te görev aldıktan sonra kendisinden bir randevu talep ederek kendisini ziyaret ettik. Yeni yönetim olarak bundan sonra tarafsız yayıncılık ilkesi içinde olacağımızı ifade ettik. Diğer genel başkanlara da görüşme talebimizi de ilettik. BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu ve DSP Genel Başkanı Zeki Sezer ile de görüşmemiz oldu. Diğer genel başkanlar ile de görüşeceğiz. Her gazeteci ya da medya kurumu yöneticisi herkesle görüşür. Bizimkisi de mesleğimiz gereği icap eden bu görüşmelerdir.
TURKTIME: Bir ara CHP’ye esrarengiz bir ziyaret yapıldığı ve ziyaretçinin Baykal’a “Bu televizyon sizin. Ben tam yetkiyle buradayım, cep telefonum 24 saat açıktır, lütfen beni her zaman arayın” dediği yazılmış, bu ziyaretçinin de siz olduğu iddia edilmişti. Bu doğru mu?
FATİH KARACA: Bahsettiğiniz haberde “Dese dese bu şekilde demiştir” şeklinde bir yorum vardı. Haberden ziyade yorumdu o. Benim fıtratımı herkes bilir. Yayıncılık anlamında herkese eşit derecede yakın eşit derecede uzağım. O üslup benim üslubum olamaz. Bir siyasi parti genel başkanına bir kanal sizin emrinizde hiçbir şekilde basın ilkeleri bakımından etik değil, benim fıtratım bakımından uygun değildir. Bugün zaten bizim yayınlarımızı izleyenler hiçbir siyasi partinin genel başkanının emrinde olmadığını çok açık bir şekilde görebilirler.
KOCAOĞLU’NA NEDEN DUR DEMEDİ?
TURKTIME: Melih Gökçek ile Aziz Kocaoğlu’nu çıkardığınız programda Kocaoğlu programı terk ederken gitmemesi için çok da ısrarcı olmadınız. Onu nasıl anlamalıyız?
FATİH KARACA: Yayıncılıkta siz davet edersiniz, arzu ederse davet ettiğiniz kişi gelir. Geldikten sonra konuğunuz ayrılma yönünde bir karar beyan ettiği zaman ısrarla aman efendim demeniz seyircide negatif bir unsur oluşturur. Seyirci orada tarafsız, dik duran, karşısındaki bir şey söylediği zaman eğilmeyen bir programcı görmek istiyor. Ben sayın Kocaoğlu’nun bu programa katılmasını çok istedim, diğer türlü monolog olurdu. Gökçek Ankara’nın su sorunu anlatacak, İzmir’e gelecek, tek taraflı konuşacaktı. Onun için önceden kendisini aradım, programa davet ettim. Ben gökçek ile aynı ortamda bulunmak istemiyorum dedi. Ben de aynı ortamda olmayacaksınız, o Ankara’da siz İzmir’de olacaksınız, biz Gökçek ile başlayacağız, konu İzmir’in suyuna geldi mi size söz hakkı vereceğim dedim. Nitekim yayın da böyle aktı. Ara verdikten sonra 15 dakika hiç sözünü kesmeden Kocaoğlu konuştu. O arada Kocaoğlu Gökçek’e cazgır dedi. Gökçek de kendisine sert cevap verdi. O tartışmada Kocaoğlu biz böyle konuşmamıştık şeklinde bir çıkış yapınca ben de “tam da böyle konuşmuştuk. Siz Gökçek’e cevap hakkı doğuracak bir ifade kullandınız. Kendisi de hakkını kullandı. İlla ayrılmak istiyorsanız sizin kendi takdiriniz” dedim. Kendi takdiri olduğu için ısrarla kalın demek hem saygısızlıktır hem de o şekildeki bir üslubun seyirciler tarafından hoş karşılanmayacağı düşüncesiyle kararı kendisine bıraktım.
DEMİREL’İN ATTIĞI BELAGAT HARCI!
