Savunma Sanayii Müsteşarlığı modernizasyon amacıyla 2002 yılında tank ihalesi yaptı. Aynı yıl Jandarma Genel Komutanlığı da yine modernizasyon amacıyla helikopter ihalesini tamamladı. Ama bu ihaleleri kazanıp işi yapacak olan firmalar 160 tank ve 4 helikopteri, işin süresi dolduğu halde teslim etmediler. Tankların ve helikopterlerin akıbeti meçhul.
Açılan tank modernizasyon ihalesi, İsrail firmasına, 687,5 milyon dolar bedelle verildi. Firma 10 adet tankı modernize edip teslimatını yaptı. Ama kalan 160 tank, işin bedeli ödendiği halde teslim edilmedi. Bu konuyu değerlendiren tecrübeli bir savunma uzmanı “Aslında bu silah modernizasyon işlerini ABD yapar. İsrail sadece bir aracıdır. Çünkü Amerikalılar, bu tip savunma ihaleleri için Senato’dan izin alınması gerektiğinden, işler uzamasın düşüncesiyle, İsrail firmalarını kullanır. Tankların modernizasyonunun gecikmesinde ABD’nin parmağı olabilir” dedi. Anlaşılan teslimatı geciken tankların akıbetini ABD’ye sormak gerekiyor. Aynı savunma uzmanı “Tankların teslim edilmemesinde, Türkiye’nin yerli tank üretimi projesini Koç Holding’in Otokar firmasına vermesinin de etkisi olabileceğini” söyledi. Çünkü Koç Holding 2012 yılına kadar yerli tank Altay’ın prototipini yapacak. Sadece bu prototip için 500 milyon dolar bütçe ayrıldı. Bu projenin İsrail firmalarına, dolayısıyla ABD firmalarına verilmemesi tankların teslim edilmemesinin bir nedeni olabilir.
Gelelim kaybolan helikopterlere... Jandarma Genel Komutanlığı 1995 yılında Rusya federasyonundan 19 adet MI-17 helikopteri satın aldı.Bu helikopterlerden iki tanesi düştü. Kalan 17 helikopterlerin modernizasyonu için 2002 yılında açılan ihaleyi 13,5 milyon dolar bedelle Joint Stock Company Kazan isimli Rusya’nın Kazan kentinde faaliyet gösteren bir firma kazandı. 2004 yılında dört adet helikopter Rusya’ya gönderildi. Modernizasyon tamamlanamayınca sözleşme feshedildi. Ama gönderilen helikopterlerin ne olduğu hakkında bilgi yok. Helikopterlerin akıbeti meçhul.
Paralar ödenmiş, komisyonlar alınmış... Peki, bu kayıp tank ve helikopterlerin hesabını kim verecek? Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın denetimi 3238 sayılı kanuna göre yapılıyor. 3238 sayılı kanunun 17. maddesinde “Müsteşarlık ve Savunma Sanayii Fonu’nun her türlü işlemi Başbakanlık, Milli Savunma Bakanlığı ve Maliye ve Gümrük Bakanlığı’nca iki yıl için seçilecek birer kişiden teşekkül eden bir kurul tarafından denetlenir” hükmü var. Anlayacağınız işi yürütenlerle denetleyenler aynı birimler oluyor. Böyle denetimlere göstermelik denetim denir. “Denetim var mı” diyerek sorulduğunda. “Evet var...” diyebilmek için formüle edilir bu denetim türleri.
Gelelim denetimin aslına... Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, 4046 sayılı kanunun 11. maddesine göre TBMM adına Sayıştay tarafından denetleniyor. Peki, aynı statüdeki Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nı Sayıştay niye denetleyemiyor? Bu sorunun cevabını TBMM vermeli. Halkın temsilcisi olan milletvekillerinin, kendilerini, denetimde devre dışı bırakan yasaları gözden geçirmeleri şart.
Süleyman Yaşar / Taraf