Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, ekim, kasım, aralık aylarına girerek girerken, işsizliğin arttığı yönündeki haberlere tepki gösterdi. İşsizlikte mevsimsel etkilerin önemli olduğunu, yazın tarım, inşaat ve turizmde işsizliğin düştüğüne, kışın yükseldiğine dikkat çeken Babacan, "Türkiye'de işsizlik ekimden kasıma, kasımdan aralığa belki yarım belki 1, 1.5 puan artarak gider. O nedenle ekim, kasım aralık ve ocak aylarında işsizlik beklediğimizden daha iyi seyrediyor" dedi. Babacan, Orta Vadeli Program'da açıklanan yüzde 14.8 oranındaki tahmini işsizlik oranının, daha düşük olacağını da söyledi.
Bireysel Emeklilik Sistemi'de (BES) ulaşılan 2 milyonuncu katılımcıya plaket verilmesi için düzenlenen törene katılan Ali Babacan, "BES elimizde doğup büyüyen bir sektör oldu" dedi. BES'de toplanan fon büyüklüğünün 9 milyar TL'yi aştığını, hane halkı finansal varlıkları içinde BES'in önemli bir yer teşkil etmeye başladığını vurgulayan Babacan, "2009'da yüzde 2.2'lik paya ulaşıldı" dedi. Sistemle ilgili olarak ayrıca, ihtiyaç duyulan alanlarda ek düzenlemelere gidildiğini anımsatan Babacan, "Önümüzdeki dönemde düzenleme sonuçlarını daha iyi alacağız" dedi.
-KRİZDE POZİTİF GETİRİ SAĞLAYAN 3 ÜLKEDEN BİRİ OLDUK-
2005'de emeklilik fonlarının birçok ülkede zarar ettiğini ancak Türkiye'de bu fonun büyüdüğüne işaret eden Babacan, "Türkiye, BES'de OECD ülkelerinin büyük bölümünden ayrışarak pozitif getiri sağlayan ilk üç ülkeden biri oldu. Bunlar Kore, Almanya ve Türkiye. Bunun yanı sıra yüzde 9.5 getiri ile 2008'de OECD ülkeleri arasında en yüksek nominal getiriyi sağlayan ülke oldu" dedi.
Kriz döneminde bazı ülkelerde varlık toplamında düşüşler olduğunu, 2008'de OECD ülkelerinde değer kaybının yüzde 20 olduğunu, Türkiye'de ise artarak devam ettiğini vurgulayan Babacan, "2009'da krizin derin etkilerine rağmen sisteme kayıtlı kişi sayısı yüzde 14 arttı. Fon miktarındaki artış yüzde 43 oldu" dedi.
-DEVLETTEN 8 MİLYON KİŞİ EMEKLİLİK MAAŞI ALIYOR-
Devlete bağlı SSK, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur'dan 8 milyon kişinin emekli maaşı aldığını söyleyen Babacan, "BES'e 2 milyon kişinin girmesi azımsanacak bir rakam değil" dedi. BES'de iki önemli fonksiyon olduğunu vurgulayan Babacan, birincisinin vatandaşlar için iyi bir tasarruf metodu olduğunu, ikincisinin ise kısa zamandaki birikimlerin sıfırlamasına izin vermemesi olduğuna dikkat çekti. Babacan, "Birinci fonksiyon belki "ak akçe karagün içindir" atasözünün karşılığı. İkinci fonksiyon insanların hali vakti yerindeyken, kazandıklarını yaşı ilerleyince bir kenara ayırmasıdır" dedi.
BES'in henüz 6 yıllık bir geçmişi olmasına rağmen fon büyüklüğünün 9 milyara ulaştığını hatırlatan Bakan Babacan, OECD ülkelerinde yüzde 60'ın üzerinde bir fon birikiminin söz konusu olduğunu, gelişmiş ülkelerde yüzde 100'e kadar çıktığının görüldüğünü kaydetti. Babacan, "BES'de toplam fon büyüklüğü 100 milyar TL'ye çıkarsa GSMH'nın yüzde 10'u kadar bir rakama ulaşmış oluyoruz" dedi.