TURKTIME: Belagat gücünüzün harçlarını Demirel’in attığı söyleniyor. Doğru mudur?
FATİH KARACA: Doğrudur. Babam 1980 öncesinin AP’nin son grup başkan vekili Gıyasettin Karaca. 1975-77 yılları arasında da Demirel’in 1. MC kabinesinde Devlet Bakanı olarak görev yaptı. Benim çocukluğum, Ankara Koleji’nde olduğum dönem, Demirel ile çok yakın geçti. Beni o dönemden bilenler Demirel’in şapkasıyla ve üslubuyla beni hatırlarlar. O dönem benim belagat ile birlikte teatral bir yeteneğim olduğunu da söylerlerdi. Aynı zamanda gazetecilik kolu başkanıydım. Kolejin ilk dergisini ben çıkartmıştım. Demirel’in hitabetteki kuvvetine hayranlığımız olmuştur o dönemde. Konuşma tarzımda Demirel’in o dönemdeki etkileşim tarzını inkar etmek mümkün değil. Yaşça küçük olmama rağmen o dönemde Demirel’in seçim kampanyalarında görev almıştım. Bir taraftan da Ankara Koleji’nde Adalet Partisi’ne sempati duyan Hürriyetçi Liseliler Sivil Gençlik Grubu’nu da örgütleyen birisiydim. Bir taş bulduğumuz zaman üzerine çıkıp öğrenci arkadaşlarımıza nutuk attığımız zamanlar olmuştur.
TURKTIME: Konuşurken kelimelerin altını çize çize konuşuyorsunuz. Bunu daha iyi anlaşılmak için mi dikkat çekçek için mi yapıyorsunuz?
FATİH KARACA: Bu benim üslubum. Ben kendi arkadaşlarımla da konuşurken vücut dilini kullanan birisiyim. Mesela RTÜK’te benim kararlarıma hep muhalefet eden bir üye bile “Sayın Başkan, siz çok inandırıcı konuşuyorsunuz” diye itiraf etmiştir. Bakın; sahici olmak başka bir şey. Televizyonlar öyle bir şeydir ki; burada yapaysanız, yalancıysanız, rol yapıyorsanız ortaya çıkar. Ben de içimde neyse olduğu gibi dışarıya yansıtan bir insanım. Bunu ifade ederken belki vücut diliyle birlikte altını çize çize yapıyorum. Bu da bizim yoğurt yeme şeklim.
BEN BİR İDDİA ADAMIYIM… AKIN İPEK DE İDDİALI YÖNETİCİLERLE ÇALIŞMAYI SEVER!
TURKTIME: Ankara kulislerinde Kanaltürk ve Bugün’e ortak olduğunuz söyleniyor. Var mı aslı?
FATİH KARACA: Geçmişte de Star Gazetesi’ne geçtiğimde de öyle bir spekülasyon olmuştu. Öyle bir şey söz konusu değil. Ben profesyonel bir yönetici olarak grubun medya grup başkanlığını yürütüyorum. Dolayısıyla konumum sadece profesyonel bir yönetici olmaktan ibarettir.
TURKTIME: Pek boşta kalmıyorsunuz. Medya patronlarına nasıl güven sağlıyorsunuz?
