SÖZLER ÇARPIŞABİLİR AMA, BİR GAZETECİNİN EKMEK PARASIYLA UĞRAŞMAK DOĞRU DEĞİL SAYIN ÖZIŞIK! 

MEDYAFARESİ'NDEN YAPILAN SON AÇIKLAMA

Bir şantajcı tamamen iftira ve çok iyi bildiği şantaj ve tehdit tekniklerini içeren bir yazı yazıp, isim vermeden beni hedef almış.

Benim TGRT'den maaş alırken, şirketimin imkanlarını internet sitem için kullandığım ve internet siteme reklam almak için yine şirketimin kameralarını istismar ettiğim gibi çok alçakça, çok ahlaksızca bir yalanı, hiç utanmadan yazabiliyor.

Kendisine bir çağrım var.

Ben bir gün bile TGRT'nin imkanlarını kendi şahsi menfaatlerim için kullanmışsam bunu kanıtlamak zorundasın.

İnternet sitesinde reklamı olan bir tane bile firmanın ve ürünün haberini TGRT ekranlarında yapmışsam bunu da kanıtlamak zorundasın.

Bunları kanıtlayamazsan en adi şerefsiz ve müfteri durumuna düşersin.

Eğer iftiralarının birini bile kanıtlarsan ben Kubilay Tümen olarak bu mesleği bırakıp, pılımı pırtımı toplar İstanbul'u terk ederim.

Ben hala kirada oturan, evi, yatı, katı lüks otomobilleri olmayan bir gazeteciyim. Eğer çok kendine güveniyorsan çıkıp sen de malvarlığını açıkla.

Bu medya dünyası 40 kişidir, herkes birbirini iyi bilir.
Herkes seni de tanır, beni de!
Bu defa sert kayaya çarptın.
Benim etrafımdaki hiç kimsenin açığı yok.
Benim hiç yok.

Sen aynı şeyleri söyleyebilir misin?

Mesela TMSF'nin elindeyken o gazeteye nasıl köşe yazarı olduğunu açıklayarak işe başla!

Devletin elindeki bir gazetede her gün köşenden internet sitenin reklamını yapmak etik mi?

Yine gazetedeki köşende internet sitene reklam almak için belediyelerin, inşaat şirketlerinin gizli reklamını yapmayı nasıl açıklayacaksın?

Tutup benimle yapacağın kavgaya TGRT'yi ve yöneticilerini karıştırmaya kalkman ise çok ayıp.
Sözüm ona TGRT yönetimine şantaj yapıp beni kovduracaksın.
Belden aşağı vuruşlarda üstüne yok herkes bilir.
Ama ben ekşi yemedim ki karnım ağrısın.
Elinden geleni ardına koyma..

Birilerine çamur atmadan önce, kendi paçandaki çamurları temizle.

Yazdığın iftira dolu satırlar karşısında tüm hukuki yollara başvuracağımı ilan ederim.

Kubilay Tümen

MEDYAFARESİ'NİN HABERİ

İnterneti kimler kirletiyor? Dünün tetikçileri imana gelip etikçi mi oldu? ANALİZ

Elindeki internet sitesini “Silah” gibi kullanarak gazetelerin birinde köşe kapan bir “Gazeteci(!)”, interneti kirletenlere savaş açtığı iddiasıyla ortaya çıktı. Sahi interneti kimler ve nasıl kirletiyor? Tek tek açıklıyoruz!

Aslında internette temizliğe kalkışmak son derece önemli bir misyondur.

Ancak böylesine kutsal bir misyona soyunan adama sorarlar.

Dahası, "Sen pisliğin üstünde otururken, tetikçiliğin en rezilini yaparak bugünlere gelmişken, kime nasıl etik dersi vereceksin?"

Soracak daha çok soru var ama sırayla, hepsinin cevabını da biz vereceğiz. Kimsenin şüphesi olmasın!

İnternette temizliğe kalkışan herkese yardımcı olmak istiyoruz.
Bu nedenle Medya Faresi olarak, interneti kimlerin kirlettiğini ortaya çıkarmaya karar verdik.

İNTERNET NEDEN ÖNEMLİ?
İnternet'i tek kelimeyle anlatmak gerekirse, buna en yakın sözcük herhalde özgürlük olur.

İnternet insanları özgürleştiren bir araçtır.

Fikir ve ifade özgürlüğünü, demokrasiyi tabana yayan bir devrimdir.

İnternet büyük bir okyanustur. Batılıların deyimiyle dijital otobandır.

İNTERNETİ KİMLER KİRLETİYOR?
İnterneti lağıma çevirmeye kalkanların başında çocuk pornocuları, sapıklar, internet sitesini silah gibi kullananlar, tetikçilik ve yağcılık yapanlar gelir.

İnsanlar, içindeki kıskançlığı, nefreti, kişilik bozukluklarını, kendi hakkı olmayanı elde etme isteklerini internet ortamına taşırsa, internet tabii ki kirlenir.

