TAHA KIVANÇ'TAN "RADİKAL'İ İYİ İZLEYİN" ÖNERİSİ 

Şifreler kırılıyor

Bir gazetenin yazarı başka bir gazeteyi tavsiye eder mi? Ben ediyorum işte: Şu sıralarda mercekle okunması gereken gazetelerin başında Radikal geliyor... "Bu adama neden yazdırılıyor?" diye sorup duruyordunuz ya, sorunuzun cevabını şimdi alıyorsunuz. Yazılanların ne anlama geldiğini anlamak için bir rehbere ihtiyacınız olabilir; o işe de ben soyunacağım.

'Da Vinci Şifresi' bile kırıldı; zamanı geldiğinde şifreler mutlaka kırılır...

Önceki gün, MHP'den milletvekili aday adayı emekli büyükelçi Gündüz Aktan Ankara'daki canlı bomba olayını değerlendiriyordu 'Başkentte bomba' başlıklı yazısında. Yazıyı özetlememi beklemeyin. Takıldığım bir noktayı dikkatlerinize sunacağım yalnızca. Yazısının bir yerinde, Gündüz Aktan, aynen şunları yazmış: "Bu arada Öcalan'la yapılan pazarlıklarda yeni cumhurbaşkanı seçimine yani 2007 Mayıs ayına kadar terör faaliyetlerine ara verilmesi sözü alındığı söylentileri çıktı. Ankara'da patlayan bomba, cumhurbaşkanı seçiminin ileri atılmasıyla bu pazarlığın sona erdiğini gösteriyor olabilir."

Pazarlığı yapan kim olabilir? Yazının bütününü okuyanlar bu sorunun cevabı olarak "Ak Parti" veya "Hükümet" diyeceklerdir. Hükümet veya Ak Parti Abdullah Öcalan'la "Mayıs ayına kadar eylem yapmayın, cumhurbaşkanı bizden seçilsin, sonra yeniden başlarsınız" pazarlığı yapmış. Cumhurbaşkanı seçilmeyince, Öcalan, "Benden bu kadar" demiş...

Aylar önce, cezaevlerinden de sorumlu olan siyasetçiye, "Öcalan'ın sağlığıyla ilgili söylentiler aldı başını gidiyor, siz oradan ne haberler alıyorsunuz*"diye sorduğumda bilmediğim bir gerçeği öğrenmiştim: İmralı'nın sorumluluğu Adalet Bakanlığı'nda değilmiş... Koca adada yalnızca iki sivil memur bulunuyormuş... İnanmayanlar soruşturabilir.

Öcalan'la pazarlık ha!

Gündüz Aktan'a burada değinmiştim. Turgut Özal'ı cumhurbaşkanlığı döneminde özellikle MHP-meşrep kişiler gözünde düşüren 'La Turquie en Europe' adlı Fransızca bir kitaptı. Tek kelime Fransızca bilmeyen Turgut Özal Türkçesi bulunmayan Fransa'da yayımlanmış kitabın yazarı olarak sunulmuştu. Kitapta Türk-İslam medeniyetinin fasa fiso olduğu, Anadolu'da kurulan Helen medeniyetine övgüler düzülerek anlatılıyordu.

Burada o günlerde de defalarca yazmıştım: Kitabın esas yazarı Turgut Özal'ın danışmanı sıfatını taşıyan Gündüz Aktan'dı. Yani şimdinin MHP milletvekili aday adayı... 'PKK ile pazarlık' konusunu ciddi ciddi yazısına geçirebilen eski diplomat yani...

Ulus bir PKK eylemiyse, Gündüz Bey gibilerin dillendirdiği 'pazarlık senaryosu' boşa çıkıyor demektir. O da zaten, "Cumhurbaşkanı seçilemedi, öküz öldü ortaklık bitti" türü bir gerekçe uydurmuş... Acaba 'pazarlık' konusunu kapatmış oluyor mu o gerekçe?

'Pazarlık' iddiası üzerinde çok yönlü olarak durmak şart...

Merak etmeyin, tehlikeli sulara girmeyeceğim; bir başka Radikal yazarı daha dikkatimi yoğunlaştırmamı bekliyor benden... Yakın zamanlara kadar MHP'den siyasete atılacağı yolunda beklentilere muhatap olmuş Yiğit Bulut bu yazar... Bir ara MHP genel başkanlığı için de adı geçmişti. Neyse. Yiğit Bey'in adı 'aday adayları' arasında yok; o da fikirlerini Radikal'de yazıyor işte.

Dünkü yazısı çok ilginçti. "Hepiniz adına yetkililerden cevap bekliyorum" notunu düşmüş yazının sonuna. Soruyu 2002 kasımı öncesi Türkiye'de iktidar koltuğunda oturanlara yöneltse daha yerinde olacak; çünkü şikâyet ettiği dönem tam da o sıra. Ekonominin ipleri DSP-MHP-ANAP koalisyonu tarafından Kemal Derviş'e teslim edilmiş, o da ekonomi bürokrasisini tümüyle değiştirmiş... (En önemli koltuklara oturttuğu iki kişinin bu dönem CHP'den milletvekili olması bekleniyor.)

Devlet denetçileri dönemin yazışmalarını incelediklerinde garipliklerle karşılaşmışlar. Bir BDDK yöneticisi, IMF memuruna, "İşbaşına yeni geldik, süreye ihtiyacımız var" demiş sözgelimi. "Kabul edilebilir bir durum mu bu?" diye soruyor Yiğit Bulut. İlk hafta 'el koyma' işine karşıymış BDDK, sonra IMF'den gelen talepleri yapmaya başlamış... Radikal yazarı, "Ne oldu da bu oldu?" diye soruyor.

Sorusu haklı; bir BDDK raporunda el konulan bankalardan biri için "El konmadan, milli çıkarlar için yaşatılması gerekirdi" notu varmış; IMF tâlimat vermiş, gözünün yaşına bakmadan bankaya el koymuşlar. Ne zaman? Kasım 2002 öncesinde...

Son haber: MHP lideri Bahçeli TÜSİAD'ın görüşme teklifini reddetmiş, duydunuz mu?

Doğan Medya Grubu geçen dönemlerde siyasete atılan yazarlarıyla yolunu ayırıyordu. Gündüz Aktan'a da "Aday oldun, sütununa veda et" derlerse benim halim n'olacak? Aksi halde hiç aklıma gelmeyecek 'pazarlık' türü şifreleri kimden öğreneceğim?

Bir istisna yapılamaz mı?

Taha Kıvanç - Yeni Şafak