-BES'DEKİ VERGİ İNDİRİMİNDEN KİŞİLERİN 3'DE 2'Sİ YARARLANAMIYOR-
BES'de ayrıca vergi teşviği olduğunu, ancak gelir vergisi mükellefinin 3'de 2'sinin bu teşvikten yararlanamadığının altını çizen Bakan Babacan, şirketlerden, teşvik sisteminin kişilere iyi anlatılmasını istedi. Babacan, "Bu sistemde vergi teşviği var. Kolay kolay herşeye teşvik vermiyoruz ancak BES'de vergi teşviğinden yararlananların oranı 3'de 1 civarında. Yani 3'de 2'si bu vergi teşviğinden yararlanamıyor. Demek ki şirketler, BES'de aydınlatmalı ki kişiler, vergi teşvğinden yararlansın" dedi.
BES'in yanı sıra, cazip getiri sağlayacak yatırım araçlarına mutlaka ihtiyaç olduğunu vurgulayan Bakan Babacan, "Faiz oranları nominal rakamlara ulaştı. Belli ölçüde de olsa reel sektörü finanse edecek yeni ürünlere ihtiyaç var" dedi.
-CANLANMA İŞARETLERİ VAR, ANCAK RİSKLER ORTADAN KALKMADI-
Konuşmasında küresel ekonomik krizin aşılıp aşılmadığı konusunu da değerlendiren Babacan, son dönemde küresel ekonomiyle ilgili canlanma işaretleri olduğunu, canlanma trendinin sürdürülebilirliğinin önemli olduğunu vurgulayarak, "Ancak risklerin ortadan kalmış değil" uyarısında bulundu. Türkiye ekonomisinde, bir yandan küresel ekonomideki toparlanma, bir yandan ülkedeki güven ortamının oluşması ile hem reel sektörde, hem finans sektöründe toparlanmayla ilgili güçlü sinyaller gördüklerini vurgulayan Babacan, "En son açıklanan sipariş endeksi yüzde 32 artmış durumda. Ciro endeksinde yüzde 27 artış söz konusu. Özellikle sipariş endeksindeki artış, önemli bir öncül gösterge" dedi. Çeklerde dönüş oranının yüzde 3.6'ya kadar düştüğünü, kredilerdeki takip oranının yüzde 5.4 olduğunu belirten Babacan, "Bu da reel sektörle ilgili sevindirici bir gelişme" dedi. Babacan, önümüzdeki dönemde AB'deki gelişmelerin Türkiye'yi yakından ilgilendirdiğini belirterek, "AB genel yapısı itibariyle ihracat pazarımız. Bu nedenle bizi yakından ilgilendiriyor" dedi.
-MEVSİMSEL ETKİLERE BAKMADAN "İŞSİZLİK ARTTI" DEMEK YANILTICI-
Türkiye'deki işsizlik rakamlarına ilişkin de bir değerlendirmede bulunan Babacan, işsizliğin arttığı yönündeki haberlere tepki gösterdi. Babacan, şunları söyledi:
"Türkiye'de işsizlik mevsimsel faktörlerden etkilenir. Yazın düşer, kışın yükselir. Tarım, inşaat ve turizm hareketli olur. Kış aylarında yavaşlar. Bunun da işsizliğe etkisini görürüz. İşsizliği mevsimsel etkilerden arındırıp değerlendirmeliyiz. Türkiye'de her yıl işsizlik ekimden kasıma, kasımdan aralığa beki yarım, belki 1, - 1.5 puan artarak gider. O nedenle ekim, kasım, aralık aylarına girerken, "havalar soğudu işler ne kadar kötüye gidiyor" demek abes ise bu aylara girerken "işsizlik yine arttı" diye haber yapmak o kadar gereksiz, lüzumsuz, yanıltıcı. İşsizliği mevsimse etkilerden arındırdığımızda, geçen yılın son çeyreğinden itibaren düşüş olduğunu görüyoruz. Orta vadeli programımızda yüzde 14.8 gibi tahmin vardı. Ekim, kasım aralık ve ocak aylarına bakarsak işsizlik oranlarındaki gelişmeler bizim beklediğimizden daha iyi seyrediyor. İşsizlik oranının yüzde 14.8'den daha düşük bir rakam olacak. Ancak ne olacağı konusunda somut bir şey söyleyemem
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...