Dünyada son yaşanan gelişmelerin önümüzdeki yıllarda stratejik savaşların artık gıda için yapılacağını gösterdiğini duyuran MÜSİAD Gıda ve Tarım Sektör Kurulu Başkanı Abdurrahman Kaan, "Bu münasebetle tüm ülke olarak gıda üretiminde ve tüketiminde hassas olmalıyız" dedi.
MÜSİAD olarak, gıda ve tarım sektöründeki sıkıntıları tespit edip ilgili kurum ve kuruluşlara çözüm önerilerini sunduklarını belirten Abdurrahman Kaan, yükselen fiyat artışlarının ve dünyadaki gıda krizinin sebebini 15 ana başlık altında toplandığını belirtti.
Kaan'a göre, bunlar, uluslararası büyük gıda firmaları, uluslararası fonlar, enerji açığı ve fiyatlar, bioyakıtlar, küresel ısınma, tatlı su kıtlığı, ekonomik kaos, yükselen nüfus seviyesi, kötü tarım politikaları, toprağın bozulması, bal arısı sorunu, tahıl çeşitlerinin azalması ve genetik kirlenme, çiftçi kıtlığı, balık üretimindeki düşüş ve gıdaya yönelik genel bilgisizlik.
Gıda ve tarımla ilgili uluslararası lobicilik yapmanın gereğine de değinen Kaan, "Gelişen teknolojinin gerisinde kalmadan, tarım mı, sanayi mi açmazından çıkarak, tarımda etkin ve verimli üretim dönemine geçmeliyiz" diye konuştu.
"TEK BİR BAKANLIKLA İŞ YAPMALIYIZ"
Denetimler ve ruhsatlandırma konusunda yaşadıkları sıkıntılara da dikkat çeken Kaan, "Gıda üretiminde sanayicimiz birçok bakanlıkla muhatap oluyor. Sektörle ilgili işlerde tek bir bakanlıkla iş yapmalıyız. Çok ağır işleyen bürokratik süreçten kurtulmak için işin mutfağındaki üreticiler ve sivil toplum kuruluşlarından maksimum faydalanmalı" diye konuştu.
Ülkemizde gıda ve tarım sektöründe üretiminin artması ve sistemin işlemesi için perakende piyasasındaki gıda fiyatlarına ödenen vadelerin diğer ürünlere göre daha düşük vade ile (En fazla 30 gün) ödenmesi gerektiğini de ifade eden Kaan, gıda, tarım ve sanayi açısından "Büyük Mağazalar Kanun Tasarısı"nın perakende sektörünü disipline edecek şekilde acilen yasalaşmasının beklendiğini vurguladı.
Kaan, "Artan üretim maliyetleri nedeniyle her sene tarımdan 500 bin kişi çıkıyor. Böyle giderse yakın bir
gelecekte sektörde yerli üretici ve sanayi kalmayacak, işletmelerin sahibi bankalar olacak" dedi.
"KENDİ TOHUMUNU KENDİN ÜRET!"
Diğer taraftan tohum zengini bir ülke olduğumuz halde tarımsal dış ticaretimizdeki cari açığın ağırlığının, tohum ithalatından kaynaklandığı hatırlatılan MÜSİAD Gıda ve Tarım Sektör Kurulu açıklamasında, "Kendi tohumunu kendin üret" kampanyasının başlatılması istendi.
Çöl tarımı yapan ülkelerin çöl şartlarına uygun ve oldukça verimli hibrit tohumlar geliştirmelerine karşın ve ülkemizde 7 bin adet doğal tohum çeşidi olduğu halde, gerekli ıslah, verimlilik ve tanıtım çalışmaları yapılmadığı için tohumda 'ithal bağımlı' hale gelmiş durumda olduğumuza dikkat çekildi.
Hollanda gibi büyük tarım arazilerine sahip olmayan ülkelerin topraksız ortamda bile yüksek verim elde edecek tohumlar geliştirdikleri hatırlatılan açıklamada, kendi tohumlarımızı ıslah etmek ya da yerli hibrit tohumlarımızı üretmek konusunda üniversitelerin kaynak yetersizliği gerekçesine sığındıkları belirtilerek, şu öneride bulunuldu: "Tohum üretimi konusunda ortak akıl geliştirilir ve işbirliği içinde hareket edilirsek bilgi olarak da, kaynak olarak da başarılı olunabilir."
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|