Davos restleşmesinin üzerinden günler geçti ancak ardından başlayan tartışmalar hız kaybetmedi. Türkiye`de lehte ve aleyhte çok sayıda fikrin ortaya atıldığı bu tartışmaların İsrail`deki yansıması ise oldukça ilginç.
Olayın başından itibaren Erdoğan`ın tavrını eleştiren İsrail gazeteleri ve köşe yazarları, ilk günlerde İsrail ile Türkiye ilişkilerinin geleceği konusunda yaptıkları yorumları ön plana çıkardılar.. Daha sonra ise Erdoğan`a yönelik eleştiriler, Başbakan`ın sinirlerine hakim olamaması, diplomatik kurallara uymaması ve Gazze saldırısını iç politika malzemesi yapması üzerine yoğunlaştı.
İsrail basınında çıkan bu yorumların ana referans kaynağı ise Türk basını özellikle de Hürriyet`ten yapılan alıntılardı. Örneğin Hürriyet yazarı Cüneyt Ülsever, "Erdoğan sinirini kontrol edemiyor. Bu çıkıştan sonra, İsrail ile Arap dünyası arasında arabuluculuk güvenirliğini kazanabilmek için 6 ay gerekecek" ifadeleri İsrail basınında geniş yer bulurken, gazeteci Aslı Aydıntaşbaş`ın "Erdoğan`ın Davos çıkışı yeni bir şey değil" başlıklı yazısı da, İsrail'de birçok Erdoğan karşıtı yazının ana alıntı kaynağı haline geldi.
Hürriyet yazarlarının Erdoğan`a yönelik hakarete varan sert eleştirilerini kendileri için "içerden kaynak" olarak gören İsrailli yazarlar, açıkca şunu ima ediyor: "Görüyorsunuz ya, bunları onu iyi tanıyan, ülkesinin yazarları söylüyor, biz değil."
Bu tür referanslarla yazılan ve Erdoğan`ın Davos`taki tavrını aşağılamaya yönelik yazıların birçoğunda Oktay Ekşi`nin ya da Cüneyt Ülsever`in yorumlarından kesitler var.
Türk basını yardımıyla Erdoğan`karalama kampanyasında yazılan en son İsrail yorumu ise bugün Haaretz gazetesinde çıktı. Zvi Barel imzalı yazının başlığı "Erdoğan`ın ikiyüzlülüğü İsrail-Türkiye ilişkilerine zarar vermemeli".
Köşe yazısı, Hürriyet yazarlarından Nazlan Ertan`ın Erdoğan ile alay eden İngilizce yazısından bir bölüm ile başlıyor. Erdoğan`ın "bir türlü nasıl davranılması gerektiğini öğrenemediğini" alaycı bir dille ele alan yazıda, Başbakan`ın Ortadoğu`da terörist grupları desteklediği, kadınların başını örtmeye zorladığı ifadeleri de yine o alaycı dille yer alıyor.
Bu yazıyı kendisine referans kabul eden İsrailli yazarın iddiası ise Erdoğan`ın arkadaşlarının bile bu "kızgınlık nöbetlerinden" nasibini aldığı.
Yazısını bu "sağlam ve içerden" görüşlerle destekleyen İsrailli yazarın bundan sonra yazacakları bilinen İsrail-Türkiye dostluğu, işbirliği, iki ülkenin birbirine olan ihtiyacı.....
Yazının ana maddesi ise kurulduğu temelde gizli; Türkiye-İsrail ilişkilerinde tek sorun AKP hükümeti ve Erdoğan`ın tavırlarıdır...
Barel`in "Erdoğan`ın bu çıkışı onun sinirlerine hakim olamayışının ilk örneği değil" derken referans aldığı Türk kaynaklar, İsrailli yazarın okuyucularını rahatlatmak için ortaya koyduğu çözümün de kaynağı: "Anayasa, Türk ordusuna yeterince yetki veriyor".