Şimşek:Bankacılık İçin Pakete Gerek Yok! 

Şimşek, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türk-İsviçre İş Konseyi ve İsviçre Ticaret Odası tarafından düzenlenen 4. İsviçre-Türkiye Ekonomi Forumunda, pek çok ülkenin çok büyük paralar harcadığını ve piyasadaki dalgalanmayı sınırlamaya çalıştığını, Rusya ve Hindistan'a bakıldığında bunun görülebildiğini belirtti.

"Bu nedenle yalnızca bir şey yapmak değil, bir şeyi doğru yapmak daha önemli" diyen Şimşek, küresel açıdan bakıldığında 6 trilyon dolarlık politika tepkisi olduğunu, kurtarma paketleri ve diğer destek paketlerinin yaklaşık olarak 2007 küresel GSYH'sının belli bir oranına işaret ettiğini belirterek, bunun gerçekten ciddi bir rakam olduğunu, bankacılık sektörünün bireysel olarak ülkelere son 30 yılda ortalama yaklaşık GSYH'nin yüzde 12-13'üne denk gelen maliyete yol açmış durumda olduğunu bildirdi.

Mehmet Şimşek, Türkiye'ye bakıldığında ise likidite yönetimine ilişkin önlemler alındığını hatırlatarak, şöyle devam etti:

"Türkiye'de özellikle YTL'ye ilişkin olarak bazı önlemler hayata geçirildi. Özellikle döviz likiditesiyle ilgili olarak bazı adımlar atıldı. Dün de vade uzatma yoluna gidildi ve böylece maliyetlerin Merkez Bankasının geçici olarak döviz likidite provizyonu ile ilgili olarak bazı maliyetlerin düşürülmesine gidildi. Bu çerçevede bakıldığında çok ciddi endişeler vardı. Özellikle risklere ilişkin olarak biz o çerçevede çok bir aracılık mekanizmanın ortaya konmasıyla birlikte döviz piyasasında bu süreci başlattık. Verilen politika tepkileri var, para politikası ve likidite yönetimi açısından. Bankacılık sektörü son yıllarda iyi bir bir konumda. 2001'de Türkiye'nin kendi krizi yaşandı. Orada zayıf bankacılık sektöründe bu krizin tırmandığını gördük. Sonuçta GSYH'nin üçte birinin bankacılık sektörünün yeniden sermayelendirilmesine harcandığını gördük."

Eylül ayından itibaren Türk bankacılık sektörüne bakıldığında karlılığın devam ettiğini ve yılın 9 aylık döneminde 11 milyar dolar civarında gerçekleştiğini belirten Şimşek, geçen yıla göre hafif bir azalma söz konusu olduğunu söyledi.

Aktif kalitesi açısından çok iyi bir durumda bulunulduğunu dile getiren Bakan Şimşek, şüpheli alacaklar konusunda bazı artışların söz konusu olduğunu, ancak başlangıçta çok sağlam bir noktada bulunulduğunu anımsattı.

Mehmet Şimşek, konuşmasına şöyle devam etti:

"Sermaye yeterlilik oranları Haziran itibariyle yüzde 18 civarında... Bugün bile yüzde 15 civarında olunduğunu gösteriyor. Çok net bir şekilde çok iyi sermayelendirilmiş bir durum var ve likidite oranları çok güçlü. Çünkü bizim yasal düzenlemelerimiz yapıldı. Bunlarda da likiditeye ilişkin önlemler artırıldı. Bankacılık sektörü için bir paket ortaya çıkarmaya gerek kalmadı. Elbette biz likidite önlemleriyle döviz ve lira likiditesiyle ilgili önlemler aldık. Daha yeni önlemler de alabiliriz, onların kaynaklarını artırmak adına. Ancak sonuç şu, iyi konumda oldukları için bankacılık sektörü kırılmış bir şey yoksa neden tamir etmeye çalışasınız."