FATİH KARACA: Profesyonel yöneticinin her zaman şuna dikkat etmesi lazım; Kendi yapınızı ve ilkelerinizi ilk başta ortaya koyacaksınız. Ben Star gazetesinde de bunu ortaya koymuştum. Profesyonel olarak görevinizi yaparsınız. Tabii ki bu konuda patronajın farklı hassasiyetleri olabilir. Sonuçta siz hatasıyla sevabıyla tek sorumlusunuz. Ben bunu geçmişte de ifade etmiştim. Ama Star’daki patronaj değişikliği sırasında başka bir irade ortaya çıkınca ayrılmak durumunda kaldım. Eğer siz bir işin bir numaralı yöneticimsisiyseniz bu yönetim anlamında sorumluluğu yüklenmeniz lazım. Yanlış varsa da doğru varsa da sizindir. Ben bunları başta hep net olarak ortaya koyarım. İnsanlara açık ve net davranırım. İyi bir yönetici olduğuma da inanıyorum. Yöneticilik de bir sanattır. Bir konuyu en iyi bilebilirsiniz ama o konuyu çok iyi bilmeniz o alanın en iyi yöneticisi olacağı anlamına gelmez. Ben insan yönetimini çok iyi bilen birisiyim. Herhalde bu yönüm değerlendirilmiştir. Ama diğer taraftan bu iddialı yapım nedeniyle belki birçok patron da iş teklif etmeye cesaret edememiştir.
TURKTIME: Neden cesaret edemesinler?
FATİH KARACA: Çünkü sonuç itibariyle kendi prensiplerim vardır. Bir yayından sorumluysam o yayının içeriğini de bütünüyle taşımak isterim. Dolayısıyla bu noktada bizimle çalışmak istemeyenler de olabilir. İşin mali yapısı itibariyle patron patrondur. Mutlaka ağırlığı da olmalıdır. Sonuç itibariyle ben patrondan daha yetkiliyim diyen yönetici büyük hata yapmış demektir. Ama yönetici kendi alanından da kendisi sorumludur. Sorumlu olduğu yer de yine patronajdır. Dolayısıyla bu bir hassas dengedir. Bazı patronlar ise hem idari bakımdan hem içerik bakımından zayıf yöneticilerle çalışmak isterler.
TURKTIME: Bu anlamda Akın İpek nasıl bir patron?
FATİH KARACA: Benim tanıdığım Akın İpek ve Tekin İpek güçlü yöneticilerle çalışmayı tercih eden insanlar. İddialı insanlarla çalışmanın daha doğru olacağına inanırlar. Ve ben de bir iddia insanıyım. Bir şeyi başarmak için yola çıkarım. Başaramadığım zaman da bunu açıkça ortaya koyar itiraf edebilirim. Yönetemiyorsanız çıkar ben yönetemiyorum dersiniz. RTÜK başkanlığım döneminde bazı konuları biz başaramadık, RTÜK’ün imaj sorunu var, önce kendini halka sevdirsin derdim.
TURKTIME: RTÜK imaj sorununu aşabildi mi? Yoksa şikâyet ettiğiniz dönemdeki sorun hala deva ediyor mu?
FATİH KARACA: Zahid Akman rahat çalışmanın da etkisiyle anket çalışmalarına, kamuoyu araştırmalarına biraz daha ağırlık verdi. Bu önemli bir adımdır. Onun dışında üst kurul kendini ifade edebilmesi için sosyal toplantılara, PR’a bütçe ayırmaya başladı. Kısmen bir mesafe alınabilmiş olabilir ama bu kolay bir iş değil. Mutlaka sürekli periyodik olarak bir ajanstan hizmet almalı. Ama tam anlamıyla bu meselenin aşıldığını söylemek mümkün değil.
BUGÜN GAZETESİ’NE SIRA NE ZAMAN GELECEK?
TURKTIME: Şu andaki göreviniz medya grup başkanlığı. Yani Kanaltürk ve Bugün Gazetesi’nin en üst yetkilisi. Ama bugün Gazetesi’nde sizin izlerinizi pek göremiyoruz. Bizim mi gözümüzden kaçıyor yoksa daha zamanı mı gelmedi?