Peki Türkiye'de kimlerdir, interneti kirletenler? İşte size bazı ipuçları…

Medya Faresi, Türkiye'deki ve medyadaki her türlü kokuşmuşluğun, çürümüşlüğün, yozlaşmanın karşısında oldu, bundan sonra da bu özelliği değişmeyecektir.

Medya Faresi, bütün hayatını tetikçilik ve yağcılık eksenine kuranların etikçilik yapmasına da prim vermeyecektir.

Sonuna kadar mücadele!
Sonuna kadar kavga!

Hadi bakalım başlıyoruz!

MEDYA FARESİ

HADİ ÖZIŞIK/İNTERNETHABER

Bir çocuk var Ankara’dan gelme. . İnternet’te yayın yapan bazı siteler gibi, mesaisi karşılığında maaş aldığı işyerinin imkanlarını kullanarak İnternet’te yayın yapıyor. Gerçek adını kullanmadığı için kimin kim olduğunu bilmeyenler ne olduğunu anlamıyorlar. Ancak benim gibi yazdığı yazının altına imzasını atacak kadar yüreği olmayan bir zavallı!

Ben “İnterneti kirletenlerle savaşacağız” diyerek, altına imzamı da atarak bir yazı yazdım... Karşılığında aslı astarı olmayan, ipe sapa gelmeyen iftiralarla dolu bir yazı gördüm. Bu çocuğun kimin dolduruşuna geldiğini bilmiyorum, ancak Türkiye burası, başarılı olmak zor... Birileri sizin başarınızı kıskanıp hemen çamur atmaya başlıyor. Bu tip adamların hiçbirini gerçekte göremezsiniz, görünen hep başkalarıdır.

Şimdi gelelim işin aslına..

Bu çocuğu basın camiası çok iyi tanır. İlk başlarda medya sitelerini kimse bilmezdi kim yayınlıyor diye, artık herkes biliyor. Medya sitelerini kullanarak kendi yayın grupları lehine haberler pompalıyorlar. Yani aslında tek suçlu bu çocuklar değil, onlara göz yumanlar da kabahatli.

Bu çocuk yayın yaptığı sitede, tam da fare olmanın özelliklerini taşıyor. Ama ne yazık ki medyada değil, Türkiye’de yatırım yapmaya cesaret eden bir yabancı grubun maaşlı elemanı. TGRT’deki işi haber yapmak. Eğer yaptığı haberler de sitesinde yayınladığı palavralar gibiyse vay o kanalın haline...

Burada çark şöyle dönüyor. Sözünü ettiğim çocuk, TGRT’nin haber merkezinde çalışıyor. Sözde işe gidip haber yapıyor. Oysa elinde mikrofonu, yanında kameramanı ile haber yapmaya gidiyor; arada sıkıştırıveriyor “Bizim bir de sitemiz var, ona reklam vermeniz iyi olur” gibisinden... Tabi adamlar ne yapsınlar, o kanalda haberleri çıkacak 500 doların lafı mı olur, veriyorlar parayı... Fatura var mı? Vergiler ödeniyor mu? Bilemiyoruz... Bu nitelikteki bir elemanı istihdam eden kanalın haber merkezi nasıl olur da prestijli yayın yapabilir? Muhatapları nasıl olur da onları haberci olarak algılar?

İşin bir başka yanı da şu!

Biz burada iş yapıyoruz. Tek işimiz bu. Ama o arkadaşlarımızın, gazetecilikten başka iş yapmaları Basın İş Kanunu’na göre zaten yasak. Sarı basın kartı olan arkadaşlarımızın, orada çalışmanın dışında ticari faaliyet göstermeleri etik olarak yasaktır. Sen bir işi yapmak için adamdan maaş al; ondan sonra o işin dışında her işi yap; adamın ofisine kira vermeden kullan; adamın elektriğini, telefonunu, prestijini kullan, kendine siten üzerinden çıkar sağla. Haberlerini de patronunun hoşuna gidecek şekilde yaparak seni görmezden gelmesini sağla; ondan sonra gel bizim gibi işini yapanlara ve medyayı senin gibilerden temizleyecek olanlara ahlak dersi ver. Bu olacak iş değil, ama burası Türkiye; olur haliyle...

Ben, yasal olarak hakkımı aramak için elimden geleni yapacağım.. Hukukçularımız, çalışmaya başladı. Ancak bir söz de o adamı istihdam edenlere, herkes kimin kim olduğunu biliyor. Ya o arkadaşımız o siteyi bırakarak işini yapmaya devam edecek; ya da tv haberciliği yapmayı bırakıp sitesini yayınlayacak. İşini adam gibi yapan herkese saygımız sonsuz, bizi istediği gibi eleştirebilir. Ancak suçlayacaksa, itham edecekse; bilgisi belgesi olmak zorunda. Yoksa ben kimin kim olduğunu açıklamak zorunda kalacağım ki kamuoyu da bilsin... Taşlar yerli yerine otursun...

Hadi ÖZIŞIK