Dinci partilerin yasaklanmasını öngören reform paketi, apar topar halk oyuna sunulurken, katılım sadece yüzde 27 oldu. Hüsnü Mübarek yönetimi, seçmenin yüzde 75.9’unun ’evet’ oyu vermesini siyasi bir zafer olarak ilan ederken muhalefet ve sivil toplum kuruluşları ateş püskürüyor.
MISIR’da başta Müslüman Kardeşler olmak üzere dinci partilerin önünü kesmek için Türkiye’deki 28 Şubat’a benzer bir süreç yaşanıyor. Dinin siyasete alet edilmesini engellemek için yapılan anayasa değişikliği pazar günü halk oyuna sunuldu. Seçmen katılımının yüzde 27 olduğu referandumda halkın yüzde 75.9’unun değişikliği kabul ettiği açıklandı. Hüsnü Mübarek yönetimi, referandumu ayakta alkışlarken muhalefet sandığı boykot etti, sivil toplum örgütleri de bunu demokrasiye vurulmuş bir darbe olarak nitelendirdi.
Parlamentodan geçmesinden bir hafta sonra apar topar halk oyuna sunulan anayasa değişikliğinin amacının demokrasi ve güvenliği güçlendirmek olduğu öne sürülüyor. Ancak esas amaç, başta Müslüman Kardeşler olmak üzere giderek yükselen, dini kökenli siyasi partiler ve grupları bastırmak. Hatta Reuters haber ajansı, konuyla ilgili geçtiği bir haberinde anayasa değişikliğiyle Türkiye’deki iktidar partisine (AKP) benzer ılımlı İslami grupların bile yasaklanacağını öne sürdü. Müslüman Kardeşlere göre, Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek’in amacı oğlu Cemal’i halef olarak yetiştirmek, bunu rahatça gerçekleştirebilmek için de muhalefeti saf dışı bırakabileceği bir zemin hazırlıyor.
YÜZDE 9 İLE DEĞİŞİKLİK
İşte bu tartışmaların gölgesinde önceki gün sandığa giden seçmenler, anayasanın altıda birine tekabül eden 34 maddelik değişiklikle ilgili oy kullandılar. Muhalefetin boykot ettiği referanduma katılımın düşük olduğu, sandıklardaki tenhalıktan belliydi. Fakat Mısır yönetiminin katılımı yüzde 27 olarak, evet oylarını da yüzde 75.9 olarak açıklaması tartışmaları daha da hararetlendirdi. Çünkü muhalif gruplarına göre katılım en çok yüzde 5 oranındaydı. Ayrıca resmi rakamlar doğru olsa bile hesaplar referandumun sadece nüfusun yaklaşık yüzde 9’luk bir kesimi tarafından desteklendiğini gösteriyordu ki, bu da anayasa değişikliği için güçlü bir tavrın olmadığı anlamına geliyordu. Tepkilere kulak asmayan Mübarek yönetimi ise referandum sonuçlarını büyük bir başarı olarak lanse etti.
’Reform paketi’, dini kökenli partileri yasaklıyor, seçim sandıklarıyla ilgili usulsüzlüklerin yargı tarafından denetlenmesini sınırlıyor, terörle mücadele çerçevesinde başkana geniş yetkiler tanıyor. Muhalif gruplar, anayasa değişikliğine karşı kampanya yapmalarının engellenmesi için halk oyunun aceleye getirildiğini öne sürerken oy kullanan Hasan Abdulselam isimli bir badanacı, "Size yemin ederim, ne için oy kullandığımı bilmiyorum" diyordu.
Dinci vekillerin infiali
Mısır Meclisi’ndeki Müslüman Kardeşler üyesi vekiller ve diğer muhalefet mensupları, anayasa değişikliğini şiddetle protesto ettiler. Mısır Devlet Başkanı Mübarek geçen hafta, Cumhurbaşkanı Sezer’in konuğu olarak Ankara’daydı.
Reform paketi neler getirdi
Dini kökenli siyasi parti kurulamayacak.
Karma sistemle, Müslüman Kardeşler üyelerinin bağımsız seçilmesi zorlaşacak.
Seçim yolsuzluklarına yargı yerine, ’bağımsız ve tarafsız" seçim kurulları bakacak.
Terörle mücadele çerçevesinde tutuklama ya da arama emri olmadan, şüpheliler tutuklanabilecek, evde arama yapılabilecek, terör şüphelileri askeri mahkemelerde yargılanabilecek.
Bilgi notu
28 Şubat 1997’de Milli Güvenlik Kurulu’nda radikal dinci gruplarla ilgili bir rapor ele alınmıştı. Bu kararlar neticesinde Refah Partili Başbakan Necmettin Erdoğan, görevini koalisyon ortağı DYP lideri Tansu Çiller’e bırakmak için istifa etmişti. Dönemin Cumhurbaşkanı Demirel ise hükümet protokolüne bakmadan hükümet kurma görevini ANAP lideri Mesut Yılmaz’a vermişti.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...