FATİH KARACA: Biz Bugün Gazetesi’ni ekonomik bakımından ve iddia bakımından çok güçlendireceğiz. Ama biz bunu yaparken oradaki kadro ile birlikte yapacağız. Ama şu andaki önceliğimizi televizyona ayırdık. Çünkü Kanaltürk, şu anda İpek Medya Grubu’nun lokomotifi. Ama Bugün Gazetesi de bizim göz bebeğimiz. Gazetenin başında geçmişte çok başarılı işlere imza atmış, merkez gazeteleri yönetmiş Selahattin Sadıkoğlu var. Biz Sadıkoğlu ve diğer arkadaşlarla çalışma prensibini birlikte oluşturacağız. Bugün Gazetesi’nin şu anki tirajı bizim hedeflediğimiz tiraj değil. Bugün’ün hep birlikte yapacağız. Ama şu da takdir edilmeli ki gelişimizin üçüncü ayı bile dolmadı. Televizyonculuk alanı biraz sıkıntılı bir alan, kurtlar sofrası. Öncelikle televizyonun değişen yapısı içinde normal müşterisini kaybetmeden algıyı güçlendirme sorunluluğumuz var. Onun için önceliğimiz televizyon. Ama ekimde büyük bir lansmanımız var. Yeni yayın dönemine geçeceğiz bu yeni yayın döneminde ilk sıra gazetemiz olacak. Bizim gazetenin daha etkin olması gerektiğini başta genel yayın yönetmeni olmak üzere diğer arkadaşlarımız da söylüyor. Bunu el birliği ile yapacağız, can suyu vereceğiz. 20 gün önce gazete de televizyon binasına geldi. O sinerjiyi de aynı mekanda bulmaya başladık.
TURKTIME: Bugün Gazetesi’nin çok kötü… Hatta bununla ilgili espri de yapılıyor; patron matbaalarında düğün davetiyesi basıyor, o tarzdan hoşlanıyor, bu yüzden Bugün Gazetesi’nin sayfa düzeni de aynen düğün davetesiyesi gibi deniyor…
FATİH KARACA: Bence o haksız bir eleştiri. Patron Koza Davetiyenin sahibi ama aynı zamanda madencilik alanında çok büyük yatırımları olan bir işadamı. Böyle bir kurumun düğün davetiyecisi şeklinde adlandırılmasını doğru bulmuyorum. Belki daha iyi bir mizanpaj her gazete için hedef olmalı. Ama şunu tekrar söylüyorum; genel anlamda bir gazetede neler yapılması gerekiyorsa biz genel yayın yönetmeni arkadaşımızla birlikte yapacağız.
TURKTIME: Her iki mecrada da çalışmış birisi olarak sizin fikriniz ne; televizyon mu daha etkili gazete mi?
Halka birtakım mesajları daha hızlı verme anlamında görsel ve işitsel yayınların rakibi yok. Ama söz konusu kalıcılıksa orada yazılı basın öne geçiyor. Ama internetin ne kadar güçlendiğini ve önümüzdeki dönemde yazılı basının en büyük korkulu rüyası olacağını buradan ifade edebilirim. Ama radyo ve televizyonun tartışmasız bir algı gücü var.
BİRAZ GEVŞEME VAR AMA FAVORİ GAZETEM RADİKAL!
TURKTIME: Hangi gazeteleri ve gazetecileri beğenirsiniz?
FATİH KARACA: İşim gereği bütün gazeteleri izliyorum. Ama RTÜK’te olduğum dönemde Radikal Gazetesi’ni bir başka okurdum. Özellikle onların yorumlarını, değerlendirmelerini çokça takip ederdim. Biraz Radikal’de gevşeme olduğunu düşünüyorum. Sevgili İsmet Berkan ile uzun zamandır görüşemedim. Görüşsem onu da ifade edeceğim. Ama hala Radikal benim çok dikkatle takip ettiğim bir gazete. Bunun yanında sadece Radikal değil sağda ve solda bütün gazeteler sabah benim vazgeçilmez duraklarım. İlk işim bütün gazeteleri bütün boyutlarıyla incelemektir.
TURKTIME: Hangi yazarları mutlaka okursunuz?
FATİH KARACA: Şu ya da bu isim değil, ben hepsini çok dikkatli okurum. Görüşleri önemli değil, ne söyledikleri çok önemlidir. İsim söyleyip unuttuğum isimlere haksızlık yapmak istemem. Ama illa da isim isterseniz özellikle RTÜK’te sabah bakamazdım gazetelerin büyük bölümüne. Öğle yemeğinde Radikal Gazetesi’nde İsmet Berkan’ı büyük bir keyifle okurdum.
YENİ ANCHORMANLER ÇIKMALI… BUNU HABER KANALIMIZDA YAPACAĞIZ!
TURKTIME: Anchormanlerden kimi beğenirsiniz?
FATİH KARACA: Şu anda Türkiye’nin çok iyi anchormanleri var. Hem Uğur Dündar’ın, hem Mehmet Ali Birand’ın hem de Ali Kırca’nın çok iyi anchorman olduğunu düşünüyorum ama buradan şu çağrıyı da yapıyorum: Lütfen bu üç tecrübeli anchormanin dışında yeni anchormanler de ortaya çıksın. Türkiye’de sadece bu isimler değil ana haber anlamında yeni isimlerin de çıkması lazım. Yayınlar bu arkadaşlarımız etrafında dönüyor, bu algıyı biraz değiştirmemiz lazım.
TURKTIME: Kendi bünyenizde böyle bir çalışmanız var mı?
FATİH KARACA: Bizde anchorwomen Ekin Olcayto var. Bu yöndeki düşüncemiz belki şu aşamada söz konusu değil ama bizim bir haber kanalı projemiz var. Bu konudaki çalışmalarımız harıl harıl devam ediyor. Umut ederim kendi haber kanalımızda şu ana kadar pek duyulmayan ama gelecekte iddialı işlere imza atacak anchormanleri kamuoyuna tanıtırız.
TURKTIME: Haber kanalı çalışmaları şu anda ne aşamada? Bir takvim belirlediniz mi?
FATİH KARACA: Şu an hazırlık aşamasındayız. Uydu lisansı ve teknik&hukuki altyapı çalışmalarımız devam ediyor. Niyetimiz Ocak 2009’da bu kanalı uyduya çıkarmak.
KISA... KISA... KISA...
TURKTIME: TMSF?
FATİH KARACA: Geçmişte RTÜK Başkanı iken çok kavga ettiğim nev-i şahsına münhasır bir kurum.
TURKTIME: RTÜK?
FATİH KARACA: Mutlaka olması gereken, radyo ve televizyonların vazgeçilmez otoritesi.
TURKTIME: SANSÜR?
FATİH KARACA: Asla olmaması gereken, RTÜK Başkanıyken çokça suçlandığım ana unsur.
TURKTIME: MEDYA PATRONU?
FATİH KARACA: Çok eleştirilen ama Türkiye’nin gerçeğinde olması gereken ve geçmişte de gelecekte de mutlaka olacak olan…
TURKTIME: GAZETECİ?
FATİH KARACA: Medyanın vazgeçilmez parçası, emekçi.
TURKTIME: TETİKÇİ?
FATİH KARACA: Medyada olmaması gereken, etiği öğrenmesi gereken kişi.
TURKTIME: KÖŞE YAZARI?
FATİH KARACA: Köşe kadısı değil gerçekten köşe yazarı olduğunu hissettiren ve tarafsızlığa mutlaka uyması gereken kişi.
TURKTIME: ARAŞTIRMACI GAZETECİ?
FATİH KARACA: Günümüzde eksikliği duyulan, en fazla olması gereken gazeteci.
TURKTIME: OBJEKTİFLİK?
FATİH KARACA: Mutlaka olması gereken ama maalesef pek de bulunmayan özellik.
TURKTIME: AYDIN DOĞAN?
FATİH KARACA: Medyanın en önemli baş aktörü.
TURKTIME: MEHMET EMİN KARAMEHMET?
FATİH KARACA: Bence kendini hiç de ifade edememiş, bu kadar büyük bir medya gücü olmasına rağmen çok sıkıntılar yaşayan bir patron.
TURKTIME: AHMET ÇALIK?
FATİH KARACA: Sabah’ın yeni patronu.
TURKTIME: AKIN İPEK?
FATİH KARACA: Medyada yeni hedefleri olan ve bundan sonra da adı çokça geçecek kişi.
TURKTIME: MEHMET BARLAS?
FATİH KARACA: En iyisi anchormanliği bırakıp o güzel yazılarına devam etmesi gereken isim.
TURKTIME: UĞUR DÜNDAR?
FATİH KARACA: Araştırmacı gazeteciliği biraz ihmal ettiği anlaşılan başarılı bir anchorman.
TURKTIME: MEHMET ALİ BİRAND?
FATİH KARACA: İyi bir anchorman.
TURKTIME: ALİ KIRCA?
FATİH KARACA: İyi bir televizyoncu, iyi bir anchorman.
TURKTIME: EMİN ÇÖLAŞAN?
FATİH KARACA: Adını Ciner grubu tarafından çıkarılacak yeni gazete ile duyduğumuz gazeteci.
TURKTIME: ERTUĞRUL ÖZKÖK?
FATİH KARACA: Medyanın en önemli aktörü.
TURKTIME: FATİH ALTAYLI?
FATİH KARACA: Herkesin yeni bir gazeteyi nasıl çıkaracağını merak ettiği gazeteci.
TURKTIME: İSMET BERKAN?
FATİH KARACA: Benim çok beğendiğim, Radikal’i Radikal yapan gazeteci.
TURKTIME: BEKİR COŞKUN?
FATİH KARACA: Mizahı ve gazeteciliği birlikte götüren ama zaman zaman kamuoyunda çok farklı değerlendirmelere sebep olan gazeteci.
TURKTIME: FATİH ÇEKİRGE?
FATİH KARACA: Hala muhabirlik heyecanını bırakmayan çok iyi bir gazeteci.
TURKTIME: ENGİN ARDIÇ?
FATİH KARACA: Yeni gazetesinde alışmaya çalıştığını düşündüğüm gazeteci.
TURKTIME: YAVUZ DONAT?
FATİH KARACA: Ankara’nın duayenlerinden.
TURKTIME: SERDAR TURGUT?
FATİH KARACA: Akşam’ın hiç de kalıplara uymayan sıra dışı genel yayın yönetmeni.
TURKTIME: FEHMİ KORU?
FATİH KARACA: Türkiye’nin en zeki, en iyi analiz yapma yeteneğine sahip köşe yazarı.
TURKTIME: CAN ATAKLI?
FATİH KARACA: Geçmişte çok sıkıntılar yaşamış bugün ise Vatan gazetesinde yazıları okunan gazeteci.
TURKTIME: SABAHATTİN ÖNKİBAR?
FATİH KARACA: Uzun zamandır televizyonlarda olmayan ama yazdığı zaman da önemli haberler ortaya koyan gazeteci.
TURKTIME: AHMET KEKEÇ?
FATİH KARACA: Çok zeki ve çok okunan, Star gazetesindeki dönemimde en fazla tıklanan yazar.
TURKTIME: MUSTAFA KARAALİOĞLU?
FATİH KARACA: Yeni Şafak gazetesinin ve Star grubunun başarılı yöneticisi.
TURKTIME: AHMET ALTAN?
FATİH KARACA: Aşk romanlarıyla ve kadınlarla ilgili değerlendirmelerini daha çok sevdiğim kişi.
TURKTIME: FİKRET BİLA?
FATİH KARACA: Ankara’nın özellikle önemli odakların nabzını tutmasıyla tanınan gazeteci.
TURKTIME: İLHAN SELÇUK?
FATİH KARACA: Cumhuriyet Gazetesi’nin çok önemli bir figürü.
RÖPORTAJ: TALAT ATİLLA&ERSİN TOKGÖZ/TURKTIME
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
Bunlar da ilginizi çekebilir...