Evren, siyasi iktidarın ’’krize yol açan sermayeye teşvik üzerine teşvik verdiğini’’ savunarak, kaynakların prim affıyla ve kurumlar vergisi indirimleriyle sermaye çıkarları doğrultusunda ’’çar çur edildiğini’’ ileri sürdü.
Hükümetin, emekçiler söz konusu olduğunda kaynak darlığından ve kriz koşullarından bahsettiğini belirten Evren, açıklamasında ’’Yürütülen toplu sözleşme görüşmelerinde iktidarın ödünsüz bir tutum sergilemesi, ücret artışı bir yana reel kayıpların karşılanmasına bile yanaşmaması bu yaklaşımın ürünüdür’’ ifadelerine yer verdi.
İktidarın yaklaşımına karşı, Türk-İş’in sergileyeceği direncin anlamlı ve önemli olduğunu belirten Evren, uzlaşma sağlanamaması halinde mevcut grev kararlarının sendikalar tarafından uygulamaya sokulmasının, sürecin doğal sonucu olduğunu ifade etti. Türk-İş’in 7 Temmuzda 1 saat iş bırakma kararı almasını önemli bir uyarı olarak niteleyen Evren, açıklamasında şunları kaydetti:
’’Türkiye emekçileri bir bütündür. Çağdaş yasalar ve uygulamalarla farklı statülere bölünmüş olmaları bu gerçeği değiştirmez. Benzer bir senaryonun kamu emekçileri toplu sözleşme sürecinde da yaşanması kuvvetle muhtemeldir. Emekçiler açısından bu bütünlüğün korunması, birleşik bir mücadele çizgisinin güçlendirilmesi son derece önemlidir. AKP krizin bedelini emekçilere ödetmekte kararlıdır. Emekçiler bu bedeli ödememek için ortak mücadele hattında buluşmalıdır. KESK olarak Türk-İş’in eylem kararını destekliyoruz, üzerimize düşen dayanışmayı göstereceğiz.’’
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...