1990'ların sonunda yazdığı 'Siyasal İslam'ın çöküşü' kitabıyla, İslamcıların bittiğini, söyleyecek bir şeyleri kalmadığını öne süren Oliver Roy, yine konuştu, fakat bu sefer, terörist olarak tanımladığı Cihadçıların, söyleyecek çok şeyleri olduğunu, onların Kur'an okuyup terörist olmadıklarını, ABD ve Wall Street takıntısıyla, iyi bir antiemperyalist kesildiklerini anlattı.
Roy, 2000'lerin İslamcılarının ise artık Batılılaştığını ve onların yabancı bir kültür olarak değil, Batılı farklı bir inanç kümesi olarak görülmesi gerektiğini savundu.
Roy'a göre, Batı, entegrasyonda eğer başarısız olursa, üç tür radikalleşme olacak. Birinci kısım, sosyal ve ekonomik arka planları ne olursa olsun ikinci nesil Gençlik'in küçük bir grubu, sert bir İslamcı radikalleşmeyle ayartılacak.
İkinci kısımdakiler, vatandaşlık imtiyazları elinden alınmış, işsiz, okuldan ayrılan gençlik ki, bunlar, polisle dini boyutlu olmayan çatışmalarla kendilerini avutacak ve kayıt dışı ekonomiye dâhil olacaklar.
Üçüncü kısımdakiler ise bazı geleneksel muhafazakârlar; bunlar, kendilerini kültürel ve dini gettolara hapsedecekler.
Müslümanları entegre etmeyi savunan Roy, radikal hareketleri şöyle tarif ediyor: "Onlar, 1970'lerin aşırı solunun gerçek varisleri; onlar, Amerika ve Wall Street takıntısıyla, şeriat savunucularından çok daha fazla antiemperyalistler."
Roy'a göre bunu görmek için de Irak'ta başı kesilen rehineleri çeken video filmlerine bakmak gerekiyor. Bu görüntüler, İtalya'da Kızıl Tugaylar tarafından Aldo Moro'nun ölümünü yeniden üretiyor ve geleneksel Müslüman betimlemesiyle hiçbir ilgileri yok.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...