Ermenistan’daki aşırı milliyetçiler ve ABD’deki Ermeni diyasporası, Sarkisyan’ın uzun vadede ‘Karabağ’ın kaybedilmesine’ neden olacak bir anlaşma imzalaması olasılığına karşı harekete geçti
Azerbaycan’la Ermenistan’ı savaşa sürükleyen Karabağ sorununda final yaklaştıkça pazarlıklar sertleşmeye ve taraflar üzerindeki baskı artmaya başladı.
Karabağ’da barış karşılığında ekonomik sorunlarına çözüm bulabileceğini hesaplayan Ermenistan’da iktidar aşırı milliyetçilerin, yurtdışındaki Ermenilerin ve Karabağlı Ermenilerin ateşi altında kaldı. ABD’deki Ermeni diyasporası, Azerbaycan’ın isteklerine yakın bir barış planı kabul edeceği endişesiyle, zaten Türkiye ile yakınlaşma siyasetini onaylamadığı Erivan yönetimine cephe aldı. ABD’li Ermenilerin yayımladığı Asbarez gazetesi, Moskova’daki son Karabağ zirvesini önemsiz göstermeye çalıştı.
Türkiye ile 22 Nisan’da imzalanan mutabakatı protesto etmek amacıyla koalisyondan çekilen Taşnaksütyun, Dışişleri Bakanı Eduard Nalbantyan’ı istifaya çağırdı ve Ankara’yla diyaloğun kesilmesini talep etti. Parti, Devlet Başkanı Serj Sarkisyan’ı Karabağ halkının çıkarlarına ters bir anlaşma imzalamaması için uyardı. Karabağlı Ermenilerin lideri Bako Sahakyan da, kendilerinin katılımı olmadan Karabağ’da barış sağlanamayacağını söyledi.
Türkiye faktörü
Aşırı milliyetçilerin endişesinin nedeni, Sarkisyan’ın Ermenistan’ın uzun dönemde Karabağ’ı kaybetmesine yol açacak bir anlaşmayı imzalaması olasılığı. Türkiye’nin son aylarda Karabağ sorununda devreye girmeye başlaması da milliyetçileri öfkelendiriyor.
Anlaşma taslağı ilk aşamada Ermenilerin Karabağ çevresindeki Azeri topraklarından çekilmesini öngörüyor. En tartışmalı nokta olan Karabağ’ın statüsünün uzun dönemde Azerbaycan’ın çıkarları doğrultusunda çözülmesi düşünülüyor. Bakü, hukuki statüyü belirsiz bırakmayı, bölgeye yoğun yatırım yapmayı, Azeri göçmenlerin dönmesini sağlamayı, 15-20 yıl sonra ise statü için referanduma gitmeyi planlıyor.
Geçiş döneminde bölgeye yerleştirilecek uluslararası barış gücüyle ilgili görüşmeler de sürüyor. Erivan anlaşma karşılığında Türk-Azeri ablukasına son vermeyi ve önemli bölgesel projelerde artık yer alabilmeyi umuyor. Uluslararası arabulucular yıl sonunda ya da 2010’un ilk aylarında nihai barış anlaşması imzalanabileceğine inanıyor.(MİLLİYET)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |