Şimşek: 2008'te Büyüme Yüzde 5,5 Olmaz 

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, faiz dışı fazla hedefinin yüzde 3,5'e çekilmesi konusunda, ''Projelerin finansmanı için önceki hedefe oranla bir miktar gevşemeyi son derece makul görmek lazım'' dedi.

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, NTV ve CNBC-e ortak yayınında soruları yanıtladı.

Faiz dışı fazla hedefinin yüzde 3,5'e çekilmesine yönelik eleştiriler hatırlatılarak, ''Mali disiplin ve bütçede bir gevşeme söz konusu mu?'' diye sorulması üzerine Şimşek, böyle bir şeyin söz konusu olmadığını kaydetti.

2007 yılında faiz dışı fazlanın yüzde 3,5 olduğuna işaret eden Şimşek, ''Önceki hedefe oranla tabii ki bir gevşeme söz konusu ama geçen seneye oranla herhangi bir gevşeme söz konusu değil'' dedi.

Faiz dışı fazlada önceki hedefe göre gevşemenin nedenlerine bakmak gerektiğini ifade eden Şimşek, tüm dünyada gıda fiyatlarındaki artışın etkisinin yanı sıra Güneydoğu Anadolu Projesi, İşgücü Piyasası Reformu, Mahalli İdareler Reformu için öngörülen kaynak aktarımı hakkında bilgi verdi. Şimşek, ''Dolayısıyla gevşeme diye tabir edilen noktaya baktığınız zaman bunların kökünde çok ciddi yapısal reformlar var. Bunlar, Türkiye'de kamu hizmetinin kalitesini artırmaya gerek istihdamı artırmaya gerekse tarımsal potansiyeli artırmaya dönük katkılar'' diye konuştu.

Şimşek, ''bu projelerin finansmanı için önceki hedefe oranla bir miktar gevşemeyi son derece makul görmek gerektiğini'' söyledi.

-''TAHMİNEN 14-16 MİLYAR DOLAR YABANCI SERMAYE BEKLİYORUZ''-

Mehmet Şimşek, bir soru üzerine, yakın dönemde enflasyon öngörüsünün Merkez Bankası ile uyumlu olduğunu, orta dönemde hedefe yaklaşacağını varsaydıklarını belirtti.

Şimşek, büyüme için bu yıl yüzde 5,5 öngördüklerini anımsatarak, ''Muhtemelen bu 5,5 olmaz, 4,5 civarında bir şey olur. Önümüzdeki seneler için de Türkiye standartlarında makul sayılabilecek 5-6 civarında bir büyüme olur'' dedi.

2008 sonu itibariyle ülkeye doğrudan yabancı yatırım girişine yönelik soru üzerine de Şimşek, sermaye hesabı kaleminin, kolay tahmin edilebilir bir hesap olmadığını vurgulayarak, bu konuda resmi bir rakamın bulunmadığını ancak tahmini olarak 14-16 milyar dolar yabancı doğrudan yatırımın gelmesini beklediklerini söyledi. Şimşek, ''Geçen seneye göre bu bir düşüşü ifade ediyor. Bu da son derece normal çünkü geçen sene dünya ekonomisine ilişkin beklentiler çok farklıydı. Türkiye'nin siyasi görünümü çok farklıydı. Dolayısıyla daha zorlu bir dönemdeyiz'' diye konuştu.

-''FAİZ YÜKSEK AMA ENFLASYONDA İLK 10'DA DEĞİLİZ''-

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ın ''mali disiplinde gevşeme'' yorumu yapmasının nedeninin sorulması üzerine Şimşek, bu sorunun Yılmaz'a sorulması gerektiğini kaydederek, ''Şu çok açık, Türkiye'de son birkaç yıldır enflasyon, hedefin çok üzerinde. Bu birkaç yıl dediğimiz yıllarda para politikası ve mali politikanın çok sıkı olduğu bir dönem. Dolayısıyla açıkladığımız pakete ilişkin bu türden eleştirileri yapmadan önce son birkaç yıldır gelişmeleri yerine oturtmak lazım. Burada hedefe oranla az biraz gevşeme var ama gevşemenin nedeni çok önemli. Türkiye'de enflasyonu artıracak nitelikte mi, yoksa orta uzun dönemde aşağıya çekecek nitelikte mi?'' dedi.

Merkez Bankası ile ilişkilerde bir sıkıntı bulunup bulunmadığına ilişkin soruya karşılık Şimşek, sıkıntının söz konusu olmadığını, son derece uyumlu bir çalışma içinde olduklarını kaydetti.

Türkiye ve dünya ekonomilerinin zor bir dönemden geçtiğine dikkati çeken Şimşek, ''Merkez Bankasının karşı karşıya olduğu zorlukları anlamakta fayda var. Merkez Bankası 3 yıldır hedefini tutturamamış ve bu çok yüksek faiz oranlarına rağmen tutturamamış. O zaman oturup bunun arka planına bakmak lazım'' dedi. Şimşek, para politikasının, Türkiye'de etkinliği konusunda soru işaretleri bulunduğunu, birçok gelişmekte olan ülkede de para politikası mekanizmalarının sınırlı olabildiğini ve bunu dikkate almak gerektiğini söyledi. Şimşek, ''Türkiye, hala nominal faizlerde dünyanın en yüksek faizlerinden birisine sahip ama enflasyonda ilk 10'da bile değiliz, 15 civarında bir yerdeyiz galiba'' dedi.

Merkez Bankasının faiz artırımına gitme konusuna ilişkin soruya karşılık da Şimşek, Merkez Bankasının bağımsız olduğuna dikkati çekerek, buna Bankanın karar vereceğini söyledi.

-IMF İLE İLİŞKİLER-

Şimşek, IMF ile ilişkilere yönelik soruyu yanıtlarken, niyet mektubunda, şu ana kadar açıklananların dışında ciddi birtakım yeni düzenleme bulunmadığını söyledi. Şimşek, hükümetin önümüzdeki dönemde IMF ile yeni bir programa başlaması halinde orta vadeli mali çerçevenin bunun temelini oluşturacağını kaydetti.

Bakan Şimşek, IMF'nin uzun süre yüksek oranda kaynak kullanılan programları sonunda genellikle ''program sonrası değerlendirme'' adı altında bir çalışma yürüttüğünü ifade ederek, IMF heyetini böyle bir çalışma için davet edeceklerini söyledi. Şimşek, ''Program sonrası izlemenin dışında ihtiyati bir stand by düzenlemesine gidecek olursa ona paralel o görüşmeler de yapılabilir'' dedi.

Mehmet Şimşek, Türkiye'nin 1999'dan bu yana IMF'den kullandığı toplam kaynağın 46 milyar dolar olduğunu, borcun şu an itibariyle 6,8 milyar dolar düzeyinde bulunduğunu belirtti.