İyi Örnekler Verdikçe Seyirci Korku Filmleriyle Barışacak  

Araf'ta takılıp kalacak mı acaba diye düşünürken, iki yıl önce bilmediğimiz bir Cennet'le çıkageldi. Şimdi de 'hiç görmediğimiz' bir Cehennem'le gelmeye hazırlanıyor. Biray Dalkıran, Türkiye'nin ilk üç boyutlu filmini çekti, vizyonu bekliyor. Aslında beklemiyor, şu anda televizyon dizisi Kanıt'ın Bakırköy'deki setinde. 'Türkiye'nin ilk üç boyutlu (3D) filmi' neresinden baksanız fazlasıyla iddialı bir cümle. Ancak Dalkıran, gözleri ışıldayarak gönül rahatlığıyla 'oldu' diyebiliyor. 1 Ekim'de gösterime girecek 'Cehennem 3D' için son kararı seyirci verecek.

Altın Portakal'ın yarışma bölümüne kabul edilen tek korku filminin (Araf) yönetmeni olan Dalkıran, korkutmaya kararlı gibi: "Dram belli noktada yapabileceğiniz bir şey. Ama korku aralarında en zor olanı. Komedi filmine gülmeye, dram filmine ağlamaya gidersiniz; ama korku filmine 'korkmamaya' gidersiniz. O yüzden zordur." Araf, Cennet ve şimdi de Cehennem... Nedir öte dünyayla alıp veremediğiniz, sorusuna "Öyle bir şansımız yok" diyor: "Benim hikâyelerimin üçü de intikam hikâyesi. Baba ve anne ile hatta hepsi babayla olan mücadeleler üzerine." Bir korku 'üçlemesi' olacakken Cennet farklı türüyle aradan nasıl sıyrıldı diye soruyoruz: "O anki ruh durumum biraz daha karmaşıktı. O aralar çok sevdiğim bir arkadaşımı kaybetmiştim. Onun etkisi belirleyici oldu filmin atmosferinde."

'KIYAMETİ ÇEKMEYİ ÇOK İSTERİM'

Cehennem'in 3D olmasında etkili olan faktörler biraz daha farklı. "3D rüzgârı almış başını gidiyor, ben de kaptırayım" değil tabii ki. Genç yönetmen, Cennet'in araya girmesiyle ertelediği Cehennem'in çekimlerine iki boyutlu olarak başladıktan sonra yapımcılar Burak Saraçoğlu ile Coşkun Tözen'in filmi 3D çekme teklifi yönetmeni heyecanlandırmış. Senaryoyu 'biraz' değiştirir. O kadar ki filmin sadece adı aynıdır artık! İlk iki filmi Araf ve Cennet'te olduğu gibi Cehennem 3D'nin sonunda da sürpriz bekliyor seyirciyi. Dalkıran, detayını vermese de ana konu, ailesi tarafından öldürülen bir çocuğun geri dönüp intikam alması. Ancak genç yönetmen hemen vurguluyor: "Avatar'ın 12 yıllık emeği ve 500 milyon dolarlık bütçesiyle kıyaslanmak bizim filme haksızlık olur. Hem haddimiz de değil."

Türkiye'de yerli korku filmi deyince dudaklar bükülür, yüzlerde muzip bir gülümseme belirir. Yine de ilerleme var. Geçtiğimiz yıl eli ayağı düzgün bir zombi filmimiz bile oldu. Türk seyircisini 'korku'yla barıştırmak için neler yapılabilir sorusunu Dalkıran, çuvaldızı eline alarak cevaplıyor: "Artık teknolojik imkânsızlıktan bahsetmemek lazım, çünkü biz 3D çektik ve dünyada 10. sıraya yerleştik. Ancak kültürümüze daha çok yer vermeliyiz. Biz şimdiye kadar hep Batı hikâyelerini Batı diliyle anlattık. Doğu hikâyelerini de Batı diliyle anlattık. Kullandığımız motifler yama gibi kaldı. Bu değişmeli. Kaliteyi artırmalıyız. İyi örnekler verdikçe seyirci de korkuyla barışacaktır." Hep eleştirdiğimiz 3-4 milyon seyirci toplayan bazı serilerin bile bu dokuyu yakaladığı için başarılı olduğunu düşünüyor Dalkıran. Ancak ne yapılırsa yapılsın bu bir sinerji işi, kesin formülü yok. Dalkıran'ın da dediği gibi "2+2= 741 çıkıyor! 4 çıksa sinerji olmaz zaten. 4 çıkmayan her iş doğrudur."

Son yıllarda korku filmlerinde özellikle afişlerde Kur'an'dan ayetler kullanılır, isimler İslami literatürden seçilir oldu. Ancak filmde bunun kavramsal karşılığı görülmüyor. Yaslandığı kavramın altında boğuluyor filmler. Dalkıran, bu konuda derinleşme çabasının olduğunu söylüyor; ancak bu durum biraz da bütçeyle alakalı diye ekliyor: "Örneğin Cehennem'den bahsediyorsunuz. Onun hakkıyla tasvir edilmesi, animasyonu vs. en az 400 bin doları geçer. Hiçbir yapımcı da 35-40 saniyelik bir cehennem planı için bu rakamı vermez." Konu açılmışken 'Kıyameti çekmeyi çok isterim' diyen Dalkıran maliyetle ilgili bir örnek veriyor: "Alex Proyas'ın 'Knowing' (Kehanet) filmindeki toplam 27 saniyelik bir kıyamet planı için 3 milyon dolar harcamışlar. Türkiye'de böyle bir şey desen sana gülerler. Yani biz birazcık haddimizi bilerek çalışmalıyız."

'3D çekerken bildiklerinizi unutacaksınız'

Türkiye'nin ilk 3D filmini çekmek kolay olmamış, "Bir kere, bildiğiniz her şeyi unutacaksınız" diyor Biray Dalkıran: "Her şeye yeniden başlamanız gerekiyor. Sağdan soldan insan girişi yalan. İki kamera aynı anda çalışıyor. En büyük dertlerinden biri de dramı yükseltmek için planları kafadan kesersiniz ya, öyle bir şey yok." Filmin 2,5 milyon dolarlık bütçesine, İspanya'dan gelen 3D ekibi de dâhil. 1 Ekim'de gösterime girecek olan 'Cehennem 3D', yönetmeninin ifadesiyle 'milyon barajını' aşmaya aday.

Zaman